• Sonuç bulunamadı

Dil Engeline Çözüm Önerisi olarak “Türkçe (Oryantasyon) Sınıfları

III. BÖLÜM

4. BULGULAR

4.5. Beşinci Alt Problem: Mülteci öğrenci ve velilerin, öğretmen ile okul müdürlerinin eğitim

4.5.1. Dil Engeline Çözüm Önerisi olarak “Türkçe (Oryantasyon) Sınıfları

Dil engeline çözüm bağlamındaki fikirler iki ayrı öneride bir araya gelmiştir. Birisi ayrı sınıflarda hem Türkçe öğrenebilecekleri hem de kendi anadillerinde eğitime devam edebilecekleri bir sistem önerisi, diğeri ise gelir gelmez yerli sınıflara dağıtımı uygun gören sistem fikri. Yerli sınıflara dağılım sistemini benimseyenlerin neredeyse çoğu bunun küçük yaş grubunda verimli olduğu kanaatindedir. Bunlar en çok 1. Sınıfta diğer çocuklar ile beraber başlamak fikrine sıcak bakanlardır;

“Sınıfta öğrenci kendi bizim alfabemizi diğer çocuklar ile beraber öğrenme şansına sahip oluyor, dil öğrenimi o süreçte doğal olarak ilerliyor zaten. İleriki sınıflarda alfabeyi bile bilmeden, Türkçe konuşamadan direk

sınıfa geldiğinde bu kez akranları tarafından da yadırganıyor çocuklar.” (Öykü, Sınıf öğretmeni, 35)

Dil engeline üretilen çözümlerin öğrencilerin hayatına kattığı fark açısından bakılacak olursa, okula karşı geliştirdiği tutum ile ne kadar önemli olduğu Zübeyde’nin paylaşımından çıkarılabilmektedir;

“Türkçeyi öğrendikten sonra, bir gün bile beni okula göndermediklerinde ağlıyordum çünkü orası evden daha iyiydi. Oturma yerleri vardı, evde hep yerde oturuyorduk. Eğlenceliydi, sınıftaki oyunlardan evde yoktu.” (Zübeyde, Öğrenci, 10)

Devamsızlıkların yaşanmadığı durumlarda bu şekilde eylül ayında okula başlayan çocukların eğitim öğretim yılı bitmeden, Mayıs gibi Türkçe’yi öğrenebildikleri ifade edilmiştir. Fakat aynı şekilde ara sınıfta Türkçe bilmeden doğrudan derse başlayan çocukların bir yıl içerisinde dili öğrenebildikleri nadiren gözlenmiştir, çünkü öğrenci derste sıkıldığından belli bir dönemden sonra devamsızlık yapmaktadır.

Diğer bir çözüm önerisi olan oryantasyon ya da Türkçe (dil) sınıfı olarak da adlandırılan, çoğu okulun imkanları doğrultusunda uygulamaya çalıştığı bir sistemdir. Bu uygulamada her yaştan öğrenci gelir gelmez dil sınıflarına alınır, burada Halk Eğitim Merkezi’nce görevlendirilen bir Türkçe Öğretmeni Türkçe öğretmeye çalışır. Fakat her yaştan öğrencinin bir arada olduğu birleştirilmiş sınıflarda eğitim vermenin zor yanları da gözlenmiştir. Başta motivasyonu yüksek başlayan öğretmenlerin sınıfı dönem ortasına doğru sayıca artar ve öğretmenlerin kalabalık bir sınıfa yetemeyeceği düşüncesi ile motivasyonları düşer. Çünkü bir yandan hiç eline kalem almamış çocuk ile ortaokula geçme seviyesine gelmiş çocuk bir aradadır ve farklı gelişim evrelerinde farklı ihtiyaçları vardır.

Bu sınıflar ile ilgili yapılan gözlem ve görüşmelerde yine iki ayrı fikirden öğretmen görüşleri ilgi çekmektedir. Bir yandan bu çocuklar bizim ülkemizde okuyorsa bizim kültürümüzü benimsemeli, ben Türk’üm diyebilecekleri bir kültür eğitimi de almalı diyenler vardır. Diğer yandan ise asimilasyona sıcak bakmayan, daha evrensel bakış açısı ile kendi anadillerinde eğitim haklarının göz ardı

edilmemesi gerektiği, kendi kültürleri çerçevesinde bir eğitim tercihinin tanınabileceğini savunanlar bulunmaktadır.

Bu sınıfları yakından gözleyebilmek için rehber öğretmen eşliğinde yapılan bir etkinlik saatinde, dönem sonunda tüm çocukların kaynaşmış olduğu, yine da daha küçük grupların daha sessiz kaldığı gözlenmiştir. Yaşça büyük olanlar ise artık kendi yaş grupları ile okumak ve sohbet etmek istediklerini belirtmiştir.

Veliler de kendi aralarında ayrı sunulan eğitim sınıfında Türkçe, Arapça ya da İngilizce ders verilmeli diye aralarında ayrışmaktadır. Türkçe talep edenler Türkiye’de uzun vadeli kalmayı planlayanlar ya da kaldığı süreyi nitelikli geçirmek isteyenlerken, çocukları için Arapça eğitim isteyenler, bir an önce dönmeyi düşünen ya da çocuğunun Türkiye’ye çok alışmasını istemeyenler ve İngilizce talep edenler bundan sonraki hedefleri bir Avrupa ya da Amerika şehri olanlardır.

Çoğu veli, her ne kadar dilediği dilde ve içerikte ders alma şansı olmasa da çözüm olarak üretilen oryantasyon sınıflarından memnun olduklarını belirtirken, bazı veliler bazı hassasiyetleri çerçevesinde olumsuz yorum da belirtebilmiştir;

“Türkçe kursları çok fazla kalabalıktı, kızlar ve erkekler bir aradaydı. Büyükler küçükleri eziyordu. Zaten Arap olanlar bir arada olunca hep Arapça konuşuyorlar ve Türkçe öğrenmek zorlaşıyordu, o zaman öğretmenler de isteksiz oluyordu. Bence okul zamanı Türk sınıflarında okusalar daha iyi öğrenirler, okul çıkışı dil kursları olsa daha faydalı olurdu, hatta biz anneler de katılırdık beraber öğrenirdik.” (Peri, Veli, 37)

Dil engeline çözüm odaklı oluşturulan oryantasyon sınıflarına bir katkı da göç idaresi tarafından malzeme desteği ile sağlanmıştır. Mülteci öğrenciler ile Türk öğrenciler arasındaki iletişimi kolaylaştırmak, göç konusunda farkındalık oluşturmak ve mülteci çocukların dil ve psiko-sosyal gelişimine katkı sağlamak üzere 6-11 yaş arasındaki çocukların kullanımı için uygun olabilecek MUYU eğitim seti hazırlanmıştır. Bu setlerin içerisinde, Türkçe, İngilizce ve Arapça dillerinde hikâye kitapları, hikâyeli boyama kitapları, motif boyama kitabı, resim defteri, boyama kalemleri ve kalem kutusu bulunmaktadır (GİGM 2016).

Diğer yandan dil engeline çözüm arayışına kapsayıcı perspektiften bakan öğretmenler, dil yetersizliğini iletişimde bir engel olarak görmeyip kendince çözümleri ile sorunların üstesinden gelmişlerdir;

“Mülteci öğrencilerimi derse dâhil edebilmek için mesaimin dışında da çok zaman harcıyorum. Kendilerini sınıfın dışında hissetmesinler diye oyunlara katmaya çalışıyorum, hafta sonları ev ziyaretleri yapıyorum. O ara anlamadıkları konuları tekrar anlatıp arkadaşlarına yetiştirmeye çalışıyorum. Bu vesile ile Türkçe öğrenmelerine katkı sunuyorum.” (Cemal, Sınıf Öğretmeni, 54)

Kapsayıcı eğitim anlayışı öğrenciyi kendi eksikliği nedeniyle ayrıştırmamaktadır, yukarıdaki örnekte olduğu gibi süreç içerisinde tamamlayıcı çözümlere odaklanmaktadır. Böylece çocuk hem kendi grubu ile eğitime devam edebiliyorken, destekleyici eğitimini dışarıdan alabilmektedir. Buna en güzel örnek yine yukarıdaki velinin önerisi olmuştur, ders zamanı arkadaşları ile derste olmasını isterken, ders sonrası takviye dil kursu talebinde bulunmuştur.

4.5.2. Ayrımcılığa ve Önyargılara Bir Çözüm Önerisi Olarak Kapsayıcı