• Sonuç bulunamadı

Değişim kavramının yapıları gereği farklı sınıflandırmaları mevcuttur. Bu sınıflandırmaların başlıcalar aşağıdaki gibidir (Dursun, 2007:26);

2.4.1. Proaktif Değişim – Reaktif Değişim

Bir değişimin proaktif olması tahmin edilen çevre koşullarına göre, işletmenin; iş, faaliyet ve prosedürlerinde değişiklik yapılmasını, dolayısıyla tahmin edilen şartlar gerçekleştirildiğinde işletmenin yeni çevre şatlarına hazır olmasını ifade etmektedir (Ateş, 2005:105). Proaktif değişim, işletmelerin işlevselliğini artırarak,

37

işletmeyi artan rekabet ortamına uyum sağlamaya yönelen, bilinçli değişim çabalarıdır (Kılınç, 2001:21).

Reaktif değişim ise, önceden tahmin edilebilin koşullara göre işletmelerde değişim yapmak değil, fiilen karşılaşılan koşullara uyabilmek için değişim yapmaktır (Koçel, 2005:692-693).

2.4.2. Planlı Değişim – Plansız Değişim

Planlı değişim, işletme fonksiyonlarını değiştirmek için bilinçli olarak yapılan değişimlerdir. Planlanmamış değişim ise iç ve dış değişim faktörlerine tepkisel bir cevap olarak nitelendirilebilir. Planlanmamış değişim sıklıkla kısa zamanlı bir amaç gerektirir (Smither ve Houston, 1996:43-44).

2.4.3. Zamana Yayılmış Değişim - Ani Değişim

Değişim gerçekleşmesi bazen zamana yayılmakta ve adım adım hedefe ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu tür değişim zamana yayılmış değişimdir. Buna karşılık bazen de birden bire çok kısa bir sürede tamamlanarak değişim gerçekleştirilmiş ise bu durumda ani değişim söz konusudur (Ateş, 2005:104).

2.4.4. Makro Değişim – Mikro Değişim

Bu değişimler, işletmelerde değişimi konu olan hususların sayısıyla ilgilidir. Makro değişim, işletmenin bir bütün olarak tamamının değişime dâhil olmasını ifade etmektedir. İşletme geliştirme olarak bilinen bu değişim, birçok strateji ve tekniği işletmenin bir bütün olarak performansının yükseltilmesi için kullanılmasıdır. Mikro değişim ise, işletme içerisinde, alt ve üst düzeyde herhangi bir konuyla ilgili değişimi ifade etmektedir (Koçel, 2005:691).

2.4.5. Geniş Kapsamlı Değişim – Dar Kapsamlı Değişim

İşletmelerde değiştirilmek istenen hususların sayı ve etkisinin geniş kapsamlı veya dar kapsamlı olmasıdır.

38 2.4.6. Aktif Değişim – Pasif Değişim

İşletmenin yenilik yaparak dış çevresini etkilemesi ve değiştirmesi aktif değişimi ifade eder. İşletmenin, dış çevresinde gelişen koşullara uyum sağlayabilmek için kendi bünyesinde yaptığı değişim ise pasif değişim olarak ifade edilir (Koçel, 2005:693).

İşletmedeki değişimin devamlı ve kaçınılmaz olduğunu düşünen yöneticiler; bu değişimin kaynak ve zaman israfına yol açabilecek, çoğu zaman da değişimin işletme acısından istenmeyen sonuçlar doğurabilecek tarzda gelişigüzel gerçekleşmesini beklememektedirler. Bunun yerine değişimi, planlamak suretiyle işletmenin gelişmesine yardım eden bir süreç haline getirmek istemişlerdir (Ateş, 2005:105).

2.4.7. İyileştirme Şeklinde Adım Adım Değişim – Radikal Köklü Değişim Her seferinde küçük bir ilerleme-iyileştirme sağlayacak tarzda, adım adım ve sürekli bir şekildeki (kaizen olarak bilinen) değişim yaklaşımı adım adım değişimdir. İş yapma metotlarını, iş süreçlerini; fabrika yerleşim planını, yeni ürünün piyasaya sürülme yönteminin değiştirilmesini ve insanların sanki eskinin devamı gibi gördükleri diğer durumları içermektedir. Radikal köklü değişim ise adından da anlaşılacağı üzere, mevcut durumu tamamen ve radikal bir şekilde değiştirecek değişim çabalarını kapsamaktadır. (Koçel, 2005:694).

2.5. DEĞİŞİMİN NEDENLERİ

İşletmeleri değişime zorlayan en önemli neden, günümüz şartlarında dünyada meydana gelen gelişmelerdir. Değişimin nasıl gerçekleştirileceğinden ziyade değişimin zorunluluğunun anlaşılması daha çok önem ifade etmektedir. Eğer değişimini kaçınılmaz bir faktör olarak görüyorsak, o zaman değişimi gerçekleştirmek konusunda daha samimi ve cesur adımlar atmamız gerekmektedir. Başta özel sektör kuruluşları olmak üzere hemen hemen tüm işletmeler mevcut işletme yapılarını, sistemlerini ve süreçlerini yeniden inşa etmektedirler (Aktan, 2003:13).

39

İşletmelerin canlılıklarını sürdürebilmeleri, diğer bir ifadeyle, yaşama ve gelişme gücüne sahip olabilmeleri ancak içinde bulundukları doğal, toplumsal, ekonomik, hukuksal ve teknolojik çevreye uymaları ile söz konusudur (Çilesiz, 1997:8).

Değişimi oluşturan nedenlerle, bunun sonuçları arasındaki ilişkiler tam olarak bilinmemektedir. “Sebep” gibi gözüken kimi faktörler, “sonuç” haline dönüşürken, tersi de görülebilmektedir (Kavrakoglu, 1998: 42). Bu noktada işletmelerdeki değişimin nedenleri hem örgütsel unsurlarda hem de çevresel unsurlarda meydana gelen değişimler olarak nitelendirilebilir. İşletmelerdeki değişimin nedenlerini işletme dışı ve işetme içi nedenler olmak üzere iki grupta toplayabiliriz.

2.5.1. Değişimin İşletme Dışı Nedenleri

İşletmelerin varlıklarını sürdürebilmesi ve geliştirebilmesi, işletmenin çevresinde meydana gelen değişmelere ve bağlı olduğu üst sistemlerdeki değişme ve gelişmelere uyum sağlayabilmesine bağlıdır. Bir başka deyişle; işletmenin dâhil olduğu çevrenin öğelerinde, meydana gelebilecek herhangi bir değişime işletmenin uyum sağlaması gerekmektedir. Bu nedenle; işletme dışı etkenlerde meydana gelecek değişmeler sonucu işletmede meydana gelen değişmeler, işletmenin dış çevreye uyumu olarak da ifade edilebilir (Tabancalı, 2000:320).

İşletmelerin başarılı olmalarında dış çevreleri ile ilişkileri önem arz etmektedir. İşletmeler dışarıdan çeşitli girdileri alır, bu girdileri belirli düzeylerden geçirerek elde etmiş olduğu çıktıları işletme dışına geri verir. Girdi ve çıktı arasındaki bu döngünün hızlı ve düzenli bir şekilde gerçekleşmesi işletmenin başarısına olumlu yönde etki etmektedir.

İşletmenin dış çevre unsurlarında meydana gelen değişimler işletme için fırsat yaratabildiği gibi tehlike de yaratabilmektedir. Bu unsurlar bir akış üzerinde aşağıdaki gibi gösterilebilir.

40

Şekil-3: İşletme Çevre İlişkisi

Kaynak: (Koçel, 2005:694)

Dış çevrede oluşabilecek ve oluşmuş bir değişiklik karşısında işletmeler dikkatli davranmalı, değişiklikleri iyi takip etmeli ve değişiklikler karşısında ani değişiklikler yapabilecek bir yapıya sahip olmalıdırlar. Aksi takdirde dış çevresi ile uyumlu olmayan, girdi, süreç ve çıktı akışında olumsuz bir durum sergileyen işletme yapısı ile karşı karşıya gelinecektir.

Değişimin işletme dışı nedenleri aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır. 2.5.1.1. Doğal Çevre Koşullarındaki Değişim

Doğal çevre dendiğinde ilk akla gelen, işletmenin faaliyet gösterdiği yerdeki coğrafi durum, iklim şartları, su, hava, toprak yapısı gibi öğelerdir.

Doğal olarak da işletmelerdeki değişimin dış sebepleri denilince ilk akla gelen tabiat şartlarında olaşacak değişimlerdir (Kuvan, 2001:18). Doğal çevre koşullarında meydana gelen değişiklikler; hammadde olarak doğal ve tarımsal kaynakları kullanan işletmelerde, üretim veya ulaşımda sudan yararlanan işletmelerde değişime neden olabilir. Aynı şekilde bu işletmelerde iklim öğesinin değişim üzerindeki etkisi oldukça önemlidir (Ülgen, 1997:170).

41

Doğal çevre şartlarının işletmeler için büyük önem arz ettiği günümüzde, bütün ülkeler artık kalkınma ve çevre konularının ayrılmaz bir bütün olduğuna inanmaya başlamışlardır. Ayrıca işletmeler geleceğe yönelik olarak ulusal, bölgesel ve uluslar arası politikalarını da bu bakış açısından ele almayı kabul etmektedirler (Karaman, 1995:180).

2.5.1.2. Ekonomik Çevre Koşullarındaki Değişim

Ekonomik çevreyi, “toplumun gereksinimlerini karşılayacak mal ve hizmetlerin eldeki sınırlı kaynaklarla üretildiği, tüketildiği, kaynakların, mal ve hizmetlerin ve gelirin bölüşüldüğü ortam” olarak tanımlanabilir (Ülgen ve Mirze, 2006:84).

Ekonomik çevre koşullarında ortaya çıkabilecek en ufak bir değişim bile işletmeleri değişime gitmeyi zorunlu kılmaktadır. Üretilmekte olan mal ve hizmetin arz talep durumu, pazar koşulları, dünyada meydana gelebilecek ekonomik değişimler, uluslar arası pazarlar işletmelerde meydana gelebilecek değişim üzerinde önemli etkiler yapmaktadır (Özkan, 2002: 41).

İşletmenin faaliyet gösterdiği ülkenin dışındaki herhangi bir ekonomide ve özellikle faaliyet gösterilen ülke ekonomisinde görülen değişmeler işletmeleri oldukça fazla etkilemektedir. Bu noktada devletin ekonomi politikası önemli bir yere sahip olmaktadır. Devletin vergi ve para politikaları, ürün ve hizmetlerin fiyatlarında enflasyonist ve deflasyonist eğilimler, özel ekonomik faktörler, devletin ödemeler dengesi gibi değişkenler, işletmelerin amaçlarına ulaşarak başarılı olmalarına etki edebileceği gibi başarısız olmalarına da neden olabilmektedir (Eren, 1998:117). Bu yüzden işletmeler değişen çevre koşullarını iyi analiz etmeli, değişiklikleri yakından takip etmelidirler.

2.5.1.3. Toplumsal Çevre Koşullarındaki Değişim

Genel olarak insan miktarı ve bu insanların kalite özellikleri toplumsal koşulları kapsamaktadır. Nüfus yapısında, insanlar arasındaki ilişkilerde ve kültürel etmenlerdeki değişiklikler toplumsal çevre koşullarındaki değişimlerin temelini

42

oluşturmaktadır. Özellikle köylerden kentlere yapılan göç, şehirlerde nüfusun artmasına, bunu yanında insan ilişkilerinde ve işgücü yapısında değişiklikler meydana getirmektedir. “Örneğin, hızlı kentleşme nüfusun eğitim düzeyini yükseltirken, işgücünün yaş ortalamasını düşürmektedir.” Eğitim düzeyinin artması günümüz yöneticilerinin daha eğitimli, daha hareketli ve daha bilinçli işgücü ile çalışmaya yönelmesini sağlamıştır (Özkan, 2002: 41).

İşletmeler toplum yapısındaki dengeyi sağlayan yaptırımlara da saygı göstermelidir. Bu yaptırımlar toplum içerisindeki ilişkilerin düzenlenmesini ve toplumun daha ileriye gitmesini sağlamaktadır. Toplumun değer yargılarına önem vermesi gereken işletme yöneticilerinin, bu konulardaki toplum tarafından yapılan düzenlemelere uymaları gerekmektedir (Kuvan, 2001:20). İşletmelerdeki değişimin bu noktasında da yöneticiler, toplumsal ve kültürel değişimleri göz önüne almalı ve bu değerlere önem vererek gerekli değişiklileri yapmalıdır.

2.5.1.4. Hukuki Çevre Koşullarındaki Değişim

Hukuksal çevre, toplum ve ekonomi düzenini sağlayan kurallardan oluşmakta ve bu kurallar değiştikçe bir değişim içine girmektedir. İşletmeler, yasalar veya tüzüklerle düzenlenen yapıya hem uyma hem de bunları değiştirme doğrultusunda bir çaba içerisine girerler. Her iki yönde de bir değişim kendini göstermesiyle toplumsal değişim, hukuksal değişimle bir bakıma yasallaştırılmış olur (Çilesiz, 1997: 21).

İşletmeler faaliyetlerini ister ülke içinde isterlerse ülke dışında gerçekleştirsinler bazı kurallara uyma zorunlulukları vardır. Her ülkenin kendine özgü hukuki yaptırımları vardır ve işletmeler nerede olursa olsun bu yaptırımlara uymak zorundadırlar. Şayet bunlara uymayacak olurlarsa işletmenin varlığı tehlikeye girecektir.

2.5.1.5. Teknolojik Çevre Koşullarındaki Değişim

Teknolojiyi genel olarak ifade edecek olursak, girdileri çıktılara çevirmeye yarayan fiziki ve fikri araçlar topluluğu şeklinde bir tanım yapılabilir. Teknoloji,

43

insanın çevresini değiştirmek için sahip olduğu ve kullandığı tekniklerin tümü olarak da tanımlanmaktadır (Yeniçeri, 2002:32).

Günümüzde teknolojinin akıl alamaz bir şekilde gelişmesi ve değişmesi İşletmeleri bir takım değişikliklere itmektedir. İşletmelerin bu gelişmelere ve değişikliklere zamanında uyum sağlayabilmeleri için esnek bir yapıda tasarlanmış olmaları gerekmektedir.

Teknolojik gelişme, toplumların genelini içine alan bir değişime neden olmaktadır. Toplumlarda meydana gelen bu değişimler gibi işletmelerde bu değişimlerden etkilenmektedir. Yaşanan bu değişimlerden olumsuz yönde etkilenmemek için değişimin, iyi algılanması, yönlendirilmesi ve yönetilmesi gerekmektedir. Bu şekildeki bir davranış ile işletmeler teknolojiyi yakından takip edebilmekte, gerekli değişikliklerle çalışma şartlarında kolaylıklar sağlanmakta, insan ilişkilerindeki tutum ve davranışlarda da olumlu bir değişim görülmektedir (Bensghir ve Leblebicioğlu, 2001:29).

2.5.2. Değişimin İşletme İçi Nedenleri

Kurumlarda değişim nedenleri sadece kurum dışından kaynaklanmamaktadır. Olumlu ya da olumsuz sayılabilecek her iç çevre koşulları kurum içerisinde değişime neden olmaktadır.

Tepe yöneticilerin değişmesi, işletmenin büyümesi, işletme evlilikleri, işletmenin gerilemesi ve işletmeye bağlı eksiklikler genel olarak işletmelerde değişmeye yol açan işletme içi etkenlerdir. Bunlar aşağıda kısaca açıklanmıştır.

2.5.2.1. Tepe Yöneticilerinin Değişmesi

İşletmelerin en üst seviyesindeki kontrol mekanizmasına sahip olan kişiler tepe yöneticileridir. Tepe yöneticisini önemli bir karar organı olasından dolayı, tepe yöneticisinin değişmesi işletmenin genel yapısında bir değişiklik meydana getirebilir.

Tepe yöneticilerin herhangi bir sebepten dolayı işletmeden ayrılmaları ve yerine başka bir tepe yöneticilerin gelmesi durumunda, yöneticiler işletmenin daha

44

iyi bir konuma gelmesi için bir takım değişikliklere gidebilir. Ancak yönetim yapılacak değişiklikleri yürütme yeteneğine sahip değilse, işletmedeki işleyiş kesintiye uğrayacaktır. Çalışanlar yeni tepe yöneticisini tanıyıp alışıncaya kadar yeni yöneticiye kuşkuyla ve korkuyla bakacaktır (Özkan, 2002: 53). Bundan dolayı da çalışanların yeni duruma alışması, yöneticiye kuşku ve korkuyla bakmaması için yöneticilerin işletmenin değişen şartlarını göz önüne alarak uygun bir değişim içine gitmesi gerekmektedir.

2.5.2.2. İşletmenin Büyümesi

İşletmelerde değişimi zorunlu hâle getiren önemli değişmelerden biri de işletmenin büyümesidir. İşletmelerin ekonomik bir amacı olarak büyüme, hacim artışını veya nicelik olarak gelişmeyi ifade etmektedir (Dinçer, 1998: 150).

Artan rekabet ortamında işletmeler ayakta kalabilmek ve rakipleriyle rekabet edebilmeleri için ürün çeşitliliğine gitmekte, kapasite artırımına gitmektedirler. Bunu yaparken de işletme düzenin göz önüne alarak bir büyüme içine girmeleri gerekmektedir. Aksi halde bölümler arasında bozulmaların görülmesi olağandır.

Yöneticiler üzerindeki yükün artmasının nedenleri arasında olan işletme büyümesi, zaman zaman yetki ve sorumlulukların yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla, işletmeler belirli bir büyüklüğe kadar, mevcut işgörenler ve eski düzendeki yöntemleriyle işleri yürütebilmekte, belirli bir büyüklüğü aştıktan son ise köklü bir değişim içine girme zorunluluğu hissetmektedirler (Dönder, 1996:41).

2.5.2.3. İşletme Evlilikleri

Birleşme, iki veya daha fazla işletmenin büyümek amacıyla, ekonomik ve hukuki açıdan tek bir çatı altında bir araya gelmesidir (İpekten, 1995:210). Bir başka tanıma göre işletme birleşmeleri, “1980’li yıllarda ortaya çıkan, işletmelerin zayıf ya da güçlü taraflarını tamamlayabilecekleri işletmelerle birleşerek, önceden belirlenmiş stratejik hedeflere ulaşmak üzere yaptıkları birleşmelerdir” (Topkara, 1997:19). İşletme birleşmeleri, işletmeleri tekbir çatı altında toplayarak işbirliği içine soktuğu için evliliğe benzetilmektedir. Günümüzde de bu kavram “işletme evliliği” olarak da

45

telaffuz edilmektedir. Evlilik kavramı, birlik ve beraberliği sağlayarak ortak bir amaca hitap ettiğinden, ortak bir varoluş yaratan işletme birleşmeleri için uygun bir benzetme olmaktadır (Doz ve Hamel, 1999:41).

Günümüzde hem rekabetin artması, hem de teknolojinin atması işletmeleri ayakta kalabilme noktasında zora sokmaktadır. Maliyetlerin artmasıyla da istenen büyümeyi gerçekleştiremez hâle gelen işletmeler de mevcut pazarlarında bir hayli zorda kalmaktadırlar. Bundan dolayı da işletmelerin maliyetleri düşürerek, rekabet avantajı sağlama düşüncesi, işletmeleri kendi aralarında işletme evlilikleri yapmaya götürmüştür (Yörük ve Ban, 2006:93).

2.5.2.4. İşletmeye Bağlı Eksiklikler

İşletme içerisinde yeterli düzeyde iletişimin olmaması, karar vermede ve uygulamalardaki yavaşlık, yönetimin merkezci olması, sık sık yapılan hatalar ve bunlara benzer işletmedeki eksikliklerin var olması ve bunun zamanla büyüyerek ciddi boyutlara ulaşması işletme içerisinde değişimi gerekli kılmaktadır (Özkan, 2002:54).

İşletmedeki eksiklikler, işletmenlerin faaliyet alanlarına ve yönetim yapısına göre değişiklikler göstermektedir. Bu tür sorunların işletmelere getirecekleri külfetler göz önene alınarak değişim kararı verilir. Bunların işletmeye olan zararı arttıkça, işletme içi değişime olan gereksinimde o ölçüde artacaktır (Tabancalı, 2000:324).

2.5.2.5. Gerileme

Bir işletmenin satışlarında ve kârlarında sürekli bir azalma görülüyorsa genel olarak bir gerilemeden söz edilebilir. Böyle bir durumun mevcudiyetinde ise işletmelerde değişim kaçınılmazdır. Bir işletmenin gelirlerindeki azalma genelde yönetimin tarafından işletmeyi daha sıkı bir denetime yöneltmesiyle sonuçlanmaktadır. Bu koşullar altında işletmeler tarafından yapılacak olan değişim genel bir maliyet azaltma stratejisi ile birlikte yürütülür (Ülgen, 1990:175).

46

İşletmelerdeki değişimin işletme içi ve işletme dışı nedenlerden dolayı kaçınılmaz olması işletmeler için hayati önem arz etmektedir. Yalnız bu değişimler gerçekleşmeden önce, değişim sonucunun önceden tahmin edilmesi ve değişim sonucunda ortaya çıkabilecek sorunların çözümüne ilişkin farklı çözüm yollarının geliştirilmesi en az yapılacak değişim kadar önemlidir.

Benzer Belgeler