• Sonuç bulunamadı

2.5 CUMHURĐYET DÖNEMĐ FEN PROGRAMLARINDA HEDEFLER 1 1924 Programında Hedefler

2.6.2. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar

Crowe, Dirks ve Winderoth (2008;a), “Bloom’da Biyoloji: Bloom Taksonomisi Kullanılarak Biyolojide Öğrencilerin Öğrenmelerini Artırmak” konulu çalışmada, araştırmacılar tarafından Bloom taksonomisi kullanılarak, öğrencilerin öğrenme becerilerini artıracak Bloomlu Biyoloji Aracı adlı bir araç geliştirilmiştir. Bloomlu biyoloji aracı, ilk kez düzenlenmiş ve geniş kapsamda test edilmiştir. Okullardaki fen sınavlarından ve standart testlerden yaklaşık 600 fen sorusu sıraya konmuştur. Daha sonra Bloomlu biyoloji aracı, üç farklı kolej düzeninde uygulanmıştır. Uygulanan Bloomlu biyoloji aracı, yüksek bilişsel beceri düzeylerinde soru düzenlemede, Bloom taksonomisinin yüksek düzeylerinde çalışma soruları hazırlamada ve öğrencilere sınavlarda destek vermede yardımcı olmuştur. Sonuçta bu çalışmadan, yaratılan sınıf

materyallerinde ve Bloom taksonomisinin kendine özgü düzeylerindeki sınavlarda biyoloji yeteneğini destekleyecek ve öğrencilerin başarıyla gelişmesine ve yüksek bilişsel beceri gerektiren soruları cevaplamasına yardım edecek bir takım tamamlayıcı araçlar geliştirilmiştir.

Crowe, Dirks ve Winderoth (2008;b), “Tamamlayıcı Materyaller” konulu çalışmada, birinci aşamada, ilk olarak Hücre Biyolojisi bölümünden nükleer taşıma konusu için daha sonra Fizyoloji bölümünden dolaşım sistemi konusu için son olarak da Virüsler konusu için Bloom taksonomisinde yer alan her bir basamak için çok aşamalı soru örneklerine yer verilmiştir. Đkinci aşamada, Bloom’un bilişsel alan taksonomisinin her bir basamağı için çoktan seçmeli soru geliştirmede yardımcı olabilecek internet siteleri tanıtılmıştır. Üçüncü aşamada ise, geliştirilen Bloomlu biyoloji aracı kullanılarak belirlenen öğrenci ve beceri etkinlikleri, beceri merkezli, beceri ve öğrenci merkezli ve sadece öğrenci merkezli olmak üzere üç ayrı sınıf düzenine göre karşılaştırılmış ve üç ayrı stratejinin sınırlılıkları ve itiraz edilen özellikleri belirtilmiştir.

Kretchmar (2008), “Bilişsel Alandaki Eğitim Hedeflerinin Taksonomisi” konulu çalışmada, öncelikle Bloom taksonomisinin dünya çapındaki popülaritesinden bahsedilmiş, daha sonra ise bu popülariteye rağmen taksonominin gerek felsefi gerekse de deneyimsel açıdan geçersiz olduğuyla ilgili birçok tartışmanın da bulunduğu belirtilmiştir.

Kretchmar (2008), “Duyuşsal Alan” konulu çalışmada, Krathwohl taksonomisi, geçmiş birçok motivasyon, değer ve tutum araştırması gibi önemli duyuşsal alan yaklaşımları açıklanmıştır.

Nentl ve Zietlow (2008), “Ticaret Öğrencilerine Eleştirel Düşünme Becerisi Öğretmede Bloom Taksonomisini Kullanma” konulu çalışmada, Bloom taksonomisinde

tanımlanmış yüksek düzeylere ticaret öğrencilerini getirmede ikincil derece araştırma yöntemlerinin nasıl kullanılacağı açıklanmıştır.

Booker (2007), “Duvarlar Dışındaki Bir Çatı: Benjamin Bloom Taksonomisi ve Amerikan Eğitiminin Yanlış Yönlendirilmesi” konulu çalışmada, Amerikalı çocukların uluslararası yarıştaki eksikliklerinin yani yüksek eğitimde Bloom taksonomisinden beklenilen amaca ulaşılamayışının nedeni, önemsiz sabit bilgilerle yetiştirilmiş çocuklardan yüksek eğitimde Bloom taksonomisi sayesinde eleştirel ve ileri düşünceler beklenmesine olan inanca bağlanmaktadır.

Hanna (2007), “Yeni Bloom Taksonomisi: Müzik Eğitimi Đçin Anlamlar” konulu çalışmada, yeni taksonominin yaratıcılığı cesaretlendirdiği ve müzik eğitimi bilim dalı için pozitif anlamlara sahip olduğu belirtilmiştir.

Odhabi (2007), “Bloom’un Öğrenme Taksonomisi Kullanılarak Öğrencilerin Öğrenmeleri Üzerinde Laptopların Etkisinin Araştırılması” isimli çalışmada, gelişen dünyada öğrencilerin öğrenmeleri üzerinde laptopların etkisini incelemiş ve laptopların öğrencilerin Bloom taksonomisindeki farklı karmaşık öğrenme düzeylerine ulaşmada etkili olduğunu belirlemiştir.

Pierre ve Oughton (2007), “Duyuşsal Alan: Keşfedilmemiş Ülke” konulu çalışmada, duyuşsal alanın öğrenme üzerindeki önemini ve bu öneme rağmen, duyuşsal alanın ihmal edildiğini belirtmiştir. Çalışmada, program geliştirme uygulamalarında ve değerlendirmelerinde duyuşsal alana çok fazla özen gösterilmeye başlanması gerektiği belirtilmiştir.

Carson (2004), “Ders Programı Tasarlarken Kullanabilmek Đçin Bilgi Türlerinin Bir Taksonomisi” konulu çalışmada, taksonomi kullanmanın program planlayıcılara farklı türdeki bilgileri ayırt etmede yardımcı olduğunu belirtmiştir.

Bastick (2002), “Bloom’un Bilişsel Alanı Üzerindeki 6–12. Sınıf Öğrencileri Đçin Cinsiyet Farklılıkları” konulu çalışmada, çoktan seçmeli, doğru-yanlış ve matematik soru türlerinin her birinden 6’şar tane olmak üzere toplam 18 soru 6–12. sınıf arasındaki 65 erkek ve 123 kız öğrenciye sorulmuştur. Araştırmanın sonucunda, kız öğrencilerin analiz basamağında erkek öğrencilere göre daha üstün olduğu belirlenmiştir. Yine elde edilen veriler analiz edildiğinde, kız öğrencilerin matematik sorularında erkek öğrencilere göre üstün olduğu ortaya çıkmıştır.

Krathwohl (2002), “Bloom Taksonomisinin Revizyonu: Bir Genel Bakış” konulu çalışmada, Bloom’un orijinal taksonomisi üzerinde bazı değişikliklere gidilmiş ve Bilgi-Kavrama-Uygulama-Analiz-Sentez-Değerlendirme olan bilişsel alan basamakları Hatırla-Anla-Uygula-Analiz Et-Değerlendir-Yarat olarak yeniden düzenlenmiştir. Yani Bilgi basamağının adı Hatırla olarak, Kavrama basamağının adı Anla olarak değiştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca orijinal taksonomide beşinci basamakta olan Sentez basamağı yeni taksonomide Yarat ismini alarak altıncı basamağa yerleştirilmiştir. Uygulama, Analiz ve Değerlendirme basamaklarının isimleri de Uygula, Analiz Et ve Değerlendir şeklinde fiil formlarına getirilerek yeniden düzenlenmiştir. Değerlendirme basamağı orijinal taksonomide son basamakta yer alırken, yeni taksonomide beşinci basamağa yerleştirilmiştir.

Aviles (2000), “Eleştirel Düşünme Đçin Eğitim Hedeflerinin Bloom Taksonomisi ile Öğretimi ve Testi” konulu çalışmada, eleştirel düşünme ele alınmakta ve eleştirel düşünmenin belli bir tanımının olmadığı belirtilmektedir. Çalışmada, eğitim hedeflerinin Bloom taksonomisinin, bu duruma karşı bir araç olacağı ve yeni ve deneyimli eğitimcilere eleştirel düşünme için öğretim ve testin ne anlama geldiğini doğru düşünmek için yardımcı olacağı belirtilmektedir.

Sultana ve Klecker (1999), “Öğretmenlerin Birinci Yılındaki Ders Hedeflerinin Bloom Taksonomisince Değerlendirilmesi” konulu çalışmada, 67 öğretmenin birinci yılda yaptıkları ders planları incelenmiş ve yeni öğretmenlerin ders hedeflerinin %41,3’ü ile çoğunluğu bilgi basamağında bulunmuştur. Daha sonra sırayla kavrama, uygulama, analiz, sentez ve değerlendirme düzeylerinde hedefler belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, yeni öğretmenlerin düşük bilişsel düzeydeki hedeflere ağırlık verdikleri saptanmıştır.

Ediger (1997), “Fen Dersi Programındaki Duyuşsal Hedefler” konulu çalışmada, duygu ve hislerin bilişsel alanda öğrencilerin başarılarını desteklediği belirtilmiştir. Çalışmada, fen eğitimi için gerekli duyuşsal hedefler araştırılmış ve demokrasinin sınıflardaki önemi vurgulanmıştır. Çalışmanın sonucunda da duyuşsal alanın bilişsel alandan ayrılamayacağı belirtilmiştir.

Paul (1985), “Bloom Taksonomisi ve Eleştirel Düşünme Eğitimi” konulu çalışmada, Bloom taksonomisinin eğitim üzerindeki etkisinin ve işe yararlılığının belki de eşsiz olmasına rağmen eleştirel düşünmeyi geliştiren programlara gelindiğinde, Bloom taksonomisinin sınırlılıklarının bulunduğu belirtilmiştir.

Wilson ve Lıpscomb Jr (1985), “Bloom Taksonomisi Test Sorularını Sınıflandırmada Sezgisel Düşünceden Daha Đyi mi?” konulu çalışmada, 18 soruluk bir test hazırlanmış ve bu testteki soruları sınıflandırmak için 66 yüksekokul belirlenmiş ve bu yüksekokullar iki gruba ayrılmıştır. Birinci grupta yer alan 33 yüksekokuldan testteki 18 soruyu Bloom taksonomisine göre sınıflandırmaları, ikinci gruptan ise aynı soruları, birbirinin iki kutbu olan “basit” ve “karmaşık” sıfatlarını kullanarak basitten karmaşığa anlamlı farklı bir derecelendirme yaparak sınıflandırmaları istenmiştir. Elde edilen

verilerin analizi sonucunda ise, iki ayrı sınıflandırma arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır.

Hıll ve Mcgaw (1981), “Bloom Taksonomisinin Temel Basit Varsayımlarının Test Edilmesi” konulu çalışmada, Bloom taksonomisinden bilgi basamağı silinince Bloom taksonomisinin temel basit varsayımlarının kanıtlandığı belirtilmiştir.

Seddon (1978), “Bilişsel Alan Đçin Bloom Taksonomisinin Eğitimsel Hedeflerinin Özellikleri” konulu çalışmada, taksonominin özelliklerinin iki aşamada gözden geçirilmesi gerektiği ve bunlardan birincisinin, eğitimsel özellikler olduğu ikincisinin ise, psikolojik özellikler olduğu belirtilmiştir.

Metfessel ve diğ. (1969), “Eğitim Hedeflerini Yazmak Đçin Bloom ve Krathwohl Taksonomilerinin Enstrümantasyonu” konulu çalışmada, özel davranışsal hedeflerin Bloom ve Krathwohl tarafından hazırlanan taksonomilerin hiyerarşisinde nasıl açık ve kesin ifade edileceği gösterilmektedir.

3. YÖNTEM

Bu bölümde araştırmanın yöntemi, evren ve verilerin nasıl toplandığı ve analiz edildiği ile ilgili bilgiler verilmiştir.