• Sonuç bulunamadı

2.3. Trafik Kazalarını Önleme Yolları

2.3.1. Denetim

Denetleme kavramının anlamı; bir Ģeyin doğruluğunu, geçerliliğini, uygunluğunu, niteliğini ya da iĢleyiĢini dikkatle incelemek, kontrol etmek, gerçekleĢtirilen faaliyetin ve ulaĢılan performansın daha önceden belirlenen prosedürlere uygunluğunun ölçülmesidir (ĠçiĢleri Bakanlığı, 2002: 273). Trafik denetimi 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda, "Araçları, araçlarda bulunması gerekli belge ve gereçleri, sürücüleri ve bunlara ait belgeleri, sürücülerin ve karayolunu kullanan diğer kiĢilerin kurallara uyup uymadığını, trafik

düzenlemelerinin ve çeĢitli tesislerin kanun hükümlerine uygun olup olmadığını denetlemek" Ģeklinde yer almaktadır.

Özkara'ya göre trafik denetimi, yasa ve yönetmeliklerde trafik güvenliğini ilgilendiren kuralların yol kullanıcıları tarafından uygulanmasını sağlamak üzere trafik polisi tarafından uygulanan faaliyetler bütünüdür. Trafik polisinin kurallara uyulması için alacağı önleyici tedbirler, trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak geliĢtirilen politika ve stratejiler uyarınca yapılan çalıĢmalar, kamunun bilgilendirilmesine yönelik olarak kuralların halka ilan edilmesi, kamuya ve denetim personeline yönelik eğitsel aktiviteler, kurallara uyulmadığı takdirde suçun takibi ve polis tarafından ve gerektiğinde de mahkemelerce suçluların cezalandırılması hususları bu faaliyetler içinde yer almaktadır (Özkara, 2005: 20).

Denetim, trafik düzenlemesi ile karıĢtırılmamalıdır. Trafik düzenlemesi; karayollarında can ve mal kaybı olmaması için güvenliği sağlamak üzere trafik kurallarına uygun olarak trafiğin düzenlenmesine denir (Tüzüner, 2005: 3). Trafik denetimi ise; yasalarla belirlenmiĢ trafik güvenliğini sağlamaya yönelik kuralların yol kullanıcıları tarafından uygulanması için trafik polisinin yerine getirdiği faaliyetlerdir (AltıntaĢ, 2006: 10).

Trafik denetimi her Ģeyden önce etkili, tarafsız, düzenli ve baĢarı hedefine odaklanmıĢ niteliklere sahip olmalıdır. Denetimin sahip olması gereken nitelikleri maddelerle özetlemek gerekirse (ĠçiĢleri Bakanlığı, 2003: 278-282);

 "Denetim yoğun olmalıdır.

 Denetimlerde toplum desteği sağlanmalıdır.  Denetimin hedefi iyi belirlenmelidir.

 Denetim yeterli personelle yapılmalıdır.

 Denetim hukuka uygun ve adil olarak yapılmalıdır.  Denetim personeli dikkatle seçilmelidir.

 Trafik denetimlerinde teknolojiden mutlaka faydalanılmalıdır.

 Denetimin denetimi mutlaka yapılmalı ve elde edilen sonuçlar değerlendirilerek yeni yaklaĢımlar belirlenmelidir."

Türkiye'de uygulanan trafik denetim çeĢitleri; ĠçiĢleri Bakanlığının 20.10.2012 tarihli, Trafik Denetimi ve ġerit Daraltma Esaslarına ĠliĢkin Yönerge'de (7, 8, 9, 10. md.) seyir halinde, sabit, ihbarlı ve seçici denetim olmak üzere dört baĢlık halinde toplanmıĢtır.

Hareket halinde denetim; hareket halindeki trafiğin içerisinde kural ihlali yapan yol kullanıcılarının tespit edilerek gerekli yasal iĢlemin yapılması amacını taĢıyan denetimdir. Trafik kazalarına neden olan trafik kural ihlallerinin daha çok hareket halindeki trafik içerisinde meydana geldiği dikkate alındığında, seyir halindeki denetimin önemi ortaya çıkmaktadır (Murat, 2007: 211).

Kazaların ve kural ihlallerinin sık yaĢandığı karayolu ve kavĢaklarda yapılması gereken aksi halde beklenen hedeflere ulaĢılamayacağı ve verim düĢeceği ihbarlı denetim (Tüzüner, 2005: 13) ise; karayollarında trafik kurallarının sürekli ihlal edildiği ve kazaların en çok meydana geldiği kesimlerinde telsizli resmi veya sivil bir trafik ekibi veya personelinin görevlendirilerek, seçilmiĢ bir trafik kuralını ya da herhangi bir trafik kuralını ihlal eden sürücülerin tespit edilerek, ileride Ģerit daraltma önlemini alarak bekleyen çevirme ekibine hedef aracı bildirilerek gerekli yasal iĢlemin uygulanması Ģeklinde yapılan denetimdir.

Sabit kontrol; bir ihbar olmaksızın araçların sondajlama usulü seçilerek kontrol cebine alınması ve burada; sürücüye ve araca ait belgeler ile Yönetmeliğin ek-1 sayılı cetvelinde araçta bulunması gereken zorunlu gereçler, “Araçların Ġmal Tadil ve Montajı Hakkındaki Yönetmelik”te belirlenmiĢ olan teknik Ģartlar ile tescil ve trafik belgelerine göre aracın uygunluğunun denetimi amacıyla yapılır (http://www.trafikmusaviri.com/trafik_kontrolleri_yo.asp.html).

Sabit denetimin trafik kazalarının önlenmesinde doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır. Bu denetim çeĢidinde asıl amaç; kazaya neden olabilecek riskli ve teknik Ģartlara sahip olmayan araçların tespit edilmesi ve bulundurulması zorunlu belgelerin kontrolüdür (Önal, 2006: 18).

Seçici denetim; trafik birim sorumlusunun hangi trafik ihlallerinin ne zaman ve hangi Ģartlarda gerçekleĢtiğini gözlem / sayım yöntemiyle belirleyerek kazaya neden olan ihlal üzerine odaklanarak yapılan denetimdir. Trafiğin yoğun, ihlallerin fazla olduğu durumlarda ve personel, araç yetersizliğinde sürücü davranıĢı üzerinde denetimin etkisini artırmak için uygulanır (Önal, 2006: 19).

Trafik denetiminin öncelikli amaçları; trafik kazalarını önlemek, trafik sıkıĢıklığını azaltmak olmasının yanı sıra trafik güvenliğini sağlamak, çevre kirliliğini azaltmak, enerji tasarrufu sağlamak, yol kullanıcılarının davranıĢlarını düzenlemek ve olumlu yönde değiĢtirmek olmalıdır. Denetimin bir amacı da davranıĢ değiĢikliğini ortaya çıkarmaktır. Tüzüner'e göre, hızlı araç kullanan sürücüler davranıĢçı modelle açıklanmaya çalıĢıldığında sigara içen insanlar örneğinde olduğu gibi fizyolojik rahatlama olan ödülünü derhal alabilmektedir. Hızlı araç kullanan sürücülerde kendini becerikli hissetmek, cesur olmak gibi kendince olumlu duygularla ödüllendirilmekte, ciddi bir engelle karĢılaĢmadığı sürece bu hatalı davranıĢı pekiĢmektedir. Fakat denetleme sonucu alınan cezalarla karĢılaĢıldığında hız yapmadan aldığı haz; para kaybetmek, ehliyetinin geri alınması ve zor durumda kalacağı düĢüncesiyle farklılaĢmaktadır. Bunun temelinde ise algılanan yakalanma riski yatmaktadır. Denetim faktörü; yol kullanıcıları üzerinde algılanan yakalanma riskini artırdığı için trafik güvenliği açısından önemli bir role sahiptir. Algılanan yakalanma riski; sürücüler üzerinde kural ihlali yaptıklarında trafik polisi tarafından yakalanma olasılığının değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Algılanan yakalanma riskinin artıĢı denetim faaliyetinin yoğunluğu ile doğru orantı sergilemektedir (Tüzüner, 2005: 44).

BaĢta sürücüler olmak üzere yol kullanıcıların yaptıkları trafik kural ihlalleri sonucunda trafik kazaları yaĢanmaktadır. Denetimin rolü bu noktada önleyici etmen konumundadır. Trafikte insan davranıĢları ciddi bir önleyici etmenle karĢılaĢmadığı sürece hatalarım devam ettirmekte ve zamanla hatalı davranıĢlar pekiĢtirilmektedir. Sık ve düzenli yapılan denetim, hatalı davranıĢların değiĢtirilmesi için caydırıcı rol üstlenmektedir. Etkili denetimler özellikle sürücülerin kural ihlali yaparak neden oldukları hatalı davranıĢları karĢısında bir tehdit unsuru olarak görmelerine ve "algılanan yakalanma riski" duygusunun artmasına sonuçta kazalara neden olan trafik kural ihlallerin azalmasını sağlamaktadır (Özdemir, 2010: 217).

Yapılan istatistikler trafik kaza unsurları arasında %90'dan daha büyük oranla ve ilk sırada insan unsurunun geldiğini göstermektedir. Ġnsan unsuru içerisinde sürücü, yaya ve yolcu dağılımı içerisinde yine sürücü hataları ve sürücülerin yaptığı kural ihlalleri kaza oluĢumunda en büyük orana sahiptir. Kurallara uymanın sağlanabilmesi, ihlallerin en az seviyeye indirilmesi dolayısıyla trafik kazalarının sayısının azaltılmasında denetimin etkisi göz ardı edilemez. Trafik güvenliğini sağlamak için yol kullanıcılarının trafik kurallarına uyması gerekir. Kazaların önlenmesi için öncelikle etkili bir denetim, denetimi sağlamak içinse ceza ve denetim alanlarındaki sorunların çözülmesi gerekmektedir.

Kazalar ve kaza neticesi gerçekleĢen ölümler sürekli yapılan ihlallerin ve kuralsızlığın sonucudur. Bu kural ihlallerini ise denetim eksikliğinde sürekli yapılarak davranıĢ haline getirilip pekiĢtirilmektedir. Ölümcül kazaların büyük bir kısmı hız yapmanın kolay olduğunu ve denetim eksikliğinin en fazla olduğu gece saatlerinde gerçekleĢmektedir (Sümer, 2007: 5).

Avustralya New South Wales eyaletinde rastgele yapılan alkol denetimleri sonucu elde edilen baĢarı, denetimin kazaları önleme noktasında baĢarısına bir örnek teĢkil etmektedir. 12 ay boyunca yaklaĢık bir milyon sürücü alkol denetiminden geçirilmiĢ olup bu sayı ehliyet sahibi olan her üç kiĢiden birini alkol denetimine tabi tutulduğunu göstermektedir. Medya kampanyaları ve reklamlarla desteklenen bu uygulama neticesi kaza oranı yaklaĢık % 20'lik bir azalmayla son on yıl içerisinde en az kazanın meydana geldiği dönem olmuĢtur (EGM, 1998: 8). Benzer bir Ģekilde Amerika'da yapılan alkol denetimi ile ilgili çalıĢma neticesi alkolün neden olduğu ölümcül kazalarda %7-71 oranında azalma görülmüĢtür (EGM, 2003: 8-9). Denetim yoğunluğu ve kaza sayısı arasındaki iliĢkiyi gösteren bir örnekte; Avrupa Birliğine üye ülkelerde denetimin % 50 kadar azaltılması sonucu kazalarda % 11'lik artıĢ, denetimin % 100-300 oranında artırılmasıyla kazalarda % 11'lik azalma, % 300- 500 arası denetim artıĢı ile % 12'lik kaza oranında azalma, % 500- 800 denetim artıĢında ise kazalarda %19 oranında azalma görülmüĢtür (ETSC, 1999: 21). Sürücü, polis tarafından denetlendiğinden emin olduğunda davranıĢı değiĢmektedir. Finlandiya polisi 1976' da iki hafta grev yaptığında trafik denetimi yapılmadığı için hız yapma suçlarının % 50- 100 arttığı saptanmıĢtır. Fakat bu durumun kaza oranına etkisi ölçülememiĢtir (Egel ve Rune, 1990: 57).

Genellikle sürücüler yaptıkları trafik ihlalinde denetim sonucu ceza aldıklarında bunu yaptıkları hatanın sonucu olarak değil, talihsizlik olarak değerlendirmektedir. Bunun nedenlerinden biri hatalı davranıĢlarından sadece birkaçının denetim engeliyle karĢılaĢıp ceza almıĢ, diğer hatalı davranıĢların bir Ģekilde cezasız kalmıĢ olmasıdır. Bu yüzden uygulanan denetim ne kadar düzenli ise sürücülerin sahip oldukları "talihsizlik" düĢüncesi yerine, kazaya neden olabilecek hatalı davranıĢının sonucu yakalanma duygusu hakim olacaktır (Özdemir, 2010: 21- 22).

Denetimin asıl amacı kural ihlali yapanları yakalamak değil, sürücülerin trafik kazasına sebep olacak suçları iĢlemelerini önleyerek trafik güvenliğini sağlamaktadır. Bunun için öncelikli olarak denetim; sürücülerin algılanan yakalanma riskini artırarak suça meyilli sürücüleri bu davranıĢlarından caydırıcı rol üstlenmelidir (EGM, 1999: 8). Denetimin verimliliği ve kararlılığı bir tarafa bırakıldığında halkta "kötü yazgı" izlenimi bırakmayacak Ģekilde sık ve düzenli Ģekilde uygulanarak, amacın trafik güvenliğini sağlamak olduğu bilinci yerleĢtirilmelidir (EGM, 1998: 5). Diğer taraftan; denetimin baĢarısı yol kullanıcıların, denetimin amacının trafik ihlallerini en aza indirerek meydana gelebilecek kazaları önlemek olduğu bilincine sahipse, yapılan denetimlerin öncelikli amacının ceza yazmak değil kendisi ve içinde bulunduğu trafiğin güvenliğinin sağlanması olduğunu kavrayabilmesine bağlıdır. Öncelikle sürücüler kuralları benimseyip trafik kültürüne sahip olmalıdır. Trafik kültürü ise, denetimin de asıl amaçlarından biri olan davranıĢlarda değiĢim ve farkındalık yaratarak elde edilebilir. Sümer'e göre; emniyet kemeri takmamak, kırmızı ıĢıkta geçmek, hız limitlerine uymamak, alkollü araç kullanmak gibi ihlalleri yapanlar çevrelerindeki insanlar tarafından suçlanmıyor ve kendisi bu davranıĢından dolayı suçluluk hissetmiyorsa farkındalık ve değiĢim yaratmak; her yıl artan trafik ihlallerinin davranıĢ Ģekli olarak kabul edilmesine izin verildiği zaman da etkili trafik denetimi yapmak mümkün değildir (Sümer, 2007: 7).

Trafik kazalarının ve kazalara yol açan trafik kural ihlallerinin önlenmesi açısından %12 oranında bir etkiye sahip olduğu belirtilen denetimin; Türkiye'de olduğu gibi diğer ülkelerde de ortaya çıkan çok sayıda can kaybı ve maddi kayıp düĢünüldüğünde etkisi göz ardı edilemez. Olması gereken aslında yol

kullanıcılarının bir yaptırımla karĢılaĢmasa bile kendisinde hatalı davranıĢından dolayı suçluluk hissetmesidir. Fakat bu her zaman mümkün olmadığı için denetim faktörünün caydırıcılık unsuru kullanılarak kiĢide kural ihlali yapmama davranıĢ modeli kazandırılmaya çalıĢılmaktadır. Toplumlarda önemli ölçüde can kaybına ve maddi kayba yol açan trafik kazalarının öncelikli nedenleri arasında yer alan kural ihlallerini en az seviye indirilmesinde denetim önemli bir rol üstlenmektedir (Özdemir, 2010: 22).

Benzer Belgeler