• Sonuç bulunamadı

Toplumsal görevlerin finansallaşmasında kullanılan vergi ve gümrük Arkaik Dönem‟- den itibaren Hellen kentlerinde belgelenmektedir. Ancak haliyle salt bir yapı/homojen bakış açısı sunmamaktadır. Hellence vergi ve gümrük vergisi için tek bir terim τέλη; vergiden muafiyet için ise, ἀτέλεια kelimesi kullanılmaktadır. Bu özel ya da kentteki bütün vergiler- den muafiyet anlamına gelmektedir787. Kentler yerel ekonomik alanı ve siyasi talepleri doğrultusunda toplumda hangi ödemelerin alınması gerektiğine karar verirdi. Klasik Dönem‟den itibaren çok çeşitli ödeme türleri belgelenmektedir; buna karşın ithalat ve ihracat gümrük vergileri; agora/ pazar yeri satış vergisi; kıyı kentlerindeki liman ücretleri nerdeyse her yerde standarttır788

. (Ps.) Aristoteles (Oec. II. 1345b) kraliyet (= basilike [βασιλική]), satraplık (= satrapike [σατραπική]), kent (= politike [πολιτική]) ve özel şahıs (= idiotike [ἰδιωτική]) olmak üzere dört ekonomik türün mevcudiyetinden bahseder. Bunlardan en genişi ve yalını kraliyet; kapsamlı ve zoru satraplık; çok yönlüsü ve basiti kent; en küçüğü ve çok yönlüsü ise özel şahıs ekonomisi şeklinde tasnif eder. Yazara göre sınırsız yetki merciine sahip kral, sikke (= nomisma [νόμισμα]); kara ve denizden edinilen gümrük vergileri yani,

784

Klinkott 2005, 98.

785

Kserkses listesinde bulunan Hyrkania‟lılar, Ethiopia‟lılar, Ligyria‟lılar, Kolkhis‟ler, Asya Doris‟leri, Adalılar

nomoi dizelgesinde yer almamaktadır. Aynı şekilde nomoi listesinde adı geçen Lasonia, Hytenneia, Sattagyd‟ler,

Aparyt‟ler, Akbatana, Orthokorybant‟lar, Pausikai‟liler, Pantimathi‟liler, Daritai‟liler, Aigles, Thamanai‟lılar ordu listesinde eksiklerdir. Ayrıca bk. Kienast 1996, 301 vd. dn. 62; Klinkott 2005, 98.

786

Ionia, Aiolis, Karia, Lykia, Milyas, Pamphylia, Mysia, Lydia, Kabalia, Hellespontos, Phrygia, Asya Trakyalıları, Paphlagonia, Mariandynoi, Suriyeliler (Kappadokia) ve Kilikia‟lılar. Magnesia‟lılar, Lasonia ve Hytenneia‟lılar Kserkses listesinde yer almamaktadırlar.

787

Gauthier 1991, 55.

788

ihracat/malın çıkışı (= eksagogima/eksagoge [ἐξαγώγιμα/ἐξαγωγή]), ithalat/malın girişi (= eisagogima/ eisagoge [εἰσαγώγιμα/εἰσαγωγή]) ve harcamalarla (= analomata [ἀναλώματα]) ilişkin bu dört finansal konuda direk hüküm verirdi. Sikke darbında ne kadar ve ne zaman, yüksek mi düşük mü değerde basılması gerektiğini; ihracat ve ithalat için, satraplardan alınan vergiden hangilerinin ve ne zaman karlı bir kullanım için kralın tasarrufunda bulunacağını; harcamalar için, hangilerinin ve ne zaman karşılanacağını; masraf- lar içinse, sikke mi yoksa bunun yerine mal mı verilmesi gerektiğine hüküm verirdi. Kralın bu kararlarını satraplar ya da vasal krallar yürürlüğe geçirip idare ederlerdi. Aynı şekilde kraliyet arazilerin işlenmesi, kiralanması, bölüştürülmesi, edinilen mahsul ya da kazancın dağıtılmasını789

; bir halk ya da gruba tanınacak her türlü imtiyaz790; sefer, yolculuğu esnasında uyruklarından talep edilecek iaşe ve levazım ihtiyaçlarının miktarı ya da ödeme şekilleri; tapınaklar ve onların arazilerine791

ilişkin her türlü yetki merci kralın kendisiydi. Akhaimenid imparatorluğu egemenliğindeki krallığın özel mülkiyetine dahil tabi yerler dışında kalan diğer yönetimsel bölgeler her türlü vergi, phoros (haraç) ve krallık iaşesini ödemekle mükelleflerdi. Erken dönemlerde haraçlar, daha ziyade tarım ürünleri, sıklıkla satraplık merkezlerinde kalırdı ve yerel beyliklere ödenirdi. Sonra satraplar bu beyliklerden onları tahsil ederdi792. (Ps.) Aristoteles‟in (Oec. II. 1345b-1346a) anlatısına istinaden ikinci sırada yer alan satraplık vergileri ἡ πρόσοδος “giriş ücreti, gelir/ kazanç” altı kategoride sınıflanır793

:

- İlk ve en önemlisi “onda bir vergisi” (ἡ δεκάτη) ya da bütün tarım ürünlerinden tahsil edilen “mahsul/ürün vergisi” (τό ἐκφόριον) olarak onda birlik kısımdır;

- Altın, gümüş, bakır v.d. gibi madden kaynakları ve arazilerin özel ürünleri;

- Bütün yabancı mallardan/eşyalardan oluşan liman pazarı gümrük vergisi (ἡ ἀπὸ τῶν ἐμπορίων *πρόσοδος+), esasen bu kral vergisine (ταγή) aittir;

- (Ps.) Aristotales gümrük yani dış ticaret vergisini pazar vergisinden ayrı tutar. Pazar vergisi ἡ ἀπὸ τῶν κατὰ γ῅ν τε καὶ ἀγοραίων τελῶν γινομένη – arazi ve satış

789

Platon (Alk. I. 123b) Pers kralının yanına gidip gelen güvenilir birinin anlatısını aktardığı pasajında, büyüklüğü yaklaşık bir günlük yürüyüş mesafesindeki bereketli ve geniş bir ülkeyi kral eşine takdim etmiş. Buraya yerli ahali “kralın eşinin kemeri” adı verilmekteymiş. Bir başka kente de “kralın eşinin peçesi” şeklinde zikredilmekteymiş. Bunlardan daha verimli ve güzel bir ülkeden alınan vergilerle de kraliçenin süs eşyalarının ve kıyafetlerinin masrafları karşılanmaktaymış. Herodotos‟un (II. 98) anlatısına istinaden Mısır‟daki Anthylla kenti saltanat süren Pers kralının eşine ayakkabı üretmek üzere özel olarak tahsis edilmişti.

790

Kserkses‟in kendisine gösterdiği yararlı ediminden ötürü Gongylos‟u ve ailesine ihsan ettiği kentler (Ksen.

Hell. III. 1. 6) ile Artakserkses‟in sürgün edilen Atinalı Themistokles‟e verdiği yerler (Thuk. I. 138; Corn. Nep. Them. II. 2-3; Plut. Them. XXIX. 7; FGrHist II A 104 F 10 (5) „Aristodemos‟) çok sayıdaki örnekler arasında bu

kategori için güzel emsal oluşturmaktadır.

791

Gadatas örneği için bk. I.Magnesia no 115a= SEG XXVI 1291.

792

Briant 2002, 399 vd.; Klinkott 2005, 149-156; 2007, 263 vdd.

793

üzerinden alınan vergilerden oluşur/ileri gelir şeklinde ifade eder. Bu vergi hem arazi/ülkenin bütün ürünlerini, tarım vergisini hem de markette satılan taşınabilir eşyaları kapsar;

- Sığır gelirleri (ἡ ἀπὸ τῶν βοσκημάτων), “öşür/onda bir” ya da “ilk ürün vergisi” (ἐπικαρπία) olarak adlandırılır;

- En önemsiz gelir ise, kelle (ἐπικεφάλιον) ve üretim/imalat (χειρωνάξιον) vergisi oluşturmaktadır. Pers idari sistemde bu konuya ilişkin yeterince veri yoktur794

.

(Ps.) Aristoteles (Oec. II. 1345b-1346a) bu vergi hiyerarşisini mesleki değerlere göre kademelendirmişe ve Hellen toplum yapısı anlayışını satraplık idari sistemine uygulamışa benzemektedir: Birinci sırada çiftçiler, öncelikle tarım, hayvan yetiştiricileri; ikinci grupta madenciler, zanaatçılar, değerli maden isçileri; üçüncü esnaflar; dördüncü küçük tacirler, arazi/emlak satıcıları ve icracılar; beşinci hayvan yetiştiricileri/besiciler: genellikle göçebeler; altıncı yevmiyeciler/ücretli işçiler; yedinci grup çırak ve gezici işçilerdir. Aristoteles‟in dizelgesinde her ne kadar bazı Hellence vergi/haraç terimleri Persçe kavramlarıyla örtüşe de, Akhaimenid vergi/haraç uygulamasını ve sisteminin ince işleyişini pek yansıtmamaktadır795

. Bölgesel hiyerarşi de satrabın altında Eski Elamca da-sa-zí-ya; Eski Persçe‟de daθačiya şeklinde adlandırılan “tahsildar/onda birlik vergi toplayıcısı” yer almaktadır796

. Bu terimin doğal vergilerin genel “onda birlik vergisi” anlamına gelen daθa‟dan türemiş olduğu düşünülmektedir. Bütün genel ürün vergileriyle birlikte gümüşten “onda birlik vergisindeki” bu bağlantı Eski Ahit belgeleri vasıtasıyla küçük bir sınıf anlaşılmaktadır. Ezra‟nın çeşitli pasajlarında (4: 13; 20; 7: 24) satrap hazinesinin kontrolü altında bulunan Irmağın Ötesi‟ndeki otokton halkı için mindāh/middāh; be

lo ve halākh olmak üzere geçerli üç çeşit vergi bilinmektedir. Mindāh Irmağın Ötesi‟ndeki vergiler (Ezra 6: 8); kral vergisi (Nehemiah 5: 3) gibi genel vergiyi niteleyen bir kelimedir. Aynı şekilde Yeni Babil metinlerinde ilku ve Hel- lence ἐκφόριον kelimesine tekabül eden Eski Ahit‟te halākh olarak adlandırılan arazi vergi formu da vardır797. Mısır satrabı Arsames‟in fragman halinde mektubu mal-mülkle ödenen bir

794

Aiolis‟teki Aigia‟da ele geçen ve Hellenistik Dönem‟e tarihlenen bir kraliyet metni de (Ps.) Aristoteles‟in (Oec. II. 1345b-1346a) vergi hiyerarşisine benzer bir sıralama verir (Malay 1983, 349-353):

…Hediye olarak onda birlik verginin ve tarım ağaçlarının mahsullerinin sekizde birliğinin, koyun ve keçinin

beşte birlik kısmının ödenmesine. O aynı şekilde kuzu ve oğlak alacak. Soyundan vergi muaf tutulacak. Arı kovanlarının sekiz de birini alacak. Avcılığa gelince her bir yaban domuzu ve geyikten bir but alacak. Onlar temin edecekler …. [askeri icraatlar için] kamu hizmetleri olarak …

…işçilere kraliyet kasasından zaruri ihtiyaçlar verecekler. Mahrum edilmiş oldukları evleri, asma bahçeleri ve

arazilerine gelince onların bütün mal-mülklerini geri verdi. Eğer herhangi biri bunları (koşulları) azaltırsa karşı gelirse, Apollon, Zeus, Artemis ve Athena onu ve soyunu yok etsin.

795

Klinkott 2007, 266.

796

Hinz-Koch 1987, 294; ayrıca bk. Klinkott 2005, 158 vd.; 2007, 264.

797

vergi türünü göstermektedir798

. Esas itibariyle halākh terimi bütün arazilerin temel yükleridir; aynı zamanda genel vergi ödemeleri için eşanlamlı bir sözcük olsa gerektir. Diğer taraftan Persepolis tabletlerinde Eski Persçe gayrimenkul vergisi için bir tamamlama olan urstabāji terimine tekabül ettiği varsayılmaktadır799. Aynı zamanda “öşür/onda birlik vergiler” sınıfına giren Elamca ri-ut/ri-ud/ri-te “şarap ve sebze/meyve suyu” adında ayrı bir ürün vergisinin varlığı da bilinmektedir800. Ancak bu iki kelimeden kendine has bir vergi türü mü yoksa haraç/vergi sınıflandırması içinde yer alan özel idari bir sözcük mü olduğu anlaşılmamakta- dır801. Aynı şekilde Elamca tabletlerde dış ticaret vergisi için paralel bir terim yoktur. Gerçi bunun nedeni çivi tabletlerinde sadece krallık merkezindeki ülkelerin idaresinin tutanağa geçirilmesi ve krallık sınırındaki uzak pazar ticaretinin kayıt edilmemesiyle açıklanmaktadır. Elamca ha-pír-ši-maš; Eski Persçe āprsva= meyve/mahsul faizi ve Hellence ἐπικαρπία kelimesine tekabül eden Elamca temel anlamı “ilk mahsul/ürün” gibi görünmektedir802

. Fakat (Ps.) Aristoteles (Oec. II. 1346a) bunu sığır vergisi için de eş anlamda kullanmaktadır. Belki de mahsul/ürün, pazar ve sığır vergileri devlet hazinesi ve idaresinin benzerliklerinden dolayı Persepolis listelerinde bir tek kavram altında birleştirilmiş olmalıdır803.

Şüphesiz krallığın bütün ürünlerinin onda bir vergisi, genel vergilerin temel yapısını oluşturmaktaydı. Ödeme biçimleri hakkında az bilgimiz olmasına rağmen, vergi verme şekil- leri farklılık arz etmektedir; örneğin doğal maddeler, ürünler, para ya da değerli madenlerle yapılmaktaydı804. Yıllık tutar hesaplanmakta ve bunlar kayıt tutanaklarına geçirilmekteydi. Toplanan mallar satrapların depolarında muhafaza edilmekte805

ve satraplık içindekilere maaş ödemesi olarak yeniden dağıtılmaktaydı806. Haracın “vergi” olarak adlandırılmasını nedeni düzenli, aynı miktarda olması, krallığa bağlı ulusların temel külfetinin bütün herkes için geçerli olması ve kullanılması için yeniden dağıtılmasıydı.

798

Driver 1954, 26: mektup VIII, str. 6; Tuplin 1987a, 146; Murray 1966, 151 dn. 44; Klinkott 2007, 264.

799

Elamca ru-iš-da-ba-zí-iš-be kelimesine tekabül etmektedir (Koch 1982, 122; 1992, 65).

800

Koch 1990, 62; Klinkott 2007, 265 dn. 5.

801

Aynı şekilde Elamca: bati-ba-zí-iš (Eski Persçe: bātibāji; Ath. Deip. XI. 503f: ποτίβαζις), özellikle şarap vergisi ταγή ait olduğundan, bāji- kelimesi krallık vergisine dahil gibi görünmektedir.

802

Koch 1982, 122 vd.; Klinkott 2005, 159; 2007, 266.

803

Klinkott 2007, 265.

804

Porten - Yardeni 1993, 282-295; Briant 2002, 406 vdd.; Klinkott 2007, 266 dn. 10.

805

Elamca ambarcı ya da depocu kán-ti-ra şeklinde adlandırılır.

Nehemiah 2; 8. Ksenophon eserinin ilgili kısımlarında (anab. III. 4. 18; 5. 1; V. 4. 28 „θησαυρός‟) dillendirdiği kırsal yerleşimlerde yer alan depo ve mağazaların mevcudiyeti bilinmektedir.

806

3.3. Armağan Getirmek/Vermek

Armağan (= dora [δῶρα+) getirmek eski bir doğu geleneğidir ve Pers phoros‟unun öncüsü şeklinde adlandırılır807. Büyük Kyros ve Kambyses zamanında gönüllü verilen armağanların Akhaimenid imparatorluğunun mali sistemini oluşturduğu anlaşılmaktadır808

. Armağanlar genellikle hayırsever bir yönetimi tasvir ederken; phoros daha ziyade imparator maliyesinin ekonomik idaresini ve bağımlı halkların üretim fazlasının sistemli ödemesini temsil etmektedir809. Kral egemenliğindeki halklardan belirli bir tarihte olmasa da, düzenli şekilde kendisine hediyeler takdim etmelerini beklerdi. Bunlar yalnızca krala sunulan tek taraflı birer prosedür değil; bilakis karşılığında kralın da tebaasına verdiği neredeyse düzenli değiş tokuştu810. Persepolis rölyeflerinde kralın armağan alması ve dağıtması Akhaimenid imparatorluğunun nişanı olmaktadır. Hakimiyet altındaki her bir halk kendi tipik ürünlerini ya da değerli mallarını getirip krala sunmaktaydılar. Hediyeler ister gönüllü isterse kralın buyrultusu doğrultusunda kabul edilmiş olsun hükümdar ile uyrukları arasındaki bağlılığı simgelemekteydi811. İmparatorluk halkların temsilcileri tarafından eller üzerinde taşınan muazzam bir tahta (Eski Persçe: gāθu; Hellence: diphros [δίφρος]) oturan kral Persepolis rölyefinin diğer bir göze çarpan konusudur ve hediye getiricileri gibi imparatorluğun bütününde kralın otoritesini temsil eder812. Armağanlar krala çeşitli vesilelerle takdim edilir ya da kraldan alınırdı: Herodotos‟un (IX. 110) anlatısına istinaden imparator doğum günlerine izafeten yıllık düzenlenen festivallerde tukta (= τέλειον)813

; veya özel durumların ardından

807

Diodoros‟a (I. 55. 19) göre, Mısır kralı I. Sesostris kendisine tabi bütün uluslara armağan getirmelerini buyurur. Ksenophon‟dan (Kyr. V. 4. 39) Medlerin de kralları Kyakseres‟e hediyeler sunulduğu bilinmektedir. Perslere ilişkin olarak bk. Hdt. III. 89; FGrHist II B 128 F 3 „Polykleitos‟; Polyain. VII. 11. 3. Assurlar için bk.

FGrHist III C 1 688 F 1b (8)= Diod. II. 1. 7; 6. 9; 25. 2-3; 28. 1; II A 90 F 4 (1; 4) „Nikolaos‟= Const. Porph. de Virt. 330. 5; ayrıca bk. Sancisi-Weerdenburg 1989, 130; Tuplin 1987a, 140; Petit 1990, 162; Klinkott 2005, 172

vd.; 2007, 267.

808

Herodotos‟un (III. 89) anlatısına istinaden, Kyros ve Kambyses‟in hükümdarlığı sırasında phoros‟a ilişkin belirli/kesin ödeme kuralları yoktu; krala “armağan”lar (= dora [δῶρα]) sunulurdu. İlk olarak I. Dareios bütün krallığı kapsayan düzenli ve kesin phoros ödeme tutarlarını belirledi. Konuya ilişkin ayrıca bk. Plat. Leg. 695c;

FGrHist II B 128 F 3 „Polykleitos‟= Strab. XV. 3. 21 c. 735; XI. 13. 8 c. 525; 14. 8 c. 530; Plut. mor. III. 172 f: Regum 2; Polyain. III. 11. 5; VII. 11. 3. Ayrıca bk. Tuplin 1987a, 140; Sancisi-Weerdenburg 1989, 129;

Wiesehöfer 2003, 104; Klinkott 2007, 270. 809 Sancisi-Weerdenburg 1989, 129. 810 Sancisi-Weerdenburg 1989, 131 vdd.; Wiesehöfer 2001, 607. 811 Wiesehöfer 2003, 48 vd. 812

Dareios‟un Naqš-i Rustam mezar yazıtından da anlaşıldığı üzere taht taşıyıcılar rölyefi gözlemci üzerinde farklı izlenim uyandırmak istemektedir (Wiesehöfer 2003, 49). DNa 30-47 (Kent 1953, 137 vd. col. 4. 30-47): “Ve şimdi düşünüyorsan; Dareios‟un sahip olduğu ülkelerin sayısı ne kadar çok, o zaman gāθu taşıyanların

resmine bak, orada anlayacaksın ondan sonra bileceksin ki, Pers adamın mızrağı tümüyle uzaklara kadar ilerlemiş, Pers adam Pers ülkesinden uzakta düşmanı püskürtmüş”.

813

Herodotos‟a (IX. 110) göre, bu şölen yılda bir kez hükümdarın doğum gününü kutlamak üzere yapılırdı. Persler buna tukta derlerdi, Hellence “mükemmel/müthiş” anlamına tekabül etmekteydi. Sadece bugün kral başına kokular sürünür ve kral Perslere armağanlar bahşederdi. Herodotos (I. 133; ayrıca bk. Ath. Deip. IV. 146 b-c) Pers geleneklerine yer verdiği anlatısında, Perslerin doğum günü kutlamalarını yılın bütün günlerinden daha önemli bulduklarına değinir. O gün diğer günlerden daha fazla yiyecek çıkarırlardı: Zenginler bütün bir öküz, at, deve ya da eşeği fırında pişirip sunarlar; fakirler ise, küçükbaş hayvanlarla yetinirlerdi. Platon‟un (Alk. 121c)

tüm illerde bayram olduğunu bildirir ve krala yaraşır cömertlikte büyük armağanlar dağıtırdı (Esther 2: 18). Tahta çıkış814

ve veliaht atamaları gibi özel seremonilerde vermekte veya kendisine takdim edilmekteydi815. Yazarın anlatısına istinaden, Pers kralı erkek evlatlarından birini veliaht atadıktan sonra tahtın varisi Büyük Kraldan bir armağan talep etmekteydi. Gerçekleştirilebilecek bir istekse derhal yerine getirilmekteydi.

Büyük Kralın gezintileri sırasında hakimiyetindeki bütün halklar armağan getirme yükümlülüğünü icra etmek zorundaydılar. Pers krallarının gezileri ordu seferleriyle sınırlı değildi; belirli zamanlarda imparatorluk içinde dolaşma adeti de yaygındı. Aelianus‟un (Var. I. 31) tarih derlemesinden bilindiği kadarıyla Büyük Kralın Persepolis seyahatleri esnasında bütün maiyetindekiler gönüllü olarak servetlerine uygun armağanlar sunarlardı. Persler genelde tarımla uğraştıkları ve toprağı kendi elleriyle işledikleri için lüks, pahalı hediyeler değil; tersine bir sığır, koyun, tahıl ya da şarap takdim etmekteydiler. Yoksul biri süt, incir, peynir ve mevsimin sunduğu turfanda meyveler vermekteydi. Plutarkhos (Artaks. V. 1) ve Aelianus (Var. I. 33) eserlerinde II. Artakserkses‟in Pers ülkesini gezdiği esnada yer verdikleri Omisos ile Sinaites‟in hikayeleriyle armağanların Pers geleneğindeki önemini ve fonksiyonunu gözler önüne sermektedirler. Omisos arazisinde yetiştirdiği kocaman bir narı krala armağan olarak ikram eder. Narın büyüklüğü karşısında şaşkına dönen Artakserkses krallık armağanları gönderir ve “Mithra adına! Bu adam, görevlendirilince kenti küçükken çabucak büyük bir halle getirebilir” sözlerine yer verir816. Yol boyunca diğerleri çeşitli hediyelerini sunarken Sinaites adında bir işçi o vakit verecek hiçbir şey bulamaz. Yasadan duyduğu korku ve krala saygısından ötürü endişelenip paniğe kapılır. Diğer Perslerin gerisinde kalmaktan ve imparatora bir hediye getirmediğinden saygınlığını yitirmekten korkar. Bütün hızıyla yakındaki Kyros Irmağı‟na koşup avcunun içine suyu alarak817

“Kral

anlatısına göre, Pers krallarının ilk erkek çocukları dünyaya geldiğinde Pers ülkesinin genelinde büyük kutlamalar yapılırdı. Aynı gün tüm Asya‟da kurbanlar kesilir ve çeşitli eğlenceler düzenlenirdi.

Pers adetlerini sürdürmeye kendini vakfetmiş Kommagene kralı I. Antiokhos‟un (M.Ö. 69-M.Ö. 36) Nemrut Dağı‟ndaki anıt mezar yazıtında doğum gününün yanı sıra kralların taç giyme günün de Pers töreleri arasında aynı öneme sahip olduğu dile getirmektedir. Kendisinin de yaptığı üzere her yılda bir bu seremonilerin zaman cetveline tekabül eden ay ve günlerde kurbanlar kesilir, şölenler düzenlenirdi. Antiokhos paradigmasında olduğu üzere ayinler eş zamanda imparatorluğun bütün bölgelerinde düzenlenen şenlikler katılım sağlamak amacıyla her bir kent ve köye yakın kült yerlerinde kutlanıyor olsa gerektir (Şahin 1998, 33 str. 67).

Kommagene kralı Perslerin bu günleri önemli addetmelerinin nedenini: Tanrıların inayetiyle doğum ve taç giymenin gerçekleştiğini, dolayısıyla krallığın kutsallığını ve selametini esenlemek için bu zamandizininde zuhur ettiklerine inandıklarını belirtir (Şahin 1998, 33 str. 67).

814

FGrHist III C 1 688 F 15 (49) „Ktesias‟= Phot. Bib. 72. 41b38–43b2.

815

Plut. Artaks. XXVI. 3. Konuya ilişkin ayrıca bk. Sancisi-Weerdenburg 1989, 132-135; Klinkott 2007, 267; Binder 2008,139.

816

Ksenophon (Anab. I. 9. 22-27)‟de Pers kralları arasında Genç Kyros kadar armağan aldığında karşılığını cömertçe verenin olmadığını aktarır.

817

Plutarkhos‟un (Alex. XXXVI. 4) Dinon‟dan yaptığı alıntıda, Pers kralların Nil ile Tuna ırmaklarından su getirdiklerini; bu suların kraliyet hazinelerinde imparatorluğun sınırsız erimini ve hakimiyet yetkilerinin bütün dünyayı kapladığının somut timsali olarak muhafaza edildiğini aktarır. Artakserkses‟in Sinaites‟in armağan

Artakserkses, hükmün sonsuza dek sürsün! Seni şimdi elimden geldiğince onurlandırıyorum; olanaklarım el verdiği ölçüde benden armağan almadan gitmemelisin. Kyros‟un suyuyla sana olan saygımı kanıtlıyorum. Kampına vardığında evimin en nadide ve değerli şeyleriyle seni yücelteceğim. Armağan sunan ötekilerden kesinlikle geri kalmayacağım” sözleriyle taktim eder. Bu davranışı karşısında çok memnun kalan Artakserkses ona Pers urbası (= stole [στολή]), altın bir kadeh ve 1.000 dareikos‟u gönderir818. Herodotos (VII. 27) Kelainai‟da ikamet eden Lydia‟lı Atys oğlu Pythios‟un İskit Seferi sırasında Büyük Kral Dareios‟a altın çınar ve altın asma dalı hediye ettiğini aktarmaktadır.

Mezopotamya ve Persis‟in iklimsel özelikleri göz önünde bulundurulduğunda Pers kralının mevsimlik başkentlerde ikamet etmesi vesilesiyle de bu tür seyahatler gerçekleşmektey- di819. İmparatorluk merkezindeki geziler kralın politik bir amacını belirginleştirmekteydi: Kral çeşitli yerlerde imparatorluk işlerinin yanı sıra bölgenin mevcut özgül sorunlarıyla uğraşmakta ve uyruklarla ya da onların temsilcileriyle ilişki kurmaktaydı. Hangi toplumsal ve siyasal mevkide bulunursa bulunsunlar boyunduruk altındakilere kralın başat ve kendilerinin bağımlı konumunu; onların sadakat ve maddi destek yükümlülüğünü; mevkilerin, görevlerin ve maddi refahlarının hükümdarın lütfuna ve otoritesine bağlı olduğunu anımsatmaktaydı820. Kralın geziyle ziyaretlerinin doğurdanlık, kendiliğindenlik, doğaçlamayla yapıldığı izlenimini uyandırsa da, seyahatler önceden belirlenip ilgili yerlere haberler salınmış ve karşılamalar eski geleneklere göre düzenlenmiş olsa gerektir821. Gerçi bunların bazıları kendiliğinden gerçekleşmiş ve gönüllü verilmiş olabilir.

Kral maiyetinden armağanlar aldığı gibi onlara karşılığında çeşitli hediyeler ya da imtiyazlar sunmaktaydı. Uyrukların armağan getirmesi ve kralın hediye dağıtması magister- minister/yöneten-yönetilen arasındaki ilişkinin simgesel ifadeleriydi822. Verme ve karşılığını alma ilkesine göre halklar krallığa ait çeşitli imtiyazlar elde ederdi. Uluslar etnik, kültürel, siyasi karakteristikleriyle büyük kralın emri, himayesi ve yasası altındaydılar. İmparator iç ve dış muhatarada onların güvenliğini garanti ediyordu823. Kralın uyruklarına yaptığı iyilikler

olarak sunduğu Kyros Irmağı‟nın suyunu memnuniyetle kabul etmesinde bu geleneğin önemli etkisi olsa gerektir.

818

Plut. Artaks. V. 1; Ael. Var. I. 32. Krala takdim edilen bu tür hediyeler imparatorluk merkezindeki depo/ambarlarda muhafaza edilirdi.

819

Pers kralları kışın yedi ayını iklimi sıcak olan Babil; ilkbaharın üç ayını Susa‟da; yazın iki ayını Ekbatana‟da geçirirlerdi (Ksen. Kyr. VIII. 6. 22; anab. III. 5. 15; Strab. XI. 13. 5 c. 524; XVI. 1. 16 c. 744; Plut. mor. I. 78 d:

Quis Suos 6; Ael. An. III. 13; Daniel 8: 2; Esther 1: 2; ayrıca bk. Dandamayev 1989, 96 dn. 2; Balcer 1995, 134;

Wiesehöfer 2003, 68).

820

Wiesehöfer 2003, 73.

Dareios, Polykrates‟in kardeşi Syloson‟un henüz kral değilken kendisine hediye ettiği mantonun karşılığında, Pers kralına yararı dokunduğuna pişman olmasın diye, Samos‟un iktidarını Maiandrios oğlu Maiandrios‟tan düzenlediği askeri bir seferle alıp Syloson‟a devretmiştir (Hdt. III. 139-140; ayrıca bk. Strab. XIV. 1. 17 c. 639).

821 Wiesehöfer 2003, 68. 822 Wiesehöfer 2003, 69. 823 Klinkott 2007, 267.

bağışladığı armağanlarla dile getirilirdi. Tüm imtiyazlar sadece kral tarafından lütfedilirdi. Bunlardan bazıları savaşta yararlılık gösteren kişilere sergiledikleri cesaretlerin birer ödül nişanesi olarak verilirdi824

. Herodotos‟un (VIII. 90) da belirtiği üzere, Kserkses savaşı seyret- mek için Salamis boğazındaki tepelere çıktığında amacı yalnızca gösterinin tadını çıkarmak değildi; aynı zamanda vereceği şeref payeleri için askerlerinin performansını denetlemekti: “Salamis‟in karşısına düşen Aigaleos tepesinin eteklerinde duran Kserkses, savaş süresince kendi adamları arasında yararlılık gösterenleri sorup öğreniyordu; katipler komutanların adlarını, babasının adını ve hangi kente olduğunu kaydediyordu”825

.

Savaşta cesaretlerini kanıtlayanlar değerli armağanların yanında fethettiği ülkenin

Benzer Belgeler