• Sonuç bulunamadı

Daguerre ya da Panoramalar

Belgede Pasajlar- Walter Benjamin (sayfa 87-90)

Tekniğin Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı

II. Daguerre ya da Panoramalar

“Güneş, sakın kendini!” A. J. WIERTZ:

Ouvres littéraires.

Paris 1870.

Mimarlık, demirin yapılarda kullanılmasıyla birlikte sanatın dışına taşarken, aynı durum resim sanatında panorama resimleri bakımından söz konusu olur**. Panorama resimlerinin yaygınlaşmasının doruk noktası, pasajların yükseliş dönemine rastlar.

Yorulmak bilmez bir çabayla ve teknik el becerileri aracılığıyla

panoramaların doğanın eksiksiz taklitlerine dönüştürülmesi amaçlanır.

Manzara görüntüsü içersinde günün değişik saatlerinin, ayın yükselişinin, şelalelerin sesinin yansıtılmasına çalışılır. David***, öğrencilerine panoramalarda doğaya sadık kalmalarını öğütler.

Betimlenen doğada yanıltıcı ölçüde birbiriyle benzeşen değişiklikler yaratmaya çalışan panoramalar, fotoğraftan sinemaya ve sesli filmlere uzanan bir sürecin öncülüğünü yaparlar.

Panoramalarla, panoramik denebilecek bir yazın türü eşzamanlıdır. Le livre des Cent-et-Un, Les Français peints par eux-mêmes, Le diable à Paris, La grande ville bu yazına giren örneklerdir.

* Jean Paul, asıl adıyla Jean Paul Friedrich Richter (1763-1825): Çabalarıyla Almanya’da romanı önde gelen bir yazınsal tür düzenine çıkaran Alman yazar. (Ç.N.)

** Panorama: Odak noktasında ve yarı karanlıkta duran izleyicide geniş bir ufkun varlığı yanılsamasını yaratan, yarım daire biçimindeki resimler. Bu etki, önplandan arkaplana gidildikçe ışıklandırmanın azaltılmasıyla ve önplanın plastik düzenlemesiyle gerçekleştirilir.

Panoramanın kökenleri Barok resim sanatına, özellikle de tiyatro dekorlarında kullanılan resimlere uzanır. ilk panoramalar 18. Yüzyıl’ın son on yılında, Londra ve Paris’te yapılmıştır.

(Ç.N.)

*** Jacques Louis David (1748-1825): Fransa’da klasisist resim sanatının kurucusu ve lideri. Özellikle Fransız Devrimi’ne ve Napoléon dönemine ait resimleriyle ünlüdür. (Ç.N.)

Bunlar, Girardin’in otuzlu yıllarda gazetelerin kültür ve sanata ayrılan bölümlerinde ortamını oluşturduğu toplu yazınsal çalışmanın hazırlık evresi niteliğindedir. Tek tek taslaklardan oluşan bu yapıtlar, içinde bulundukları anekdot kalıplarıyla panoramaların plastik nitelikteki önplanlarına, bilgi temelleriyle de resmedilmiş arkaplana uyarlar, işçi, son kez kendi sınıfının dışında, bir idilin süsleyici öğesi olarak ortaya çıkar.

Sanat ile teknik arasındaki ilişkiyi köklü bir değişime uğratan panoramalar, aynı zamanda yeni bir yaşam duygusunun da ifadesidir.

Taşra karşısındaki politik üstünlüğü bu yüzyıl boyunca çokyönlü olarak belirginleşen kent insanı, taşrayı kente getirme girişiminde bulunur. Panoramalarda kent, bir manzara resminin boyutlarında genişler; bu geniş boyutlara yayılma, daha sonra, daha ince bir üslup içersinde olmak üzere, Flâneur* için de söz konusu olacaktır.

Daguerre**, atölyesi Passage des Panoramas’da bulunan panorama

ressamı Prevost’un öğrencisidir. 1839’da Daguerre’in panoraması yanar. Aynı yıl Daguerre, buluşu Daguerrotip’i*** ortaya çıkarır.

Arago**** bir toplantıda yaptığı konuşmada fotoğrafı tanıtır. Ona tekniğin tarihinde yer verir. Bilimsel alandaki uygulamaları konusunda kehanette bulunur. Buna karşılık sanatçılar, fotoğrafın sanat değerini tartışma konusu yapmaya başlarlar. Fotoğraf, portre minyatürcülerinin oluşturduğu geniş meslek kesiminin yıkıma sürüklenmesine yol açar.

Bu, yalnızca ekonomik nedenlerden doğan bir sonuç değildir.

Fotoğrafın ilk dönem ürünleri, sanatsal bakımdan portre minyatüründen üstündür. Bunun teknik nedeni, ışıklandırma süresinin portresi çekilecek olana dikkatin en yüksek düzeyde yoğunlaştırılmasını gerektiren uzunluğudur. Toplumsal nedeni ise, ilk fotoğrafçıların avangard kesimden olmaları, müşterilerinin de geniş ölçüde bu kesimden gelmesi ol

* Flâneur. Fransızca da “avare gezinen” anlamını taşıyan sözcük, Benjamin’de bir temel kavram niteliğindedir ve yaya dolaşırken, aynı zamanda çevre izlenimleriyle düşünce üreten kişi anlamında kullanılmıştır. (Ç.N.)

** Louis Jacques Mandé Daguerre (1787-1851): Fransız ressam. 1837 yılında fotoğraf makinesinin ilk şekli olan Daguerrotip’i geliştirdi. (Ç.N.)

*** Daguerrotip: Fotoğraf makinesinin ilk şekli. (Ç.N.)

**** Dominique François Arago (1786-1853): Ünlü Fransız fizikçi ve gökbilimci.

(Ç.N.)

gusunda yatar. Nadar’ın meslektaşlarından daha ileri bir noktada bulunmasının nedeni, Paris’in kanalizasyon sisteminde çekimler yapmak gibi bir girişimi gerçekleştirmiş olmasıdır. Böylece ilk kez olarak, objektiften kendi başına buluşlar yapması beklenmiş olmaktadır. Yeni teknik ve toplumsal gerçeklik karşısında resim ve grafik yoluyla iletilen bilginin öznel yanı tartışma götürür olduğu ölçüde, objektifin taşıdığı önem de artar.

1855 Dünya Fuarı, ilk kez “Fotoğraf’ adı altında özel bir sergileme sunar. Aynı yıl fotoğrafı konu alan büyük incelemesini yayımlayan Wiertz, fotoğrafın resim sanatına felsefi düzeyde bir aydınlanmayı getirdiğini savunur. Kendi resimlerinden de

görülebileceği üzere Wiertz, bu aydınlanmayı politik doğrultuda anlamaktaydı. Böylece Wiertz, kurgu aracılığıyla fotoğrafın propaganda amacıyla kullanımını, önceden bilmiş olmasa bile, istemiş ilk insan diye nitelendirilebilir. Öte yandan ulaşımın kapsamının giderek genişlemesiyle birlikte, resim sanatının bildirişim açısından taşıdığı önem azalır. Resim sanatı, fotoğrafa bir tepki olmak üzere, önce resmin renk öğelerini vurgulamaya başlar. İzlenimcilik yerini kübizme bıraktığında, resim sanatı kendisine fotoğrafın şimdilik izleyemeyeceği genişlikte bir alan yaratmıştır. Fotoğraf ise yüzyılın ortalarından başlayarak alıcı açısından değerlendirilmesi ya tümüyle olanaksız ya da ancak resim olarak değerlendirilebilir nitelikteki figürleri, manzaraları ve olayları sınırsız sayıda piyasaya sürer, böylece de mal ekonomisinin kapsamını çok büyük ölçüde genişletmiş olur.

Sürümü yükseltmek amacıyla da konularını, çekim tekniğine getirdiği;

ve fotoğrafın daha sonraki tarihini belirleyecek, modaya dayanan değişikliklerle yeniler.

Belgede Pasajlar- Walter Benjamin (sayfa 87-90)

Benzer Belgeler