• Sonuç bulunamadı

3.4. Diplomatik Dokunulmazlık ve Ayrıcalıkların Kapsamı

3.4.2. Diplomasi Temsilcileri ve Görevlileri Bakımından

3.4.2.3. Yargı Dokunulmazlığı

3.4.2.3.5. Diplomatik Yargı Dokunulmazlığının Kötüye

1961 Viyana Sözleşmesi kapsamında diplomasi temsilcilerine mutlak bir cezai yargı dokunulmazlığının verilmesinin yanında kısıtlı istisnalar haricinde çok geniş kapsamlı bir hukuki yargı dokunulmazlığı da verilmektedir. Özellikle cezai yargı dokunulmazlığında suçun unsuru bakımından herhangi bir ayrım yapılmamış çok ağır nitelikte suçlar gibi hafif nitelikte suçlar da Sözleşme ile koruma altına alınmıştır. Bu kapsamda düşünülebilecek suçların kapsamı ise çok geniştir. Diplomatların karıştığı en geniş suç kategorisi, diğerlerinin yanı sıra, sarhoş ve hatalı araç kullanma, park etme suçları ve uyuşturucu bulundurmak olamakla birlikte tecavüz, saldırı, hırsızlık olayları gibi

681 Denza, Diplomatic Law: A Commentary on the Vienna Convention on Diplomatic Relations, s.337-340.

682 Aust, a.g.e., s.131.

683 Jonathan Brown, “Diplomatic Immunity: State Practice under the Vienna Convention on Diplomatic Relations”, International and Comparative Law Quarterly, 37(1), 1988, s.78.

684 M. S.Zaid, “Diplomatic Immunity: To Have Or Not To Have, That Is The Question”, ILSA Journal of International and Comparative Law, 4(2), 1988, s.628.

ağır nitelikte suçlar işledikleri de görülmüştür685. Bu tür istismarlar, sadece küçük suçları veya kabahatleri içermeleri durumunda kabul eden devlet tarafından diplomatik işlevlerin verimli bir şekilde işlemesini güvenceye almak adına hoş görülebilir. Peki, kabul eden devletler ve uluslararası topluluk, kişisel dokunulmazlık ve yargı dokunulmazlığını cinayet ve komplo kurmak, savaş suçları ve insanlığa karşı işlenen suçlar gibi ciddi suçlar söz konusu olduğunda hoş görmek zorunda mıdır?686

Diplomatik yargı dokunulmazlığının kötüye kullanılmasında gözle görülen artış bu dokunulmazlığın yeniden değerlendirilmesini kaçınılmaz kılmıştır687. Konseptin yeniden değerlendirilmesi bağlamında ağır suçlar durumunda dokunulmazlığın dışarıda tutulması ve dokunulmazlığın resmi eylemle sınırlanması gibi düşünceler ileri sürülmüştür688.

Ağır suçların diplomatik işlevle bağıntılı olmadığını bu sebeple de bu suçları işleyen diplomatların bağışıklıktan yararlanmamaları gerektiğini ileri sürenler olmuştur.

Ancak bu iddia temelde bazı verilerin desteklenmesinde yetersiz kalmaktadır. Öncelikle pratik sorun, farklı suç derecelerinin birleşik bir tanımının bulunmamasından kaynaklanmaktadır; zira suçları ağırlıklarına göre ayırmak ulusal yasaların işidir; belirli suçlar bir devlette önemsiz sayılırken başka bir devlette önemli sayılabilir veya bir devlette tamamen yasal sayılabilen bir eylem başka bir devlette suç sayılabilir. Diğer taraftan çoğunluğa göre, açıklığı korumak ve 1961 Viyana Sözleşmesi’nin devletler tarafından

685 Diplomatın ciddi suç işlemesi örneklerinden bir tanesi de Türkiye’de yaşanmıştır. Ankara’da, 11 Eylül 2014 tarihinde, Kuveyt Büyükelçiliği diplomat ve elçilik görevlileri, trafikte tartıştıkları NATO'da görevli olan F-16 pilotu Hava Kurmay Pilot Yarbay Hakan Karakuş'u araçtan indirerek, eşinin gözleri önünde cadde ortasında darp etmiş ve ağır bir şekilde yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Tahsin Güner ve Muhammet Bayram, “Kuveytli Diplomatlardan F-16 Pilotuna Cadde Ortasında Dayak”, 12 Eylül 2014, http://www.hurriyet.com.tr/kuveytli-diplomatlardan-f-16-pilotuna-cadde-ortasinda-dayak-27183196, (17.04.2017); Al Jazeera Turk, “Kuveyt Elçiliği Personeli Dışişlerine Çağrıldı”, 12 Eylül 2014, http://www.aljazeera.com.tr/haber/kuveyt-elciligi-personeli-disislerine-cagirildi, (17.04.2017); Kuveyt'in Ankara Büyükelçisi Abdullah Abdulaziz El Duveyk ise Ankara'da Kuveyt Büyükelçiliği görevlilerinin trafikte tartıştıkları pilot Hakan Karakuş'u darbettiğine yönelik haberlerin doğru olmadığını darp olayı sırasında diplomatın bankada bulunduğunu ve bunun da kayıtlarının olduğunu savundu. Dünya Bülteni,

“Kuveyt Büyükelçiliği: Diplomatımız Saldırmadı”, 12 Eylül 2014, http://www.dunyabulteni. net/ankara-kuveytli-diplomatlar/309019/kuveyt-buyukelciligi-diplomatimiz-, (17.04.2017); Yaşanan bu hadisenin üzerine olaya karışan Kuveyt Büyükelçiliği Ateşesi Emad Ali Almohid’in persona non grata ilan edilmesine yönelik tartışmalar yaşansa da Dışişleri Bakanlığı olayın uluslararası kurallar gereği persona non grata ilan edilmeyi içermediği için Kuveyt’e diplomatı çekmesi yönünde mesaj verdi. Bunun üzerine diplomat ülkeden ayrıldı. http://t24.com.tr/haber/f-16-pilotunu-doven-kuveytli-diplomat-turkiyeden-ayrildi, 271782, (17.04.2017).

686 Värk, “Personal Inviolability and Diplomatic Immunity in Respect of Serious Crime”, s.110.

687 Vakkas Gözlügöl, “Diplomatik Dokunulmazlık ve Ayrıcalıkların Kötüye Kullanılması”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, 19(1), 2013, s.118.

688 Värk, “Personal Inviolability and Diplomatic Immunity in Respect of Serious Crime”, s.114-116.

bağımsızca yorumlanmasını önlemek amacıyla, cezai yargı dokunulmazlığı istisnasız ve mutlak olmalıdır689.

Uluslararası topluluğun genel çıkarını ilgilendirmeyen ve sadece ilgili toplulukların çıkarı açısından anlamlı olan suçların dışında insanlığa karşı işlenen suçlar, savaş suçları ya da diğer uluslararsı mahiyete sahip ağır suçlar söz konusu olduğunda cezai yargıdan mutlak dokunulmazlığın gerekliliği ve meşruiyeti sorgulanabilir hale gelmektedir690. Bu kapsamdaki suçların diplomatın işlevleriyle tutarlı olduğunu iddia etmek çok zordur.

Nitekim Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü, yargı yetkisi alanındaki soykırım suçu, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçunun işlenmesi durumunda resmi hüviyete dayalı herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm insanlara eşit olarak uygulanır ve hiçbir cezai sorumluluktan muaf tutulma söz konusu değildir691. Uluslararası Ceza Mahkemesi, ayrıcalıklı statülerinden ötürü başka hallerde yargılanmaktan kurtulacak kişilerin kovuşturulmasını sağlama anlamında önemli bir adımdır.

Diplomasi temsilcilerin dokunulmazlıklarını ancak resmi işlevlerinin bir parçasını teşkil eden eylemlerle bağlantılı olarak kullanmaları gerektiği de ileri sürülmüştür692. Bu görüşe göre, özel eylem niteliğinde olan ya da özel eylemlerle bağlantılı olarak gerçekleştirilen her türlü yasa dışı eylem, kabul eden devletin yargı yetkisine girer ve mahkeme, suçlu bulunan diplomat hakkında karar verebilir. Diğer taraftan bu yaklaşım suçun özel bir kapasitede gerçekleştirilen eylemler kapsamında mı yoksa diplomasi temsilcilerin görevlerinin sıralandığı 3. maddede belirtilen resmi görevlerin bir parçası mı olduğuna karar verirken ciddi sorunlara neden olabilir693. Herhangi bir ulusal mahkemin diplomatın gerçekleştirdiği fiilin görevleriyle ilgili olup olmadığını belirlemeye kalkışması ise ulusal sınırlar içinde gerçekleşeceğinden uluslararası hukuk tarafından bahşedilmiş bir hakkın doğası ile uyumlu olmaz ve gönderen devletin egemenliği ile çelişir694. Ayrıca bir

689 Värk, “Personal Inviolability and Diplomatic Immunity in Respect of Serious Crime”, s.114.

690 Värk, “Personal Inviolability and Diplomatic Immunity in Respect of Serious Crime”, s.114.

691 Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsü madde 27/1.

692 S.L. Wright, “Diplomatic Immunity: A Proposal for Amending the Vienna Convention to Deter Violent Criminal Acts”, Boston University International Law Journal, 5, 1987, s.117-211.

693 Värk, “Personal Inviolability and Diplomatic Immunity in Respect of Serious Crime”, s.115; Portekiz mahkemesi Portugal v. Goncalves davasında 3. maddenin diplomatik işlevler için geniş çerçeveyi ortaya koyduğunu ve bu maddede listelenen genel işlevlerin yerine getirilmesi için vazgeçilmez diğer tüm tesadüfi eylemleri de kapsadığına karar vermişti. Portugal v. Goncalves, International Law Reports, 82, 1990, s.115.

694 Sen, a.g.e., s.120-121.

diplomat resmi olmayan eylemlerle bağlantılı olarak yargılandığı takdirde, resmi görevlerini yerine getirmesi engellenmiş olacak ve bunun etkisi resmi eylemle bağlantılı olarak sorumlu tutulmasıyla aynı olacaktır695.

Diplomatik dokunulmazlığı resmi eylemle sınırlama fikrinin mevcut kuralları ihlal eder nitelikte olduğu da bir gerçek olup kabul edilmesi mümkün değildir. 1961 Viyana Sözleşmesi’nde sağlanan diplomatik dokunlmazlıklar mutlak olarak tanınmış ve özel eylem resmi eylem şeklinde bir ayrıma gidilmemiştir. Ayrıca verilen yargı kararları da benzer bir tavrı benimsemiştir. Uluslararası Adalet Divanı Arrest Warrant kararında diplomatın resmi kapasitede ve özel kapasitede gerçekeştirilmiş olduğu iddia edilen eylemleri arasında hiçbir ayrım yapılmasına izin vermediğini kabul etmiştir696.

Öte yandan, diplomasi temsilcileri tarafından işlenen ciddi suçları resmi işlevleri gerçekleştirmek kapsamında kabul etmek mümkün müdür? Kendini savunma olmaksızın işlenen her türlü cinayet, tecavüz, saldırı ve darp gibi tüm şiddet içerikli suçların resmi görevin bir parçası olarak kabul etmek mümkün değildir. Bu bağlamda işlenen suçların kovuşturulması ise ancak diplomasi temsilcisinin görevinin sona ermesi ile mümkün olmaktadır. Diplomasi temsilcisine karşı görevi sona erdikten sonra resmi görevlerini yerine getirirken yapılanlar haricindeki tüm eylemlerinden dava açılabilir697. Ancak diplomasi temsilcisi ülkesine dönmüşse kabul eden devlet eski gönderen devletten diplomatın iade edilmesini isteyebilir. Bununla birlikte, böyle bir olasılığın kullanılabilirliği, yine gönderen devletin kendi diplomatını iade etme ihtimali çok düşük olduğundan şüphelidir ve eğer bu devlet, diplomatın yargılandığını görmeye hazırsa, bağışıklık hakkından vazgeçebilir ya da bu diplomatı kendisi yargılayabilir698.

İleri sürülen çözümlerin çoğu halen teorik durumda ve yürürlüğe girmeleri ve uygulanmaları için büyük olasılıkla 1961 Viyana Sözleşmesi’nde değişiklik yapılmasını gerektirmektedir. 1961 Viyana Sözleşmesi’nde herhangi bir değişiklik hükmünün bulunmaması ise Sözleşme’de değişiklik yapılmasını sıkıntılı bir hale getirmektedir;

devletler değişiklik yapabilmek için öncelikle değiştirme prosedürüyle ilgili bir anlaşmaya

695 Sen, a.g.e., s.121.

696 International Court of Justice, “Arrest Warrant of 11 April 2000”, para. 55.

697 1961 Viyana Sözleşmesi madde 39/2.

698 Värk, “Personal Inviolability and Diplomatic Immunity in Respect of Serious Crime”, s.115.

varmalıdır699. Ancak, devletler bu Sözleşme’yi değiştirmek ve istikrarlı ve az çok tatmin edici ve işler bir sistemi riske atmak konusunda istekli olmadıklarından, bu pek de ihtimal dâhilinde değildir700. Ayrıca, diplomatik dokunulmazlıkların kötüye kullanılması konusunda 1961 Viyana Sözleşmesi tamamen etkisiz bir fonksiyon göstememektedir. 1961 Viyana Sözleşemesi, diplomatik dokunulmazlık ve ayrıcalığın kötüye kullanılmasında, devletin bağışıklıktan vazgeçmesi ve ilgili kişiyi persona non grata ilan etmek gibi çözümler sunmaktadır. Ayrıca nefsi müdafaa temelinde kişi dokunulmazlığına sınırlı bir şekilde müdahale edilebilmekte ve uluslararası ceza mahkemelerinin yetki alanına giren suç tiplerinde de bağışıklık ileri sürülememektedir701. Yani mevcut uluslararası hukukta da diplomatik dokunulmazlık ve ayrıcalıkların kötüye kullanılmasına karşı işler mekanizmalar bulunmaktadır. Ancak bu mekanizmaların harekete geçirilmesi büyük ölçüde devletlerin siyasi iradelerine bağlı olarak gerçekleştirilmektedir. Bu bakımdan da diplomatik dokunulmazlık ve ayrıcalıklarını kötüye kullanan diplomasi temsilcisine karşı Sözleşmeden kaynaklanan zorunlu mekanizmaların olması mağdurların zararlarının telafi edilebilmesi açısından arzu edilirdi.

3.4.2.3.6. Türkiye’de Diplomatik Personelin Yargı Dokunulmazlığına İlişkin