• Sonuç bulunamadı

I. GİRİŞ

II.2. Dijital Ortamlardaki Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri

anlamlandıracağı ve yorumlayacağı bir yapının hâkim olacağını, yapay zekâ teknolojilerinin iletişim sistemlerinde önem kazanarak yeni hizmetlerin ve uygulamaların geliştirileceğini göstermektedir.

bilgi kaynaklarına her yerden ücretsiz veya çok ucuz maliyetlerle erişilebilmekte ve bu kaynaklara erişim hızı, bilgi kaynaklarının bulunduğu mekâna olan uzaklıktan bağımsız olmaktadır. Ayrıca elektronik kütüphanelerde yayınlar, metin, ses ve görüntüyü bir arada bütünleştirebilmekte, kullanıcılar arama yapısı ve bilgi kaynakları hakkında kendi görüşlerini ekleyebilmekte, depolama ve aktarma maliyetleri ortadan kalkabilmektedir (Wainwright, 1995). Geleneksel kütüphanelere oranla elektronik kütüphaneler, bilginin depolanması ve erişime sunulmasında büyük olanaklar ve kolaylıklar sağlamaktadır.

Sanal kütüphaneler, kütüphane ve bilgi hizmetlerinin “sanal gerçeklik”

teknikleri kullanılarak sunulduğu, kütüphanelerin fiziksel olarak var olmadığı, buna rağmen gerçek bir kütüphane olarak düşünüldüğü kütüphanelerdir (Prytherch, 2000, s. 763). Sanal kütüphaneler, güncel bilgiye evrensel düzeyde hızlı erişim olanağı vermekte; kütüphane hizmetleri ve bilgi kaynaklarını elektronik ağlar aracılığıyla kullanıma sunmakta; kütüphane dermelerinden daha çok erişim unsuruna vurgu yapmakta; kullanıcılara zaman kazandırmakta; üniversiteler ve diğer eğitim kurumlarındaki öğrenciler, öğretmenler ve araştırmacılara etkili bir bilgi erişim ortamı hazırlamakta; ulusal, bölgesel ve uluslararası boyutlarda kütüphaneler ile eğitim kurumları arasında güçlü bir iletişim ve işbirliği platformunu sağlamakta ve yaşam boyu öğrenme fırsatları yaratmaktadır (Koganuramath, 2007, s. 536-537).

Sanal kütüphaneler, gereksinim duyulan bilim ve eğitim amaçlı bilgi kaynaklarına kesin, güvenilir ve düşük maliyetli erişim imkânı sunarak kullanıcıları sürekli olarak desteklemektedir.

Dijital kütüphaneler ise farklı konumlarda bulunan kullanıcıların kullanabilecekleri, bir ağ ortamında dijital formlarda depolanan ve erişime sunulan

bilgi kaynaklarını bünyesinde bulunduran kütüphanelerdir (Keenan ve Johnston, 2000, s. 78). Diğer bir ifadeyle dijital kütüphaneler, derme yönetimi bağlamında uluslararası standartlara göre oluşturulan, toplanan ve yönetilen, tutarlı ve sürdürülebilir bir şekilde erişime sunulan, kullanıcıların bilgi kaynaklarından yararlanmasına olanak veren hizmetleri destekleyen belli bir niteliğe sahip dijital nesnelerin çevrimiçi dermesidir (International Federation of Library Associations and Institutions [IFLA], 2010, s. 1-2). Dijital kütüphaneler, bilginin dijital ortamlarda depolanmasına ve kullanıcıların fiziksel olarak kütüphaneye gelmeden dijital formatta oluşturulmuş bu bilgilere kolaylıkla erişmesine olanak vermektedir.

Birbirinden bağımsız olmayan “elektronik kütüphane”, “sanal kütüphane” ve

“dijital kütüphane” kavramları arasında “dijital kütüphane” en çok kabul gören ve yaygın olarak kullanılan kavram olmuştur. Dijital kütüphanelerin özellikleri ise şu şekilde belirtilebilir (Chowdhury ve Chowdhury, 2003, s. 8-9):

• Dijital bilgi kaynakları çok çeşitlidir.

• Fiziksel sınırları ortadan kaldırmaktadır. Dünyanın farklı bölgelerindeki kullanıcılar bilgi kaynaklarına ulaşabilmektedir.

• Kullanıcılar, dijital kütüphaneler tarafından sağlanan olanaklarla kendi kişisel dermelerini oluşturabilmektedir.

• Sayısız bilgi kaynağına ve içeriğe erişim sağlamaktadır.

• Aynı bilgi kaynağı aynı zaman diliminde pek çok kullanıcı tarafından kullanılabilmekte ve paylaşılabilmektedir.

• Kullanım ve mülkiyet unsurlarını içermektedir.

• Derme geliştirme, potansiyel fayda ve uygun filtreleme mekanizmalarına dayalıdır.

• Çok dilli bir içeriği yönetebilme becerisine sahiptir.

• Daha etkili bir şekilde bilgiyi arama ve bilgiye ulaşma imkânı sağlamaktadır.

• Dijital kaynaklar farklı bireyler tarafından farklı şekillerde değerlendirilebilir ve kullanılabilirler.

• Zaman, mekân ve dil engelini ortadan kaldırmaktadır.

Bu özellikler doğrultusunda dijital kütüphanelerin, bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanarak çeşitli bilgi kaynaklarına evrensel düzeyde erişim olanağı sunduğu ve bireyler tarafından zaman ve mekândan bağımsız olarak kolaylıkla kullanıldığı söylenebilir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle kütüphane dermelerinin türleri değişmiş ve bilgi kaynakları dijital ortamlarda sunulmaya başlamıştır. Kullanıcıların bu kaynakları kolaylıkla kullanabilmesi için derme geliştirme ve yönetme etkinlikleri önem kazanmıştır.

Kütüphanelerin dijital dermelerindeki bilgi kaynakları arasında, geleneksel kitap özelliklerinden ve dijital teknolojilerden yararlanılarak hazırlanan, çeşitli dijital aygıtlar aracılığıyla görüntülenebilen, bir kitap veya kitap dermesi içerisinde bilgi aramaya olanak veren, çoklu ortam verilerini içeren ve diğer elektronik kaynaklarla bağlantı kurulmasını destekleyen dijital formda sunulmuş “elektronik kitaplar”; Web, e-posta veya Internet üzerinde kullanılan bir araç yardımıyla erişilebilen basılı bir derginin dijital versiyonu veya elektronik bir yayın olarak üretilmiş dergiler olarak tanımlanan “elektronik dergiler”; genellikle taranarak basılı formattan makinece okunabilir formata çevirilen, dijital formlarda düzenlenen yüksek lisans ve doktora tezleri olarak bilinen “elektronik tezler”; herhangi bir konuda bilgilenmek için güvenilir bilgileri Web ortamında sunan sözlük, ansiklopedi, el kitabı, biyografi,

almanak, rehber, yıllık, coğrafi kaynak, bibliyografya, indeks, katalog ve abstrakt gibi başvuru kaynakları olarak nitelendirilen “elektronik danışma kaynakları”; bir kitabın çoğunlukla uzman bireyler tarafından yüksek sesle okunarak dijital ortamlara kaydedilmesi ile oluşturulan “sesli kitaplar”; araştırma, öğretim ve diğer amaçlar için herhangi bir lisans sınırlaması bulunmadan ücretsiz olarak sunulan hakemli dergi makaleleri, konferans bildirileri, proje raporları, tezler, çalışma raporları ve ders notları gibi bilgi kaynakları olarak adlandırılan “açık erişim kaynakları” ve dosyalar, resimler, grafikler, sesler ve videolarla bağlantı kurulmasını sağlayan ve HTML ile düzenlenen dokümanları ifade eden “Web sayfaları” yer almaktadır (Connaway, 2003, s. 14; Suraj, 2005, s. 264; Reitz, 2004, s. 51, 244, 768). Ayrıca, sosyal ağlar, vikiler, bloglar ve çoklu ortam paylaşım siteleri gibi ikinci nesil Web uygulamaları da kullanıcıların kolaylıkla erişebilecekleri ve kullanabilecekleri bilgi kaynakları arasında bulunmaktadır.

Tüm bu dijital bilgi kaynaklarına kolaylıkla erişebilmek ve onları kullanabilmek bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle geliştirilen bilgi erişim sistemleri ve araçları aracılığıyla mümkün olabilmektedir. Bilgi erişim sistemleri,

“bilgiye seçici biçimde yaklaşan ‘kullanıcı’ ile sistematik hale getirilen ve kullanılır kılınan (depolanmış) ‘bilgi’ arasındaki bilgi akış sürecini kesintisiz biçimde sağlamak üzere bir araya gelen, her biri kendi üzerine düşen işlevi yerine getiren, birbirleriyle etkileşimli ve uyumlu parçaların bileşkesi” olarak tanımlanmaktadır (Gürdal Tamdoğan, 2009, s. 162). Bu sistemler genel olarak kullanıcıların bilgi gereksinimlerini gidermek amacıyla kütüphane dermelerindeki ilgili kaynakların tamamına erişme ve ilgisiz olanları ise ayıklama işlevlerine dayanmaktadır (Tonta, Bitirim ve Sever, 2002, s.9). Bilgi erişim sistemlerini temel alan arama motorları,

konu rehberleri, literatüre yönelten veri tabanları ve çevrimiçi kütüphane katalogları ise bilgi erişim araçları olarak nitelendirilebilmektedir.

Arama motorları, Web üzerinde bilgi aramak için tasarlanmış araçlardır. Bu araçlar, araştırmacıların aradıkları Web sayfalarını bir araya getirerek ilgili sayfaları listelemekte; Web sayfalarının içeriklerini Web ortamında temsil etmekte; erişim algoritmaları kullanarak arama sorgularıyla ilgili bilgi kaynaklarına erişerek araştırmacılara sunmaktadır (Gordon ve Pathak, 1999, s. 142-143). Arama motorları, kullanıcıların çeşitli arama stratejileri (ve/veya/değil gibi Boole işleçleri kullanma, seçilen konuyu daraltma/genişletme, eş anlamlı kelimeler kullanma, kök/gövde araması yapma, tırnak işareti kullanma vb.) kullanarak yaptıkları arama işlemlerinin sonucunda bilgi gereksinimlerinin hangi bilgi kaynaklarından karşılanabileceğine yönelik olarak listeler sunmaktadır. Kullanıcılar bu listelerde yer alan dijital bilgi kaynaklarına kolaylıkla erişebilmektedir. Google, Altavista, Yahoo!, Msn, Bing ve Yandex evrensel boyutlarda hizmet veren arama motoru örnekleri arasında yer almaktadır. Google Scholar ve Microsoft Academic Search gibi arama motorları ise sadece bilimsel çalışmaları ve konuları dizinlemektedir.

Konu rehberleri, bilgi kaynaklarının sınıflandırıldığı ve arama sorgularının belirlenmiş konu başlıklarından yararlanılarak gerçekleştirildiği sistemlerdir. Bu sistemlerde hangi bilgi kaynaklarının listeleneceği yetkili kişiler tarafından belirlenmektedir. Konu rehberlerinde yer alması istenilen bilgi kaynakları, editörlerin uygun gördüğü şekillerde tanımlanmakta, arama işlemleri yapıldığında ise tanımlanan bilgi kaynağının listelenmesi için editörlerin yapmış olduğu tanımlamalara uygun sorgu cümlelerinin yöneltilmesi beklenmektedir (Olcay, 2003, s. 18). Konu rehberlerinde bilgi kaynaklarıyla ilgili değişikliklerin editörler tarafından yapılıyor

olması güncelliğin sağlanması bakımından ve arama işlemlerinin editörler tarafından belirlenmiş konu başlıklarıyla yapılıyor olması ise erişim açısından sorun oluşturmaktadır. Yahoo! ve dmoz konu rehberleri için örnek olarak gösterilebilir.

Veri tabanları ise veri tabanı üreticileri tarafından elektronik olarak yayınlanan, geniş bir arama ve bilgi erişim olanağı sunan, çeşitli disiplinlinler veya konulara göre ayrılmış bilgi dermeleri olarak nitelendirilmektedir (Feather ve Sturges, 2003, s. 126-127). Veri tabanları; elektronik kitaplar, elektronik dergiler, elektronik tezler, elektronik danışma kaynakları, sesli kitaplar, açık erişim kaynakları gibi farklı biçimlerdeki dijital bilgi kaynaklarını bünyesinde bulundurabilmektedir. Farklı disiplinlere yönelik olarak oluşturulan veri tabanları, tüm bu bilgi kaynaklarına yönelik olarak kullanıcılarına basit ve ileri düzeylerde arama olanağı sunmaktadır.

Bu kapsamda kullanıcılar, binlerce bilgi kaynağını tek bir arama noktasından arayabilmekte ve bilgi kaynaklarına daha kolay erişebilmektedir.

Çevrimiçi kütüphane katalogları (Online Public Access Catalogue-OPAC), kütüphane dermelerinde yer alan bilgi kaynaklarına erişmek için kullanılan önemli bilgi erişim araçlarından biridir. OPAC’lar, kullanıcılar tarafından uzaktan erişim terminalleri kullanılarak erişilen, bilginin bir veri tabanında nerede bulunduğunu gösteren araçlar olarak tanımlanmaktadır (Keenan ve Johnston, 2000, s. 183). Bu araçlar sayesinde bilgi kaynaklarının bibliyografik bilgilerine ve tam metinlerine çevrimiçi olarak zaman ve mekân sınırlaması olmadan erişilebilmektedir. İlk başlarda MARC (MAchine Readable Cataloging - Makinece Okunabilir Kataloglama) formatını kullanarak katalog kayıtlarına bilgisayar üzerinden erişim olanağı sağlayan çevrimiçi kütüphane katalogları, zamanla Boole işleçleri ve anahtar sözcüklerin kullanılmasına izin veren bir biçimde geliştirilmiş, Web ile birlikte grafik

arayüzler ve hiperlinklerin kullanıldığı, arama, erişme ve keşfetme seçeneklerinin yer aldığı işlevsel bir yapıya sahip olmuştur. Kütüphane katalogları günümüzde ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkisiyle “ayarlanabilen ilgililik sıralaması”, “konu etiket haritaları/bulutları sunma”, “arama sonuçlarının genişletilmesi ve filtrelendirilmesi için kümeleme/görüntüleme”, “ödünç verme verileri”, “diğer kataloglar ve veri tabanları gibi farklı kaynaklardan gelen verileri indeksleme”, “yetkeli konu başlıklarıyla ek arama tavsiyelerinde bulunma”, “kullanıcı görüşü/etiketleri” ve

“doğru hecelenişleri verme” gibi özellikleri taşımaktadır (Wilson, 2007, s. 406-407).

Çevrimiçi kütüphane katalogları bahsedilen tüm özellikleriyle genel olarak kütüphanelerin sahip oldukları dermeleri dijital ortamda listelemekte, kullanıcılara çeşitli erişim noktaları (konu, eser adı, yazar adı, anahtar sözcükler, ISBN, ISSN vb.) sunarak onların bilgi kaynaklarına ulaşmalarına yardımcı olmaktadır. Ayrıca birden çok kütüphanenin çevrimiçi kataloğunun birleşiminden oluşan toplu kataloglar, gereksinim duyulan bilgi kaynaklarının hangi kütüphanelerde bulunduğu bilgisini vermesi bakımından önem taşımaktadır. Toplu kataloglara OCLC WorldCat ve ULAKBİM Ulusal Toplu Katalog (To-Kat) örnek olarak gösterilebilir.

Dijital bilgi kaynaklarının ve erişim araçlarının gelişimi, geleneksel olarak verilen bilgi hizmetlerinin boyut değiştirmesini ve dijital ortamlarda yeni hizmetlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu kapsamda danışma, eğitim, sağlama ve ödünç verme hizmetlerinde yeni modeller ve uygulamalar kullanılmaya başlanmıştır.

Kütüphanelerde kullanıcıların bilgi gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik olarak sunulan danışma ve eğitim hizmetleri, kütüphane dermelerinde yer alan bilgi kaynaklarının bulunmasını, çeşitli araştırma sorularının cevaplandırılmasını, kullanıcılar için çeşitli arama işlemlerinin gerçekleştirilmesini, kütüphane ile ilgili

yönlendirmelerin yapılmasını, kişiselleştirilmiş hizmetlerin sunulmasını, güncel duyuru hizmetlerinin verilmesini, çevrimiçi kütüphane katalogları ve literatüre yönelten veri tabanları gibi çeşitli bilgi erişim araçlarının kullanımının öğretilmesini kapsamaktadır. Önceleri sadece basılı kaynaklara dayanan ve yüz yüze verilen bu hizmetler, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişmesine ve bilgi kayıt ortamlarının değişmesine bağlı olarak günümüzde dijital ortamlarda da sunulmaktadır. Bu durum, kullanıcıların bilgi gereksinimlerini daha çok dijital ortamlardan karşılamalarına ve bu hizmetlerden yararlanabilmek için kütüphanelere fiziksel olarak gelen kullanıcıların sayısının azalmasına neden olmaktadır (Kasowitz, Bennett ve Lankes, 2000, s. 356). Özellikle kullanıcılar tarafından basılı bilgi kaynaklarının yerine dijital formattaki bilgi kaynaklarının tercih edilmesi, kütüphane dermelerinin yönetilmesinde “bilgi kaynaklarına sahip olma” anlayışının yerine “bilgi kaynaklarına erişebilme ve kullanabilme” anlayışını beraberinde getirmiştir. Bu gelişmelerin etkisiyle önem kazanan dijital danışma hizmetleri elektronik posta, Web formları, kılavuzlar, sohbet / video konferans yazılımları ve sosyal medya araçları yardımıyla, eş zamanlı veya eş zamanlı olmayan bir yapıda, sesli veya görüntülü olarak sanal ortamlarda verilmektedir. Bu hizmetler kullanılan dijital araçlara bağlı olarak, sanal danışma (virtual reference), dijital danışma (digital reference), canlı danışma (live reference), etkileşimli danışma (interactive reference), gerçek zamanlı danışma (realtime reference) ve Web tabanlı danışma (Web based reference) gibi terimlerle adlandırılmaktadır (Kresh, 2003, s. 23). QuestionPoint, Ask A Question, Ask A Librarian, Internet Public Library, Yahoo! Answer ve Google Answer gibi danışma sorusu yöneltme siteleri; Meebo, MSN, Skype ve Google Hangout gibi sohbet / video konferans yazılımları dijital ortamda sunulan danışma hizmetlerine

örnek gösterilebilir. Diğer taraftan ALA’nın bir bölümü olan Danışma ve Kullanıcı Hizmetleri Derneği’nin (Reference and User Services Association-RUSA) 2010 yılında yayınladığı ve dijital ortamlarda sunulacak sanal danışma hizmetlerini uygulamak için kütüphanelere yardımcı olmayı amaçlayan “Guidelines for Implementing and Maintaining Virtual Reference Services” başlıklı rehber, sanal danışma hizmetlerinin düzenlenmesi ve sunulmasına yönelik ilkeleri ortaya koyması bakımından önemli kabul edilebilir. Eğitim hizmetleri açısından bakıldığında, bu hizmetlerin daha önce bilgiye erişme ve kullanma becerilerini kazandırmayı hedeflediği, günümüzde ise bireylerin karşılaşacakları sorunları ancak bilgi ile çözebileceklerini öğretmeye odaklandığı görülmektedir. Bu bağlamda eğitim hizmetleri yüz yüze veya dijital platformlarda geliştirilen eğitim programları aracılığıyla verilmektedir.

Sağlama hizmetleri, kütüphaneler ve diğer bilgi merkezleri için kitap ve diğer kaynakların sağlanması süreçlerini ifade etmektedir (Prytherch, 2005, s. 7). Bu kapsamda, kullanıcıların özellikleri ve bilgi gereksinimleri doğrultusunda her türlü bilgi kaynağının yurt içi veya yurt dışında bulunan farklı bilgi sağlayıcılarından temin edilerek kütüphane dermelerinin geliştirilmesi ve desteklenmesi mümkün olmaktadır. Kütüphaneler, kütüphane dermesinde bulunmayan bilgi kaynaklarını yayıncılar aracılığıyla doğrudan satın alabilmekte, bu kaynakların “kütüphaneler arası ödünç verme hizmeti” yoluyla belirli bir süreliğine ödünç alınarak kullanılmasını sağlayabilmekte ve “belge sağlama hizmeti” kapsamında çeşitli belgeleri (makale, kitap bölümü vb.) farklı kütüphanelerden dijital olarak veya fotokopi ile çoğaltma yöntemiyle temin edebilmektedir. Tüm bu hizmetlerin yönetilmesi dijital ortamlarda gerçekleştirilmekte, kullanıcıların gereksinimleri

geçmişe oranla daha hızlı bir şekilde ve daha ekonomik biçimde karşılanabilmektedir. Ayrıca kütüphaneler arası işbirliği sağlamak amacıyla geliştirilen konsorsiyum yapıları, dijital bilgi kaynaklarının kütüphaneler tarafından ortak lisanslar yardımıyla edinilmesinde önemli katkılar sağlamaktadır ve kütüphaneler daha etkin hizmetler geliştirmektedir.

Ödünç verme hizmetleri açısından bakıldığında ise bilgi ve iletişim teknolojilerinin ve dijital dermelerin gelişimine bağlı olarak bu hizmetlerin de farklılaştığı görülmektedir. Kütüphaneler, sahip oldukları dermelerdeki basılı bilgi kaynaklarını kullandıkları otomasyon sistemlerinin yardımıyla, dijital bilgi kaynaklarını ise (elektronik kitap gibi) veri tabanı sağlayıcıları ve kütüphaneler arasında geliştirilen anlaşmalar doğrultusunda veri tabanı sistemleri üzerinden kullanıcılarına ödünç verebilmektedir. Ödünç verme hizmetlerinin yönetimi otomasyon sistemleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. Kullanıcılar kütüphanelerin ödünç verme politikaları kapsamında bu sistemler aracılığıyla kolaylıkla bilgi kaynaklarını ödünç alabilmekte, iade edebilmekte, Web veya mobil araçlar yardımıyla ödünç aldıkları bilgi kaynaklarının sürelerini uzatabilmekte ve istedikleri bilgi kaynaklarını daha sonra ödünç almak için ayırtabilmektedir. Online Computer Library Center (OCLC), Anadolu Üniversite Kütüphaneleri Konsorsiyumu (ANKOS), ULAKBİM Elektronik Kaynaklar Ulusal Akademik Lisansı (EKUAL), Türkiye Belge Sağlama ve Ödünç Verme Sistemi (TÜBESS), konsorsiyum, belge sağlama ve ödünç verme hizmetleri açısından önemli örnekler ve oluşumlar arasında yer almaktadır.

Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ortaya çıkardığı dijital kütüphaneler ve bu kütüphanelerin sahip olduğu dijital dermeler sayesinde bilgi farklı biçimlerde daha kolay ve hızlı bir şekilde oluşturulabilmekte, güncellenebilmekte, paylaşılarak herkesin erişimine sunulabilmektedir. Dijital bilgi hizmetleri ile bu kütüphaneler ve dermeler daha etkin biçimde kullanılabilmektedir. Tüm bu gelişmeler, toplumların çağın gerektirdiği özelliklere sahip olabilmesi ve bilgi toplumu olarak nitelendirilebilmesi açısından oldukça önem taşımaktadır.

Benzer Belgeler