• Sonuç bulunamadı

Dünya Literatüründeki Durumu

1.2. Araştırmanın Amacı

2.2.2. Dünya Literatüründeki Durumu

Dünyada yer ad bilimi çalışmaları Avrupa’da geçen yüzyılın başında başlamıştır. Bu sıralarda dünya üzerinde meydana gelen değişiklikler yüzünden Avrupa’da birçok ülkede yer ad bilim çalışmalarına hız verilmiştir. Toponimik terimlerin kurucusu Johann Jakob Egli olarak kabul edilmektedir (Kurgun, 2002). Toponimi alanında geniş bilgiler edinebildiğimiz Hasan Eren bir makalesinde tarihî gelişimleri şu şekilde vermiştir.

Yer ad bilimi konusunda Fransa’da 1920’lerde birçok bilim adamı yetişmiştir. Houze, Quicherat, Cocheris, d’Arbois de Jubainville gibi yer ad bilimciler kısa sürede kendi yerlerine geçebilecek yeterliliğe sahip toponimist yetiştirmiştir. 1932’den itibaren “Revue des Etudes Anciennes” dergisinde yer ad bilimi haber ve yazıları yayınlanmaya başlamıştır. 1938’de Paris’te Uluslararası I. Toponymie ve Anthroponymie Kongresi yapılmıştır. Bu kongreye 15’in üzerinde ülke katılım göstermiştir. Bu kongrede Fransa’da bir Toponymie ve Arthroponymie adlı komisyonun da kurulmasına karar verilmiştir. Bu kongreden sonraki yıllarda Paris’te (1947) ve başka yerlerde (Bruxelles, 1949; Uppsala, 1952) yeni kongreler düzenlenmiştir (Eren, 2010).

Fransa’nın dışında yer ad bilim çalışmaları Belçika’da da gelişmiştir. Belçikalı yer ad bilimciler, Fransa’daki yer adları üzerinde de çalışmışlardır. Belçikalı yer ad bilimciler arasında Vincent, Carnoy, Vannerus Van de Wijer sayılabilir. 1926’da Belçika’da Toponimi ve Diyalektoloji Komisyonu kurulmuştur. “Revue de Dialektologie et de Toponymie” dergisinin çıkarılmasına bu komisyon öncülük etmiştir.

Yer ad bilimi ile ilgili çalışmalar İsviçre’de de önemli bir gelişim göstermiştir. İsviçre’de toponimi konusunda Jaccard ve Ernest Muret’ten sonra Aebischer ve Hubschmied gibi ünlü bilginler çalışmalar yapmışlardır.

İtalya, İspanya ve Portekiz’de de yer ad bilimi çalışmaları büyük bir gelişme göstermiştir. İtalyan yer ad bilimciler arasında Battisti, Bertaldi, Serra… ; İspanyol yer ad bilimciler arasında Griera ve Montoliu, Portekiz’de de Leite de Vascolennos’u sayabiliriz (Eren, 2010).

Almanya’da yer adları konusunda çok ciddi çalışmalar yapılmıştır. P. Skok ve Kaspers gibi bilim adamlarının araştırmalarından sonra Gröhler, Gamillscheg ve Schnetz’in toponimi üzerine çok başarılı eserler ortaya koyduklarını görmekteyiz.

Slav ülkelerinde de yer ad bilimi çalışmalarının tarihi eskilere dayanan bir geçmişi vardır. Büyük Slaviste Franz Miklosich, Slav yer adlarını yapısal ve anlam bütünlüğü bakımından ele almıştır. Daha sonra, Çekoslavakya, Polonya, Rusya, Yugoslavya ve Bulgaristan’da toponimi üzerine birçok yayın çıkmış, dergiler yer adbilim araştırmalarına geniş yer vermiştir (Eren, 2010).

Rusçanın etimoloji sözlüğünü yazan Max Vasmer, Rusya’nın toponimi çalışmalarının yanı sıra, Balkan devletleri içerisindeki Slav yer adlarını da incelemiş, ayrıca Slav dilleri açısından büyük bir öneme sahip Yunanistan’daki Slavca adlara da bakmıştır. Slav ülkeleri üzerine yapılan bu araştırmalara Fin ve Macar Slavistleri de katkıda bulunmuştur. Ünlü Fin Slavisti J.J Mikkola’nın Martti Rasanen’in yer adları alandaki çalışmaları Rusya devleti içerisinde kalan yerleşmelerdeki Türk yer adı bilgilerimizin yeni bulgu ve veriler sayesinde derinleşip zenginleşmesini sağlamıştır.

Macaristan ile Romanya arasında ortaya çıkan tartışmaların çözümü konusunda yer adlarının tarihi aydınlatan bilgisine sıkça başvurulmuştur. Bu tartışmalar daha çok II. Dünya savaşından önceki yıllarda kendini göstermiştir. Macarlar ve Rumenler arasında probleme yol açan Transilvanya davasını yer adlarını incelemek suretiyle çözmüşlerdir (Eren, 2010).

1959’da Ekonomik ve Sosyal Konsey (ECOSOC) küçük bir grup uzman tarafından ulusal ve uluslararası düzeylerde coğrafi adların standartlaştırılması konusunda teknik tavsiyelerde bulunmak ve bu konularda sunmalar yapmak amacıyla, Birleşmiş Milletler Coğrafi İsimler Standardizasyonu (UNCSGN) ve Birleşmiş Milletler Coğrafi İsimler Uzmanlar Grubu (UNGEGN) kurulmuş ve yer adları konusunda milletler düzeyinde konferansların yapılması sağlanmıştır. UNCSGN her beş yılda bir toplanmakta ve UNGEGN Konferanslar tarafından kabul edilen kararların uygulanmasını takip etmek ve konferanslar arası faaliyetlerin sürekliliğini sağlamak için konferansların yapılmadığı dönemlerde toplanmaktadır.

UNGEGN 24 coğrafi / dilsel bölümler aracılığıyla ve şu anda eğitim kursları, dijital veri dosyaları ve gazeteciler, romanlaştırma sistemleri, ülke isimleri,

terminoloji, tanıtım ve finansman konuları, toponimik kurallar ve konularını ele alan çalışma grupları aracılığıyla faaliyet göstermektedir. UNGEGN’in hedefi, her ülkenin kendi ulusal isimleri konusunda yetkili ve tanınmış personelleri aracılığıyla kendi ulusal standartlaştırılmış isimlerine karar verebilecek yeterliliğe sahip olmasını amaçlamaktadır (UNGEGN, 2002).

Konunun Uzak Doğu’ya bakan yönünde ise Kore hükümeti tarafından, Doğu Denizcilik Derneği, uluslararası toplumda “Doğu Denizi” adını kullanması amacıyla 9 Kasım 1994 tarihinde Kore Devleti Dışişleri Bakanlığı’nın girişimiyle kurulan kâr amacı gütmeyen özel bir kuruluştur. Kore hükümeti ilk olarak 1992 yılında Birleşmiş Milletler Coğrafi Adların Standardizasyonu Konferansı (UNCSGN) toplantısında “Doğu Denizi” adını geri alma meselesini gündeme getirdi. İki yıl sonra hükümet Doğu Denizcilik Derneği’ni kurdu. “Doğu Denizi” nin dünya çapında kullanımını teşvik etmek ve gerekli akademik çalışmaları ve diğer yardımcı faaliyetleri sistematik olarak yürütmek amacıyla faaliyetlere başladı. Kurulduğu günden bu yana, Doğu Deniz Derneği araştırmalar yaptı ve kitaplar yayınladı. Bunun yanında “International Seminar on Sea Names” adıyla uluslararası seminerler ve çalıştaylar düzenledi. Birleşmiş Milletler Coğrafi İsimler Uzmanlar Grubu (UNGEGN) ve Uluslararası Hidrografik Organizasyon gibi uluslararası kuruluşların faaliyetlerine katıldı (IHO). Yerel olarak, Doğu Denizi Derneği Dışişleri Bakanlığı, Kore Hidrografik ve Oşinografi Ajansı, Ulusal Coğrafi Bilgi Enstitüsü (NGII), Kore Kültür ve Bilgi Servisi, Kuzeydoğu Asya dâhil olmak üzere hükümet kurumları ile yakın bir ilişkiler içinde çalışmalarını sürdürmektedirler (The Society for East Sea 2017).

2.2.3. Yer Adı Literatüründeki Tasnif Çalışmaları