• Sonuç bulunamadı

Davranışları ile Yaşam Doyumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmes

Muhammet ÇINAR

1

Yrd. Doç. Dr. Ganime AYDIN

2

Gelişen teknoloji ile birlikte internet kullanımı, tüm dünyada hayatın her alanında çeşitli amaçlara yönelik olarak kendini göstermektedir. İnternet sayesinde insanlar ihtiyaç duyduğu her türlü bilgiye hızlı bir şekilde ulaşabilmekte, dünyada meydana gelen olaylardan anında haberdar olabilmekte, eğlenceli vakit geçirebilmekte, sevdikleriyle, tanıdıklarıyla veya tanımadığı kimselerle sohbet edebilmekte, bankacılık işlemlerini yerine getirebilmekte ve hatta alışveriş yapabilmektedirler (Çağır, 2010). Arkadaşlarını bulmaya yarayan sosyal paylaşım siteleri insanları örgütleyebilmekte, birçok olay, aktivite, yeni bilgi ve oluşumdan haberdar olmalarını sağlamaktadır. Ancak sanal âlemde insanlar birbirleri ile buluşup tanışırken toplum içinde ve aile içinde sosyalliklerini yitirmektedir. Hatta bu tarz bir iletişim aile içinde problemlere neden olmaktadır. Çocukların erken yaşlarda tanışmaları ve giderek oyunlara bağımlı halde olmaları psikolojik açıdan çocukları etkilemektedir. Çok oyun oynayan çocukların halüsinasyon görmelerine sebep olabilir.

Çocukların küçük yaşlarda teknoloji ile tanışması çocukları oyun kültüründen uzaklaşmasına sebep olmaktadır. Çocuk ve ergenler internet ve bilgisayar başında geçirdiği uzun vakitlerden dolayı aşırı sinirli ve saldırgan tavırlar sergileyebilir. Yapmakla görevli olduğu işleri yapmayı unutur ya da erteler. Ertelediği işler zamanı geldiğinde sorunlar yapar. Bundan dolayı da psikolojisi bozulur. Fiziki olarak da kendini çok yorgun hisseder ve yaşamdan zevk alamaz hale gelir. Sadece kendini internet ve bilgisayar başında mutlu hisseder, bu da geçici bir hevestir. Ne zaman internet ve bilgisayar başından ayrılırsa kendini mutsuz hisseder, aklı sanal âlemdeki işlerinde kalır. Bazen çok bağımlı hale gelen ergen ve çocuklar

1 Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Güngören İzzet Ünver Lisesi

Ergenlerin Problemli İnternet Kullanım Davranışları ile Yaşam Doyumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

var ki kendi ihtiyaçlarını bile erteleyebilmektedir. Sağlık sorunları ile baş başa kalabilmektedir. Vücudundaki rahatsızlıklar kendini gösterebilir. Yaşam doyumu azalır hale gelir. Kendi kardeşi ve anne babası ile iletişimi azalabilir. Kontrolsüz şekilde ilerleyen bu olayların önü alınmalı ve kontrol edilmelidir.

Ergenlerde gerçekleştirilen problemli internet kullanımı çalışmaları en fazla yalnızlık, sosyal anksiyete, kişiler arası ilişkiler, algılanan iyilik halleri üzerine çalışılmıştır.

Sanal dünya gerçeği yansıtmadan uzak çocuğu gerçeklerden izole bir yaşama doğru çekerek, farkındalığını ve yaratıcılığını azaltmaktadır. Bütünü ile teknolojiden ayrı çocukluk ve ergenlik dönemi düşünülememektedir. Teknolojiyi aşırı kullanma çocukluk döneminin gelişimsel sakıncalarını ortaya çıkarır. İnternette birçok site yaş sınırını 13 koymaktadır. Ülkemizde çocukların üçte biri 13 yaş sınırı altındadır. İnternetin yaşamımıza bu denli girmesi, birey de yarattığı etkilerle psikoloji ye de girmesini sağlamıştır (Batıgün ve Hasta, 2010). Yaşam doyumu ve internet bağımlılığı arasındaki ilişkiye bakıldığında sınırlı sayıda araştırmaya konu olduğu görülmüştür. Bazı araştırmalar internet bağımlılığı ve yaşam doyumu arasında ters yönde bir ilişkinin varlığına işaret etmektedir. Li, Wang ve Wang’a (2008) göre ise uzun süreli internet kullanımı, akademik başarıda düşüşe, kişiler arası ilişkilerde bozulmaya neden olarak, sorunlarla yüzleşmemek için bir bahaneye dönüşerek bireylerin yaşam doyumunu olumsuz yönde etkilemektedir.

Bu çalışmada, ergenlerin problemli internet kullanım düzeyinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi ve problemli internet kullanımı ile yaşam doyumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu araştırmanın evrenini, İstanbul ili Avrupa yakasının Güngören ilçesinde bulunan İzzet Ünver Lisesi ve Sultan Alpaslan İmam Hatip Lisesi oluştururken örneklem grubunu 2014-2015 eğitim öğretim yılında bu okullara devam etmekte olan 294 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışma temel olarak nicel yöntemle gerçekleştirilmiştir. Bu öğrencilere, ergenlerdeki problemli internet kullanım davranışları ve yaşam doyumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi için, PİKO-E (Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği), Yaşa Doyum Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu uygulanmıştır. Verilerin analizinde bazı değişkenlere

Muhammet ÇINAR, Yrd. Doç. Dr. Ganime AYDIN

göre Problemli İnternet Kullanımı Ölçeği ve Yaşam Doyumu Ölçeği alt grupları puan ortalamaları arasındaki farklılık çoklu regresyon analizi ile incelenmiştir. Önce öğrencilerin cinsiyet, yaş, okudukları sınıf, sosyo- ekonomik durumlarına; anaokulu okuyup okumadıklarına, anne-baba eğitim durumlarına, not ortalamalarına, ebeveyn birlikteliğine, internet kullanım sürelerine, internete ulaşım yerlerine, kardeş sayılarına göre dağılım düzeyleri frekans ve yüzde olarak hesaplanmıştır. Daha sonra F-testi, T-testi, Anova, TUKEY testi ve Tamhane yapılıp Problemli internet kullanımı ile mevcut değişken arasındaki ilişki incelenmiştir. Anova testi varyans analizi ile problemli internet kullanımı ile değişken arasında anlamlı bir farklılığın olup olmadığı test edilmiştir. Tukey testine göre ise değişkenler arası anlamlı fark araştırılmış. Hangi değişkende anlamlı fark var olduğu tespit edilip sebepleri ortaya konmuştur.

Araştırmada, F testine göre öğrencilerin problemli internet kullanımı toplam puanı ile okudukları sınıf arasında anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Buna göre en problemli internet kullanımının ( X ̅=37,47) 10. sınıflarda olduğu görülmektedir. Yine F testine göre öğrencilerin problemli internet kullanımı ile internet kullanım süresi arasındaki ilişkide anlamlı bir fark bulunduğu tespit edilmiştir. Buna göre problemli internet kullanımı, internet kullanım süresinin 5saat ve üstü olması durumunda görülmektedir. Ancak kullanım süresinin artması ile de problemli internet kullanımının da arttığı görülmektedir. İnternet kullanımı 1 saat olan grup ile 2, 3, 4 ve 5 saat olan grupların ortalamaları karşılaştırılmış ve birbirinden farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Buradan yola çıkarak internet kullanımı 1 saat olan grubun problemli internet kullanım toplam puanı 2, 3 ve 5 saat ortalama internet kullanan gruplardan daha az olduğu görülmektedir. Buna göre internet kullanımında süre uzadıkça problemli internet kullanımının da arttığı gözlemlenmektedir. Uzun zaman internet kullanan kişiler süreyi yavaş yavaş arttırarak ayrılamaz hale gelirler. Eğer bireyde ilgi azalmıyorsa patolojik internet kullanımı devam etmektedir (Davis 2001; Gönül 2002). Bu da beraberinde bağımlılığı getirir. Yapılan araştırmalar internete aşırı bağımlılık geliştirmiş kişilerin bu ortamda süre sınırlaması yapamadıkları ve aşırı sayılabilecek sürelerde internette kaldıkları gerçeğine işaret etmektedir. Yapılan literatür araştırması ile örtüşen araştırmamız, saatin artması ile problemli internet kullanımının arttığını göstermektedir. Çalışma sonucunda; öğrencilerin cinsiyeti, annelerinin ve

Ergenlerin Problemli İnternet Kullanım Davranışları ile Yaşam Doyumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

babalarının eğitimi, not ortalamaları, anaokulu okuma durumları, yaşları, sosyo-ekonomik durumları, internete ulaşım yerleri ve kardeş sayıları ile problemli internet kullanımı puan ortalamalarının arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığı tespit edilmiştir (p≥ 0,05). Bunun yanı sıra öğrencilerin internet kullanım süresi ve okuduğu sınıf ile problemli internet kullanımı puan ortalamalarının arasında ise anlamlı bir ilişki bulunduğu anlaşılmıştır (p≤0.05). Bu ilişkiye göre internet kullanım süresi arttıkça problemli internet kullanımı puan ortalamalarının yükseldiği, okuduğu sınıf arttıkça problemli internet kullanımı puan ortalamalarının düştüğü sonucuna ulaşılmıştır.

Bu çalışma sonucunda öğrencilerin internet kullanım süresi ve okuduğu sınıfın problemli internet kullanımı üzerinde etkili olduğu ve internet kullanım süresi arttıkça problemli internet kullanımı puan ortalamalarının yükseldiği, okuduğu sınıf arttıkça problemli internet kullanımı puan ortalamalarının düştüğü sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra öğrencilerin sosyoekonomik düzeyleri, internet kullanım yerleri ve kardeş sayıları ile yaşam doyumları arasında anlamlı bir ilişki olduğu ve sosyo-ekonomik düzeyleri yüksek öğrencilerin, evde internet kullanan öğrencilerin ve kardeş sayısı az olan öğrencilerin yaşam doyumlarının diğerlerine göre daha yüksek olduğu anlaşılmıştır.

Yaşam doyumunun problemli internet kullanımının güçlü bir yordayıcısı olduğu saptanmıştır. Yaşam doyumunun yanı sıra internet kullanım süresi ile akademik başarı düzeyinin de problemli internet kullanımını anlamlı düzeyde yordadığı saptanmıştır. Bu çalışma sınırlı bir çalışma grubunda yapılmıştır, bu konuda yapılacak olan sonraki çalışmaların daha geniş ve dolayısı ile evreni temsil etme gücü daha yüksek olan örneklem grupları üzerinden tekrarlanmasının önemli olabileceği düşünülmektedir. İnternetin küreselleşmenin en önemli aracı olduğu gerçeğini yadsımadan, internet dışında kalınamayacağı gerçeğinden hareketle interneti doğru ve bilinçli kullanma eğitimi önem taşımaktadır. Problemli internet kullanım davranışının farklı araştırmalarla incelenmesi; bulguların genellenebilirliğine, bu davranışın doğasının daha iyi anlaşılmasına ve buna yönelik okulların rehberlik servislerinde etkili hizmetlerin ve ortamların oluşturulmasına önemli katkı sağlayabilecektir.

Muhammet ÇINAR, Yrd. Doç. Dr. Ganime AYDIN

Araştırmada elde edilen sonuçlara dayalı olarak birtakım önerilerde bulunulabilir:

• Her insanın interneti nasıl doğru kullanılacağını öğrenmesi gerekmektedir. Hayatı kolaylaştıran bir olgu olduğunu böylece anlayabilir. Bunun için toplumun, ailelerin ve eğitimcilerin bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

• Problemli internet kullanımı ve yaşam doyumu ile ilgili okullarda öğrencilerin benlik saygılarını olumlu ya da olumsuz etkileyen deneysel araştırmalar yapılması sağlanmalıdır.

• Okul rehber öğretmeni öğrencilerin kişilik özelliklerinin, ana baba tutumlarının, sosyal çevrelerinin yaşam doyumlarını etkilemesi nedeniyle belirli periyodlarla çalışmalar yaparak öğrencilerin yaşamlarıyla ilgili riski en az düzeye düşürmede fayda sağlamaları önerilebilir.

• Yaşam doyum düzeylerinin olumlu destek ve yapıcı yaklaşımla gelişebileceği göz önünde bulundurulduğunda, rehberlik etkinlik ve oturumlarının düzenlenmesi fayda sağlayabilir.

• Akşam eve gelindiğinde beraber etkinlikler yapılıp vakit geçirilmelidir. Belki hafta sonları spor, piknik, sinema gibi etkinliklerle internetten uzaklaşması sağlanabilir. Kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için beraber ev halkıyla kitap okuma saati yapılabilir.

Anahtar Kelimeler: Problemli internet kullanımı, ergen, yaşam doyumu, internet kullanımı

Ergenlerin Problemli İnternet Kullanım Davranışları ile Yaşam Doyumları Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

Kaynakça

Batıgün, A. D. ve Kılıç, N. (2011). İnternet bağımlılığı ile kişilik özellikleri, sosyal destek, psikolojik belirtiler ve bazı sosyo-demografik değişkenler arasındaki ilişkiler. Türk Psikoloji Dergisi, 26(67), 1-10. Batıgün, A. D. ve Hasta, D. (2010). İnternet bağımlılığı: yalnızlık ve

kişilerarası ilişki tarzları açısından bir değerlendirme. Anadolu

Psikiyatri Dergisi, 11(3), 213-219.

Çağır, G. (2010). Lise ve üniversite öğrencilerinin problemli internet

kullanım düzeyleri İle algılanan esenlik halleri ve yalnızlık düzeyleri arasındaki ilişki. (Yüksek lisans tezi). Balıkesir Üniversitesi,

Balıkesir.

Davis RA. A. (2001). Cognitive-behavioral model of pathological ınternet use. Comput human behav, 17, 187–195.

Gönül, A. S. (2002). Patolojik internet kullanımı (internet bağımlılığı/ kötüye kullanımı). Yeni symposium, 40 (3), 105-110.

Li, H. H., Wang, L. ve Wang, J. Q. (2008). Application of generalized

Müzik Öğretmenlerinin Çeşitli Değişkenlere

Outline

Benzer Belgeler