Ortaçağ İslam dünyasında genel anlmada bütün gemilere “Safina”/ “Sufun” veya “Markab”/”Merakıb” denilmekte382 bu gemilere bazı kaynaklar küçük bot
anlamında iş taşımacılığında kullanılan “karib”/”kavarip” gemilerini de ilave etmekte,383 gemiler savaş ve ticaret gemileri olarak ikiye ayrılmalarına rağmen
gerektiğinde her iki amaçla da kullanılabilmektedir. Ticaret filolarındaki tüccarlar aynı zamanda harp gemilerinde de görev alabilmektedirler.384
Gemilere merkeb-i kebir (büyük gemi), merkebi tavil (uzun gemi), merkeb-i sakil (ağır yük gemisi) merkeb-i hafif (hafif yük gemisi) gibi sıfatlar eklenerek gemilerin özellikleri açıklanmaya çalışılmakta, markab ve safina gemilerin genel ismi olmasına rağmen ilerleyen süreçte Kalyon veya savaş gemilerinin genel adı haline gelmiştir.385
Ortaçağ İslam denizciliğinde; Hint okyanusunda da faaliyet gösteren arap korsan gemilerine “birke”, nakliye gemilerine “burani”, keşif ve casusluk hizmetlerinde kullanılan gemilere “cebeliyye”, hac veya ticari maksatlar için kullanılan “karevaniyye” ismi verilmiştir. İlaveten bir çeşit korsan gemisi olan “şenkuliye”, kıyı sakinlerine doğrudan mal satan “sukiyye”, nakliye maksadıyla kullanılan küçük gemiye “zevrak”, büyük yelkenli ve beş tayfası bulunan gemiye “abari”, üstü örtülü gemiye “birce”/ “barca”, çivi kullanılmadan inşa edilen gemi türlerinden birine “celebe”,yelkenli büyük gemiye “galyon”/“kalyon”, yelkenli gemi “haşebe”, kalyata benzeri olan gemi “kılyate”, nakliye gemisi “mismari”, hızlı bir gemi olan “talia”, nehirlerde nakliye işlerinde kullanılan küçük gemilere mi’ber, rakkiyye, tayyar ve vasıtiyye gibi gemi çeşitli isimler verilmiştir.386
Aly Muhammed Fahmy Müslümanların denizciliğindeki gemi isimlerinden bahsetmiştir.387 “dromeneria” ve “akatia” savaş gemilerini Nilde sahil güvenliğini
sağlamak amacıyla kullandıklarını, dromoneria gemisinin ilk İstanbul kuşatmasınada kullanıldığını, “acatenaria” ve “acatia” gemilerinin yük taşımada yardımcı gemiler
382 İdris Bostan, “Gemi” DİA Cilt 14 İstanbul 1996 s,9
383 Aly Mohamed, Fahmy, Muslim Naval Organization in the Middle East, National Publication and
Printing House, Cairo, U.A.R 1966 s,125
384 Bostan, Gemi s,9 385 Fahmy, a.g.e. s, 125 386 Bostan, Gemi, s,10 387 Fahmy, a.g.e. s-128-137
93
olduğunu söyleyerek “katinae” gemisinin ise ikinci İstanbul kuşatmasında kullanıldığını ifade etmiştir. İkinci İstanbul kuşatmasından sonra gemi tipi olarak “tarida” isminden bahsedildiğini, “Carabi” isminin (Arapça garip) Grekçeden alınmış olabileceğini daha sonra “Ghurab” olarak telaffuz edildiğini söylemiştir. “Kalyon” gemisinin Mısırda korsan amaçlı ve gözcülük için kullanıldığını, “Ustul” /”asatil” ve “harbi”, gemileri savaş gemileri diğer gemilerin “imara”/ “amair”, savaş filoların parçası olan gemiye “qit’a” denildiğini söylemiştir. Grek kaynaklarında geçen “Slahandi” savaş gemisinin karşılığı olarak “Cumbari”, (geniş ve ağır gemi), Satura (küçük hızlı gemi), “Galeae” (tek güverteli savaş gemisi) gibi ismlere yer verilmiştir. “shini”/ “shiniyya” veya “shawani”, isminin kalyonlar için ortak tabirdir. “Harraka” savaş sırasında düşmana yanıcı materyal atabilen bot, “tarida” hızlı hareket eden, savaş sırasında at taşınan nakliye aracı olarak kullanılmıştır. dığını ifade
Müslüman denizciliğinde tek bir tipin çeşitli isimleri olmayıp çeşitli gemi tiplerinin tek bir adı bulunmaktadır. Makdisi Ahsenü’t-tekasim isimli eserinde 36 farklı gemi çeşidinden bahsederken Goiten geniza belgelerinden yola çıkarak 500 kadar gemi ismi tespit etmiştir. Bazı gemiler hakkında bilgi yer alırken bazı gemiler sadece isim olarak yer almıştır.
Günümüzdeki “tren ya da otobüse binmek” sözünün ortaçağdaki Arapça ve İbranicede karşılığı gemiye binmektir. Gemi “markab” diye adlandırılmakta markab ismi Akdeniz’de ve Nil’deki gemilerin hem genel ismi hem de özel bir tasarımı ifade etmektedir.388 Goitein Geniza belgelerinde yaptığı çalışmalra göre Akdenizde
en çok kullanılan gemileri şu şekilde sırlamıştır.
Markab: Gemilerinin genel adı olan markab ağır yükleri taşıdımak için kullanılmaktaydı. Geniza belgelerindeki bir mektuba göre, tek bir tüccar, yaklaşık 15 bin pauntluk bir ağırlığa karşı gelen 31 balyalık bir qaribe sahipti. Başka bir kayıtta, bir tüccar bir qaribte 19 balyaya sahipti fakat eşlik ettiği geminin, markabta 2 balyası vardı. Bir qarip aynı zamanda yolcular ve tüccarların kendilerinin ve iş arkadaşlarının mallarını da taşırdı. Palermo’dan Sicilya’nın Messina kentine olan
94
bir seyahatin betimlemesinden ve diğer kaynaklardan öğrendiğimiz gibi onlar tüccarların yanı sıra, seyehatçiler tarafından da kullanılmaktaydı..389
Mavna: Bağımsız nakliye araçları olarak görünmesine rağmen daha büyük bir gemilerle ilişkilendirilmekte, Geniza belgelerindeki bir mektupta Mavna Sicilya’ya giden “ushari” gemisi (nehir teknesi) Rose olarak bahsedilmekte, diğer İbranice mektupta ise daha büyük bir taşıt olarak “hizmetçi kadın” diye adlandırılmaktadır. İbranice ifade modern servis teknesi ifadesine benzemektedir. 390
Goitein kimi zaman, küçük gemi qarib ve büyük geminin markab ile birlikte bahsedilen Mavna servis teknesi işlevinin yanı sıra Hint Okyanusu’nda ve Akdeniz’deki yolculuklarındaki konvoylarda yer almaktadır. Bu seyehatlerde gemiler konvoy şeklinde gittikleri için hem korsan saldırılarından korunmakta hem de denizcilik tekniği açısından seyehat etmektedirler.391
Gunbar: Geniza belgelerinde görülen en yaygın gemi türüdür. Bizans imparatoru VII. Leon “Savaş Sanatı” isimli kitabında yunanca karşılığı “kombarion” olarak zikredilen qunbar’ın Arapça kelimeden türemiştir. Oğlu İmparator Konstantin VII (913-959) kombarionu özel bir gemi olarak tanımlamamış, Venediklilerin de bu tip karinayı kullanmışlar ve ismine de gombaria demişlerdir. Geniza kayıtlarına göre, qunbarlar doğu Akdenizin her yerinde çalışmışlar, ağır kargo ve yolcular taşımışlardır. Savaşlarda geminin tam kapasitesi düşmanca tahmin edilememektedir.392
Ghurab: Ağır yelkenli gemilerdir. Arapçada en yaygın anlamı “kuzgun” olarak bilinmekte, Avrupa’da “uğursuz” olarak isimlendirilmektedir. Bir çeşit kadırga olan gemi sürekli dalga kesmesinden dolayı kılıç ucu olarak da anlaşılmış olduğu halde kelimenin daha az bilineni olan “Ghurab” diye isimlendirilmiştir.393
Goitein Mısırlı tarihçi İbni Mammati’ye göre 1190 yıllarında yazan dökümanların ulaşmasından 100 yılı aşkın bir süre önce bir Ghurab’ın 140 kürekle çekildiğini, Bu kürekli gemi hem taktiksel hem de denizcilik anlamında yelkenli
389 Goitein, Meditarreanean, s,304 390 Goitein, Meditarreanean, s,305 391 Goitein, Aynı yer
392 Goitein, Meditarreanean, s,306 393 Goitein, Aynı yer
95
gemilere göre üstünlüğü olduğunu, kolaylıkla döndürülebilmesi sebebiyle hemen her yerde mevcut olan korsan saldırılarından kaçış olasılığı daha fazla olduğunu bildirmiştir.394
Tarida: Geniza belgelerinde bahsedilen diğer türdeki tekneler arasında yer almış, dönemin İspanyol Yahudi şairleri deniz seyahatlerini tanımlarken hem yelken hem de küreklerden bahsettiği için kayıtlara tanımlanmamış tekne türleri gibi geçmiştir. (İtalyan tarida gibi) Yelkenli gemi ile Kadırga arası bir geçiş türü bir gemidir.395
Tüccar gemisi: Geniza belgelerinde savaş gemileriyle, yük gemisi arasındaki farkın çağdaş zamanlardaki gibi eksiksiz olmamasına rağmen yük gemileri için “tüccarların gemisi/ship of Merchant”, savaş gemileri için “savaş gemisi/war ship” kullanılırdı. Bununla beraber, kimi zaman, malların “savaş gemisiyle de gönderilmekteydi.396
Ustül: Deniz savaşlarının en ayırt edici özelliğinin ustaca planlanmış hafif ve ağır teknelerin birleşimi olduğunu ifade eden Goitein, Yunanca Stolos (filo) kelimesinden türetilmiş olan “Ustül” gemisi Arap ağır savaş gemisidir. Hafif savaş gemilerine “qatâ’i” denilmektedir.397
II.GEMİCİLİK