• Sonuç bulunamadı

PAY DEFTERİNİN İÇERMESİ GEREKEN KAYITLAR

2.4.1. Kanuni Düzenleme

TTK’nın 499’uncu maddesi, pay defterine kaydedilecek kişileri ve unsurları

belirlemekte116, TDİT’in 9’uncu maddesinin 2’nci fıkrası, pay defterine yapılacak

kayıtların asgari içeriğini düzenlemektedir117

. Maddenin 9’uncu fıkrası, MKK tarafından kayden takibi yapılan paylara ilişkin SPK hükümleri ile ilgili diğer düzenlemeleri saklı tutmaktadır. Ancak pay defterine kaydedilecek bilgiler konusunda SPK’da hüküm bulunmadığından, bu hususta da TTK ve ikincil düzenlemeler esas alınacaktır.

115 ARKAN, s. 372; TEKİNALP, Pay Defteri Hukuku, s. 96, N. 11-13; PULAŞLI, Şirketler

Hukuku II, s. 571 vd.; YANLI/OKUTAN NILSSON, s. 15; Aksi görüşte olan Akın’a göre, mevzuatımız gereğince şirketin mali yapısını ortaya koyan ticari defterler olan yevmiye ve büyük defterinin elektronik ortamda tutulması mümkündür, ancak pay defterinin elektronik ortamda tutulmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Kendisi, bunun unutmadan kaynaklanmadığını, bilinçli olarak yapılmış bir tercih olduğunu, Maliye ile Gümrük ve Ticaret Bakanlıkları’nın birlikte çıkarttıkları Elektronik Defter Genel Tebliği incelendiğinde bu tebliğde sadece şirketin mali durumunu ortaya koyan defterlere ilişkin hükümlerin yer aldığının görüldüğünü ifade etmektedir. Elektronik defterlerin nasıl olması gerektiğine ilişkin www.edefter.gov.tr portalında da sadece yevmiye ve büyük deftere ilişkin formatların olduğunu ve sadece bunların elektronik ortamda tutulabileceğini belirtmektedir. AKIN, s. 192.

116 TTK md. 499/ 1’e göre, şirketin senede bağlanmamış pay ve nama yazılı pay senedi sahipleri,

intifa hakkı sahipleri, ad, soyad, unvan ve adresleriyle kaydedilir.

117

TDİT md. 9/2’de “Pay defterinde, pay sahibinin adı soyadı veya unvanı, iletişim bilgileri, varsa pay üzerindeki intifa hakkı sahiplerinin adı soyadı veya unvanı, sahibi oldukları paylar ve iletişim bilgileri, payın nominal değeri, sahip olunan pay sayısı ve toplam tutar, payın tertibi, payın edinme tarihi, deftere kayıt tarihi, payın senede bağlanıp bağlanmadığı ve türü, payın edinimi ve devrine ilişkin gerekli açıklamalar yer almalıdır.”hükmü yer almaktadır.

38

TTK’nın 499’uncu maddesi uyarınca, senede bağlanmamış pay118, nama yazılı

pay senedi sahipleri, intifa hakkı sahipleri pay defterine kaydedilir. Aynı maddenin 5’inci fıkrası, MKK tarafından kayden takibi yapılan nama yazılı paylar için SPK ve ile ilgili diğer düzenlemeleri saklı tutmuştur. TTK’nın, nama yazılı payların pay defterine kaydedilmesi yönündeki eTTK yaklaşımını devam ettirdiği görülmektedir. Diğer taraftan TTK’nın senede bağlanmamış payların, nama ve hamiline düzenlenebileceğini kabul ettiği bir ortamda, hamiline yazılı payların pay defterine kaydedilip edilmeyeceği sorusu akla gelmektedir. Bu konuda TTK’nın 486’ncı maddesi yol gösterici olacaktır. Anılan hükme göre, bedellerinin tamamen ödenmesinden itibaren üç ay içerisinde ortaklık yönetim kurulu, hamiline paylar için pay senedi çıkartıp, sahiplerine vermekle yükümlüdür. Bu halde, ara dönemde hamiline paylar pay defterine kaydedilecekse de, sonrasında payın senede bağlandığı halde, artık pay defterine kayıt yükümlülüğü

bulunmamaktadır119

.

Maddede ilmühaberlerin pay defterine kaydına dair açık bir ifade bulunmamaktadır. Bununla birlikte, nama yazılı paylara ilişkin hükümlerin kıyasen ilmühaberlere de uygulanmasını emreden TTK’nın 486’ncı maddesinin

2’nci fıkrası uyarınca ilmühaber sahipleri de pay defterine kaydedilecektir120.

118

Tekinalp, ister nama, ister hamiline yazılı olsun senede bağlanmamış tüm payların pay defterine yazılacağını, TTK md.499/5’de, MKK tarafından kayden takibi yapılan nama yazılı paylara ilişkin SPK hükümlerinin saklı tutulduğunu düzenleyen hükümden, senede bağlanmamış hamiline yazılı payların da kayden takip edilmeye başlanmasından itibaren artık hamiline yazılı paylara pay defterinde yer verilmeyeceğinin anlaşıldığını bildirmektedir. TEKİNALP, Pay Defteri Hukuku, s. 92 vd., N.11-03.

119

TEKİNALP, Pay Defteri Hukuku, s. 91, 93 N. 11-02, 11-03.

120 Çonkar, TTK’ya ilişkin yaptığı değerlendirmede, TTK md.486/2’de yer alan “…Pay senedi

bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir.” düzenlemesinden hareketle, ilmühaberlerin de pay defterine kaydı gerektiği hususunun gözden kaçtığını ayrıca TTK md. 426/1’de, senede bağlanmamış paylardan, nama yazılı pay senetlerinden ve ilmühaberlerden doğan pay sahipliği haklarının, pay defterinde kayıtlı bulunan pay sahibi veya pay sahibince, yazılı olarak yetkilendirilmiş kişi tarafından kullanılacağı belirtilerek, ilmühaberlerin de pay defterine kaydedileceğine işaret edildiğini ifade etmiştir. ÇONKAR, s. 228; İlmühaberlerin pay defterine kaydedileceğine dair bkz. PULAŞLI, Şirketler Hukuku II, s. 1574; TEKİNALP, Pay Defteri Hukuku, s. 92, N.11-02; NARBAY, s. 65 vd., 99; UZEL, s. 84.

39

Aynı madde, pay defterine kaydedilecek bilgileri de göstermekte, madde kapsamındaki kişilerin ad, soyad, unvan ve adres bilgilerinin pay defterine

kaydedilmesi gerektiğini bildirmektedir121. Kanun, “Ortakların kişisel alacaklıları”

başlıklı 133’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında da, “Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek üzerine, pay defterine işlenir.” şeklinde hüküm getirerek, pay defterine işlenecek diğer bir bilgiye de yer vermiştir.

eTTK’nın pay defterine kaydedilecek bilgileri içeren 326’ncı maddesi

incelendiğinde, içeriğinde TTK’dan farklı olarak “adres” yerine “ikametgâh”122

ibaresinin kullanıldığı görülmektedir. İkametgâh, adresten farklı olup123

, adrese ilişkin bilgiler pay sahibi veya intifa hakkı sahibi tarafından şirkete bildirildiğinden, bu adresin eksik veya yanlış olmasından şirket sorumlu değildir124

.

121 Tekinalp, pay defteri kayıtları açısından, kanuna bağlılık ilkesinin varlığının kabul edilmesi

gerektiğini, bu ilke ile kanunun yazılmasını açıkça belirtmediği hususların deftere geçirilemeyeceği anlamına da geldiğini, kolaylık sağlayacağı gerekçesiyle kanunda öngörülmeyen kayıt, beyan ve şerhlerin deftere yazılmasının hukuki güçlüklere hatta sorunlara yol açacağını ifade etmektedir. TEKİNALP, Pay Defteri Hukuku, s. 92, N. 11-02; Karşı görüşteki Uzel’e göre, pay sahipliği yapısını ve hakların kullanımında şeffaflığı ve doğruluğu sağlayacak tüm kayıtlara pay defterinde yer verilebilecektir. UZEL, s. 84.

122

RG. T. 4.04.1926, S. 339’da yayımlanan eTMK’daki “ikametgâh” ibaresi yerine, TMK’da “yerleşim yeri” kullanılmaktadır.

123 RG. T. 14.02.2011, S. 27846’da yayımlanan TMK md.19’a göre “Yerleşim yeri bir kimsenin

sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Bir kimsenin aynı zamanda birden çok yerleşim yeri olamaz. Bu kural ticarî ve sınaî kuruluşlar hakkında uygulanmaz.”

Nüfus Hizmetleri Kanunu md.3’e göre, kanunda geçen “adres” ibaresi “Herhangi bir toprak parçası veya binanın coğrafî konumu ve işlevi açısından tanımlanmasını“ ifade eder.

124

PULAŞLI, Şirketler Hukuku II, s. 1575; NARBAY, s. 57; Pulaşlı, adresin, yerleşim yerinden farklı olarak, şirketle ilgili yazışmalarda pay sahibine ulaşılabilecek yeri ifade ettiğini, bu nedenle pay sahiplerinin şirkete adreslerinin yanı sıra “elektronik yazışma adresini” ( e-mail) de “adres” olarak bildirebildiklerini ifade etmektedir. PULAŞLI, Şirketler Hukuku II, s. 1575.

40

Pay defterine kaydedilecek paylara ilişkin olarak, SPK’nın 13’üncü maddesinin 2’nci fıkrasındaki düzenlemeyi de değerlendirmek gerekir. Anılan fıkra, kaydi sermaye piyasası araçlarının, nama veya hamiline yazılı olmalarına bakılmaksızın isme açılmış hesaplarda izleneceğini bildirmektedir. TK’nın 499’uncu maddesinin 5’inci fıkrası, MKK tarafından kayden takibi yapılan nama yazılı paylara ilişkin

SPK hükümleri ile ilgili diğer düzenlemeleri saklı tutmuştur125.