• Sonuç bulunamadı

Demokrat Partinin İktidara Gelişi

3. DEMOKRAT PARTİ’NİN İKTİDARA GELİŞİ VE KORE SAVAŞ

3.1 Demokrat Partinin İktidara Gelişi

1945 yılında CHP içerisinde muhalefet kendini açıkça belli etmeye başlamıştır. 21 Mayıs 1945 tarihinde yapılmaya başlayan bütçe görüşmeleri sırasında parti içi muhalefet eleştirilerini arttırmıştır. CHP milletvekilleri arasında o güne kadar görülmemiş bir şekilde hükümet aleyhinde konuşmalar yapılmıştır. Özellikle Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Hikmet Bayur, Emin Sazak’ın konuşmaları dikkat çekmiştir. Bu konuşmacıların söylemlerindeki ortak eleştiri noktaları şunlardır: Bütçe açığı nedeniyle devlet borçlarının artması, hayat pahalılığı, dar gelirlilerin özellikle devlet memurlarının acı durumu, vurgunculuk, karaborsa, vergi sisteminde verimsizlik ve adaletsizliktir. Parti içi muhalefet mevcut yönetimde yenilikler yapılması gerektiğini ortaya atmıştır. 29 Mayıs 1945 tarihinde yapılan bütçe oylamasında, 368 kişi kabul oyuna karşı, 5 kişi ret oyu kullanmıştır. Daha sonradan ret oyu kullanan bu beş kişide Demokrat Parti’nin kuruluş süresince yer almıştır. Yapılan bütçe görüşmelerinden başka, Hükümet tarafından çıkarılmaya çalışan Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na karşı muhalif milletvekilleri ortaya çıkmıştır. Hükümetin hayata geçirmeye çalıştığı bu reform hareketine karşı çıkanların başında Adnan Menderes ve Refik Koraltan gibi isimler yer almıştır. Özellikle çiftçiyi topraklandıracak olan bu kanun tasarısına, Adnan Menderes ile birlikte altı kişilik milletvekili grubu aleyhte konuşmalar yapmıştır. Muhalif Milletvekilleri Başbakan Şükrü Saraçoğlu’nu ziyaret ederek kendi çıkarları doğrultusunda tasarıda düzenlemeler yapılmasını istemiştir. Hatta Şükrü Saraçoğlu bu konu ile ilgili şunları

54Dokuyan:2013, 2.Cilt, a.g.e,s.90-91

söylemiştir: “Bilhassa Adnan Menderes son bir gayretle ameleye toprak vermemek ve

verdirmemek için elinden gelen gayreti sarf etti.” Çıkarılacak olan toprak kanunu o

dönemin geniş toprak sahiplerini de yakından ilgilendirmiştir. Çünkü bu durum Adnan Menderes gibi geniş toprak sahiplerinin çıkarlarını zedeleyecek bir girişim olarak anlaşılmıştır. Muhalif milletvekillerinin tüm bu çabalarına karşın Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu çıkarılmıştır. Bunun ardından İzmir Milletvekili Celal Bayar, Aydın Milletvekili Adnan Menderes, İçel Milletvekili Refik Koraltan ve Kars Milletvekili Fuat Köprülü imzasıyla parti grubuna “Dörtlü Takrir” adıyla önerge verilmiştir.55 Önerge, 7 Haziran 1945 tarihinde bu kişilerin imzasıyla CHP meclis

grubuna sunulmuştur ve Türk siyasi tarihine “dörtlü takrir” adıyla geçmiştir. Bu önerge ile Türkiye’nin demokratikleşmesi ve çok partili hayata geçmesi ile ilgili çeşitli isteklerde bulunulmuştur.56 Önerge 12 Haziran 1945 tarihinde parti grubunda yapılan

oylama sonucunda, sadece imza atanların kabul oyu, diğerlerinin ret oyu vermesiyle reddedilmiştir. Önergeleri reddedilen Adnan Menderes ve Fuat Köprülü basın yolunu kullanarak hükümete karşı muhalefetini arttırmıştır. Bu sayede halk üzerinde bir etki yaratılmaya çalışılmıştır. Vatan Gazetesi’nde, millet denetiminin sağlanması, insan hak ve özgürlüklerinin güvencesi, antidemokratik uygulamalar ve baskıların kaldırılması gibi konularda Menderes ve Köprülü’nün açıklamaları yayınlanmıştır.57

CHP’li milletvekillerinin bu tarz davranışlarda bulunarak partiyi eleştirmeleri, parti içerisinde sert tepkilerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Partinin büyük çoğunluğu, muhaliflerin parti içerisinde ayrışmalara neden olduğunu dile getirmeye başlamıştır. Ayrışmalara neden olan muhaliflerin partiden uzaklaştırılması fikri ortaya çıkmıştır. Adnan Menderes ve Fuat Köprülü’nün tutumları, CHP Genel Sekreterliği tarafından olumsuz karşılanmıştır ve durum kendilerine bildirilmiştir.58 Ancak Fuat Köprülü ve

Adnan Menderes parti içi muhalif tavırlarını sürdürmüşlerdir ve CHP’nin anayasaya uymadığını iddia etmişlerdir. Köprülü ve Menderes, Türkiye’de rejim sorunu varmış gibi bir izlenim yaratmıştır. CHP’nin kendi çıkarlarına göre hareket eden tekelci bir grup tarafından yönetildiğini iddia etmişler, hatta gerçek bir demokrasinin olmadığını

55 Eroğlu, C. (1990). Demokrat parti:(Tarih ve İdeoloji), 2. Basım Ankara: İmge Kitabevi, s.9-10

56 Uzman, N.(2017) Adnan Menderes ve M. Fuad Köprülü’nün Cumhuriyet Halk Partisi’nden İhraçları TAD, C. 36/S. 62, s.s.205-228 s.208

57 Eroğlu, a.g.e,s.11

58 Dokuyan, S. (2014). Çok Partili Hayata Geçişte Önemli Bir Adım: Demokrat Partinin Kuruluşu, Akademik

söylemişlerdir. Bunun üzerine Menderes ve Köprülü’nün CHP Genel İdare Kurulu tarafından savunmaları istenmiştir. Daha sonra iki ismin partiden çıkarılmasına karar verilmiştir. Durum açıklamalı bir şekilde Genel Başkanlık Divanına haber edilmiştir. Genel İdare Kurulu tarafından açıklamalar yeterli görülmüş ve Parti’den çıkarılmalarına ilişkin son kararı parti divanı vermiştir. CHP Parti Divanı 21 Eylül 1945’te Şükrü Saraçoğlu başkanlığında toplanmıştır ve burada oy birliği ile iki milletvekilinin partiden çıkarılması kararı alınmıştır. Bu kararın alınmasından 5 gün sonra 26 Eylül 1945 tarihinde Celal Bayar’ın, Fuat Köprülü ve Adnan Menderes’e destek vermek amacıyla partiden istifa ettiği açıklanmıştır. Dörtlü Takrir’de imzası bulunan Refik Koraltan istifa süreci ise farklı ilerlemiştir. Koraltan bir süre sessiz kalmayı tercih etmiştir. Yaşananlarla ilgili olarak 2 Ekim 1945 tarihinde Refik Koraltan’la yapılan bir röportajda: “Ben ve üç arkadaşım, milli hâkimiyet esaslarının

ve parti prensiplerinin kuvvetlenmesine çalışmaktan başka bir şey yapmadık. Prensiplerden ayrılan biz değiliz, iki arkadaş hakkında ihraç kararı verenlerdir.”

diyerek Adnan Menderes ve Fuat Köprülü’nün partiden ihraç edilmesinin yanlış bir karar olduğunu açıklamıştır ve CHP yönetiminin yanlış bir karar verdiğini vurgulamıştır. Yapılan bu açıklama parti yönetimi tarafından hoş karşılanmamıştır. Refik Koraltan’dan yaptığı açıklamadan dolayı CHP Genel Sekreterliği bir savunma istemiştir. Koraltan ise kendisine sekreterlik tarafından böyle bir istek yapılamayacağını söylemiştir. Bu söylem neticesinde, 27 Kasım 1945 tarihinde CHP Meclis Grubu toplanmıştır, Koraltan’ın partiden ihraç edilmesine karar vermiştir. Bu dört ismin partiden ayrılmasıyla birlikte CHP’den çeşitli şekillerde kopuşlar hızlanmıştır. CHP Aydın İl Başkanı Ethem Menderes, Koraltan ile aynı gün görevinden alınmıştır ve bu olay üzerine partisinden istifa etmiştir. Bu süreçte bazı milletvekilleri ihraç edilmiş, bazıları ise partiden istifa etmiştir.59

CHP’den ihraçlar ve istifalar sonrasında Celal Bayar, 1 Aralık 1945 tarihinde basına yaptığı bir açıklamada yeni bir parti kuracaklarını haber vermiştir. Bu açıklama üzerine, 4 Aralık 1945 tarihinde İsmet İnönü, Celal Bayar’ı yemeğe davet etmiştir. Yemek sırasında yapılan görüşme neticesinde, İsmet İnönü yeni bir parti kurulmasına onay vermiştir. Bu onay sonrasında 7 Ocak 1946 tarihinde Demokrat Parti’nin

59 Dokuyan:2014 a.g.e,s.156, 158

kurulduğu ilan edilmiştir.60 Partinin genel başkanlığına Celal Bayar seçilmiştir.

Demokrat Parti’nin kuruluşundan sonra CHP hükümetinden hoşnut olmayanlar DP çatısı altında birleşmeye başlamıştır.61

DP’nin kuruluşundan bir süre sonra meclis tarafından tek dereceli seçim sistemi kabul edilmiştir. Bunun hemen ardından CHP genel seçimleri bir yıl erkene almıştır. CHP aldığı erken seçim kararı ile yeni muhalefet partisinin, seçim hazırlıklarını tam anlamıyla yapamamasını hedeflemiştir. Adnan Menderes erken seçim kararı ile ilgili olarak; bu aceleciliğin altında yatan asıl maksadın, muhalefete gelişme zamanı bırakmamak olduğu yönünde açıklama yapmış ve iktidarın vermiş olduğu kararı eleştirmiştir. Demokrat Partililer erken seçim kararını eleştirmiş olsalar da seçim propagandası için büyük gayret göstermiştir. 21 Temmuz 1946’da yapılan milletvekilliği seçimleri neticesinde Demokrat Parti’nin, 465 milletvekilliği için gösterdiği 273 adayından 62’si seçilmiştir.62 Bu seçim neticesinde DP’nin dört yıllık

muhalefet sürecinin ardından 14 Mayıs 1950 tarihinde, seçmenlerin %80’i aşan katılımıyla bir seçim yapılmıştır. Bu seçim sonucunda DP, oyların %53,35’ini alarak 487 milletvekilliğinin 408’ini kazanmıştır. DP’nin seçimlerdeki aldığı bu sonuç neticesinde, CHP büyük bir hezimet yaşamış ve sadece 69 milletvekilini meclise sokabilmiştir. Demokrat Parti’den ayrılan milletvekilleri tarafından kurulan Millet Partisi ise ciddi bir başarı elde edememiş, yalnızca 1 milletvekili çıkarabilmiştir. 22 Mayıs 1950 tarihinde yeni meclis toplanmış, Refik Koraltan Meclis Başkanlığına, Celal Bayar Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir. Adnan Menderes’e ise hükümeti kurma görevi verilmiştir. CHP’nin kendi içinden ayrılarak kurulmasına izin verdiği muhalefet partisi, 27 yıllık tek başına iktidar sürecini sonlandırmıştır. Demokrat Parti adeta kansız bir ihtilal gerçekleşmiştir.63