• Sonuç bulunamadı

Kamu Kredi Desteklerine Yönelik Öneriler

5. TÜRKİYE İÇİN KREDİ VE GARANTİ DESTEKLERİNE İLİŞKİN

5.2. Kamu Kredi Desteklerine Yönelik Öneriler

Japonya’da kamu destekli krediler KOBİ kredilerinin yaklaşık yüzde 5’ini, ABD’de ise yüzde 3’ünü oluşturmaktadır. Türkiye’de ise 2009 yılı itibarıyla KOSGEB kredi programları, KOBİ kredilerinin yaklaşık yüzde 3’ünü, Halk Bankası tarafından esnaf ve sanatkârlara verilen düşük faizli krediler ise KOBİ kredilerinin yüzde 3,7’sini oluşturmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de de KOBİ’lere kamu tarafından önemli büyüklükte kredi desteği sağlanmaktadır.

Kamu tarafından sağlanan kredilerin miktarından ziyade etkinliğinin artırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kapsamda kredi desteklerinin seçici ve yönlendirici bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Kredi programlarına ilişkin izleme ve değerlendirmenin yetersiz olması ve performans değerlendirmesi yapılamaması nedeniyle destek alan işletmelerin bu kredi desteği olmasa da kredi alıp alamayacağı ve/veya aynı istihdamı, yatırımı, ihracatı yapıp yapmayacağı, yani ilave bir değer yaratılıp yaratılmadığı ve bu desteklerin rekabet ortamına olumsuz bir etkisi olup olmadığı gibi hususlar bilinmemektedir. Kredi programlarının kurgulanması ve izlenmesi aşamalarında bu hususların göz önünde bulundurulması yerinde olacaktır.

Bu çerçevede kamu kredi desteklerine ilişkin öneriler aşağıda yer almaktadır:

5.2.1. Esnaf ve Sanatkâr Kredilerine İlişkin Öneriler

Esnaf ve sanatkârların yapısı, çok farklı mesleklerde olmaları ve nitelikleri itibarıyla ESKKK kredilerine yönelik seçicilik ve ekonomik kriterler getirmek kolay olmamaktadır. Ancak bu kesimin yapısal bir dönüşüm gerçekleştirebilmesi için kredilerin bir yönlendirme ve teşvik aracı olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu çerçevede örneğin; kendi meslek dallarındaki sertifika ve kalite belgelerini alan, ortak iş yapan, makine teçhizat alarak işini büyüten esnaf ve sanatkârlara kredilerde öncelik tanınabileceği veya daha düşük faizli veya yüksek limitli kredi verilebileceği düşünülmektedir.

5.2.2. KOSGEB Kredi Desteğine İlişkin Öneriler

KOBİ’lere kamu tarafından sağlanacak kredi destekleri, politika önceliklerine hizmet edecek nitelikte ve KOBİ kredi piyasasındaki boşlukları/ eksiklikleri

gidermeye yönelik olarak tasarlanmalıdır. Bu çerçevede; krediler ülke politika, öncelik ve ekonomik koşullarına göre farklılaşan ve seçici bir yapıya kavuşturulmalıdır. Ayrıca günün koşullarına göre değişen ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte ve büyüklükte programlar hazırlamalıdır.

Dolayısıyla bu alanda sağlanacak kamu desteği, krediye erişim bakımından dezavantajlı konumda olan kesimler (yeni girişimciler, yeni kurulmuş işletmeler, az gelişmiş bölgelerdeki işletmeler gibi) ile politika ve ülke öncelikleri doğrultusunda desteklenmesi gereken alanlara yönelik olmalıdır (yatırım, yüksek teknoloji sektörleri, geleneksel sektörlerde yüksek katma değere geçen işletmeler gibi). Ancak kriz dönemlerinde KOBİ’lerin geneline ilişkin kredi programları geliştirilebileceği düşünülmektedir.

Bu çerçevede KOSGEB, kredi destek programları uygulaması ile;  orta ve uzun vadeli yatırım ve proje kredileri,

 mikro krediler,

 yeni girişimcilere yönelik krediler,

 görece az gelişmiş bölgelerdeki işletmelere yönelik krediler,  kredi geçmişi olmayan işletmelere yönelik krediler,

 yenilikçi projesi ve fikri olan girişimci ve işletmelere yönelik krediler,  sanayi ve hizmet sektörlerinde yüksek katma değerli üretim yapısına

dönüşümü sağlayacak nitelikte proje kredileri sağlanmasında rol oynamalıdır.

KOSGEB’in bu tür kredi programları hazırlama ve uygulama aşamasında Kalkınma Ajansları, KGF, TESKOMB, Kalkınma Bankası gibi kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmasında fayda görülmektedir.

KOSGEB, kredi programlarında belirlediği öncelikler ve kotalar doğrultusunda işletme ve proje seçimlerini gerçekleştirmelidir. Ayrıca, kredi desteklerine yönelik bir izleme ve değerlendirme sistemi kurulmalı ve desteklerin uygulanmasına ilişkin etkinlik analizleri yapılmalıdır. Bu kapsamda kredi alan işletmelerin büyüme, yatırım yapma gibi durumlarına ilişkin göstergeler belirlenerek

desteklerin etkileri incelenmelidir. Destek programlarının oluşturulma aşamasında söz konusu etkinlik analizlerinden yararlanılmalı ve ihtiyaç analizleri yapmalıdır.

5.2.3. Kalkınma Bankası Kredilerine İlişkin Öneriler

Kalkınma Bankası tarafından yürütülen proje bazlı KOBİ kredi uygulamalarında KOSGEB ve diğer ilgili kurumlarla koordinasyon ve işbirliği yapılmasında fayda görülmektedir. Bu programlar küçük ölçekli olmakla birlikte ülke geneline yönelik olarak, politika önceliklerine ve ekonomik koşullara uygun olarak daha büyük ölçekli benzer projelerin KOSGEB tarafından da geliştirilebileceği düşünülmektedir.

Türkiye’de orta ve uzun vadeli kredilerin yetersiz olması önemli bir sorundur. Bu durum başta KOBİ’ler olmak üzere işletmelerin yatırım yapmasını ve büyümesini kısıtlamaktadır. Bu nedenle KOBİ’lerin proje ve yatırımlarına finansman sağlanması amacıyla TKB’nin kaynakları artırılmalı ve diğer bankalarda da kapasite oluşturarak bu alanda gelişme sağlanmalıdır.

5.2.4. Kurumsal Kapasite Geliştirme Desteklerine İlişkin Öneriler

KOSGEB, Kalkınma Ajansları, TOBB gibi kurum ve kuruluşlar KOBİ’lerin kurumsal ve mali yapılarını geliştirerek kredi değerliliklerini artırmak amacıyla etkin eğitim ve danışmanlık hizmetleri sağlamalıdır. Ayrıca mevcut finansman olanakları ve destekleri konusunda yeterli bilgilendirme ve yönlendirme de yapılmalıdır.

5.2.5. Mikro Kredi Uygulamalarına İlişkin Öneriler

Türkiye’de başta esnaf ve sanatkârlar olmak üzere mikro ve küçük işletmelerin, az gelişmiş bölgelerdeki işletmelerin, yeni girişimcilerin krediye erişimlerinin artırılması amacıyla mikro kredi uygulamaları geliştirilmelidir. Kamu, modelin oluşturulmasında öncü rol oynamalı ve sistemi teşvik edecek destekler sağlamalıdır. Orta ve uzun vadede bu amaca yönelik mikrofinansman kuruluşlarının oluşturulmasında fayda görülmekle birlikte, kısa vadede mevcut aktörlerle bu alanda pilot uygulamaların gerçekleştirilmesi yararlı olacaktır. Bu kapsamda, TKB ve/veya KOSGEB’in kamu ve ticari bankalara uygun koşullu kaynak sağlayarak bu kuruluşlar aracılığıyla mikrokredi kullandırabileceği düşünülmektedir. Söz konusu

kurumların bu alana ilgisini artırmak amacıyla vergi muafiyeti/indirimi benzeri bazı teşvikler sağlanmasında fayda görülmektedir.