• Sonuç bulunamadı

3.3. Veri Toplama Teknikleri

3.3.2. Dereceli Puanlama Anahtarının Oluşturulması

Öğretmen adaylarının sorulara verdikleri cevaplardan ilgili literatür taraması yapılarak konu hakkında uzman görüşü alınarak ve konu ile ilgili klavuz kitaplar kullanılarak öğretmen adaylarının cevaplarını değerlendirmek için sorulara uygun şekilde dereceli puanlama anahtarı geliştirilmiştir. Rubrik olarak da adlandırılan dereceli puanlama anahtarı; öğrencilerin ortaya koydukları performansların hem sürecini hem de sonucunu değerlendirmek için ya konu hakkında uzman olanlar ya da öğretmenler tarafından geliştirilen puanlama sistemidir (Güler, 2011, s. 89).

Çeşitli şekillerde kullanılan dereceli puanlama anahtarları, kendi içlerinde üç temel özellik barındırırlar: İlki bir dereceli puanlama anahtarının temel amacı belirlenen hedefi ölçmektir. İkincisi, performansı ortaya koymak için bir derecelendirme aralığı kullanılır. Üçüncüsü ise dereceyi belirleyen düzeylerde oluşturulmuş özel performans karakterleri içermesidir (Kaynak, 2011, s. 28).

Dereceli puanlama anahtarı, öğrenme hedeflerinin açık olarak ortaya konulmasını sağlar. Daha detaylı ve kişisel geri bildirim çalışmasını ortaya koymada yardımcı olur. Öğrencilerin eksik ya da tam olduğu alanlarla ilgili geri bildirim vermede kullanılır. Öğrencileri değerlendirmek için kullanılan işlemi raporlaştırmada işe yarar. Öğrencilerin gerçekleştirmek istedikleri hedeflerin doğru bir şekilde aktarılmasını sağlar. Öğrencilerin yanında öğretmen ve diğer araştırmacıların puanlamada tarafsız ve tutarlı olmasında

41

yardımcı olan dereceli puanlama anahtarı geri bildirimlerin oluşturulmasında da zaman açısından kolaylık sağlar (Çepni, 2008, s. 96; Kaynak, 2011, s. 28).

Dereceli puanlama anahtarı kendi içinde ikiye ayrılır. Holistik veya bütünsel dereceli puanlama anahtarı ile analitik dereceli puanlama anahtarıdır. Holistik ya da bütünsel dereceli puanlama anahtarı, ortaya konan ürün veya sürecin bütününe bakan dereceli puanlama anahtarıdır. Bu yöntem daha çok öğrenme ürünlerinin toplam puan olarak değerlendirilmesi istendiğinde kullanılır (Minez, 2012, s. 21).

Analitik dereceli puanlama anahtarı ise bütünsel dereceli puanlama anahtarının aksine süreç puanlama yönergesidir. Yapılan bir çalışmayı parçalara ayırarak gelen yanıtın aşamalarına göre değerlendirmesini sağlayan süreç odaklı dereceli puanlama anahtarıdır. Bu tür dereceli puanlama anahtarı, gösterilmesi gereken performans göstergelerinin açık bir şekilde tanımlanmasına yardımcı olur. Bu nedenle de analitik dereceli puanlama anahtarı performans üzerinde oldukça etkili olan ve bütün sürece odaklanan bir dereceli puanlama anahtarı çeşididir (Korkmaz, 2009, s. 11).

Ölçülecek performansı oluşturan özellikleri alt boyutlarına ayırarak farklı performans düzeyleri için tanımlar yapıldığı için çalışmada analitik dereceli puanlama anahtarı kullanılmıştır. Hazırlanan taslak şeklindeki analitik dereceli puanlama anahtarı ölçme ve değerlendirme uzmanına sunulmuş ve görüşleri alınmıştır. Daha sonra kavramlara ilişkin hazırlanan bu dereceli puanlama anahtarının güvenirliğini sağlamak için araştırmacı ile alan uzmanları arasında kodlamaların tutarlılığına bakılmıştır. Bunu yaparken araştırmacının kodladığı dereceli puanlama anahtarı diğer alan uzmanlarına verilip tekrar kodlanmıştır.

Kodlamalar sonucunda araştırmacı ve uzman kodlamaları karşılaştırılmıştır. Karşılaştırma sırasında araştırmacı ile uzman kodları arasında bazı farklı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Örneğin, değerlendirme sürecinde herhangi bir düzeye uzmanlardan biri 1 (performans oldukça düşük) puan verirken diğeri 2 (performans geliştirilebilir) puan vermiştir. Bu farklılıkları gidermek amacıyla değerlendirme sonuçları uzmanlar tarafından tartışılmıştır.

42

Bu sürecin sonunda ortak noktalarda uzlaşılıp araştırmacı ve uzman görüşleri ile hazırlanan dereceli puanlama anahtarına son şekli verilmiştir.

Kavram sorularını değerlendirmek için hazırlanan analitik dereceli puanlama anahtarı Tablo 3’de verilmiştir.

Tablo 3: Kavram Sorularının Değerlendirmesinde Kullanılan Dereceli Puanlama Anahtarı

Cevapsız (0) Performans Oldukça Düşük (1) Performans Geliştirilebilir (2) Performans Oldukça Yüksek (3) MAN T IK Mantık kavramının tanımının yapılmaması veya kavramla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olunmaması. Mantık kavramının “Doğru düşünme”, “Sistemli düşünme” , “Akla uygun düşünme” veya “Şeylerin bilgisinde aklı doğru kullanma sanatı” ifadeleri olmadan tanımlanması.

Mantık kavramının “Tutarlı olma” veya “Doğru veya yanlış akıl yürütme” olarak tanımlanması.

Mantık kavramının “Doğru düşünme”, “Sistemli düşünme” veya “Akla uygun düşünme” olarak tanımlanması ve bu tanımların doğru örneklerle desteklenmesi. Ö Z D E ŞL İK Özdeşlik kavramının tanımının yapılmaması veya kavramla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olunmaması. Özdeşlik kavramının “Benzerlik”, “Eşitlik”,”Uyum”, “Yakınlık” veya “Denklik” kavramları ile bir tutan ya da kavramı “İki şeyin aynı özelliklere sahip olması” olarak tanımlanması.

Özdeşlik kavramının “Bir şeyin kendisi ile aynı ve benzer olması” olarak tanımlanması.

Özdeşlik kavramının “Bir şey ne ise o’dur”, “Aynı olandır” veya “Bir şeyin kendisinden başka bir şey olmama durumu” olarak tanımlanması ve bu tanımların doğru örneklerle desteklenmesi. D O Ğ R U Doğru kavramının tanımının yapılmaması veya kavramla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olunmaması.

Doğru kavramının “Kişiden kişiye göre değişen durum”, “Olması gereken şey”, “İnançlar ile oluşan durum” veya “Fayda sağlayan” olarak tanımlanması.

Doğru kavramının “Önermenin gerçeğe uygun olması” veya “Önermenin

nesnesini

karşılaması” olarak tanımlanması.

Doğru kavramının “Akla, mantığa uyan” veya “Asla değişemeyecek olan durumlar ve yanlış olamayacak önermeler” olarak tanımlanması ve bu tanımların doğru örneklerle desteklenmesi.

43

Yukarıda verilen Tablo 2, analitik türde bir dereceli puanlama anahtarıdır. Tablo oluşturulurken 4 adet performans düzeyi belirlenmiştir. Bu performans düzeyleri Mantık Kavramlarına İlişkin Soru Formu’nun uygulanması sonucunda çıkan sonuçlara göre belirlenmiştir. Cevapsız (0) Performans Oldukça Düşük (1) Performans Geliştirilebilir (2) Performans Oldukça Yüksek (3) G E R Ç E K L İK Gerçeklik kavramının tanımının yapılmaması veya kavramla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olunmaması.

Gerçeklik kavramının “Kişiye göre değişen”, “İnandırıcı düzeyde olan”, “Kanıtlanmış doğrular” veya “Doğruluk” olarak tanımlanması. Gerçeklik kavramının “Herkes tarafından kabul edilen”, “Kesin olan” veya “Somut olan” olarak tanımlanması.

Gerçeklik kavramının “Zihinden bağımsız olarak dış dünyada var olan”, “Düşüncenin fikir veya nesneye uygunluğu” veya “Beş duyu organı ile algılanan” olarak tanımlanması ve bu tanımların doğru örneklerle desteklenmesi. T U T A R L ILK Tutarlılık kavramının tanımının yapılmaması veya kavramla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olunmaması.

Tutarlılık kavramının “İki durumun birbiri ile aynı anlama gelmesi”, “Her zaman aynı sonucu veren durum”, “Doğruluk ve yanlışlık durumu” veya “Değişkenleri az ve etkisiz olan” olarak tanımlanması.

Tutarlılık kavramının “Bir düşüncede ya da davranışta belli bir tavrı sergilemek”, “Doğru ile gerçekliği en yüksek şekilde uygulamak” veya “Söz-söz, söz- davranış veya davranış-davranışın birbirine uyumu” olarak tanımlanması. Tutarlılık kavramının “Doğru olan bir önermenin aynı doğrulukla devam etmesi”, “En az bir önermenin doğru

değerini alması” “Doğru iki önermenin

birbiri ile uyumu” veya “İçinde çelişki bulunmayan önermeler” olarak tanımlanması ve bu tanımların doğru örneklerle desteklenmesi. Ç E L İŞK İ Çelişki kavramının tanımının yapılmaması veya kavramla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olunmaması.

Çelişki kavramının “İki durum arasında kararsızlık” veya “Zıtlık” olarak tanımlanması. Çelişki kavramının “Birbirleriyle anlam açısından zıtlık oluşturan önermeler”, “Bir düşüncenin doğru olanla ters düşmesi” veya “Söz-söz, Söz- davranış, Davranış- davranışın birbiri ile örtüşmemesi” olarak tanımlanması.

Çelişki kavramının “Önermeler arasındaki tutarsızlık”, “Bir şeyin aynı anda hem kendisi hem de kendisinden başka bir şey olması” veya “Birbirini çürüten iki önermenin aynı durum içinde yer alması” olarak tanımlanması ve bu tanımların doğru örneklerle desteklenmesi.

44

Cevapsız olarak gösterilen performans düzeyi soruları yanıtlamayanlar ve soruyu anlamayanlar için oluşturulmuştur. Düşük performans düzeyi, doğru tanım yapmayanlar için oluşturulmuştur. Geliştirilebilir performans düzeyi, kavramın ifadesinde eksik bilgiler vermiş ama kısmen de olsa doğru ifadelere yer vermiş, yani sınırlı düzeyde anlamış olanlar için oluşturulmuştur. Oldukça yüksek performans düzeyi, kavramı oldukça doğru tanımlamış ve bunları örneklerle açıklamış olanlar için oluşturulmuştur.

Dereceli puanlama anahtarında ifade edilen tanımların hangi performans düzeyine ait olduğunu belirlemek için ise literatür taraması ve uzman görüşüne başvurulmuştur.

Cevapsız performans düzeyinde herhangi bir tanım yapılmadığından diğer performans düzeylerinde ifade edilen tanımların hangi gerekçe ile performans düzeylerinin belirlendiği aşağıda açıklanmıştır.

Mantık Kavramı İle İlgili Oldukça Düşük Performans Düzeyi: Bu düzey mantık

kavramını “Doğru düşünme”, “Sistemli düşünme”, “Akla uygun düşünme” veya “Şeylerin bilgisinde aklı doğru kullanma sanatı” ifadeleri olmadan tanımlandığı düzeydir. Belitilen bu tanımlar mantık kavramının doğru tanımlarıdır. Fakat bu tanımların dışında kalan tanımlar yanlış olduğu için bu düzey oldukça düşük performans düzeyi olarak belirlenmiştir.

Oldukça düşük performans düzeyine sahip olan öğrencilerin mantık kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

Ö21: Olayların birbiri ile uyumluluk göstermesidir. Ö27: Yazılı ve sözlü kurallar topluluğudur.

Ö40: Sosyal yaşantı ile ilgili bir bilimdir. Ö63: İnsanın doğasına uygun olandır.

45 Ö101: Akıldır.

Ö96: Matematiktir.

Ö148:Sonuca ulaşmak için kullanılan yöntemdir. Ö145:Sadece rasyonel düşünmektir.

Ö149:Somut düşünmedir.

Mantık Kavramı İle İlgili Geliştirilebilir Performans Düzeyi: Bu düzeyde mantık

kavramı ile ilgili “Tutarlı olma” veya “Doğru veya yanlış akıl yürütme” olarak tanımlar yapılmıştır. Bu tanımlar kısmen doğrudur. Geliştirilmesi gereken tanımlardır.

Mantık “Tutarlı olma” olarak verilen tanımın bu performans düzeyinde olma nedeni tutarlı düşünme yerine mantığı tutarlı olma olarak tanımlamış oysa mantık bir düşünme yapısını barındırır. Bu konuda Öner (1986, s. 2) “mantık, mantıklı denen düşünme tarzını kendisine konu olarak alan bilimdir.” Yani mantık bilimi, mantıklı düşünmenin düzenli olarak tespitinden ibarettir. Mantıklı düşünmeye, doğru düşünme veya tutarlı düşünme de denilir” olarak mantık kavramını ifade etmiştir. Aynı durum mantığı “Doğru veya yanlış akıl yürütme” olarak tanımlamada da geçerlidir. Grünberg (1991, s. 9) mantığı doğru düşünmenin bilimi olarak açıklar. Grünberg burada, mantığın düşünmenin doğruluğunu veya düşünmenin en önemli süreci olan akıl yürütmenin geçerlilik kurallarını ortaya koymayı amaçladığını ifade eder. Yani mantık doğru düşünmeyi ele alırken yanlış düşünmeyi katmaz. Bu nedenle tanımlama eksik kalır.

Geliştirilebilir performans düzeyine sahip olan öğrencilerin mantık kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

Ö65:Zihinde karşılaştığında daha doğru gelendir. Ö114:Gerçeklerin doğruluğunu irdeleyen sistemdir.

46

Mantık Kavramı İle İlgili Oldukça Yüksek Performans Düzeyi: Bu düzeyde mantık

kavramı ile ilgili, “Doğru düşünme”, “Sistemli düşünme” veya “Akla uygun düşünme” olarak tanımlar yapılmıştır. Emiroğlu (2004, s. 12)’na göre mantık, düşünme yasalarının bir bilimi, şeylerin bilgisinde aklı doğru kullanma sanatı, düzgün ve doğru düşünme kurallarının ve biçimlerinin bilgisidir. Bu nedenle ifade edilen tanımlardan biri olan “Doğru düşünme”, tanımı oldukça yüksek performans düzeyinde yer almaktadır.

“Sistemli düşünme” tanımında ise, Şen (2003, s. 22) doğru-düzgün veya sistematik düşünmenin kararlarının mantık tarafından belirlendiğini ifade eder. Bu nedenle mantık sistemli bir düşünme olarak da tanımlanır. “Akla uygun düşünme” tanımının bu düzeyde ele alınmasının nedeni ise Taylan (1996, s. 14)’nın mantığı akla uygun biçimde düşünen ve davranan insan yetiştirmeyi amaçladığını ifade etmesidir.

Oldukça yüksek performans düzeyine sahip olan öğrencilerin mantık kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

Ö75: Bir takım önermelerin doğruluklarının ve yanlışlıklarının inceleyen ve önermelerin birbiri ile ilişkisini ele alan bir sistemdir.

Ö72: Doğru ile yanlış arasında akıl yürütmemi sağlayan sistemdir. Örneğin bugün matematik dersinin olup olmadığını düşünürken gerçekte var mı yok mu bunu sorgulatandır.

Ö77: Kişiye göre doğru yanlış arasında doğru secimi yapabilme becerisidir. Örneğin sağlığa zararlı olmasından dolayı sigara içmemek mantıklı bir seçimdir.

Ö98: Olaylara geniş pencereden bakma beyin süzgecinden geçirmedir. Pq ders çalışırsam sınıfı geçerim.

Ö105: Doğru düşünebilme becerisi ile olayları irdelemek. Yağmur yağacağını bulutlara bakarak anlamak.

Ö106: Akla uygun olandır. Sınavdan düşük alıp çalışmak mantıklıdır.

Ö150: Bir sorun karşısında akla uygun çözümler bulmaktır. Örneğin, ulaşım için ulaşım araçlarının yapılmasıdır.

47 Ö162: Akıl yürütme becerisidir

Ö182: Akıl ilkelerine uygun düşünmektir.

Ö204: Akıl yürütme yoluyla bir önermenin doğruluğunu, geçerliliğini sorgulamadır. Örneğin filler uçamaz.

Özdeşlik Kavramı İle İlgili Oldukça Düşük Olan Performans Düzeyi: Bu düzeyde

özdeşlik kavramının “Benzerlik”, “Eşitlik”, “Uyum”, “Yakınlık” veya “Denklik” ya da “İki şeyin aynı özelliklere sahip olması” tanımları bulunmaktadır. Belirtilen her bir tanım özdeşliğin tam anlamını vermediği için bu düzeyde ele alınmıştır. Genelde benzerlik ve eşitlik ile karıştırılan özdeşlikte bir şeyin kendisi ile aynı olması söz konusudur. Fakat eşitlik ve benzerlikle iki şey mevcuttur. Bu konuda (Emiroğlu, 2004, s. 16) iki ayrı şeydeki tüm özellikler ortak olduğunda eşitlik söz konusu olurken, ayrı olan iki şey arasında çeşitli miktarda ortak özelliğin olması durumunun da benzerlik olduğunu belirtir. Özdeşlik kavramı “Denklik” olarak adlandırılamaz. Nedeni ise denk denilen şey eşdeğer olandır. Özlem (2004, s. 174)’e göre ise eşdeğerlik iki önermenin doğruluk değerlerinin aynı olmasıdır. Bu da iki önermeden bahsettiği için denkliğin özdeşlik olamayacağını göstermektedir. Uyum ve yakınlığın olabilmesi için de yine iki veya daha fazla şeye ihtiyaç vardır. TDK (2005, s. 2045)’da uyum, bir bütünün parçaları arasındaki ahenk, uygunluk olarak geçmektedir. Buradan da bütünün parçaları derken birden fazla şeyin olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle özdeş anlamında değildir. Aynı durum yakınlık için de geçerlidir. Yakınlık, yakın olan anlamına gelir. Yakın ise, az bir ara ile ayrılmış olan, uzak karşıtı, küçük önemsiz şeylerle birbirinden ayrılan, benzeyen, andıran, yaklaşan” (TDK, 2005, s. 2111) anlamlarını taşır. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere yakınlık da özdeşliği karşılamaz. Bu nedenle bu tanımlar oldukça düşük performans düzeyinde yer alırlar.

Oldukça düşük performans düzeyine sahip olan öğrencilerin özdeşlik kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

Ö 45: Kişiye göre olandır.

48 Ö202: Yolların aynı yere çıkmasıdır.

Özdeşlik Kavramı İle İlgili Geliştirilebilir Performans Düzeyi: Bu düzeyde özdeşlik

kavramı ile ilgili “Bir şeyin kendisi ile aynı ve benzer olması” tanımı yapılmıştır. Bu tanımı eksik kılan yön bir şeyin kendisi ile hem aynı hem de benzer olması olası değildir. Çünkü yukarıda da değinildiği üzere benzerlik iki şey arasında iken özdeşlikte bir şeyin kendisi ile aynı olması durumu tek bir şeyi ifade eder. Yani bu tanım bir şeyin kendisi ile aynı olmasından dolayı doğru iken bir şeyin kendisi ile benzer olması bakımından yanlıştır. Bu yüzden bu tanım geliştirilebilir performans düzeyindedir. Bu durum ise bir bilginin var olduğu fakat eksik olduğunu o bilginin geliştirilmesi gerektiğini gösterir.

Özdeşlik Kavramı İle İlgili Oldukça Yüksek Performans Düzeyi: Bu düzeyde özdeşlik

kavramı “Bir şey ne ise o’dur”, “Aynı olandır” veya “Bir şeyin kendisinden başka bir şey olmama durumu” olarak tanımlanmış ve bu tanımlar doğru örneklerle desteklenmiştir. Mantık tanımının “Bir şey ne ise o’dur” , “Aynı olandır” ve “Bir şeyin kendisinden başka bir şey olmama durumu” olarak tanımlanması ise mantık ilkelerinden olan özdeşlik ilkesinden ortaya çıkar. Özlem (2004, s.47)’ de bu ilke, düşünülmüş olan herhangi bir şeyin mantıkta, kendi olan ve kendinden başka bir şey olmayan olarak kavranır. İşte, bir şeyi kendi olan olarak düşünmeyi sağlayan temel ilke, özdeşlik ilkesi olarak ifade edilir. Yani özdeşlik, bir şeyin bir başka şeyle ilişki kurulmaksızın, kendisi olarak düşünülmüş olmasıdır.

En basit tanımıyla özdeşlik, “Bir şey ne ise odur” biçiminde dile getirilendir. Mantıkta özdeşlik, özdeşlik önermesi denen A, A’dır, ifadesiyle açıklık kazanır. Bu performans düzeyinde Özlem’in de belirttiği gibi yapılan tanımlar oldukça yüksek olarak adlandırılmaktadır. Çünkü bu performans düzeyinde özdeşlik kavramı ile ilgili doğru ifadelere yer verilmiş ve bu ifadeler A, A’dır gibi doğru örneklerle açıklanmıştır.

Oldukça yüksek performans düzeyine sahip olan öğrencilerin özdeşlik kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

49

Ö18: Tüm özellikleri bakımından aynı alandır. Örneğin cismin kütlesinin kütle olması, Hacminin hacim olması.

Ö206,Ö219 ve Ö225: Özne ile yüklemin ayı olduğu durumdur. A A’dır.

Doğru Kavramı İle İlgili Oldukça Düşük Olan Performans Düzeyi: Bu düzeyde doğru

kavramının “Kişiden kişiye göre değişen durum”, “Olması gereken şey”, “İnançlar ile oluşan durum” veya “Fayda sağlayan” tanımları bulunmaktadır. Bu tanımlara bakıldığında doğru kavramının mantıktaki doğru ile farklı tanımlandığı görülür. Mantıkta doğru Bloom’un taksonomisine göre bakıldığında bilişsel basamakta ele alınırken burada ele alınan özellikle “Olması gereken şey”, “İnançlar ile oluşan durum” veya “Fayda sağlayan” tanımları duyuşsal basamakları vermektedir.

Oldukça düşük performans düzeyine sahip olan öğrencilerin doğru kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

Ö36: Cevabı doğru yerine götürendir. Ö34: Gerçek olan her şeydir.

Ö81: Sonsuza kadar giden çizgilerdir. Ö87: Beynin kabul ettiğidir.

Ö113: Kişiyi mutlu eden şeylerdir. Ö195: Gerçekliktir.

Ö221: Bir yargılama biçimidir.

“Bilişsel alan, zihinsel öğrenmelerin çoğunlukta olduğu ve zihinsel yetilerin geliştirildiği alan iken; duyuşsal alan, sevgi, korku, nefret, tutum ve güdülenmişlik gibi duygusal yönlerin baskın olduğu alandır. Bu alanda bireyin özellikleri ön plandadır” (Demirel, 2011, s. 107). Fakat mantıkta doğru tanımı gereği kişiden kişiye değişen bir şeyi değil asla değişemeyecek olan durumları ve yanlış olamayacak önermeleri ifade eder.

50

Doğru Kavramı İle İlgili Geliştirilebilir Performans Düzeyi: Bu düzeyde doğru

kavramı ile ilgili “Önermenin gerçeğe uygun olması” veya “Önermenin nesnesini karşılaması” tanımlarına yer verilmiştir. Bunun nedeni ise mantık doğrusu ile bilgi doğrusunun karıştırılmasıdır. Bu düzeyde öğrencilerin vermiş oldukları tanımlar genelde bilgi doğrusunun tanımlarıdır. Oysa mantık doğrusu bilgi doğrusundan farklı anlama gelmektedir. Mantık doğrusu, deneye ve gözleme başvurmadan önermelerin doğruluğunu varsayılan belli ilke veya öncüllerden çıkarmaktır (Yıldırım, 1997, s. 12). Yani önermenin nesnesi ya da gerçeğe uygun olmasıyla değil akıl yürütme ile ortaya çıkan bir durumdur. Tanımların bu düzeyde yer almasının nedeni, araştırmaya katılan çalışma grubunun mantıkta yer alan bilgi doğrusu ile mantık doğrusunu birbirine karıştırmaları ve daha çok bilgi doğrusu ile açıklamada bulunmalarıdır.

Geliştirilebilir performans düzeyine sahip olan öğrencilerin doğru kavramı ile ilgili verdikleri diğer tanımlar şu şekildedir:

Ö4: Akıl, mantık, yol, yöntem ile açıklanan kavramdır.

Doğru Kavramı İle İlgili Oldukça Yüksek Performans Düzeyi: Bu düzeyde verilen

tanımlar “Akla, mantığa uyan” veya “Asla değişemeyecek olan durumlar ve yanlış olamayacak önermeler” dir. Bu tanımların oldukça yüksek performans düzeyinde ele alınmasının nedeni ise tam anlamıyla mantık doğrusu tanımını vermelerindendir. Mantık doğrusunda doğruyu aklın kendiliğinden tespit etmesi söz konusudur. Öner (1993, s. 6)

Benzer Belgeler