• Sonuç bulunamadı

İbn Ebî Zemenîn’in, tefsirinde zikrettiği neshi dört kısımda incelemek mümkündür.

3.1. DİL BİLİMLERİNE ÖNEM VERMESİ

İbn Ebî Zemenîn, Tefsîru’l-Ḳur’âni’l-‘Azîz’in mukaddimesinde bir müfessirin, Arap diline hâkim olması gerektiğini belirtmiştir. O, tefsirin içeriğinde de âyetlerin lafızlarına, dil ve lügat açısından sık sık açıklamalar yapmıştır. Nitekim Yaḥyâ b. Sellâm’ın tefsirini ihtisar etmekle kalmayan İbn Ebî Zemenîn, eserde yoğun bir şekilde temas ettiği dil mülahazaları sayesinde tefsire dilsel bir boyut kazandırmıştır. Bu anlamda müfessir kelimelerin kök ve iştikaklarına değinmiş, i‘râb vecihlerine ve bu vecihlerle oluşan mana farklılıklarına da temas etmiştir. Bu hususta genellikle Basra dil ekolünün görüşlerini nakleden müfessir, zaman zaman Kûfe ve Bağdat dil ekollerinin görüşlerine de yer vermiştir. Bunun yanında müfessir, çeşitli amaçlarla pek çok yerde istişhâd metoduna başvurmuştur.

el-Esṭal’a göre İbn Ebî Zemenîn’in tefsirde i‘râba değinmesinin sebebi, lafızları keşfedip manaları ortaya çıkarmak ve bu manalara delalet eden siga ve terkibler üzerinde yoğunlaşmak

suretiyle murad-ı İlâhîyi insan idrakine kolaylaştırma gayretidir782.

Yine söz konusu eserin muhakkiki ‘Ukkâşe’nin, eserin dilsel özelliğini beyan sadedindeki şu ifadeleri de büyük önem arz etmektedir: “İbn Ebî Zemenîn, tefsirinde nahiv mülahazalarına çokça

Ebû ‘İmrân el-Cûnî’den rivayetle; Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: Bana bi‘set verildigi zaman Sûr'un sahibi (İsrâfîl) geldi, Onu (sûru) ağzına aldı bir adımını öne, öbür adımını geriye doğru açtı. Emri alıp üfleyecek zamanı bekliyor. Aman nefhadan (sûrun üflenmesinden) korkun)777.

ed-Dânî, aynı hadisi İbn Ebî Zemenîn kanalıyla eserinde iki

defa nekletmektedir778. Bunun yanında söz konusu eserin

muhakkiki Rıdâullâh el-Mubârekfûrî, bu rivayetin sonuna eklediği dipnotta bunun mürsel bir hadis olduğunu ifade etmiştir. Zira tabiînden olan Ebû ‘İmrân el-Cûnî bu rivâyeti doğrudan Hz.

Peygamber’den nakletmiştir779.

2.2.8.7. İbn Baṭṭâl: Şerḥu Saḥîḥi’l-Buḫârî

Ebu’l-Ḥasen ‘Alî b. Ḫalef b. ‘Abdilmelik b. Baṭṭâl el-Ḳurṭubî, Buḫârî’nin el-Câmi‘u’s-Saḥîḥ adlı eserine yazdığı şerhinde İbn Ebî Zemenîn ismini zikrederek kendisinden nakil yapmıştır. Bu anlamda İbn Battâl Şerḥu Saḥîḥi’l-Buḫârî adlı eserinde, Ebû Leheb’in künyesinin Kur’ân’da yer almasının hikmetlerine dair nakledilen rivayetleri sıralarken İbn Ebi Zemenîn’den şu nakli yapar:

“ ،ى ﱠﺰُﻌْﻟا ُﺪْﺒَﻋﺐَﮭَﻟﻲِﺑَأ ُﻢْﺳا : َلﺎَﻗ ُﮫﱠﻧَأﻦﯿِﻨَﻣ َزﻲِﺑَأ ِﻦﺑ ِﮫﯿِﻘَﻔْﻟا ْﻦَﻋ ِﮫِﺑ ُت ْﺮِﺒْﺧُأ :ﻲِﻧﺎﱠﺜﻟا َو.. ُﮫُﺘَﯿْﻨُﻛ َو ﻮُﺑَأ ﺔَﺒْﺘُﻋ ، ﻮُﺑَأ َو ﺐَﮭَﻟ ُﮫُﺒَﻘَﻟ ، ﺎﻤﻧأو ﺐﻘﻟ ﮫﺑ ﺎﻤﯿﻓ ﺮﻛذ ﻦﺑا سﺎﺒﻋ - ﮫﻧﻷ ﮫﮭﺟو نﺎﻛ ﺐﮭﻠﺘﯾ

ﻻﺎﻤﺟ (…İkincisi: Fıkıhçı İbn Ebî Zemenîn’in şöyle dediğini haber aldım: Ebû Leheb’in adı, ‘Abdul‘uzzâ’dır, künyesi de Ebû ‘Utbe’dir. Ebû Leheb ise onun lakabıdır. İbn ‘Abbas’ın “Çünkü yüzü parlaktı.”

demesine göre bu isimle anılmıştır.)”780 İbn Ebî Zemenîn bu ifadenin

başına “ ُﺪﱠﻤَﺤُﻣ ” (Muhammed dedi ki:) ibaresini koyarak söz konusu َلﺎَﻗ

ifadenin kendi eklemesi olduğunu özellikle belirtmiştir780F

781.

777 Zemenîn, Tefsîru İbn Ebî Zemenîn, II, 3.

778 Bkz. Ebû ‘Amr ed-Dânî, es-Sunenu’l-Vâride fi’l-Fiten, IV, 764-765; VI, 1282-1283. 779 Bkz. Ebû ‘Amr ed-Dânî, es-Sunenu’l-Vâride fi’l-Fiten, IV, 764

780 Ebu’l-Ḥasen ‘Alî b. Ḫalef b. ‘Abdilmelik b. Baṭṭâl el-Ḳurṭubî, Şerḥu Saḥîḥi’l-Buḫârî (I-XI) (Thk. Yâsir b. İbrâhîm, İbrâhîm İbnu’s-Sabîḥî), Mektebetu’r-Ruşd, 2. Baskı, Riyad 2003, IX, 355. 781 Bkz. Zemenîn, Tefsîru İbn Ebî Zemenîn, II, 550.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TEFSÎRU’L-ḲUR’ÂNİ’L-AZÎZ’İN FİLOLOJİK AÇIDAN

İNCELENMESİ

İbn Ebî Zemenîn’in dile ait birikimini Tefsîru’l-Ḳur’âni’l-‘Azîz’de başarılı bir şekilde kullandığını görmekteyiz. Söz konusu eserin filolojik açıdan incelenmesi, müellifin dilciliğini de ortaya koyacaktır.

3.1. DİL BİLİMLERİNE ÖNEM VERMESİ

İbn Ebî Zemenîn, Tefsîru’l-Ḳur’âni’l-‘Azîz’in mukaddimesinde bir müfessirin, Arap diline hâkim olması gerektiğini belirtmiştir. O, tefsirin içeriğinde de âyetlerin lafızlarına, dil ve lügat açısından sık sık açıklamalar yapmıştır. Nitekim Yaḥyâ b. Sellâm’ın tefsirini ihtisar etmekle kalmayan İbn Ebî Zemenîn, eserde yoğun bir şekilde temas ettiği dil mülahazaları sayesinde tefsire dilsel bir boyut kazandırmıştır. Bu anlamda müfessir kelimelerin kök ve iştikaklarına değinmiş, i‘râb vecihlerine ve bu vecihlerle oluşan mana farklılıklarına da temas etmiştir. Bu hususta genellikle Basra dil ekolünün görüşlerini nakleden müfessir, zaman zaman Kûfe ve Bağdat dil ekollerinin görüşlerine de yer vermiştir. Bunun yanında müfessir, çeşitli amaçlarla pek çok yerde istişhâd metoduna başvurmuştur.

el-Esṭal’a göre İbn Ebî Zemenîn’in tefsirde i‘râba değinmesinin sebebi, lafızları keşfedip manaları ortaya çıkarmak ve bu manalara delalet eden siga ve terkibler üzerinde yoğunlaşmak

suretiyle murad-ı İlâhîyi insan idrakine kolaylaştırma gayretidir782.

Yine söz konusu eserin muhakkiki ‘Ukkâşe’nin, eserin dilsel özelliğini beyan sadedindeki şu ifadeleri de büyük önem arz etmektedir: “İbn Ebî Zemenîn, tefsirinde nahiv mülahazalarına çokça

değinmiştir. Hatta onun eseri, bir rivayet tefsiri olduğu kadar bir nahiv, kıraat ve lügat kitabıdır desek hakikate muhalefet etmiş olmayız.”783

Bütün bunlar, müfessirin dil bilimlerine verdiği önemi gösteren ifadelerdir.

Tefsirde İbn Ebî Zemenîn’nin, sık sık “.. ِﺔَﻐﱡﻠﻟا ِﻞْھَا َﺪْﻨِﻋ” (dil

bilginlerine göre…) demek suretiyle lügat âlimleri tarafından

kelimelere hamledilen manalara işaret etmesi783F

784 onun dil

bilimlerine ve dil âlimlerine yaklaşımını nazara vermektedir. Kısacası İbn Ebî Zemenîn’e göre Kur’ân’ı tefsir edecek kişinin mutlaka Arap diline vakıf olması gerekir. Söz konusu tefsire bakıldığında müfessirin bu hususa son derece önem verdiği anlaşılmaktadır. Kur’ân’ın doğru anlaşılması için i‘râbının doğru yapılması; sarf, nahiv, lügat, belâğat gibi ilimlerin yanı sıra Arap diline dair inceliklerin bilinmesi geerekir. Müfessirin dil bilimlerine verdiği önemi anlamak için onun Tefsîru’l-Ḳur’âni’l-‘Azîz’e dercettiği dil malzemesine bakmak yeterli olacaktır. Âyetlerin müfredâtını izah ederken verdiği lügat, sarf ve nahivle ilgili bilgiler onun dil bilimlerine verdiği önemi açıkça ortaya koymaktadır.

Benzer Belgeler