• Sonuç bulunamadı

A. RÜÇHAN HAKKI KAVRAMI

III. ZAMAN AÇISINDAN BİR SINIRLAMANIN OLMAMASI

3. Diğer Haller

Alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin korunması gereken özel durumlar sermaye artırımı ve yeni alım ve değiştirme haklarının tanınması ile sınırlı değildir. Bu durum, TTK m. 467/2’de “Değiştirme veya alım hakları, sermaye artırımı yapılması, yeni değiştirme

veya alım hakları tanınması veya başka bir yolla kayba uğratılamaz” şeklinde ifade

edilmiştir. Alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin, özellikle şirketin başka bir şirketle birleşmesi, tasfiyeye girme kararı alması, tür değiştirmesi ve şartlı sermaye artırımı kararının alındığı genel kurul kararının iptal edilmesi durumlarında korunması gerekir706. Çünkü alım ve değiştirme hakkı sahipleri henüz şirketin ortağı olmadıkları için bu tür kararların alındığı genel kurul toplantılarını etkileme imkânları yoktur707.

Şartlı sermaye artırımının yapılmış olması şirketin başka bir şirketi devralmasına engel olmadığı gibi, şirketin başka şirketlerle bir araya gelerek yeni kuruluş biçiminde şirket birleşmesine de engel değildir708. Ancak alım ve değiştirme hakkı sahipleri, bu şirket birleşmesinden olumsuz etkilenebilir. Devralma yoluyla birleşmede devralan şirket, birleşmeden sonra hukuki varlığını devam ettireceği için, değiştirme veya alım borçlusu

704 Kaya, s. 201. 705 Biçer, s. 250; Kubilay, s. 60. 706 Biçer, s. 250; Kaya, s. 202. 707 Kaya, s. 202. 708 Kaya, s. 202; Saraç, s. 207.

123 olan şirketin devralan şirket olması durumunda alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin herhangi bir zarara uğramayacağı düşünülebilir709. Ancak TTK m. 142’ye göre devralan şirket, sermayesini devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için gerekli olan düzeyde artırmak zorundadır710. Alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin sermaye artırımından da olumsuz etkileneceği açıktır711.

Alım ve değiştirme borçlusu olan şirket devrolunan şirket ise, devralan şirket bu şirketin tüm borçlarını yüklenir (TTK m. 157/1). Ancak devrolunan şirket infisah ettiği için bu borcu ifa edebilmesi artık mümkün değildir712. Bu durumda borcun ifa edilmemesinin sonuçları ortaya çıkar. Devralan şirket, devrolunan şirketin alım ve değiştirme hakkı sahiplerine uygun bir tazminat verebileceği gibi, kendi paylarından da verebilir713. Ancak hak sahiplerinin devralan şirketin pay senetlerini kabul etme zorunluluğu yoktur714.

Şirket tür değiştirip limited şirkete dönüştüğünde de ortada bir ifa imkânsızlığı olacaktır. Çünkü alım ve değiştirme hakkı sahibinin üzerinde hak sahibi olduğu pay senedi, anonim şirkete ait pay senedidir715. Anonim şirket artık mevcut olmadığına göre borcun ifa edilmemesinin sonuçları uygulanacak ve alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin zararı limited şirket tarafından tazmin edilecektir716. Anonim şirket ile alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin, şirket tür değiştirmeden önce yapacakları bir sözleşme ile limited şirketteki esas sermaye payları üzerinde de hak iddia edebilmeleri mümkündür717.

709

Kaya, s. 203.

710

Kaya, s. 203; Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, N. 157a.

711

Saraç, s. 207.

712

Kaya, s. 203.

713

Biçer, s. 252; Kaya, s. 204; Saraç, s. 207.

714

Biçer, s. 252; Kaya, s. 204; Saraç, s. 207.

715

Kaya, s. 204.

716

Biçer, s. 251; Kaya, s. 204; Saraç, s. 210.

717

124 Anonim şirket tasfiyeye girdiğinde de alacaklıların korunması gerekir718. Her ne kadar, şirketin tasfiyeye girmesi, alım ve değiştirme haklarının kullanılmasına engel değilse de, tasfiyeye girmiş bir şirketin ortağı olmak, değiştirme hakkı sahiplerini yeterince koruyan bir çözüm olmayacaktır719. Çünkü tasfiye hâlinde bulunan şirketin borçları ödendikten ve pay bedelleri geri verildikten sonra kalan varlık, esas sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa pay sahipleri arasında, ödedikleri sermayeler ve imtiyaz hakları oranında dağıtılır (TTK m. 543/1). Başka bir deyişle, tasfiye halindeki şirketin önce borçları ödenir, sonra kalan miktar pay sahipleri arasında paylaştırılır. Dolayısıyla, alacaklı sıfatını korumak, alım ve değiştirme hakkı sahipleri için, şirket ortağı olmaktan daha avantajlıdır720.

Şartlı sermaye artırımına dayanak teşkil eden genel kurul kararının mahkeme kararıyla iptal edilmesi durumunda, şirket sermaye artırımına gidemeyeceği gibi, alım ve değiştirme hakkı da tanıyamaz721. Şirket bu kararın iptalinden sonra, Kanun’a ve esas sözleşmeye uygun yeni bir şartlı sermaye artırımı kararı alıp, alım ve değiştirme haklarını yeniden tanıyabilir722. Bu karar alınamadığında, alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin uğradıkları zarar şirket tarafından tazmin edilecektir723. Şartlı sermaye artırımına dayanak oluşturan genel kurul kararı, alım ve değiştirme hakları kullanıldıktan sonra iptal edilse

718

Biçer, s. 252; Kaya, s. 206.

719

Biçer, s. 252; Kaya, s. 206. Tasfiyenin alım haklarının ortadan kalkmasına, bir başka deyişle

kullanılamaz hale gelmesine sebep olacağı yönünde bkz. Saraç, s. 209. 720

Kaya, s. 207; Saraç, s. 209.

721

Biçer, s. 252.

722

Biçer, s. 252. Yeni bir şartlı sermaye artırımı kararı almanın TTK m. 465/3’e aykırı olacağı yönünde

bkz. Kaya, s. 124, dn. 118. İptal edilebilir nitelikteki genel kurul kararının, mahkeme kararıyla iptal edilmeden önce alınacak bir doğrulama kararı ile sakatlığın giderilmesinin mümkün olduğu yönünde bkz. Biçer, s. 253, dn. 916; Teoman, s. 1 vd. İptal edilebilir bir kararın, sakatlığını giderecek bir teyit kararının şirket tarafından alındığı takdirde, önceki sakat karar hakkında açılmış veya açılacak iptal davasının dinlenebilmesi için gerekli olan hukuki yararın, kural olarak geçmişe etkili olarak ortadan kalkacağı, ancak davacı teyit kararının alınacağı zamana kadar olan süre için iptal kararının alınmasında hukuki yararının bulunduğunu kanıtlarsa davanın dinlenebileceği yönünde bkz.

Moroğlu, Hükümsüzlük, s. 309.

723

125 bile, iptale ilişkin hüküm geçmişe etkili olduğu için, alım ve değiştirme hakkı sahiplerine verilen pay senetleri geçersiz olur724.

TTK m. 467/1’e göre; şirket, kendilerine nama yazılı payları iktisap etme hakkı tanıdığı değiştirme veya alım hakkı sahibi alacaklıları veya çalışanları, bu tür payların devirlerinin sınırlandırılmış olduğu gerekçesiyle, söz konusu hakları kullanmaktan engelleyemez. Ancak şirket, bu hususu, esas sözleşmede veya izahnamede saklı tutarsa ancak o zaman, böyle bir engelleme mümkündür. Hükmün gerekçesine göre; şartlı sermaye artırımı yönteminin güven verebilmesi ve işlerlik kazanabilmesi için, alım ve değiştirme hakkı sahiplerinin, pay senetlerinin devrini sınırlayan esas sözleşme hükümlerine karşı korunması gerekir725. Esas sözleşmede pay senetlerinin devrini sınırlayan hükümler yer alırsa alım ve değiştirme haklarının kullanılması belirsizlik sebebiyle cazibelerini yitirir ve sermaye piyasası aktörleri başta olmak üzere kimse bu hakları edinmek istemez. Fakat şirket, esas sözleşmesinde, şartlı sermaye artırımı yapılması halinde de, nama yazılı paylara ilişkin esas sözleşmede yer alan sınırlayıcı hükümlerin uygulanacağını açıkça belirtmişse, o zaman söz konusu sınırlamalar uygulanır726. Buna karşılık genel ifadeli esas sözleşme hükümleri ile bu sınırlamaların uygulanabilmesi mümkün değildir727.

C. PAY SAHİPLERİ İLE ALIM VE DEĞİŞTİRME HAKKI SAHİPLERİNİN