• Sonuç bulunamadı

Devlet Su ĠĢlerinin Kurulması

2.2. Devlet Su iĢlerinin TeĢekkülü ve Enerji Üretimi Ġçin Hidroelektrik

2.2.1. Devlet Su ĠĢlerinin Kurulması

Cumhuriyetin ilan edilmesi sonrası Türkiye’de su kaynaklarını geliĢtirilmesi etkin ve verimli kullanılması için geniĢ çaplı giriĢimler baĢlatılmıĢtır. Bu giriĢimler 1925 yılında kendisini Umur-u Nafıa Müdüriyet-i Umumiyesine bağlı, Sular Fen Heyeti Müdürlüğü’nün kurulması ile kendisini göstermiĢtir. Takip eden yıllarda Ankara’ya içme suyu temini için 1936 yılında Çubuk I Barajı’nın ilk kez kurulması ve yeni barajların açılmaya baĢlaması su iĢleri idaresinin güncel bir kurumda toplanması düĢüncesini de beraberinde getirmiĢtir. Bu doğrultuda 1939 yılında Nafia Vekaleti bünyesinde kurulan “Su İşleri Reisliği” ile birlikte su alanında yapılacak çalıĢmalar olan, su kaynaklarının istikĢafı, etütleri, planlamaları ve ölçümleri daha düzenli metotlar ile gerçekleĢtirilmeye baĢlanmıĢtır. Bu tarihten sonra su iĢlerinin önemi daha fazla kavranmıĢ, su kaynaklarının araĢtırılması, etütleri, planlamaları ve su ölçümleri yapılmıĢtır. 1943 yılında çıkarılan “Taşkın Suları ve Su Baskınlarına Karşı

Korunma Kanunu”, 1950 yılında çıkarılan “Bataklıkların Kurutulması ve Bunlardan Elde Edilecek Topraklar Hakkında Kanun”, Devlet Su ĠĢleri KuruluĢ Kanunu’nun

öncüleri olmuĢlardır. Bu kanunları takiben 1953 yılında Su ĠĢleri TeĢkilatı baĢtan düzenlenmiĢ, 18 Aralık 1953’de kabul edilen ve 28 ġubat 1954’de yürürlüğe giren

197 Mustafa Albayrak, “Uluslararası Ġmar ve Kalkınma Bankası’nın Hazırladığı Ġlk Raporun (1951)

Demokrat Parti Hükümetlerinin Politikalarına Etkileri”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt 20, Sayı 58, 2004, s. 148,149.

75 6200 Sayılı Kanun ile yetkileri arttırılmıĢtır. Bu doğrultu da Bayındırlık Vekaletine bağlı Devlet Su ĠĢleri Umum Müdürlüğü kurulmuĢtur.198

Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü kuruluĢ ve görevleri hakkında kanun layihası ve Bayındırlık, Maliye ve Bütçe komisyonları raporlarında bu kurumun esas görevi olarak Ģu ifadelere yer verilmiĢtir:

“Su işleri Genel Müdürlüğünün görevi memleketteki akarsuların zararlarını önlemek ve onlardan mümkün olan faydaları elde etmek maksadı ile tesisler kurmak ve bu tesisleri işletmektir, bu tesisler meyanında hidroelektrik santrallerinde bulunması iş hacmini artırmak ve faaliyet sahasını dağıtmak bakımından mahzurlu gibi görünürse de akarsular üzerinde kurulan tesislerin ekseriva sulama, taşkından koruma ve enerji elde etme gibi maksatları beraberce temin etmesi ve bunların birbirine girift olması dolayısıyla enerji mevzuunu, su işlerinden ayırmaya imkan yoktur. Bunun tabii neticesi olarak hidroelektrik santralleri kurulabileceği gibi iktisadi ve hayati zaruretler dolayısıyla termik santrallerin de kurulması ve işletilmesi işleri, su işleri ile ilgili çeşitli konuları halledebilmesi bakımından, bu kanun çerçevesi içinde mütalaa edilmiştir.”199

Buradan hareket ile Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü, ülke akarsularının kontrol altına alınması yanında su gücüne bağlı üretim olan hidroelektrik santrallerinin kurulması ve iĢletilmesi görevlerini üstlenmiĢtir.

Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile birlikte birçok yabancı uzman getirtilerek bu kurumda çalıĢtırılmıĢlardır. Mart 1954 tarihinde alınan karar gereği on kiĢilik bir Alman uzman ekibinin bir yıllık bir süre için çalıĢtırılması kararlaĢtırılmıĢtır. Yine bu dönemde Amerikalı, Fransız ve Hollandalı uzamanlar da çeĢitli görevler ile Devlet Su ĠĢleri bünyesinde iĢe alınmıĢlardır.200

Hidrolik enerji, suyun potansiyel enerjisini kinetik enerjiye dönüĢtürmeye yarayan bir enerji türüdür. Ortaya çıkan bu kinetik enerji, türbinlerin dönmesini sağlamakta

198 TBMM Kanunlar Dergisi, Dönem 9, Cilt 36, s. 32, 18 Aralık 1953., Devlet Su ĠĢleri Genel

Müdürlüğü DSĠ, Devlet Su ĠĢleri’nin Tarihçesi, http://www.dsi.gov.tr/kurumsal-yapi/hakkimizda EriĢim Tarihi, 14.10.2019.

199 TBMM 13 Numaralı Komisyon Raporu, BaĢbakanlık Muamelat Genel Müdürlüğü Tetkik

Müdürlüğü, Sayı 71-2146, 6-1011, s. 1, 12 Nisan 1952.

200 BCA, Kararlar Daire BaĢkanlığı, 30-18-1-2, 135-21-1, 10 Mart 1954., BCA, Kararlar Daire

BaĢkanlığı, 30-18-1-2, 137-81-18, 11 Ekim 1954., BCA, Kararlar Daire BaĢkanlığı, 30-18-1-2, 141- 94-8, 01 Aralık 1955., BCA, Kararlar Daire BaĢkanlığı, 30-18-1-2, 141-15-9, 19 Ocak 1956., BCA, Kararlar Daire BaĢkanlığı, 30-18-1-2, 145-10-5, 06 ġubat 1957.

76 ve bu sayede elektrik enerjisi elde edilebilmektedir. Hidroelektrik santralleri enerjinin depo edilmesine imkan sağlamakta ve özellikle enerjinin en değerli olduğu puvant (pik) saatlerde ihtiyaçların karĢılanmasında önemli bir göreve sahip olmaktadır. Bu yönü ile hidroelektrik enerji kaynağı yenilenebilir ve dünyadaki su döngüsünün devam ettiği sürece tükenmeyecek stratejik bir enerji kaynağı olarak kabul edilmektedir. Elektrik üretimi için inĢa edilen barajlı hidroelektrik santraller bu iĢlevlerinin yanı sıra taĢkın önleme, sulama su canlıları geliĢtirme ve ulaĢım ihtiyaçlarının karĢılanmasını sağlamaktadır.201

Büyüyen Türkiye’nin artan enerji ihtiyacı doğrultusunda, enerji kaynakları çeĢitlendirilmek istenmiĢti. Öyle ki 1950 yılı itibari ile su gücünden (hidroelektrik) faydalanılarak elde edilen enerji miktarı, toplam enerji üretiminin yaklaĢık %5’i gibi bir oranı kapsamıĢtır. Ancak, 1954 yılında Devlet Su ĠĢleri’nin kurulması ile birlikte hidroelektrik kapasitesi 10 yılda toplam enerji üretiminin %44’ünü karĢılayan bir değere ulaĢmıĢtır.

Demokrat Parti iktidarının ilk döneminde tarımda makineleĢmenin artması ile köylerde iĢgücü fazlalığı ortaya çıkmıĢ ve bu durum hızlı bir kentleĢmenin baĢlamasına sebep olmuĢtur. Ġnsanların köyden kente göç etmesi ile birlikte, kırsal kesimde gerek duymadıkları ihtiyaçları ortaya çıkmıĢtır. KentleĢme, belediyecilik, ulaĢım, hastane, barınma gibi ihtiyaçları da beraberinde getirmiĢtir. Bu ihtiyaçların en önemlilerinden biri de enerji ihtiyacı olmuĢtur. Zira o dönem köy hayatında elektriğe çok fazla ihtiyaç duyulmazken, kentlerde elektriksiz yaĢamak adeta mümkün olamamaktadır. Ayrıca ithalatın önünün açılması ile buzdolabı202

baĢta olmak üzere beyaz eĢyanın Türk toplumunun hayatına daha çok girmesi kentlerin elektrik ihtiyacını daha da arttırmıĢtır.

Devlet Su ĠĢleri Genel Müdürlüğü’nün kuruluĢ aĢamasında kentleĢme ve sanayileĢmenin hızlanması ile birlikte devlet, enerji sektörü gibi alt yapı niteliği taĢıyan yatırımlara ağırlık vermiĢtir. Yapılacak olan bu yatırımlar ise, hidrolik ve termik santrallerin kurulması olarak kendisini göstermiĢtir. 1950 yılından itibaren yeni ve büyük hidroelektrik ve termik santrallerin inĢa edilmesi ile birlikte elektrik

201

Süleyman Bozkurt ve Rıfat Tür, “Dünyada ve Türkiye’de Hidroelektrik Enerji, GeliĢimi ve Genel Değerlendirme”, IV. Su Yapıları Sempozyumu, Antalya, 2015, s. 322.

202 Nazlı Yücel Batmaz, Çiğdem Erdem, “Türkiye’de 1950-1960 Döneminde KentleĢme Sürecini

Siyasi Ġktidarın Yapısı ve Uygulamaları Açısından Yorumlamak”, Muhafazakar Düşünce Dergisi, Sayı 47, 2016, s. 201, 209.

77 enerjisi üretiminde alternatif kaynakların kullanılması ön plan çıkmıĢtır. Bu dönemde 7 Eylül 1951 tarihinde Resmi Gazete de açıklandığı üzere, Bayındırlık Bakanlığı tarafından elektrik santral ve tesislerine ait projelerin tanzimine dair yönetmelik hazırlanmıĢtır. Bu yönetmelikte, ülkenin bol miktarda su kuvvetine sahip olduğundan, elektrik enerjisi elde etmek için su kuvvetinden istifade edilmesi gerektiğinin üzerinde önemle durulmuĢtur.203

1 Kasım 1951 tarihinde TBMM açıĢ konuĢmasını gerçekleĢtiren CumhurbaĢkanı Celal Bayar Ģunları dile getirerek, “Konya ve civarına Göksu nehrinden, Erzurum’a Tortum şelâlelerinden, Isparta ve

civarına Eğridir göl ayağından, Elazığ ve civarına Hazer Gölünden bol ve ucuz enerji temin edecek olan hidroelektrik tesisatı inşaat projelerinin ihaleleri pek yakında yapılacaktır.”204ülke çapında vakit kaybetmeksizin hidroelektrik santrallerin

inĢalarının baĢladığını bildirmiĢtir.