• Sonuç bulunamadı

DANYAL’E NİSPET EDİLEN KİTAPLARA GENEL BAKIŞ

Daha sonra ele alacağımız Necef baskısı ve diğer üç elyazmasının yanı sıra, (farklı başlıklar altında olsa da) Danyal’in Melhamesi’yle ilişkili başka birçok elyazması ve kitap vardır. Örneğin falla ilgili ve melhame ilmiyle herhangi bir bağlantısı olmayan bir kitap, Kur’a Dânyâl (Danyal’in Falı) adını taşır.106 Mesʿûdî Kitâb’ul-Cifr’in de

Danyal’e nispet edildiğini söyler. Danyal’e nispet edilen Süryânîce bir kitap ise Kitâbu’s-Sudâ’ veya Kitâbu’l-Alâmât ve’d-Delâil (Alâmetler ve Deliller Kitabı)

       105

 كلايع (çocukların), ةنياكلا (konumlanmış) ve نيعتسا (yardım isterim). 

adını taşır. Bu kitap Hıristiyan, Ermeni ve Kıpti takvimlerine göre mevsimler, aylar, haftalar ve bayramlardan çıkartılan işaretleri içerir. Başka bir başlık altında kaydedilen Melhametu’l-Beyân fî-Ma’rifeti’s-Sinîn ve’d-Duhûr ve’l-Ezmân (Yıllar, Çağlar ve Zamanların Bilgisi Hakkında Açıklama Melhamesi) veya es-Silk ez-Zahir fî-İlmi’l-Evâil ve’l-Evâhir (Öncekilerin ve Sonrakilerin İlminde Parlayan Yol) adlı kitap da aynı şekilde Danyal’in Melhamesi’yle ilgilidir.107

Başka bir kitabın başında yazar şöyle der: ‘‘Kitâbu’l-Melhame adlı bu kitapta Süryânîceden Arapçaya çevrilmiş işaretler ve öğretiler (ta’lîmât) vardır. Bunlar, çöllerde ve denizlerin üstünde görülen göksel ve yersel olaylardan, depremler ve güneş tutulmalarından, yıldız ve yıldırım düşmelerinden, şimşekler ve ay tutulmalarından, burçlar feleğinin işaretlerine göre yeni aylardan, fırtınalardan, güçlü rüzgârlardan, göze insan şeklinde görünen bulutlardan, Acem ve Arap beldelerinde gerçekleşecek olaylardan ve diğer kavimlerden, adalardan ve dağlardan bahseder.’’108

Danyal’e nispet edilen başka bir kitap daha vardır. Bu kitap, Astrolojik İçerikli Yunan Rüya Kitabı adını taşır.109

Ankara’daki Millî Kütüphane’de el-Melhame ed-Dâvûdiyye (Davud’un Melhamesi) adını taşıyan bir elyazması bulunur. Bu kitap peygambere salât ve selâmla başlar ve sonuçların Danyal, İskender, Zülkarneyn, Davud, Hürmüz, Batlamyus ve Lokman Hekim’e göre zikredildiği bir şart [şöyle olursa böyle olur] üslubuna dayanır. Bu elyazması, (daha sonra karşılaştırılacak olan) Necef baskısı ve diğer üç elyazmasının metinlerinden sonraki bir dönemde yazılmış görünmektedir. Zira başka elyazmalarından üslup özellikleri ve cümleler alınmıştır; bu nedenle daha gelişkin ve yeni bir dile sahiptir. Yazar altıncı sayfada Musul, Diyarbakır ve Tikrit’ten bahseder; çoğu sayfada genelde olarak Mısır ve Bâbil’de, sonra Mağrip ve İran’da gerçekleşecek olaylara odaklanır. Bunlar o dönemde Şiî fikirlerin güçlü olduğu ve (daha önce işaret ettiğimiz gibi) Danyal’e önem verilen bölgelerdir. Bağdat ise sadece bir kez (sayfa 27) zikredilir ve ‘‘Selâm Beldesi’’ olarak adlandırılır. Bu elyazması, Bağdat’ın [Moğol istilâsı zamanındaki] düşüşünden sonra Irak’ta yazılmış       

107 Bkz. a.g.e., s. 164

108 Reîsu’l-Küttâb Mustafa Efendi 1164-2, var. 15-93, tarihsiz nüsha.

109 Zikreden: Pierre Boudreaux, Catalogus Codicum Astrologorum Graecorum, 12 c. Brüksel,

görünmektedir. Sayfa 18’de yazar, Irak Arapçasına ait (yeni görünen) havâvîn (hayvanlar) kelimesini kullanır. Sayfa 29’da ‘‘en büyük Bâbil hükümdarı’’nın gücünden bahseder. Sayfa 38’de Mardin, Fellûce ve Anbâr’dan söz edilir. Sayfa 40’ta ilk metin sona erer ve bundan sonra ‘‘Câ’fer-i Sâdık’tan rivâyet edilen melhame’’ başlar. Burada ‘‘Musa’nın Levhaları’’ ve vefâtından önce onları bir mağaraya saklaması kıssasından bahsedilir.110 Anlatıldığına göre bu levhalar daha

sonra peygambere ulaşır ve o da onları Ali’ye verir. Levhalarda kıyâmet gününe kadar olacak olaylar vardır. İlginçtir ki sayfa 42’de yazar, ‘‘dağda meydana gelecek şeyler’’den bahseder. Elyazması sayfa 43’te şu kelimelerle sona erer: ‘‘el-Melik ve gaybları bilen Allah’ın yardımıyla kitap, 1298 yılının Cemâziye’l-Âhir ayının 14’ündeki Cuma günü en âciz kul Ahmed Bursevî ibn İbrahim eliyle sona erdi. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allah onu, anne-babasını ve bütün mü’minleri affetsin.’’

Ankara’daki Millî Kütüphane’de ayrıca Osmanlı Türkçesiyle yazılmış ve başka bir isim zikretmeden sadece ‘‘Melhame’’ adını taşıyan bir elyazması bulunur.111 Millî

Kütüphane’de Melhametu’l-Hakîm adını taşıyan bir melhame daha mevcuttur; fakat melhame literatürüyle adından başka ilgisi yoktur.112 Bu elyazmasının içeriği

melhame üslûbundan oldukça uzaktır; zira yazar, cinler ve celâl isimleriyle ilgili cetveller yardımıyla tılsımlar hazırlamaktan bahseder.

Ahmed Paşa 168 no.’da kayıtlı elyazması, Kaʿbu’l-Ahbâr’ın Muâviye’ye Âdem’in mağarasında saklı olan levhalardan bahsetmesiyle başlar: ‘‘Âdem aleyhisselâm Rabbinden kendisine inene baktığı zaman, tufan konusunda Nuh aleyhisselâmın       

110 ‘‘Âdem’in Levhaları’’ kıssasının kökenlerini altıncı yüzyıla kadar giden Süryânîce kitaplardan

araştırmak mümkündür. Burada bazı İbrânî grupların (tavâif) Musa’nın başlangıçta bâtın ilmini içeren levhalar aldığı, dağdan indikten ve kavminin buzağıya taptığını gördükten sonra levhaları kırdığı, dağa tekrar çıktığı, bu sefer zâhir ilmini içeren levhalar aldığı ve halk arasında o zamandan beri dolaşanın bunlar olduğu şeklindeki rivâyetini kastediyoruz. Buna benzer bir anlatıyı Kur’an’daki Levh-i Mahfûz’da veya ‘‘Hermes’in Levhaları’’ kıssasında görebiliriz. Bilgi tabletleri anlatısı birçok kültürde mevcuttur. Bunların arasından en eskisi, yaptığı savaşlardan sonra Asurbanipal’in bir araya getirdiği ve Ninova’daki Asurbanipal kütüphanesine gömdüğü (daha sonra keşfedilecek) bilgi tabletleri anlatısıdır.

111 Bu elyazmasının dış kapağında dağınık harfler vardır. İlk sayfadaki yazıda kitap Danyal’e nispet

edilir ve elyazması sayfa 48’in sonuna kadar devam eder. Bundan sonraki yedi sayfada numara yoktur.

112 Melhame şu kelimelerle başlar: ‘‘Bil ki ey tâlip, Allah bizi ve seni irşâd etsin, bu mülk ve helâk

başına gelecekleri ve dünyanın tamamen sulara gömüleceğini öğrendi. Bu bilgiyi kilden levhalara yazdı, Yemen’de bir mağaraya koydu ve böylece saklamak istedi. Onları yılın sadece Âşûra gününde açıyor, geri kalan günlerde kapatıyordu. Danyal aleyhisselâm İsrâiloğullarına peygamber olarak gönderildiği zaman, ilimlere düşkün olduğu için, bu mağarayı işitince yanında kavminden bir topluluk ve kâğıtlarla birlikte oraya gitti. Gün bitene kadar onların üzerinde çalıştı; sonra oradan ayrıldılar. Böylece levhaların içindeki her şeyi yazıp sakladı. Bunlar, o öldüğü zaman (Tubba’nın başveziri Yesrib gelene kadar) ailesinin yanında kaldı. Danyal’in ailesi ona levhalardan bahsetti. Başvezir levhaları inceledikten sonra hizmetinde olduğu krala durumu haber verdi. Bu ilme düşkün olduklarından, hem kral hem Yesrib kendileri için birer kopya yazdı. Ama Yesrib, kendi kopyasına açıklamalar ekledi ve Mısır’da olacak iyi veya kötü şeyleri bildirdi. Çünkü ülkeleri araştırdığında, Mısır’dan daha kararlı ve sağlam temelli, dünyanın sonuna kadar ayakta kalacak başka bir ülke görmedi. Bütün bunları bir kasîde halinde yazdı ve onu es-Silk ez- Zâhir fî-İlmi’l-Evâil ve’l-Evâhir (Öncekilerin ve Sonrakilerin İlminde Parlayan Yol) olarak adlandırdı. Bu metin, (kabrinin bulunduğu peygamber –s.a.v.- şehri Medine’de) ölene kadar onun yanında kaldı.’’113 Metinde bundan sonra,

gerçekleşecek olayları ayrıntılı olarak haber veren bir melhame kasîdesi görüyoruz. Kaʿbu’l-Ahbâr’ın Mısır’ın önemi hakkında zikrettiği şey, Mısır’da meydana gelecek olaylara yönelik tekrar eden atıflar yoluyla, Danyal’in Melhamesi’nde de yankılanır. Metinde Kaʿbu’l-Ahbâr’ın anlattığı kıssadan sonra ise Âdem’den râşid halifelere kadar meydana gelecek olayları haber veren, şiir şeklinde, ama biraz beceriksiz bir üslupla yazılmış melhame başlar.114

Ayasofya 2790 no.’da kayıtlı elyazması ise üç bölüm içerir: Zikru Ahkâmi Tulûi’ş- Şi’râ el-Yemâniyye (Sirius’un Doğuşu Hakkında Hükümler), el-Melhametu’l- Hakîme, Vasiyyetu Alî.115 Bağdatlı Vehbî 2234 no.’da kayıtlı [isimsiz] bir elyazması

      

113 Ahmed Paşa 168, s. 5-6. Yesrib, Medine şehrinin hicretten önceki adıydı.

114 Elyazmasının ilk sayfasında ‘‘Sahibi Muhammed Efendi, sene 1291, bu Melhametu’l-Beyân fî

Maʿrifeti’s-Sinîn ve’d-Duhûr ve’l-Ezmân’dır (Yıllar, Çağlar ve Zamanların Açıklaması Hakkında).’’

yazılıdır. Elyazması sayfa 16’da biter.

115 ‘‘Hermeslerin Hermesi’’ne nispet edilen ilk bölümde Danyal’in adı zikredilir. (s. 2) Vasıyyetu Alî

daha vardır.116 Okuması zor küçük bir elyazısıyla yazılmıştır. Çeşitli konular içerse

de, bunlar melhamelerin ele aldıklarına benzerdir.

Ayasofya 2705 no.’da kayıtlı elyazması ise Osmanlı Türkçesiyle yazılmıştır ve Selçuklu döneminin sonlarında, yani onuncu ve onikinci yüzyıllar arasında yazılmış görünmektedir. Zira Selçuklu sultanı Kılıç Arslan’dan bahsedilmekte, savaş vakitleri ve düşmanın harekâtını bildirme amacıyla sultana ithaf edilmiş görünmektedir. Elyazmasının giriş kısmı Arapça olarak başlar, sonra Farsçaya döner ve metnin kalanı Osmanlı Türkçesiyle devam eder.117

1.11 DANYAL'İN MELHAMESİ'NİN İRAN VE OSMANLI