• Sonuç bulunamadı

DERĠZBÎNÎ FETVÂLARININ MUHTEVASI TERTĠBĠ VE METODU

B. Ġftâ TeĢkilatının Tarihçesi

2.1. DERĠZBÎNÎ FETVÂLARININ MUHTEVASI TERTĠBĠ VE METODU

Fetvaları konuları yönünden incelediğimizde, çoğunluğunun fıkıh, az bir kısmının akait konularını içerdiğini görmekteyiz.

Fıkıh konuları; temizlik, namaz, zekât, oruç, kurban, muamelât, feraiz, nikâh, ihyâ-i mevât, adak ve yeminler, av ve kesimler, hükümler ve Ģahitlikler, helaller ve haramlar ve bunların alt baĢlıklarını oluĢturan konuların çoğunu içermektedirler. Derizbînî‟ye zikrettiğimiz bu konular ve alt baĢlıklarının çoğu ile ilgili sorular yöneltilmiĢ kendisi de bunlara cevap vermiĢtir. Ardından mutemed kitaplardan cevaplarını gerekçelendirecek alıntılar yapmıĢtır.

Derizbînî‟nin el yazma fetvalarını, içerik, tertip ve konuları bakımından incelememiz sonucu vardığımız neticeleri Ģu Ģekilde ifade edebiliriz:

1. Fetvaları herhangi bir tasnif ve tertibe tabi tutulmamıĢlardır.

2. Fetvalarında bazen sorular açık olarak zikredilmiĢ, bazen cevap içerisinde “elhâsıl, hâsilu suâlikum” vb. kelimelerden sonra sorunun özeti verilmiĢ, bazen ise cevap verildiği ve kaynaklardan alıntılar yapıldığı halde - maalesef - hiçbir soru belirtilmemiĢ veya elimize ulaĢamamıĢtır. Fetvalar, bu açılardan da herhangi bir tasnife tabi tutulmamıĢtır.

3. Bazen bir kiĢi fıkhın değiĢik konuları ile ilgili fetva sormuĢ, Derizbînî de bunların hepsine, konularına göre tasnife tabi tutmadan topluca cevap vermiĢtir. Biz bu gibi soruları ve cevaplarını ayrıĢtırarak her birini klasik fıkıh kitaplarının tasnif sıralamasına göre ilgili fıkıh babı altında zikretmeye çalıĢtık.

24

tututtuğundan, meramı tam olarak anlaĢılmamaktadır. Biz bu gibi yerlerin daha iyi anlaĢılması ve okuyucuya kolaylık olması için manayı tam ifade edecek biçimde konuyla ilgili bölümünü -kaynak kitapların metinlerine baktıktan sonra- köĢeli parantezle metne ekledik. Ayrıca tüm fetvaların tasnifini klasik fıkıh eserlerini örnek alarak fıkıh ve fetva kitaplarında alıĢagelmiĢ Ģekliyle tasnif etmeye çalıĢtık.

5. Derizbînî fetvalarının çoğu ġâfiî mezhebi, az bir kısmı ise Hanefî mezhebi içtihadına göre verilmiĢtir. Sadece bu iki mezhebin kaynaklarından faydalanmıĢtır. Bunda yaĢadığı yöredeki halkın ekserisinin ġâfiî, az bir kısmının ise Hanefî olması, ayrıca diğer mezheplerin kaynaklarına ulaĢma imkânının pek olmamasının etkili olduğu kanaatindeyiz.

6. Derizbînî bir kısım fetvalarında, kaynaklardan yaptığı alıntı ile kendisine sorulan soru arasında, ilk baĢta farkedilmeyen isabetli bağlantılar kurabilmektedir.39

7. Derizbînî fetvalarında mutemet kabul edilen fıkıh ve fetva kitaplarından istifade etmeye özen göstermiĢtir.

8. Derizbînî fetvaları, ekseriyetle soru-cevap Ģeklinde kaleme alınmıĢlardır.40 2.1.2. Fetvâların Dili ve Üslübü

Derizbînî fetvalarını dil açısından incelendiğinde, genellikle Arap dili ve gramer kurallarına uygun ve anlaĢılır bir dille yazılmaya çalıĢıldığı görülmektedir. Ancak bazı yerlerde ağır bir uslüp, kapalı kelimeler ve devrik cümleler41

kullanıldığı da olmuĢtur. Bulunduğu yöre gereği, çok az da olsa sadece talak (boĢanma) konusunun bazı sorularında Kürtçe42

ve Mahalmîce43 dillerinden kelime ve cümleler de kullanılmıĢtır.

39

Örneğin bkz. Tez metni, s. 148.

40 Bu Ģekliyle Derizbînî fetvaları, ġâfiî fakihleri tarafından soru-cevap Ģeklinde kaleme alınan Ģu fetva

eserlerine benzemektedir: Takıyyüddin es-Sübkî'nin Fetâvâ‟sı, Ġbn Hacer el-Heytemî'nin el-Fetâva'1- Hadîsiyye ve el-Fetâvâ'l-Kübra'1-Fıkhiyye‟si, Süyûtî'nin el-Hâvî li'l-Fetâvâ‟sı, Halil Gönenç Hoca‟nın Günümüz Meselelerine Fetvalar‟ı.

41 Örneğin bkz. Tez metni, s. 120.

42 Kürtçe dilinin de sadece “kurmancî” (Bahdinî) lehçesi kullanılmıĢtır. Kürtçenin diğer lehçeleri olan,

Soranî, Dımılî (Zazakî) ve Goranî (Hevremanî) lehçeleri ise kullanılmamıĢtır. Kurmancî lehçesinin Ģiveleri olan Serhadî, Mahmudî, Botî, Torî ve Urfî ağızları arasındanda sadece Torî ağzı kullanılmıĢtır.

25

Yazı stili olarak bazen düz yazı, bazen de zor okunaklı el yazısı tipi olan “kufî kitabeti”ni kullanmıĢtır.

2.1.3. Fetvâların Derizbînî‟ye Nisbeti

Ġncelediğimiz Derizbînî fetvaları, çok az bir kısmı soru soranlara ait olmak üzere diğerleri ise Derizbînî‟nin bizzat kendisi tarafından kaleme alınmıĢtır.

Tanıyanlardan aldığımız bilgilerle, fetvaların alt kısmında yazılan ve Derizbînî‟nin bir nevi imzası hükmünde olan “ilmin hizmetçisi es-Seyyid Abdulvahhab” ibaresi fetvaların Derizbînî‟ye nispetini kesin bir Ģekilde ortaya koymaktadır. Onun için fetvaların Derizbînî‟ye nisbetine kesin gözüyle bakmaktayız.

2.1.4. Derizbînî Fetvâlarının Metodu

Derizbînî‟nin fetvalarında takip ettiği metodu Ģu Ģekilde ifade edebiliriz:

1. Derizbînî, genelde önce sorulan sorulara kısaca hükmü belirten cevaplar vermiĢtir. Akabinde cevaplarına dayanak olabilecek metinleri, kaynaklardan alıntı yaparak zikretmiĢtir. Ġhtiyaç olduğunda bu metinlerin, verdiği cevaplara gerekçe olabilecek yönlerini detaylandırmaya çalıĢmıĢtır. Derizbînî, necaset ve talak konularında -problemleri çözmek için- zayıf görüĢlere dayanarak da fetva verebilmiĢtir. Görebildiğimiz kadarıyla yaĢadığı yöredeki âlimler, bu iki konudaki fetvalarında aynı tavrı sergilemektedirler.

2. Derizbînî, görüĢ ayrılığı olmayan meselelerin bazılarında kaynakların ismini zikrederek, “Ģu kaynaklarda geçer‟ demekle yetinir, kaynaktan alıntı zikretmez.

3. Derizbînî, ihtilaflı olan meselelerde, tercih ettiği görüĢü destekleyecek Ģekilde kaynak kitaplardan alıntılar yapar.44

4. Derizbînî, bazı fetvalarında, sadece “caizdir” veya “caiz değildir” deyip, “bu

43 YaĢadığı bölgede (Mardin‟in Midyat ve Savur ilçeleri ile çevrelerinde) konuĢulan Arap dilinin bir

Ģivesidir.

44 Örneğin: Ġhtilaflı olmakla beraber, cuma namazı konusunda geçen, hutbe esanasında Türkçe yapılan

öğüdün uzatılabileceği fetvasını vermiĢtir. Burada bu metodu kullanmıĢtır. Ayrıca bkz. Tez metni, s. 60.

26

mesele falan kitabın falan sahifesinde geçer” diyerek, fetvanın alındığı yeri belirtmekle yetinmiĢtir.

5. Derizbînî, fetva baĢlangıcı tabiri olan "el-cevâb"‟tan sonra veya bazan fetvanın sonunda " ِْػح اللهٝ " (Allah en iyi bilendir) ibaresini kullanmıĢtır.

6. Derizbînî, fetvlarının sonunda yer alan imzada, adını ve kendisinin uygun gördüğü lakabı kullanarak “دخُٛٞح يزػ ي٤ُٔح ِْؼُح ّىخه” (ilmin hizmetçisi es-Seyyid Abdulvahhab) demekle iktifa etmiĢtir.

DEĞERLENDĠRME

GiriĢte zikrettiğimiz fetvanın tanımına göre, konumuz olan Derizbînî fetvalarının konu, içerik ve hususiyetleri açısından fetvânın tarifine dâhil olduğunu düĢünmemizle beraber, bunların terim anlamıyla "fetva"45 olmadıkları kanaatindeyiz. Çünkü gerçek anlamda "fetva" müctehid olan müftînin iĢidir. Derizbînî ise terim olarak müctehid değildir denilebilir. Çünkü onun fetvalarına bakıldığında, ictihâdla verilmiĢ fetvalar değil, -kaynak kitaplardan herkesin çıkarıp aktaramayacağı hükümleri, zamanındaki güncel problemlere çözüm olacak Ģekilde, formüle edilip aktarmalar yaparak – nakil yoluyla verilmiĢ fetvalar olduğu görülecektir. Bunun sonucu olarak da verilen fetvalar "müctehidin verdiği fetva" değil, nakil yoluyla verilen fetvalardır denilebilir. Dolyısıyla Derizbînî‟ninde, ġâfiî Mezhebi‟ni iyi anlayan ve doğru nakleden fakihler grubundan olup nakille fetva veren müftülerden olduğunu söyleyebiliriz.

2.2. FETVÂLARIN KAYNAKLARI VE TERCĠH NEDENLERĠ

Benzer Belgeler