• Sonuç bulunamadı

3. ÖDEME EMRİNE KARŞI DAVA AÇILMASININ SONUÇLARI VE DAVA

3.3. Davanın Neticesinde Verilecek Kararlar ve Sonuçları

3.3.2. Davanın Reddi ve Sonuçları

Bu bağlamda; tebliğ edilen ödeme emrine karşı iptal davası açıldıktan sonra, davanın kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verilirse, idarece ödeme emrinin tebliğ ile tahsil zamanaşımının kesilmesinden sonra yeni baştan işlemeye başlayacak olan tahsil zamanaşımı süresi içinde, eğer düzenleme olanağı mevcutsa yeni bir ödeme emri düzenlenebilir ve borçluya tebliğ edilebilir.

Ancak; şekil unsuru yönünden ödeme emrini yok hükmünde sakatlayacak hukuka aykırılıklar varsa ya da yetkili olmayan idare tarafından ödeme emri düzenlenmiş ise, ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması tahsil zamanaşımını kesen herhangi bir neden olarak kabul edilmemektedir.422

3.3.2. Davanın Reddi ve Sonuçları

Ödeme emrine karşı açılan davanın reddedilmesi, ödeme emrinin hukuka uygun olduğu anlamına gelir ve ödeme emrinin içeriği olan kamu alacağının %10 zamlı olarak tahsil edilmesi için gerekli tahsil işlemlerine başlanır423 ya da kamu alacağı borçlu tarafından herhangi bir işlem yapılmasını beklemeksizin ödenir.

421 POLAT, a.g.e., s.90.

422 CANDAN, Amme Alacakları, s. 370.

423 RENÇBER, a.g.e., s.257.

125

3.3.2.1. Borcun Ödenmesi ve Haksız Çıkma Zammı

Ödeme emrine karşı açılan dava neticesinde dava reddedilirse, bu hal borçlu açısından olumsuz, alacaklı kamu idaresi açısından ise olumlu bir neticedir.424 Tamamen veya kısmen reddedilen davada, ödeme emri içeriğindeki kamu alacakları haksız çıkma zammı ile birlikte ödenir.

Haksız çıkma zammı AATUHK'nun 58. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenmiştir. Bu medde hükmüne göre; "itirazında tamamen ve kısmen haksız çıkan borçludan hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı %10 zamla tahsil edilir."

Haksız çıkma zammının amacı, iyi niyetli olmayan borçluların haksız olduğu halde ödeme emrine karşı dava açarak kesinleşmiş kamu alacağının tahsilini zorlaştırmasını engellemek425 ve kötü niyetli borçlular tarafından ödeme emrine karşı dayanaksız dava açmayı önlemektir.426 Ancak bu zam, ödeme zorluğu içindeki borçluların yüksek meblağlara karşı dava yoluna gitmekten kaçınmalarına de yol açmaktadır.427

Haksız çıkma zammı AATUHK'nun 51. maddesinde düzenlenen gecikme zammından farklıdır. Gecikme zammı vadesinde ödenmeyen kamu alacağının vadesinden sonra ödenmesi esnasında, haksız çıkma zammı ise, ödeme emrine karşı açılan dava neticesinde davanın kısmen veya tamamen reddedilmesi üzerine alınır.

Başka bir ifadeyle, borçlu açtığı davada haksız bulunması ve %10 zamlı olarak kamu alacağını geç ödemesi durumunda ayrıca haksız çıkma zammı üzerinden ayrıca gecikme zammı da ödeme zorunda olacaktır.428

424Hasan KARAKUŞ, Vergİ İcra Hukukunda Ödeme Emri ve Sonuçları, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara, 2009, s.132.

425 SONSUZOĞLU, a.g.e., s.60.

426 Mustafa AKKAYA, "Haksız Çıkma Zammı ve Anayasaya Uygunluğu", Prof. Dr. Mualla ÖNCEL'e Armağan, C.1., AÜHFY, No:243, s.340.

427Zuhal TOP, "Kısmen Onanan Ödeme Emrinde %10 Haksız Çıkma Zammı Uygulanıyor", (http//www.kizilot.com.tr.)

428KUMRULU, a.g.m., s. 666., Aksi yöndeki görüş için bkz."gecikme zammı, vergi cezası, para cezası ile feri kamu alacakları dışında kalan kamu alacaklarından alındığından ve haksız çıkma zammı da feri bir alacak olduğundan haksız çıkma zammı üzerinden gecikme zammı alınmaması gerekir."

126

Haksız çıkma zammı, davanın açıldığı tarihte, dava konusu ödeme emrindeki yazılı miktar üzerinden uygulanmalıdır. Davanın tamamen veya kısmen reddedilmesine göre bu oran, davanın reddedilen kısmı üzerinden, dava konusu vergi aslı ve bu alacağa ilişkin fer'i alacaklar esas alınarak tahsil edilecektir.429

Haksız çıkma zammı yalnızca ödeme emrinin iptali talebiyle açılan davaların reddedilmesi üzerine alınır. Bunun dışında mesela, teminatlı alacaklar için yapılan takip işlemlerine karşı açılan davaların reddi halinde alınmaz.430 Konuya ilişkin Danıştay'ın bir kararında da431 haksız çıkma zammının AATUK'nın 56. maddesi kapsamındaki teminatlı alacakların takibinde uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir.

Ödeme emrine karşı açılan dava neticesinde, davacı olan kamu borçlusundan haksız çıkma zammın talep edilebilmesi için, mahkemece davanın kısmen veya tamamen reddine karar verilmesi ve bu kararın kanun yolu aşamasından geçerek ya da karara karşı yasa yollarına başvurulmamak suretiyle kesinleşmiş olması gerekir.432

Ayrıca mahkemece davanın reddine dair verilen karar işin esasına girilerek verilmiş olmalıdır. Yoksa ödeme emrinin unsurları yönünden bir değerlendirme yapmadan, açılan davanın örneğin süre aşımı yönünden reddedilmesi halinde, haksız çıkma tazminatına hükmedilmeyecektir. Çünkü bu durumda, açılan davanın haksız

GERÇEK, Kamu Alacakları, s. 232.; Aksi yöndeki diğer bir görüş için ise bkz. "Gecikme zammının, 213 sayılı VUK'a göre uygulanan vergi ziyaı cezalarında ve mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarından alınacağı, bunların dışında ceza mahiyetinde olna amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edillemeyeceği belirtilmektedir.

Dolayısıyla, tahsil edilen ve vedesinde ödenmemiş olan vergi cezası, para cezası ile feri kamu alacakları dışında kalan her türlü kamu alacağından gecikme zammı alınmaktadır. Haksız çıkma zammı da feri bir kamu alacağı olduğundan gecikme zammı alınmaması gerekir." : Soner YAKAR,

“Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunda Anayasaya Aykırı Bir Zam: Haksız Çıkma Zammı”, Vergi Sorunları Dergisi, S:250, Temmuz, 2009, s.188.

429Zuhal TOP, "Ödeme Emrine İtirazı Kaybedenin %10 Haksız Çıkma Zammı Ödeyeceği",Yaklaşım Dergisi, Mayıs, 2003., S.125.,s.268.

430RENÇBER, a.g.e.,s. 259.

431Danıştay 3. D., 20.06.1989 tarih, ve E: 1988/1744, K: 1989/1719., GÜNER, a.g.e, s.214.

432Konuya ilişkin Danıştay 4. D., 01.10.2013 tarih, ve E: 2011/1089, K: 2013/6455.; Danıştay 3. D., 16.12.2014 tarih, ve E: 2011/1233, K: 2014/6452.; Danıştay 9. D., 01.03.2018 tarih, ve E:

2018/4637, K: 2018/1155.(http://portal.uyap.gov.tr.) (erişim:1.10.2018)

127

olup olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmamış olacaktır. Danıştay'ın bu yöndeki bir kararında da 433" ...Davanın işin esasına girilmeksizin süre aşımı yönünden reddedilmesi halinde davacının tamamen veya kısmen haklı/haksız olduğu saptanmadığından haksız çıkma zammına hükmedilmesi isabetsizdir. ..." denilmiştir.

Davadan feragat edilmesi nedeniyle dava neticesinde karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi halinde ise, haksız çıkma tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda Danıştay'ın farklı dairelerince farklı yönlerde kararlar verilmektedir. Örneğin Danıştay 7. Dairesi'nin bir kararında,434 davasından feragat eden kişi haksız çıkmış sayılamayacağından, kamu alacağının haksız çıkma zammı ile birlikte tahsil edilemeyeceği vurgulanmış, Danıştay 4. Dairesi'nin bir kararında435 ise feragatın nihai bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuracağı, bu nedenle de feragat halinde davacının davasında haksız çıktığının kabul edilmesi gerektiğinden haksız çıkma zammının alınması gerektiğine hükmedilmiştir.

Haksız çıkma zammının vadesinin ne olacağına dair AATUHK'da bir düzenlenme mevcut değildir. Bu nedenle, vadesi belli olmayan kamu alacakları için, vadenin AATUHK'nun 37. maddesi uyarınca ilgilisine yapılacak tebliğ ile verilecek bir aylık ödeme süresi ile tespit edilmesi gerekir.436

Haksız çıkma zammının Anayasaya uygunluğu hususunda ise, bu zammın anayasal bir hak olan hak arama özgürlüğünü sınırlayıcı nitelikte olduğu, idari işlemlere karşı dava açılmasının böyle bir cezai şartla sınırlandırılmaması gerektiği ve yargılama faaliyetinin eşit koşullarda gerçekleştirilmesi önünde bir engel olduğu vurgulanarak, haksız çıkma zammına ilişkin AATUHK'nun 58. maddesinin ilgili hükmünün, Anayasa'nın 2.,13 ve 36. maddelerine aykırı olduğundan bahisle iptali

433 Danıştay 13. D., 03.05.2010 tarih, ve E: 2010/733, K: 2010/3678.(http://portal.uyap.gov.tr.) (erişim: 1.10.2018)

434 Danıştay 7. D., 11.10.2005 tarih, ve E: 2002/2457, K: 2005/2386. (http://portal.uyap.gov.tr.) (erişim:1.10.2018)

435 Danıştay 4. D., 23.02.2005 tarih, ve E: 2004/2323, K: 2005/259. (http://portal.uyap.gov.tr.) (erişim:

1.10.2108)

436 Mahmut COŞKUN, a.g.e., s. 600.

128

talebiyle İstanbul 2. Vergi Mahkemesi ile Eskişehir 1. İdare Mahkemesi tarafından Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunulmuştur.

Anayasa Mahkemesi bu başvuruların incelenmesi neticesinde “...İtiraz konusu kural, kamu alacakları için özel bir takip ve tahsil esasını düzenleyen 6183 sayılı Yasa'nın öngördüğü süratli ve etkin takip ve tahsilatın sağlanmasına yöneliktir.

Öte yandan bireylerin idarenin faaliyetlerine karşı korunması, adaletin sağlanması ve hukuk devleti ilkesinin geçerli olabilmesi için idarenin her türlü eylem ve işlemlerinin yargı denetimine tâbi olması gerekmektedir. İtiraz konusu kural ile ödeme emrine karşı itirazın reddi durumunda haksız çıkma tazminatı koşulu bulunmakla birlikte idarenin yapmış olduğu işlemler yargı denetimi kapsamındadır. Kamu borçlusu ödeme emrinin tebliğinden önce kamu alacağının esası hakkında yargı yoluna başvurabileceği gibi, itiraz konusu kural ile ödeme emrinin tebliğinden sonra da tahsile ilişkin olarak dava açabilme olanağına sahiptir. Ayrıca, kişilerin davacı veya davalı olarak, yargı mercileri önünde sahip oldukları anayasal haklar engellenmemiş; idari bir işlem niteliğinde olan kamu alacağı ile ilgili ödeme emrine karşı yargı yolu kapatılmamış;

mahkemeler, bu işlemlerle ilgili açılmış olan davaları inceleyerek gerekli kararları vermekten alıkonulmamıştır. Bu nedenle kuralın hak arama özgürlüğünü engelleyen bir yönü bulunmamaktadır..."437 gerekçesiyle itiraz konusu kuralı Anayasaya aykırı görmemiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin konu ile ilgili bu kararına getirilen bir eleştiride, haksız çıkma zammının dava açmanın bir nevi cezası haline getirildiği ve kişileri yargı haklarını kullanmaktan caydırıcı bir işlev yüklendiği, bu durumun ise hak arama özgürlüğünü sınırlandırdığı; ayrıca hukuk devletini gerçekleştirme aracı olan "idari işlemlerin yargı denetimine tabi olması" ilkesini zedelediği438 ileri sürülmüştür.