• Sonuç bulunamadı

Şüpheliler Mehmet Kemal AĞAR, İbrahim ŞAHİN ve Mehmet Korkut EKEN’in yukarıda belirtilen Mahkeme ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere suç tarihi itibariyle 765 Sayılı TCK’nun 313. Maddesinde belirtilen cürüm işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturdukları ve bu silahlı teşekkülün yöneticiliğini yaptıkları,

Şüpheliler Ayhan ÇARKIN, Ziya BANDIRMALIOĞLU, Ercan ERSOY, Ayhan AKÇA’nın da yukarıda belirtilen Mahkeme ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere suç tarihi itibariyle 765 Sayılı

TCK’nun 313. Maddesinde belirtilen cürüm işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturdukları ve bu silahlı teşekkülün üyeleri oldukları,

Şüpheliler Seyfettin LAP, Ahmet DEMİREL, Ayhan ÖZKAN, Uğur ŞAHİN ve Alper TEKDEMİR’in ise cürüm işlemek üzere silahlı teşekkül oluşturan yukarıda belirtilen bu şüpheliler ile birlikte hareket ettikleri,

Tüm dosya kapsamının incelenmesinde; şüpheli Mehmet Kemal AĞAR’ın 10/07/1993 – 30/10/1995 tarihlerinde Emniyet Genel Müdürlüğü görevini yürüttüğü, bu göreve atandıktan kısa bir süre sonra şüpheli İbrahim ŞAHİN’i Özel Harekat Daire Başkan Vekilliğine getirdiği, şüpheli Mehmet Korkut EKEN’i de yanına müşavir olarak aldığı, İbrahim ŞAHİN’in kendisine yakın ve daha önce birlikte çalıştığı Özel Harekat kökenli polis memurlarından özel bir ekip oluşturduğu, Mehmet Korkut EKEN’in de bu konuda İbrahim ŞAHİN’e yardımcı olduğu, şüpheliler İbrahim ŞAHİN ve Mehmet Korkut EKEN’in Özel Harekatta görev yapan polislerin seçilmesi, eğitilmesi konusunda görev aldıkları, Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Kemal AĞAR’ın şüpheli Ayhan ÇARKIN’ın ifadesinde belirttiği üzere oluşturulan özel ekibin yaptıkları her eylemden haberi olduğu, bu özel ekibin eylemleri ile ilgili olarak İbrahim ŞAHİN’in diğer şüphelilere “Bunlar devletin bekâsı ile ilgili işler” dediği, bölücü örgütlere yardım ve yataklık yapan bir listeden bahsettiği, terörle mücadele için bunların bertaraf edilmesi gerektiğini söylediği, bu kapsamda Abdulmecit BASKIN’ı öldürmek için şüpheli Mehmet Kemal AĞAR ve Mehmet Korkut EKEN’in bilgisi dahilinde şüpheli İbrahim ŞAHİN’in talimatı üzerine şüpheliler Ayhan ÇARKIN, Ziya BANDIRMALIOĞLU, Ercan ERSOY, Ayhan AKÇA, Seyfettin LAP, Ahmet DEMİREL, Ayhan ÖZKAN, Uğur ŞAHİN ve Alper TEKDEMİR’in maktül Abdulmecit BASKIN’ı kaçırdıkları ve Jandarma Kriminal raporunda belirtildiği şekilde iki silahtan ikişer kurşun sıkılarak Ayhan AKÇA ve Ziya BANDIRMALIOĞLU tarafından bizzat öldürüldüğü anlaşılmıştır.

Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK’nun 450/4. Maddesinde adam öldürmek fiilinin taammüden icra olunması, 450/5. Maddesinde birden ziyade kimseler aleyhine işlenmesinde failin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olunacağı,

Suç tarihinden sonra 01/06/2005 tarihinde 765 Sayılı TCK’nun yerine yürürlüğe giren 5237 Sayılı TCK’nun 82. Maddesinde kasten öldürme suçunun tasarlayarak işlenmesi halinde kişinin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılacağı belirtildiği, 765 Sayılı TCK.’nun 450/5. Maddesinde yer alan

“birden ziyade kimseler aleyhine işlenmesi hali” fıkrasının 5237 Sayılı TCK’da kasten öldürme suçunda bulunmadığı,

5237 Sayılı TCK’nun suçların içtimaı bakımından gerçek içtima kuralları benimsediği, suç oluşturan kaç eylem varsa o kadar suç ve kaç suç varsa o kadar ceza vardır ilkesi doğrultusunda düzenlenmiştir.

Şüphelilerin Mahkemenizde yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan cürüm işlemek için kurulan teşekkülün mensuplarının teşekkülün amacına yönelik tasarlayarak adam öldürme ve adam öldürme suçuna iştirak suçlarından daha lehe olan 765 Sayılı TCK’nun 313/5. Maddesi ile 765 Sayılı TCK’nun 64. Maddesi yollamasıyla 450/4, 31, 33, 40. Maddeleri uyarınca ayrı ayrı CEZALANDIRILMALARINA karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur.

ŞİKAYET

1-KATILAN GÜLLÜ CANDAN ŞİKAYET VE BEYANLARINDA: ''Ablasıyım sayın hakimim. Sayın hakim daha önce ifademi verdim, tekrardan ben Türkiye vatandaşıysam kardeşimin hakkını istiyorum, tetikçileri bilhassa İçimiz yanıyor, biz yirmi senedir yanıyoruz. Mutlaka cezalarını istiyoruz. Sonuna kadar da varım hakim bey ''dedi.

2-KATILAN RUKİYE CANDAN ŞİKAYET VE BEYANLARINDA: ''Ben bir an önce adaletin önünde hepsine ağır ceza vekmek istiyorum, cezalandırılmasını istiyorum, bende bu devletin vatandaşıyım, bende herşey, hak, hukuk, nerde? Kardeşimi götürüp de dağ başında öldürmede. ''dedi.

3-KATILAN GÖNÜL CANDAN ŞİKAYET VE BEYANLARINDA :''Faik'in ablasıyım, dönemin başbakanından, cumhurbaşkanından, yetkililerinden davacıyım, Faik Candan'ında suçlu olduğunu hiç bilmiyorum, Faik Candan'ı götürüp dağ başında öldürüp katlettiler. Avukat Faik Candan'ı 31 yaşında katlettiler. Katledenlerin idamını isterim. Bekir Candan Babası, Ayşe Candan Annesi adına konuşuyorum, kendi adıma Gönül ablası konuşuyorum. Büyük bir cezayla idam istiyorum, lütfen, sizin önünde saygıyla davranıyorum, eğiliyorum, idamını istiyorum. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum.

Ben kendim de kanser hastasıyım, yargılanmasını istiyorum, bunları yapanların ''dedi.

4-KATILAN OKTAY KARAY ŞİKAYET VE BEYANLARINDA: ''Ben 1994 yılında katledilerek öldürülen Hacı Karay'ın oğlu ve onlarca şehit edilmiş insanın yeğeniyim, yani Savaş Buldan'ın, Adnan Yıldırım'ın ve daha ismini saymadığım birçok kişinin yeğeniyim. Buraya katılmamızın sebebi, buraya geldiğimizden bugüne kadar, hepiniz, yani buradaki herkes, kimin ne olduğunu, ne kadar ceza çekeceğini, ne olacağını biliyor. Bunlar korumayla gezebiliyorlar. Eğer ki ben bir suçum yoksa ben niye korumayla gezeyim. Eğer ona gelirse ben de bir aşiretim, ben bir aşiretle mi gezeyim burada?

Madem hastasınız, yurt dışı yasağı istiyorsunuz, yurt dışı yasağının kaldırılmasını istiyorsunuz. Yurt dışına hiçbir zaman çıkmamışsınız, neden yurt dışı yasağının kaldırılmasını istiyorsunuz. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Ölene kadar da bu davanın takipçisi olacağım, sonuna kadar şikayetçiyim.

Katılmak istiyorum, can verdiklerini gözümle görene kadar katılacağım buraya ''dedi.

5-KATILAN YURDANUR SERHAT ŞİKAYET VE BEYANLARINDA:''Ben eşimi kucağımda kaybettim. 14 kurşun yedi, hani bunlar neredeler? Bunların ağababaları burada olması gerekir. Bunları buraya gelmeyen Mehmet Ağar hastalık bahanesi, Tansu Çiller falanca, Süleyman Demirel, bu büyükleri istiyorum ben burada, bunları değil, bunlar maşa, bunlar tutaç, ben büyükleri istiyorum. Can verdim. 14 kurşun aldım ben. Kolay mı bu? Küçücük evladım kaldı. ''dedi. Devamla Avukat Medet Serhat'ın. Aktüel Dergisi yazmış ki Kürt aydınları ve zenginleri öldürülecek, eşim paralı değildi ama aydın olduğu için katledildi, kucağımda ruhunu teslim etti. Bunun öcünü istiyorum ben bunlardan. Lütfen. Tabi ki sonuna kadar. Ama sadece bunların değil ağababalarının ceza görmesini istiyorum. Onları istiyorum. Ben bak ayaktayım, dimdik. 14 kurşun bana hiçbir şey yapmadı. Şöyle oldu, biz çıktık geliyoruz eşimle, arabada. Eşim kucağıma şöyle uzanmıştı. Bizim oturduğumuz evin sokağına giren araba, hiç orada araba parketmezdi. Ama o gece hiç araba yoktu, yol boş. Biz tam geliyoruz, solumuzdan bir araba girdi ve bizi sıkıştırdı. O sıkıştırmasıyla şoför durdu. Öbür arabanın şoförün yanında oturan kişi şöyle çıktı, açtı, silahını aldı, "tak tak tak tak" 14 tane kurşun saydı, ama eşime bir tane geldi, ondördü, karnıma geldi. Ben bunu istiyorum ve ben şuanda bu hükümete de teşekkür ediyorum ki bunların üstüne gidiyor. Benzettiğim şeyler var ama tam emin değilim. Çünkü bir tek kişi indi, arabada daha 3 kişi vardı. Yalnız o silahı çıkarttı böyle "tak tak tak tak tak" sanki zebilhaneye şey atıyormuş gibi attı yani. Ben her seferinde "ay ay ay ay ay" baktım ki eşim hayatını kaybetti kucağımda, bunu affedemem, benim evladım da bunu affedemez, hiç kimse affedemez. Benim eşim o kadar kanunlara sadıktı, iyi bir avukattı, baktığı arkadaşları vardı, neymiş efendim, Kürtleri tutuyormuş, Kürttü, kendini inkar mı etsin. Ama ben ne Kürdüm, ne bişeyim. Ben bir asker kızıyım. Bir emniyet mensubunun kız kardeşiyim. Ağabeyim 5. dönem polis koleji mezunuydu. Bunların maşası gibi değildi. Böyle boşa değildi. Ne istiyorsanız sorabilirsiniz sonuna kadar. Var ama tam emin değilim.Burada hiç bunlardan bir tanesini benzetemiyorum, ama bir tanesine gıcığım. Hayır, arkandaki açık başlıya. Evet sana çok gıcığım.''dedi.

6-KATILAN PERVİN BULDAN ŞİKAYET VE BEYANLARINDA:''Sayın başkan ben burada şov yapmıyorum. Siyasi kimliğimi bir tarafa bırakıyorum, bir mağdur yakını olarak kısaca söz almak istedim sadece. Burada konuşma yapmak istememin sebebi şuanda şurada oturan katil sürüsünün benim yüzüme bakacak cesaretleri var mı acaba bunu tescil etmek istedim. Ama şuanda görüyorum ki hiç biri benim yüzüme bakacak cesareti görmedi kendisinde. Çünkü hepsi eline silah tutuşturulmuş, ceplerine para konulmuş katiller, zavallı katiller. Yıllarca bu coğrafyada akıtılan bütün kanlardan sorumlu olan katiller. Emir alan, kurşun sıkan, kahraman ilan edilen katiller. Başbakan Tansu Çiller'in elinizde PKK'ya yardım eden Kürt iş adamlarının listesi var, onlardan hesap soracağız dedikten sonra ellerine silah verilen katiller. Tabi ki bugün burada sadece bunların değil, bunlara emir verenlerin eline silah verenlerin, hepsinin yargılanmasını istiyoruz, başkan lütfen sözümü kesmeyin, ben sözümü bitireyim, sonra istediğinizi sorabilirsiniz bana. Burada sadece bunların değil, ben bunlara zavallı birer katil olarak bakıyorum. Bunlara esas emir veren, başta Tansu Çiller ve Süleyman Demirel olmak üzere, Mehmet Ağar, bölgenin olağanüstü hal bölge valileri, hepsinin burada yargılanması gerekiyor. Bizler yıllardır bunun mücadelesini verdik. Yakınlarımızı kaybettik, acı çektik, göz yaşı döktük. Ben eşimi kaybettiğim gün bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Bugün kızımı buraya getirmek istemedim. Babasının katilleriyle yüzleşmesini istemedim. Babasının katillerini görmesini istemedim. Buna dayanamaz dedim. O ağlarsa ben de ağlarım dedim. Çünkü ben bir anneyim. Ben eşimi kaybettim ve aynı gün bir çocuk dünyaya getirdim. Bunun bu dünyada başka bir örneği yoktur. Acaba burada oturanlar bunu bilirler mi? Acaba burada oturanların evlatları bir güne bir gün bunlara sordular mı sizin öldürdüğünüz insanların da

çocukları vardır, onlar şuanda babasız büyüyorlar. Evet pırıl pırıl gençler. Üniversitede okuyor benim çocuklarım. İsterlerse adreslerini de verebilirim. Ama onların bugün burada bu halini görmesini istemedim çocuklarımın, o yüzden buraya getirmedim. Duygu sömürüsü yapmıyorum sayın başkan.

Sadece geçmişle yüzleşmek istiyoruz. Yakınlarımızın katillerinin acilen yargılanması ve gerekli cezalara çarptırılması gerektiğini söylüyoruz. Sadece bunlarla sınırlı kalmamalı. Tansu Çiller'de yargılanmalı ve cezalandırılmalı. Mehmet Ağar cezalandırılmaları, Süleyman Demirel yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır bize göre. Eğer Türkiye gerçekten aydınlık bir geleceğe kavuşmak istiyorsa, geçmişiyle yüzleşmek istiyorsa bunları yapmak durumundayız. Şuanda içerisinde bulunduğumuz süreçte bunu gerektiriyor. Ben bugün burada bir arada bulunmamızın AKP hükümetiyle hiçbir ilgisinin olmadığını düşünüyorum.

Yıllardır verilen bir halk mücadelesi var, halkın mücadelesi sayesinde bugün bu insanlar sanık sandalyesinde oturmaktadır. Ben halkıma teşekkür ediyorum. Yıllardır Kürdistan'da mücadele eden faili meçhul cinayetlerin açığa çıkması için mücadele eden halkıma teşekkür ediyorum ve gerekli cezaların bu insanlara verilmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum, teşekkür ediyorum ''dedi.

7-KATILAN RUMET SERHAT ŞİKAYET VE BEYANLARINDA :''1994 yılının 12 Kasım'ında babam silahlı saldırıya uğradı, annem yaralı kaldı. Bunun öncesinde tehditler alıyordu. Zaten Cantürk cinayetiyle Kürtlere karşı devlet katında bir operasyon yapıldığını hepimiz biliyorduk. Devlet eliyle insanları öldürmeye başlamışlardı ve bu insanların hiçbir suçu yoktu. İspatlayabilecekleri hiçbir şey yapmıyorlardı. Sadece devlet içinde devlet imkanlarını kullanan bu çeteler, basit katil sürüsü, kendilerini "Vatan, Millet, Sakarya" edebiyatıyla rakip gördükleri, yerine göz diktikleri, parasına göz diktikleri insanları öldürmeye başladılar. Başka da hiçbir durum yoktu ve o yüzden buradakilerden de, bunların arkasındaki mekanizmadan da davacıyım. Şikayetçiyim ama X isim değil benim, arkasındaki isimler, buraya gelmesi gereken beyefendi rapor alıyor, öbür hanımefendi bacağını kırıyor, bunlardan bekliyorum ben''dedi.

8-MÜŞTEKİ SEMİH TUFAN GÜNALTAY'IN SEGBİS VASITASI İLE ALINAN