• Sonuç bulunamadı

dİjİTaLLEşmE vE E-TİcarET

Gıda sektörü

2.9. dİjİTaLLEşmE vE E-TİcarET

Yıllar içerisinde hem Türkiye’de hem de dün-yada internet kullanım oranı artış göstermiş, dünyada internet kullananların sayısı, kullan-mayanların sayısını 2018 yılında geçmiştir. Bu-nun yanı sıra yüksek gelirli ülkelerde internet kullanan nüfusun payı, düşük gelirli ülkelere göre daha yüksektir. Dünyada 2000 yılında internet kullanan bireylerin oranı %6,5 olur-ken, Türkiye’de %3,8, yüksek gelirli ülkelerde ise %29,9 olmuştur. Yıllar içerisinde teknolojik gelişmeler ve alım gücünün artması ile bir-likte 2019 yılında internet kullanan bireylerin oranı dünyada %51,4 olurken, Türkiye’de %74, yüksek gelirli ülkelerde de %87,2 olmuştur.

Düşük gelirli ülkelerde aynı oran, 2000 yılın-da %0,1 iken 2019 yılınyılın-da %19,5’e yükselmiştir.

Küresel gelir dağılımındaki eşitsizlik nedeni ile dünyada hala internete erişemeyen büyük bir kesimin olduğu ve bu kesimin de özellik-le düşük gelirli ülkeözellik-lerde yaşadığı tespit edil-miştir.

Küresel çapta 5,4 milyardan fazla insanın birbirine bağlandığı günümüzde dijitalleş-menin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SKH) ulaşmada önemli bir rol oynadığı açıkça ortadadır. Bu nedenle, uluslararası kuruluşla-rın ve gelişmiş ülkelerin küresel çapta inter-nete erişimdeki bu eşitsizliği ortadan kaldıra-cak projeleri hızlı bir şekilde hayata geçirmesi beklenmektedir. Bu yönde atılacak adımlar, başta sağlık olmak üzere hem yaşamı kolay-laştıracak hem de küresel üretim ve ticarete

ivme kazandıracaktır. Pandemi sürecinde karşılaşılan operasyonel sorunlarla mücade-lede, firmaların dijital altyapı yeterliliğinin be-lirleyici olduğu görülmektedir. Pandemi pek çok sektörde ani bir daralmaya yol açarken, bazı sektörler için ise fırsat yaratmıştır. Özel-likle dijital altyapısı hazır olan sektörlere yöne-lik mevcut ve yeni e-ticaret platformlarında yaşanan gelişmeler bir krizin fırsata dönüş-türülmesinde günümüzün popüler çeviklik (agility) kavramına en güzel örneklerdendir.

Çeviklik, pandemi ve diğer küresel sorunları öngörmeyi amaçlayan ileriye dönük bir yak-laşımı ve değişikliklere hızlı ve başarılı bir şe-kilde uyum sağlamayı ifade eder. Çoğu çevik şirket, küresel değişime hızla uyum sağla-yabilen ve fırsatları değerlendirebilen esnek yönetim sistemlerine sahiptir. Pandemi dö-neminde esnek düşünebilen, karar alabilen alternatif yöntemler geliştirebilen ve krizi fırsata çevirebilen firmalar ayakta kalacaktır.

Firmalar, klasik üretim modelinden müşteri odaklı esnek üretime geçerek alışılagelmiş pazarlardan yeni pazarlara yönelmelidir. Pa-zar çeşitlendirmesinde başarılı olan, yakın mesafelerden ziyade uzak pazarları da hedef alan ülkeler ihracatta başarılı olacaktır. Ayrıca, katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatına ağrılık vermeleri firmaların krizden çıkmala-rında önemli rol oynayacaktır. Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) altyapısı yeterli olan ülkeler ve firmalar yeni normalde diğerlerine göre daha avantajlı olacaktır.

Dijitalleşme ile e-ihracat pandemi sürecin-de ivme kazanırken birçok ülke ve kurum

dijitalleşme ve sürdürülebilirlik yatırımlarını öne çekmek zorunda kalmıştır. Dünya Ban-kası’nın, “Dünya Kalkınma Raporu 2019: İşin Değişen Doğası” başlıklı raporuna göre, tek-nolojinin giderek daha fazla şekillendirdiği, istihdamda insan yerine robotların daha çok kullanıldığı işgücü piyasasında, insanların eğitimine ve sağlığına daha fazla yatırım ya-pılması acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum, WEF) “İstihdamın Geleceği Raporu 2020” ça-lışmasında 2020 yılında üretimde %33 robot,

%67 insan şeklinde olan dağılımın 2025 yılın-da %47 robot %53 insan şeklinde değişeceği öngörülmüştür. Bugünün birçok mesleğinin gelecekte talep görmeyeceği hatta bazıları-nın yok olacağı açıkça görülmektedir. Tekno-loji işgücü üzerinde bir baskı yaratsa da yeni iş kolları yaratmanın yanı sıra üretkenliği art-tırmakta ve etkili kamu hizmetleri sunmanın yolunu açmaktadır.

E-Ticaret

E-ticaret, son yıllarda hem yurt içi hem de sınır ötesi ticari faaliyetlerde ciddi gelişme kaydetmiştir. Küresel ölçekte, 2014 yılında 236 milyar dolar olan sınır ötesi e-ticaret hac-mi 2020 yılında 994 hac-milyar dolara ulaşmıştır.

2020 yılı verilerine göre sınır ötesi e-ticaret, Asya-Pasifik bölgesinde 476 milyar dolara ulaşırken Batı Avrupa’da 217 milyar dolar, Ku-zey Amerika’da 177 milyar dolardır. Bu rakam

2019 yılının ilk 6 ayında 55 milyar 900 milyon olurken, 2019 yılının tamamında 136 milyar lira olmuştur. Türkiye’nin toplam e-ticaret hacmi 2020 yılının ilk 6 ayında 2019 yılının aynı dö-nemine göre %64 artış göstererek 91,7 milyar liraya yükselmiştir. Bu dönemde 3.761 KOBİ, e-ticarete başlamıştır.

Türkiye’nin 2020 yılının ilk 6 ayındaki 91,7 yar liralık e-ticaret hacminin %91’ini (83,3 yar lirası) yurt içi harcamalar, %5’ini (4,5 mil-yar lira) Türkiye’nin diğer ülkelerden alımları (e-ithalat) ve %4’ünü de diğer ülkelerin Türki-ye’den alımları (e-ihracat) oluşturmuştur.

T.C. Ticaret Bakanlığı Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) kayıtlarına göre 31 Ocak 2021 itibarı ile sisteme kayıtlı işletme sayısı 19.661 iken, sisteme kayıtlı site sayısı 23.771’e ulaşmış-tır. ETBİS’e göre 2020 yılı Temmuz ayında e-ti-careti 64.602 kişi kullanırken, bunların %18’i 18-24 yaş grubunda, %37,5’i 25-34 yaş

grubun-KÜrEsEL TEdarİK

zİncİrLErİndEKİ

dÖnÜşÜm sÜrEcİ

KÜrEsEL TEdarİK

zİncİrLErİndEKİ

dÖnÜşÜm sÜrEcİ

Covid-19 salgını ile birlikte gelişmiş ülkelerin Çin ve Asya ülkelerine olan yüksek bağımlılıklarının yarattığı tedarik ve arz güvenliği sorunları orta-ya çıkmıştır. Bu nedenle gelişmiş ülkeler Çin ve Asya ülkelerine olan bağımlılıklarını azaltmaya yönelik olarak küresel tedarik zincirlerinde ye-niden yapılanmayı hedeflemektedirler. Temel amaç tedarik ve arz güvenliğinin sağlanma-sıdır. Bu amaçla kritik ürünlerde yurtiçinden tedarik öne çıkacaktır. Yurtdışından tedarikte tedarikçi sayıları artırılacaktır. Tedarikçi çeşit-lendirmesine gidilecektir. Tedarikler daha çok bölgesel alanlardan yapılır hale gelecektir.

Covid-19 salgını ikinci dalgası nedeniyle küre-sel tedarik zincirinde yeniden yapılanma süreci yavaşlamıştır. Aşılama ile birlikte dünya gene-linde bağışıklık kazanılması ve normalleşmeye geçiş ile birlikte küresel tedarik zincirlerinde yeniden yapılanma süreci hızlanacaktır.

2021 yılının ikinci yarısından itibaren küresel tedarik zincirlerinde yeniden yapılanma daha belirgin hale gelecektir. Bu çerçevede aşağıda yer alan eğilimlerin öne çıkması beklenmekte-dir;

1. Tedarik mesafelerinin ve sürelerinin kısalması, 2. Tedarikçi sayılarının arttırılması,

3. Tedarikin daha sık aralıklarla ve daha küçük

Benzer Belgeler