• Sonuç bulunamadı

CHP İktidarında Döneminde Köy Enstitülerine Karşı Yapılan Eleştiriler

9. DEMOKRAT PARTİ İKTİDARI DÖNEMİNDE KÖY ENSTİTÜLERİ VE

9.1 CHP İktidarında Döneminde Köy Enstitülerine Karşı Yapılan Eleştiriler

komünizm propagandası yapıldığı, kız ve erkek öğrencilerin gayri ahlaki ilişkiler içerisinde bulunduğu konusunda söylentiler çıkmıştır. Çıkan bu söylentiler doğrultusunda köy enstitüleriyle ilgili olarak eleştiriler başlamıştır.344 Köy

Enstitülerine karşı yapılan eleştirilerin en önemli destekçisi bu okulların içinden gelen ihbar mektupları olmuştur. Örneğin Çifteler ve Hasanoğlan Köy Enstitülerindeki bazı öğrencilerin komünizm savunucusu oldukları ve solcu yayınları okudukları belirtilmiştir.345 Muhafazakar kesim enstitülerin birer komünist yuvası olduğunu

342 Dokuyan:2013, 2. Cilt, a.g.e,s.31-32 343 Resmi Gazete, 22 Nisan 1940, s.2

344 Anık, M.(2006). Bir Modernleş(Tir)Me Projesi Olarak Köy Enstitüleri, Dîvân İlmî Araştırmalar, 20(1) s.s.279-309 s.300

345 Bilecik, S.(2016). Eğitime Siyasi Ve İdeolojik Yaklaşımlar Bağlamında Köy Enstitüleri ve İmam Hatip Okulları, Mütefekkir Aksaray Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dergisi, 3(6) ss:329-347, s.333

savunmuştur. Ortaya atılan bu iddiaları destekleyen birçok olay da meydana gelmiştir. Hasanoğlan Köy Enstitüsüne ders vermek amacıyla Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nden sol görüşlü Pertev Naili Boratav, Behice Boran, Niyazi Berkes ve Mediha Berkes davet edilmiştir. Solcu görüşleri ile tanınan Sabahattin Ali, birçok kez öğrencilerle bir araya gelmiştir. Hapishanede yatan Nazım Hikmet’in kitapları ve mektupları öğrencilere okunarak, öğrencilerin düşüncelerini şekillendirmeye çaba sarf edilmiştir. Bunlara karşılık Kazım Karabekir ve Hamdullah Suphi Tanrıöver, Hasanoğlan Köy Enstitüsüne gelerek milli duyguları öven konferanslar düzenlemiştir. Solcu düşüncelerin öğrencileri etkilemesi engellenmeye çalışılmıştır. Ancak bu durum enstitü içerisinde sağ-sol çatışmalarının çıkmasına neden olmuştur. Hatta bıçaklar kullanılarak karşıt görüşlü öğrenciler birbirlerine saldırmıştır. Bu süreçte “Yurt ve Dünya, Adımlar, İnsan, Zincirli, Hürriyet, Görüşler, Ses, Dost, Başak, Pınar, Yürüyüş, Gün ve Varlık gibi sol görüşlü yayınların okunmasına izin verilmiştir. Milli ve dini yayın yapan basın organlarının okunmasına izin verilmemiştir.346

Meydana gelen bu gelişmelerin dışında, Köy Enstitülerinin uygulamaları göz önüne alındığında, komünizm düşüncesine temel teşkil eden eylemlere rastlanmaktadır. Örneğin enstitüden mezun olan bir öğretmene 20 lira aylık bağlanmıştır. Bu dönemin kur hesabına göre 4 dolara denk gelmektedir. Maaşları az olan bu öğretmenlere, okul için verilen araziden başka tarıma elverişli köy arazisinden de verilmiştir. Bu toprakların öğretmen tarafından işlenerek geçimini sağlaması amaçlanmıştır. Köy enstitüleri yılda 10,5 ay eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmüştür. Bir öğrenci günlük 10 saat mesai yapmak zorunda kalmış ve öğretmenleriyle birlikte kendi okullarını yapmak mecburiyetinde bırakılmıştır. Bunun yanında komşu köy ve bölgelerdeki inşaat işlerinde de gruplar halinde çalıştırılmıştır.347

Demokrat Parti’nin kurulmasıyla köy enstitülerine karşı yapılan eleştiriler artmış, bu okullar CHP iktidarına karşı bir koz olarak kullanılmıştır. Ancak CHP iktidarının en önemli projelerinden olan köy enstitüleri hakkında CHP’li

346 Dokuyan:(2013), 2.Cilt, a.g.e,s.39-40

347 Yiner, A.(2012). Köy Enstitüleri Üzerine Bir Deneme, The Journal Of Academic Social Science Studies, ss 307-317 s.311

milletvekilleri tarafından da eleştiriler yapılmıştır.348 Örneğin CHP Kahramanmaraş

Milletvekili Emin Sosyal Mecliste yaptığı konuşmada Köy Enstitülerini eleştirmiştir. Bu konuşmada özetle; Köy Enstitüsünde okutulan kitapların öğrencilerin seviyelerine uygun olmadığı, meslek dersleri için kitap yazılmadığını ve öğrencilerin iyi bir şekilde eğitilmeden mezun edildiğini belirterek konuşmasına başlamıştır. Bunun dışında Köy Enstitülerinde siyasi propaganda yapıldığını ve bazı öğretmenlerin milli ve manevi değerlere sahip çıkmadığını belirterek bir örnek vermiştir. Bu örnekte, bir öğretmen dergisini ziyarete giden ve köy enstitüsünde çalışan öğretmenin sözlerini aktarmıştır. Bu sözler şöyledir: “Milliyetçilik ne demektir? Milliyet diye bir şey yoktur. Bu, dar ve

ham görüştür. Nasıl Allah yoksa milliyet de yoktur. Bu ikisi insanlığı menfi düşüncelere bağlayan safsatalardır. Garp demokrasisi sadece gaflettir. Asıl büyük demokrasi Şark demokrasisidir.” Bu düşünceye sahip öğretmen Hasanoğlan Köy

Enstitüsünde görev yapmaktadır. Yine bu enstitüde bir grup öğrenciye sosyalizm ve sosyal meslekler tarihi isimli kitaplar okutulduğunu, geceleri öğrencilere bu konularda konferanslar verilmekte olduğunu anlatmıştır. Savaştepe Köy Enstitüsüne yaptığı bir ziyaret sırasında öğrencinin birinde “Sosyal Mücadele ve Marksizm” adlı bir kitap gördüğünü belirtmiştir. Konuşmasında Arifiye Köy Enstitüsü ve Savaştepe Köy Enstitülerinde kızlar ve erkekler ailelerinin haberleri olmadan kendi aralarında nişanlanmakta olduğunu ifade eden Emin Soysal, bunların yapmak istediği şey bir proletarya sınıfı oluşturarak şehirli ve köylüyü, şehirli işçileri ihtilale teşvik etmektir demiştir.349

CHP içerisinde okullarla ilgili eleştiriler yapılmasının yanında parti üyelerinin büyük çoğunluğu bu okullara övgüler yağdırmıştır. 1948 yılında Köy Enstitülerinde bakanlık müfettişleri tarafından yapılan denetim raporları durumun hiçte iyi durumda olmadığını ortaya koymuştur. Öğrencilerin yatakhanelerinde hijyen sıkıntısı olduğu, çarşaf ve yastıkların kirli olduğu tespit edilmiştir. Yatakların çoğunda çarşaf olmadığı, olanlarında yırtık olduğu belirtilmiştir. Bazı öğrencilerin battaniyesinin olmadığı, soğuk havalarda üşüdükleri, yemekhanelerde ayakta yemek zorunda kaldıkları, yeteri kadar yemekhane araç ve gerecinin bulunmadığı, tokmakla çamaşır yıkamak zorunda

348 Aysal, N.(2005). Anadolu'da Aydınlanma Hareketinin Doğuşu: Köy Enstitüleri, Ankara Üniversitesi Türk

İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, 9(15). ss:267-282 s.279

kalan kız öğrencilerin bu nedenle derslerinden geri kaldığı, sınıflarda sıraların kırık, duvarların boyasız olduğu raporlara yazılmıştır. Bir yıl sonra yapılan denetimde benzer durumlarla karşı karşıya kalınmıştır. Hasan Ali Yücel’in bakanlığı döneminde açılan Köy Enstitüleri, yine onun istifası sonrasında kapanma sürecine girmiştir.350 Bu

dönemde artan eleştiriler ve hakkında birçok olumsuz haber çıkan Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü 1948 yılında kapatılmış ve Köy Enstitülerinin eğitim-öğretim programlarında kapsamlı bir değişiklik yapılmıştır.351

CHP iktidarında sağ görüşe yakın Recep Peker Kabinesinin kurulmasından sonra Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel görevinden alınmış yerine Reşat Şemsettin Sirer atanmıştır. Yeni bakan ilk iş olarak Köy Enstitülerinin kurulmasında görev alan, enstitü öğrencileri tarafından “baba” unvanı ile bilinen İsmail Hakkı Tonguç’u, İlköğretim Genel Müdürlüğü’ndeki görevinden alarak Talim ve Terbiye Kurulu’na atamıştır. Burada kısa süre görev yaptıktan sonra bir ortaokulun resim ve el işleri öğretmenliğine atanmıştır. Ayrıca devlet ödeneklerini kötüye kullandığına dair uzun süren bir soruşturma başlatılmış fakat bu soruşturma sonucunda Tonguç’un suçsuz olduğu 1953 yılında Demokrat Parti döneminde ortaya çıkmıştır. İsmail Hakkı Tonguç’un yerine ise Felsefe öğretmeni olarak Yüksek Köy Enstitünde görev yapmış Yunus Kazım Koni getirilmiştir. Bu dönemde enstitülerden “zararlı unsurların temizlenmesi” adıyla enstitülerdeki bazı yönetici ve öğretmenler görevlerinden alınarak başka yerlere atanmıştır.352 Görevden alma sürecinde, Köy Enstitüleri

hakkında eleştirilerde artış meydana gelmiştir.353 Köy Enstitülerinde en çok tepki

çeken uygulamalardan bir tanesi de öğrencilerin bir tarım işçisi gibi çalıştırılmış olmasıdır. Öğrenciler köylerin geliştirilmesini sağlamak amacıyla, kültür derslerinden daha çok çiftçilik, nalbantlık, müzik, sağlık memurluğu, sanatkarlık gibi bir çok alanda dersler almış ve bu alanların her birinde başarılı olmaları istenmiştir. İş şartlarının ağırlığı eğitimin aksamasına neden olmuştur. Okullara atanacak öğretmen bulmakta sıkıntılar çekilmiştir. Hatta bu okullara öğretmen atamasına engel olan üst düzey devlet görevlileri dahi olmuştur. Örneğin CHP iktidarı döneminde Reşat Şemsettin Sirer Köy

350 Yiner, a.g.e,s.315

351 Anık, a.g.e,s.300

352 Kirby, F.(1962).Türkiye’de Köy Enstitüleri. Ankara: İmece Yayınları.s.343-344 353 Aysal, a.g.e,s.279

Enstitülerine öğretmen tayin edilmesini engellemiştir.354 Demokrat Parti’nin eleştirilerine karşı önlemler alması için göreve getirilen Reşat Şemsettin Sirer, Köy Enstitülerine gereken önemi göstermemiştir.355

CHP iktidarının son kabinesinde Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilen Tahsin Banguoğlu döneminde 1949 yılında çıkarılan 5541 sayılı kanun ile birlikte, Köy Enstitülerine, köy çocuklarının dörtte biri oranında belediyesi bulunan yerlerdeki ilkokul mezunu öğrenciler de kayıt ettirilmeye başlanmıştır. CHP iktidarının çok önem verdiği bu eğitim projesi, yapılan değişikliklerle bir bakıma ortadan kaldırılacağının sinyallerini vermeye başlamıştır. Bunda CHP içerisinde sağ görüşlü kişilerin etkinliklerinin artması, İsmet İnönü’nün gücünü kaybetmeye başlaması ve enstitülerle ilgili eleştiri ve suçlamaların artması etkili olmuştur.356

9.2 Demokrat Parti İktidarı Döneminde Köy Enstitüleri Hakkında Komünistlik