• Sonuç bulunamadı

2.2. Bilgi Teknolojileri

2.3.1. Dünyada ve Ülkemizde Coğrafi Bilgi Sistemleri Faaliyetlerinin

CBS’nin kullanımının en büyük yararı, özellikle devlet kurumlarında, araştırma kuruluşlarında ve özel sektörde geleneksel yöntemler ile yapılan bilimsel araştırma ve üretim sonuçlarının kağıt dokümanlar veya haritalar olarak saklanması zorunluluğunu ortadan kaldırmış olmasıdır. Nitekim, geniş bir kitle, merkezi kütüphanelere veya arşivlere koyulan bu araştırma ve üretim sonuçlarına erişim sağlayamamakta, söz konusu bu veriler üzerinden sadece sınırlı imkanlarla ve güçlüklerle bazı analizleri yapabilmeleri mümkün olmaktadır. CBS, kağıt ortamında hazırlanılarak muhafaza edilen gözlem, araştırma, üretim sonuçlarının sayısal ortama aktarılması veya doğrudan sayısal ortamda üretilmeye başlanmasına imkan tanımaktadır.

CBS’nin kullanımı ile ilgili faaliyetler dünyada, özellikle teknolojik açıdan gelişmiş olarak değerlendirilen ülkelerde ulusal düzeyde yasa ile oluşturulmuş ve görevlendirilmiş bir “uzmanlar kurulu” tarafından tanımlanmakta, yönlendirilmekte, koordine edilmekte, izlenmekte ve bu faaliyetlere ilişkin teknik ve idari düzenlemeler (kanun, yönetmelik, yönerge) hazırlanmaktadır (Tapu ve Kadastro Gen. Müd, 2005:5).

Dünyadaki bu gelişmelere bağlı olarak ülkemizde de, kurumlardaki harita ve diğer grafiksel bilgilerin sayısallaştırılması ve bu verilere ait tablosal ve diğer verilerin öznitelik bilgileri olarak derlenip CBS ortamına aktarılması çalışmaları yapılmaktadır. Ancak, kurumların birbirinden bağımsız olarak yapmaya başladıkları projelerde ortak bir veri değişim ve paylaşım standardı ve kurumların sorumlulukları tespit edilmediğinden, aynı coğrafi veri farklı kamu kurum ve kuruluşları tarafından tekrar toparlanarak sayısal ortama aktarılmaktadır. Bunun sonucu personel, zaman ve malzeme israfının yanı sıra üretilen verilerin kalitesi ve güvenirliğinde belirsizliklerin oluşması gibi problemlerle karşılaşılmaktadır. Bu problemi gidermek için, CBS’nin farklı kuruluşlar arasında üretilen verilerin tek başına veya birbirlerine entegre edilerek kullanma imkanını sağlaması avantajından faydalanılması gerekmektedir. Ancak, ülkemizde mevcut verilerin üretimi ve dağıtımı konusunda

günün teknolojik koşullarına uygun bir yasal düzenleme henüz mevcut değildir. Bu yasal düzenlemeyi sağlayarak, değişik kamu kurum ve kuruluşlarının yetki ve sorumlulukları dahilinde üretilen coğrafi bilgilerin ortak bir standartta, tekrarları engelleyerek kısa sürede gerçekleştirmek, üretilmiş verilerin dağıtılmış veri tabanları ortamında depolanarak çevrim-içi bağlantı ile bilgi değişimlerini sağlamak ve kurumlararası koordinasyon ve işbirliğini sağlayarak sayısal coğrafi bilgi üretimi ve paylaşımı standartları belirlemek üzere bir takım çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar (Tapu ve Kadastro Gen. Müd, 2005:13);

1. TÜBİTAK ve Harita Genel Komutanlığı (HGK) koordinasyonu altında diğer kurumların da katıldığı CBS Standartları oluşturma,

2. Başbakanlık ve HGK koordinasyonu altında yapılan Kurumlararası Koordinasyon ve eşgüdüm sağlama olarak sıralanabilir.

Kurumlararası işbirliğine karşın her bir kurum kendi işlevlerine bağlı olarak bir CBS organizasyonu yapar. Amacı ne olursa olsun CBS’de ihtiyaç duyulan işlemler veri girişi ve kodlama (sayısallaştırma, veri uygunluğu ve veri yapısı), veri işleme (veri yapısı ve geometrik dönüşümler, genelleştirme ve sınıflandırma), verinin yeniden işlenmesi (seçim, mekânsal ve istatistiksel analiz), verinin/bilginin sunumu (genellikle grafik sunum) ve bütünleştirilmiş verinin yönetimidir (Uluğtekin ve Doğru, 2005:1)

CBS’yi yaygınlaştırmaya yönelik çalışmaların özünde CBS kullanımının sınırlılıklarının gittikçe azalmasının etkisi büyüktür. Artık, bilgisayar donanım ve yazılımlarının hız ve kapasiteleri artarken fiyatları düşmektedir. Bu nedenle CBS teknolojilerinin maliyeti de kullanılabilir düzeyde düşüktür. CBS teknolojisindeki ilerleme ve verimlililiğin gittikçe artıyor olması problem çözme sürecini de olumlu yönde etkilemektedir. Son zamanlarda üretilen yazılımların kullanım kolaylığına paralel olarak CBS teknolojilerinin de bilgisayar uzmanı olmayan pek çok kişi tarafından kullanımı CBS teknolojisinin yaygınlaşmasındaki bir diğer faktördür. Ayrıca, son zamanlarda coğrafyanın problem çözümü ve yönetim safhalarındaki öneminin artışı, güncel problemlerin çözümünde coğrafi gerçeklerin kabul edilmiş

olması CBS teknolojilerinin yaygın olarak kullanımındaki bir diğer önemli unsurdur (Bozkurt ve Selek, 2004:18).

Buna göre CBS’nin üç boyutundan söz edilebilir (Bednarz and Schee, 2006:192):

1) Eğitim boyutu: CBS coğrafya öğrenimini ve öğretimini destekler.

2) Mekânsal boyutu: CBS belirli bir ölçekteki coğrafi problemlerin çözümlenmesinde kullanılacak ideal bir araçtır.

3) Kurumlar boyutu: CBS 21. yüzyıl çalışanlarının bilgisi için ideal bir araçtır. Günümüzde, kullanım avantajlarına bağlı olarak değişik kurum ve kuruluşlar tarafından kullanılan CBS’nin eğitim kurumları tarafından kullanım düzeyi oldukça düşüktür. Avrupa ve A.B.D.’de 1990’lardan itibaren yükseköğretim kurumlarında CBS öğretimi ile ilgili program çalışmalarına başlanmıştır (Taş, 2004:3).

2.3.2. Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Eğitim Alanında Kullanımı

CBS’nin özellikleri kullanım alanlarına göre değişir. Ancak Sosyal Bilgiler öğretiminde öğrencilerin coğrafya konularını öğrenmeleri için, CBS’nin temelini oluşturan haritalama ve harita gösterimi özelliği kullanılmaktadır. Bilindiği gibi haritalar coğrafi olayların ve özelliklerin ifade edilmesini sağlar. Ayrıca öğrencilerin bulundukları yerin coğrafi konumu hakkında bilgilenmeleri de haritalarla mümkündür. Haritadan en iyi şekilde faydalanmak için haritanın unsurlarını bilmek ve bunları iyi analiz etmek gerekmektedir (Güngördü, 2003, 318). Öğrenciler CBS’yi kullanırken bilgi teknolojilerini kullanmanın yanı sıra harita unsurlarını da daha yakından tanıyacaklardır. Etkileşimli CBS haritalarının amacına uygun bir şekilde hazırlanabilmesi için çok dikkatli davranılması gerektiği de açıktır.

Nas (2000:261), Sosyal Bilgiler dersinde kullanılabilecek haritaların ünitenin hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olmasından, sade ve önemli noktaların belirtilmesi gerektiğinden ve dilsiz haritalar da yapılarak konu öğretilirken elde edilen bilgilerin bu harita üzerinde gösterilmesi gerektiğinden söz etmektedir.

Haritaların öğrencilerin bilgi seviyelerine olumlu yönde katkıda bulunulacağı düşünülmektedir. Ancak bu olumlu katkıyı sağlamak ve öğrencilerin harita okuma becerilerini geliştirmek için neler yapılabilir? Yapılabilecek en doğru şey etkileşimli haritaları ilgi çekici hale getirerek öğrencilere verilmesi gereken bilgileri en üst düzeyde vermektir. Bunun için de bu materyallerin değişik formatlarda ve renklerde çekici görüntüler oluşturmaları gerekmektedir (Demirkaya, 2003:71). CBS bu açıdan da oldukça önemli bir teknolojidir. CBS’nin temel özelliği haritalama olmakla birlikte bu interaktif haritalar grafik ve resim gösterimleri ile zenginleştirilebilmektedir. Bu sayede öğrenciler hem harita okuma becerilerini geliştirirken hem de konuyu farklı açılarla öğrenerek daha kalıcı bir öğrenme gerçekleştirirler. CBS’nin öğrencilerin bilgisayar ortamında ve aktif olarak kullanabilecekleri haritaların hazırlanmasına hazırladığı zemin, eğitime yapacağı en büyük katkıdır.

CBS öğrenciler için bilimsel bir inceleme aracıdır. Öğrenciler ders konularında ya da bilimsel projelerinde yer alan coğrafi özellikleri ve coğrafi verileri sıralayarak ve sınıflandırarak harita katmanlarına yansıtırlar. Katmanları düzenledikten sonra öğrenci, bu üst üste bindirilen katmanlardan coğrafi olaylar arasındaki karşılıklı etkileşimi analiz eder. Öğrenciler bu sayede, öğrenmek istedikleri konu ile ilgili haritalama sürecinde ve sonrasında farklı görünümler (renkli, üç boyutlu v.s.) ile görsel olarak önemli bir yarar elde ederler (Johannson, 2003:1). Öğrenci, akarsu ve çevre kirliliğini gösteren iki farklı katmanın üst üste bindirilmesinden bir akarsuyun kirlilik nedeninin o bölgedeki sanayi atıklarından kaynaklandığını anlaması gibi mekânsal sentezlerde bulunarak, basılı bir haritada göremeyeceği ve çıkarımda bulunamayacağı bir çok coğrafi olayı CBS haritalarından anlayabilir (Broda and Baxter, 2003:158).

CBS’nin öğretim sürecinde kullanımının sağladığı yararlarına karşın bu teknolojinin kullanılarak hazırlandığı haritalarda birbiri ile etkileşim halinde bulunacak üç unsurun bulunması şarttır. Bu unsurlar, içerik bilgisi, pedagoji bilgisi ve teknoloji bilgisidir.

İçerik bilgisi; CBS yazılımı kullanılarak hazırlanan haritalarda konu ile ilgili hangi bilgilerin verileceği,

Pedagoji bilgisi; CBS yazılımı kullanılarak hazırlanan haritalarda konunun planlı ve etkili bir şekilde nasıl verileceği,

Teknoloji bilgisi; CBS yazılımı kullanılarak hazırlanan haritaların yapılması ile ilgili hangi teknik işlemlerin uygulanacağıdır.

Bütün bu bilgilerin en üst düzeyde bütünleştiği CBS tabanlı harita dosyaları, öğrencilerin coğrafya konularını harita kullanarak öğrenebilecekleri etkili bir araç özelliği kazanır.

2.3.3. Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Eğitim Alanında Gelişim Süreci

CBS öncesinde hem Amerika’da hem de İngiltere ve Avrupa’nın diğer ülkelerindeki okullarda kartografik kültürün hakimiyeti güçlü bir şekilde görülmekteydi. İngiltere’de Unwin (1992) ve Rhind (1993) gibi coğrafyacılar çok fazla destek görmemekle birlikte okulların CBS ile tanışmalarına öncülük etmişler (Gill & Roberts, 2001), bazı projelerde yer almışlardır. Kurumlardan sağladıkları verilerle okullarda düşük kapasiteli bilgisayarların çalıştırabileceği özel bir eğitim yazılımı (AEGIS) geliştirmişlerdir. Öğretmenlerin CBS ve eğitimi hakkında bilgi edinmelerini sağlamak için İngiltere Coğrafya Kurumunun dergisinde Coğrafya öğretimi ile ilgili çeşitli makaleler yayınlamışlardır. Freeman v.d. (1993) bir makalede “CBS uygulanmaya başladı” diye yazarken 10 yıl sonra Broad (2003) Teaching Geography dergisindeki bir makale için aynı başlığı kullanmıştır. O yıllarda Freeman (2003:38) aynı dergideki bir makalesinde “CBS’nin sanayide ve kamu kurumlarında yaygın bir şekilde kullanılmasına rağmen okullardaki kullanımının çok sınırlı olduğunu” ifade etmiştir. İngiltere’de CBS’nin kullanım süreci on yıl öncesinden sahip çıkılacağı ümit edilmesine karşın hızlı değildi.

2.3.4. Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Eğitim Alanında Kullanımı ve İlgili Çalışmalar

CBS’nin ilköğretim okullarında kullanımı ile ilgili olarak yapılan ilk çalışma 1992 yılında Robert Tinker adlı bir araştırmacı tarafından ortaya koyulmuştur. Tinker yayınladığı çalışmasında etkileşimli haritalarla veri sunumunun öğretim programında yer almasının mümkün olabileceğine dikkat çekmiştir. Böylece, güçlü, esnek ve dikkat çekici etkileşimli haritaları, 4., 5. ve 6. sınıf öğrencilerinin farklı coğrafi özellikler ile ilgili çalışmalarında kullanabileceklerini belirtmiştir. CBS’nin ilköğretim seviyesinde uygulanması ile ilgili ilk somut adım ise 1998 yılında yapılan ESRI (Environmental Systems Research Institute, Çevresel Sistemler Araştırma Enstitüsü) Kullanıcıları Konferansı (ESRI User’s Conference)nda, Ulusal Coğrafi Bilgi ve Analiz Merkezi (National Center for Geographic Information and Analysis)’nin Eğitim Projesi Yöneticisi Palladino tarafından atılmıştır. Palladino, ilköğretim okullarında CBS kullanımının faydalarından bahsederken, CBS’nin daha etkili bir eğitim materyali olduğundan ve CBS yazılım, donanım ve veri setlerine artık daha kolay ulaşılabileceğinden söz etmiştir. Ancak, okullardaki bilgisayar donanımının eşitsizliğinin, öğretmenlerin bilgisayar kullanımının yetersizliğini ve CBS ile ilgili bilgilerinin çok düşük düzeyde olduğunu da ifade etmiştir. Ulusal Coğrafi Bilgi ve Analiz Merkezi’nin düzenlediği öğretim programı ile birlikte CBS materyali geliştirmiş ve yaygınlaştırmış, öğretmen seminerleri ile de öğretmenleri CBS konusunda eğitmiştir. Daha sonraki yıllarda da buna paralel çalışmalar devam etmiştir ve şu anda A.B.D. ve bazı Avrupa ülkelerinde CBS kullanımı bazı sınırlılıklarına karşın ilköğretim okullarında uygulanmaya devam etmektedir (Baker, 2001:30).

Amerika’da CBS’nin geniş bir alana yayılmasını sınırlayan en önemli faktörlerden biri ilköğretim okullarında kullanılan stratejilerdir. Amerikan eğitiminin merkezden birkaç yere yetki dağıtan sisteminden dolayı bu çalışmaları koordine edecek güçlü bir ulusal plan geliştirilmemiştir. CBS’nin lisans sahibi ESRI, Ulusal Coğrafya Eğitimi Kurulu (National Council for Geographic Education) gibi profesyonel organizasyonlarla ve coğrafyacı gruplarla devletin varolan bilgisayar

ağını kullanarak zorunlu eğitime en büyük katkıyı yapmıştır. Basitleştirilmiş, öğretmenlerin kolaylıkla kullanabileceği bir yazılım (ArcVoyager) geliştirerek binlerce öğretmenin sonunda CBS’yi tanımasını ve öğrenmesini sağlamıştır. 1998’de ESRI’nin çeşitli üniversiteler ve kurumlarla işbirliği yaparak başlattığı eğitim kursları yüksek motivasyonlu, CBS uzmanı ya da okuryazarı niteliği kazanmış öğretmenlerin yetiştirilmesini sağlamıştır. Bu çabalar yine de CBS’nin ciddi bir öğretmen kitlesi tarafından öğrenildiği anlamına gelmemektedir. CBS hala çok az sayıda öğretmenin sahip olduğu bir teknoloji bilgisi olarak düşünülmektedir (Bednarz and Schee, 2006:194)

A.B.D. Ulusal Bilim Vakfı’nın çalışmalarına karşın Avrupa Birliği de lise düzeyinde CBS’nin kullanımı için seçilen birkaç ülkeye destek olacak bir çalışma başlatmıştır. GISAS (The Geographical Information Systems Applications for Schools, Okullarda Coğrafi Bilgi Sistemleri Uygulamaları) projesi Avrupa Komisyonu’nun Minerva Eylemi tarafından fonlanan üç yıllık bir eğitim projesidir (Houtsonen et al., 2004). 2003-2006 yılları arasında projeye katılan yedi ülke Belçika, Fransa, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Letonya ve İsveçtir. Bu projenin amacı CBS’nin ortaöğretim kurumlarında ve öğretmen eğitiminde uygulanabileceği yollar geliştirmektir. Projede ArcView 8.3 yazılımı kullanılmış ve su kalitesi konusunda yoğunlaşılmıştır. Yedi Avrupa ülkesindeki işbirlikçi okullar alan gözlemleri, coğrafi, biyolojik ve kimyasal analizlere dayalı yerel CBS veri tabanlarını oluşturmuşlardır. Bu bilgiler CBS kullanılarak haritalanmış ve analiz edilmiş, web tabanlı çevre eğitimi kapsamında katılımcı ülkelerin öğrencileri tarafından tartışılmıştır (Bednarz and Schee, 2006:196).

Ülkemizde ise CBS, bazı yükseköğretim kurumlarının farklı bilim dallarında öğretim programına koyularak uygulanmaya başlanmıştır. Ancak ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında henüz CBS’nin kullanımı ile ilgili bir uygulama bulunmamaktadır. Sadece ortaöğretim kurumlarına yönelik öğretim programının bazı kazanımlarında CBS’nin etkinlik olarak kullanılması ile ilgili ifadeler yer almaktadır (MEB, 2005:9).

Benzer Belgeler