• Sonuç bulunamadı

Birinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Döneminden Kömür Maden

3.2. Birinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Dönemi Türkiye’nin Enerji Politikası

3.2.4. Birinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Döneminden Kömür Maden

Hükümler” baĢlığında bulunan 130. Madde de Ģu ifadeye yer verilmiĢtir: “Tabii servetler ve kaynakları, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Arama ve işletmenin Devletin özel teşebbüsle birleşmesi suretiyle veya doğrudan doğruya özel teşebbüs eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır.”346

Bu maddeden hareket ile daha önceki anayasalar ile karĢılaĢtırıldığında yeraltı kaynaklarının bizzat devletin tasarrufu altına alınması ilk kez 1961 Anayasasında yer almıĢtır.

1960 yılından sonra kurulan yeni hükümetler de yer altı kaynaklarının önemine vurgu yapmıĢlardır. Ġsmet Ġnönü BaĢkanlığında 20 Kasım 1961 tarihinde kurulan koalisyon hükümeti programında yer altı kaynaklarından azami ölçüde faydalanmak istendiği belirtilmiĢ ve Ġnönü Ģu ifadeleri dile getirmiĢtir: “Yeraltı servetlerimizin

kıymetlendirilebilmesinde hususi bir dikkatle çalışacağız. Enerji kaynaklarımızdan azami ölçüde ve verimli tarzda faydalanmayı mümkün kılacak teknik ve idari tedbirler ihtiyaçtır”347

bir süre sonra bu koalisyon hükümeti dağılmıĢ ve 25 Haziran 1962 tarihinde yine Ġsmet Ġnönü BaĢkanlığında yeni bir hükümet kurulmuĢtur. 2 Temmuz günü Ġsmet Ġnönü, hükümet programını okumuĢ programda Maden Kanunu ve MTA Enstitüsü üzerinde yenilikler yapılacağını, Enerji kaynaklarının en verimli Ģekilde kullanılacağını ifade ederek Ģunları dile getirmiĢtir: “Yeraltı servetlerimizin

aranıp bulunması ve işletilmesi hususunda kolaylık ve sürat temin etmek üzere, Maden Kanunu’nda lüzumlu tadillerin yapılması için hazırlanan tasarı, Yüksek Meclise kısa zamanda sunulacaktır. Bir taraftan da Maden Tetkik ve Arama

346 Resmi Gazete, Sayı 10816, 31 Mayıs 1961.

347 Ġrfan Neziroğlu, Tuncer Yılmaz, Hükümetler-Programlar ve Genel Kurul Görüşleri 20 Kasım

137

Enstitüsü daha geniş ve verimli faaliyet gösterebilecek şekilde tevsi ve ıslah edilecektir…. Enerji kaynaklarımızın en verimli tarzda ve ahenkli olarak kullanılması için gerekli idari ve teknik ıslahat süratle tamamlanacak; enerji politikamız, sanayiin belli merkezlerde toplanmasından ziyade memleket sathına yayılmasını hedef tutacaktır.”348

Böylece belirlenecek enerji politikasında ülke geneline yayılacak olan bir plan içerisine girilmiĢtir.

1960 yılından itibaren Türk Kamu Yönetimi ile ilgili değiĢiklikler baĢlamıĢtır. Devletin müdahaleci olduğu dönemin en önemli çalıĢması ve daha sonra yapılacak çalıĢmalara da öncülük edecek olan Merkezi Hükümet TeĢkilatı AraĢtırma Projesi (MEHTAP) olmuĢtur. Bu proje Amerikan Yardım Komisyonu (AID) ile Türkiye Ortadoğu Amme Ġdaresi Enstitüsü (TODAĠE) talepleri üzerine Devlet Planlama TeĢkilatı tarafından oluĢturulmuĢtur.349

Merkezi Hükümet TeĢkilatı AraĢtırma Projesi’nin kömür madenini ilgilendiren tarafı ise yabancı sermayeyi teĢvik edici yönde olmuĢtur. Mevcut maden yasası yabancı sermayeyi maden alanında yatırım yapmak için cezbetmediğinden dolayı yeni bir yasanın çıkartılması gerekli bulunmuĢtur. Bu amaçla “Yeni Maden Kanunu

Hazırlama Komisyonu” oluĢturulmuĢtur. Bu komisyon çalıĢmalara baĢladıktan kısa

bir süre sonra, Amerikan Yardım Komitesi BaĢkanlığı’nın önceden yaptığı tavsiye ve giriĢimler sonucunda, ABD maden kanunu uzmanı Mr. Nörthcutt Ely, Türkiye’ye gelmiĢtir. Maliye Bakanlı ile Amerikan Yardım Komitesi kendisiyle bir kontrat imzalamıĢtır. ÇalıĢmalarına baĢlayan Mr Ely, Mining Monsanto Chemical Compny direktörü Mr. G. Donald’a yazdığı mektupta çalıĢma amacını açıklamıĢtır. Mr Ely’nin 10 Ağustos 1963 tarihinde yazmıĢ olduğu mektupta “Türkiye madenlerini

özel sermaye için cazip kılacak bir yasa hazırlıyorum” Mr. Ely, Yeni Maden

Kanunu’nun hazırlık aĢamasında yabancı maden iĢletmeleri ile sürekli mektuplaĢmıĢ ve onların önerilerini de almıĢtır. Ancak Mr. Ely’nin de önerileri ile hazırlanması düĢünülen kanun tasarısı yabancı teĢebbüse büyük ayrıcalıklar veren hükümler

348 Neziroğlu ve Yılmaz, s. 1490.

349 Hüseyin Sevinç, “DeğiĢim ve Kuramsal Yapılandırma Süreci: Merkezi Hükümet TeĢkilatı

AraĢtırma Projesi(MEHTAP)”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 7, Sayı 35, 2014, s. 736, 737.

138 içermesi ve teknik bakımdan Türkiye’de uygulama olanağının bulunmaması nedeni ile kanunlaĢamamıĢtır.350

1963 yılından itibaren Türkiye’de Birinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı dönemi baĢlamıĢtır. Planda madencilik sektörü için üretim hedefleri de belirlenmiĢ, buna göre termik santrallerde elektrik enerjisi üretmede kullanılan taĢ kömürü üretim miktarının 3.771 milyon tondan, 1967 yılı itibari ile 4.700 milyon tona çıkarılması düĢünülmüĢtür. Bir diğer önemli kömür olan linyit üretimini 2.609 milyon tondan, 1967 yılı itibari ile 5.900 milyon tona yükseltilmesi planlanmıĢtır. Maden üretiminde hedeflenen bu rakamlar ile hayata geçirilmek istenen politika, yurdun madenlerini milli yarara en uygun Ģekilde iĢleterek, ülke ihtiyaçlarının karĢılanmasının yanı sıra, ihracatta da ne kadarı satılabilirse o kadarını ihraç etmek hedefi benimsenmiĢtir.351

Birinci BeĢ Yıllık Planda yer alan maden ile ilgili hedeflerin gerçekleĢtirilmesi için gerekli istikrar ortamı sağlanamamıĢtır. Plan döneminde üç farklı hükümet iĢ baĢına gelmiĢ, planın son iki yılında 27 Ekim 1965 tarihinde baĢbakan olan Süleyman Demirel, 3 Kasım 1965 tarihinde açıkladığı hükümet programında kömür madeni ile ilgili hedefleri de açıklamıĢtır. Türkiye’nin maden rezervi açısından çok çeĢitli ve zengin olduğunu vurgulayan Demirel, maden kanunun asrın Ģartlarına göre yeniden düzenleneceğini belirtmiĢtir. Süleyman Demirel programda madencilik ile ilgili yeni dönem politikasında özel sektörün destekleneceğini ve rekabetçi bir ortamın oluĢturulacağına da ifade etmiĢtir. Bu maden politikasına göre uzun vadeli ve düĢük faizli maden kredisi meselesinin bütün yönleri ile ele alınıp, kısa zamanda halledileceği ve bu maksat ile bir Maden Bankası’nın kurulacağı belirtilmiĢtir. BaĢbakan Süleyman Demirel programda kömür meselesinin özellikle ele alınacağını kömür ve petrol gibi ticari yakıtların kullanılması için çalıĢmalar yürütüleceğini belirterek Ģunları dile getirmiĢtir: “Kömür meselesi özellikle ele alınarak, kötü

işletmecilik önlenecek, yetersiz küçük işletmeler yerine, yüksek randımanlı ve kapasiteli modern işletmeler ikame edilecektir. Linyit konusu, çeşitli yönleriyle incelenip, yatakların işletilmesi ve istihsalin kullanılmasında yeni esaslar ve teknikler getirilecektir. Çeşitli bakımlardan büyük zararlara sebep olan, odun ve tezek gibi yakıtların yerine, kömür ve petrol artıkları gibi, ticari yakıtların ikame edilebilmesi için, yakıt cinsinden kullanma şekline, kullanma cihazından fiyat

350 Kartalkanat, s. 56, 57. 351

139

durumuna kadar meseleyi etraflı bir şekilde ele alan, uzun vadeli bir program yapılacaktır. Büyük şehirlerimizin dumansız yakıt ihtiyacı üzerine önemle durulacaktır.”352

Bu ifadelerden hareket ile Demirel Hükümetinin, kömür ve petrol konusunda uzun vadeli programlar ile adım atacağı ön görülmüĢtür.

Birinci BeĢ Yıllık Planın sonuna gelindiği 1967 yılında, planda hedeflenen taĢ kömürü üretim hedefinin üzerine çıkılmıĢtır. Planda 1967 yılında 4.700 milyon tona çıkarılması hedeflenmiĢ, üretim miktarında ise bu rakamın üzerine çıkılarak 6.000 milyon ton taĢ kömürü elde edilmiĢtir. Birinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planında 1967 yılında elde edilmesi beklenen linyit kömürü miktarı 5.900 milyon ton iken, aynı yıla gelindiğinde 4.000 milyon ton civarı linyit üretimi gerçekleĢtirilerek353

, plandaki linyit üretim hedefi tutturulamamıĢtır.

3.3. Ġkinci BeĢ Yıllık Kalkınma Planı Dönemi Türkiye’nin Enerji Politikası