• Sonuç bulunamadı

2.2. Dünyada Finansal Okuryazarlık: Niceliksel Sonuçlar

2.2.1. Dünya Genelinde Finansal Okuryazarlık Projesi

ve beceriye sahip olmayan ve dolayısıyla bu açılardan bir kazanım elde etme gayesi taşımayan büyük bir nüfusu işaret etmektedir. OECD INFE (2009, s.7)’de de finansal okuryazarlığın geliştirilmesine yönelik çalışmalarda karşılaşılan en büyük zorlukların tüketicilerin karşılaştıkları finansal risklerin farkında olmamaları, sahip oldukları finansal becerileri olduğundan fazla sanmaları ve finansal konulara çok az ilgi gösteriyor olmalarıdır.

Goel ve Khanna (2013, s.340) ile Lusardi ve Tufano (2009, s.10)’da da finansal okuryazarlık seviyesine ilişkin önyargılı düşüncelerin yaygın olduğuna yer verilmiştir. Buna göre, tüketicilerin finansal durumları hakkında fazla iyimser oldukları ve finansal işlemlere yönelik ihtiyatlı davranmadıkları ve bunun finansal kapasitelerinin üzerinde borçlanmak gibi yanlış finansal kararlara yol açtığı belirtilmektedir. Lusardi ve Mitchell (2011, s.11-12), gençlerin, kendi finansal okuryazarlık seviyelerini düşük, yaşlılarınsa yüksek olarak değerlendirdiklerini, ancak her iki grup için de finansal okuryazarlık seviyelerinin düşük olduğunu belirtmektedir. Anket sonuçlarına göre ayrıca kadınların erkeklere nazaran “bilmiyorum” cevabını daha çok işaretledikleri tespit edilmiştir.

Uluslararası kuruluşlarca birçok ülkede yapılan anketler, farklı ülkelerde yaşayan benzer grupların finansal okuryazarlık seviyelerini karşılaştırma imkânı sunmaktadır. Bu bölümde, uluslararası karşılaştırmalara imkân veren dört temel çalışmanın sonuçlarına yer verilecektir.

2.2.1. Dünya Genelinde Finansal Okuryazarlık Projesi

2011 yılında George Washington Üniversitesi bünyesinde kurulmuş

olan Küresel Finansal Okuryazarlık Mükemmeliyet Merkezi (GFLEC), Dünya

Genelinde Finansal Okuryazarlık (FLat World14) adlı bir proje yürütmektedir. Lusardi ve Mitchell (2014, s.10)’e göre tasarruf ve yatırım kararlarının temelinde üç önemli kavram yer almakta olup bunlar, bileşik faiz, enflasyon ve risk çeşitlendirmesi kavramlarıdır. Bu temel kavramları anlama ve bu kavramlara ilişkin sayısal hesaplamalar yapabilme yetileri Annamaria Lusardi ve Olivia Mitchell tarafından finansal okuryazarlığı ölçmeye yönelik bir soru

30

setine dönüştürülmüş ve 2004 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde “Sağlık ve Emeklilik Çalışması” adlı çalışma kapsamında, 50 yaş üstü tüketicilerin finansal okuryazarlığını ölçme amacıyla kullanılmıştır. “Büyük 3” olarak anılan bu sorular daha sonra dünya genelinde farklı zamanlarda birçok araştırmada farklı hedef kitlelere uygulanmıştır (Lusardi ve Mitchell, 2011, s.3-4; Xu ve Zia, 2012, s.7).

Bu soru setinin temel prensipleri, sadelik, ilgili olma, kısalık ve farklılaştırma kabiliyetidir (Lusardi ve Mitchell, 2014, s.10). Sorular, en temel finansal kavramların anlaşılırlığını ölçmeye yönelik olarak oluşturulmuştur. Tüketicilerin gündelik finansal kararlarına dair bilgi toplayarak finansal kararlarına ilişkin daha genel bir çerçeveyi görebilmeyi amaçlamaktadır. Soru setindeki soru sayısı az tutulmuş ve tüketicilerin finansal bilgi seviyelerini karşılaştırabilmek üzere farklılaştırılabilecek türde oluşturulmuştur.

Soru seti, basit finansal karar almaya ilişkin üç sorudan oluşmaktadır. Çoktan seçmeli olan ilk soru bileşik faiz hesaplamasını içermektedir. İkinci soru yine çoktan seçmeli olup enflasyon kavramının anlaşılırlığını ölçmeyi amaçlamaktadır. İlk iki soru finansal bilgiyi ölçmekle beraber temel sayısal beceriyi de ölçmektedir. Doğru/yanlış olarak cevaplandırılması istenen üçüncü soruda ise hisse senedi ve yatırım fonlarına ilişkin bir ifade yer almakta olup risk çeşitlendirmesine ilişkin bilginin ölçülmesi amaçlanmaktadır.

Hastings ve diğerleri (2012, s.11), Lusardi ve Mitchell’in “Büyük 3” olarak adlandırılan bu soru setinin finansal okuryazarlığın ölçümünde kullanılan uluslararası bir standart haline geldiğini belirtmektedir.

Lusardi, ise bu projenin finansal okuryazarlığa küresel bir bakış açısı getirdiğini, uluslararası karşılaştırmalara olanak tanıdığını ve kırılgan grupların tespiti için önemli bir adım olduğunu vurgulamaktadır (Lusardi, 2012).

31

Bu sorular Dünya Genelinde Finansal Okuryazarlık Projesi kapsamında zaman içinde toplam 15 ülke15

genelinde uygulanan finansal okuryazarlık ölçüm anketlerine eklenmiş16 ve aynı/benzer soruların birçok ülkede uygulanıyor olması, farklı kesimlerin finansal okuryazarlık seviyelerini karşılaştırmaya imkân sağlamıştır.

Anketlerden çıkan ortak sonuç, ülkelerin ekonomik gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak finansal okuryazarlığın düşük olduğudur. Aynı zamanda finansal okuryazarlık, genç ve yaşlı nüfusta düşük, orta yaşta daha yüksek olarak ölçülmektedir. Ayrıca düşük gelir grubunun yüksek gelir grubuna göre daha düşük finansal okuryazarlık seviyesine sahip olduğu gözlenmektedir. Eğitim seviyesi ile finansal bilgi arasında pozitif yönlü bir ilişki tespit edilmesine rağmen, yüksek eğitim seviyesine sahip tüketicilerin dâhi düşük finansal okuryazarlığa sahip olduğu belirtilmektedir. Anketlerden çıkan ortak sonuçlardan bir diğeri, finansal okuryazarlık seviyesi yüksek tüketicilerin emeklilik dönemi finansal planlamasına daha büyük önem verdiğidir. Bir diğeri ise kadınların finansal okuryazarlık seviyelerinin erkeklere göre daha düşük olduğudur. Son olarak anket sonuçlarına göre erkek tüketicilerin, finansal okuryazarlık seviyelerini olduğundan daha yüksek olduğunu düşünüyor olduğu tespit edilmiştir.

Lusardi, ortaya çıkan ortak sonuçların dünyanın “düz” olduğunu teyit ettiğini vurgulamaktadır (Lusardi, 2012).

Tüm bu benzerliklere rağmen ülkeler arasında bazı farklılıklar da tespit edilmiştir (Lusardi ve Mitchell, 2011, s.9-10). Örneğin, matematik ve bilimde daha başarılı olan toplumların17 sayısal bilgiyi ölçen sorularda daha başarılı olduğu, enflasyon geçmişi olan ülkelerde18 yaşayanların enflasyona ilişkin soruyu doğru yanıtlama oranlarının daha yüksek olduğu, emeklilik

sisteminde devlet etkisinin azaldığı ülkelerde19 yaşayanların risk

çeşitlendirmesine ilişkin soruya daha büyük oranda doğru yanıt verdiği gözlemlenmektedir.

15Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Kanada, Romanya, Rusya, Şili, Yeni Zelanda.

16 http://gflec.org/initiatives/flat-world/. Erişim: 4 Mayıs 2016, GFLEC. 17 İsveç ve Hollanda.

18 İtalya. 19 İsveç.

32

Diğer birçok açıdan yapılan gruplandırmalar neticesinde ırksal, etnik, dinî ve coğrafi açılardan da farklı kesimlerin farklı finansal okuryazarlık seviyeleri olduğu tespit edilmiştir (Lusardi ve Mitchell, 2011, s.11).