• Sonuç bulunamadı

Düşme Kararı

Belgede Türkiye'de anayasa şikayeti (sayfa 131-133)

ANAYASA ŞİKAYETİ NETİCESİNDE VERİLEN KARARLARIN BİREYSEL BAŞVURU ALANINI DARALTICI VE GENİŞLETİCİ ETKİSİ

D. Düşme Kararı

AYM’nin esasa girmeden önce verebileceği karar türlerinden biri de düşme kararıdır. Bireysel başvurularda AYM’nin hangi hallerde düşme kararı verebileceği 6216 Sayılı Kanun’un 50’nci maddesinin 5’nci fıkrasında377 hüküm altına alınmıştır. Düşme

kararının hangi hallerde verilebileceğine ilişkin bireysel başvuru mevzuatında bir diğer hüküm ise AYM İçtüzüğü’nün 80. maddesinin 1.fıkrasında yer almaktadır378. Konuya

ilişkin her iki mevzuat incelendiğinde, 6216 Sayılı Kanun’da sadece başvuranın yaptığı bireysel başvurudan feragat etmesi halinde düşme kararı verileceği belirtilirken; AYM İçtüzüğü’nün düşme kararının verilecebileceği halleri daha ayrıntılı düzenlediği görülmektedir. Bu çerçevede her iki mevzuat kıyaslandığında, 6216 Sayılı Kanun’da yer alan feragat halinin aynı zamanda AYM İçtüzüğü’nde de “başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi” şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Dolayısıyla, AYM İçtüzüğü’nde yer alan düzenleme, 6216 Sayılı Kanun’nda belirtilen düzenlemeyi de kapsadığından, AYM’nin öncelikle AYM İçtüzüğü’nü dikkate alarak karar alması daha uygun olacaktır.

Düşme kararının hangi hallerde verilebileceğini düzenleyen AYM İçtüzüğü incelendiğinde, söz konusu İçtüzüğün 80’nci maddesinin 2’nci fıkrasında379 istisnai bir

376GÜVEYI, Nazmiye, a.g.e., sf.132.

377 6216 Sayılı Kanun Madde 50/5:” Davadan feragat hâlinde, düşme kararı verilir.”https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6216.html,

(son erişim tarihi: 05.01.2019).

378 AYM İçtüzüğü Madde 80/1: “(1) Bölümler ya da Komisyonlarca yargılamanın her aşamasında aşağıdaki hâllerde düşme kararı verilebilir:

a) Başvurucunun davadan açıkça feragat etmesi.

b) Başvurucunun davasını takipsiz bıraktığının anlaşılması. c) İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olması.

ç) Bölümler ya da Komisyonlarca saptanan herhangi bir başka gerekçeden ötürü, başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir neden görülmemesi.”http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/mevzuat/ictuzuk.html, (son erişim tarihi: 10.12.2018).

379 AYM İçtüzüğü Madde 80/2:” (2) Bölümler ya da Komisyonlar; yukarıdaki fıkrada belirtilen nitelikteki bir başvuruyu, Anayasanın

uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde incelemeye devam edebilir.” http://www.anayasa.gov.tr/icsayfalar/mevzuat/ictuzuk.html, (son erişim tarihi: 10.12.2018).

119

hükmün yer aldığı görülmektedir. Bu hüküm gereğince, Anayasanın uygulanması, temel haklar ve insan hakları söz konusu olduğunda, AYM düşme kararı yerine incelemeye devam edebilmektedir. Söz konusu hüküm gereğince bireysel başvurunun davacının feragatini vurgulayan subjektif işlevinin yanı sıra feragate rağmen incelemeye devam edilebilecek durumların ortaya konulması bireysel başvurunun objektif işlevinin de olduğunu göstermektedir380.

Söz konusu düzenleme yasa koyucunun anayasal haklara ilişkin durumları, düşme kararı verilmesini öngören şekli durumlardan daha önemli gördüğünü göstermektedir. Bu hüküm gereğince örneğin başvuran davasından feragat etse veya davasını takipsiz bıraksa bile, AYM bahse konu başvuruyu anayasanın uygulanması, temel haklar veya insan hakları gereğince inceleyebilecektir. Bu düzenlemeyle AYM’nin düşme kararı verilmesini gerektiren vakalarda, konuyu belirtilen istisnai durumlar içinde değerlendirerek incelemesine olanak sağlanmıştır. Belli durumlarda düşme kararı verilebilecek vakaların anayasal ve temel haklar yönünden ağır hak ihlallerini içerdiği görülebilir ve bu hallerde vakanın incelenmesine devam edilmesi, bireysel başvuruyla amaçlanan güvencenin sağlanmasını mümkün kılacaktır.

AYM uygulamasında, mahkemenin mağdurun ölümü sonucu mirasçıların başvuruya devam etmek istememesi, mağdurluk sıfatının kaybı gibi hallerde düşme kararı verilebilir. Bu kapsamda AYM, 2013/6179 numaralı başvuruda mağdurluk sıfatının tüm yargılama süresince devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, yargılama sırasında başvuran kişi hakkında yakalama emrinin geri alınması nedeniyle kişinin özgürlük ve güvenlik hakkına yönelik ihlalin de sona erdiğini ve dolayısıyla mağdur sıfatının da ortadan kalktığını belirterek davanın düşmesine karar vermiştir381. Bahse konu karar iddianın

temelini oluşturan hak ihlalinin ortadan kalkması ve dolayısıyla mağduriyetin de sona ermesi gerekçesiyle verilmiş olup; mevzuatta belirtilen ihlalin ve sonuçlarının ortadan kalkmış olmasına dayanmaktadır.

380EFE, Metin, a.g.e., sf.103. 381GÜVEYI, Nazmiye, a.g.e., sf.143.

120

AYM 2017/23177 numaralı başvuruda, başvuran kişinin mahkemeye yaptığı bireysel başvurudan feragat ettiğini ve kendi isteğiyle ülkesine dönmek istediğini belirtmiş olup; somut olayda başvurudan feragat edilmesine rağmen başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir nedenin de bulunmamakta olduğunu vurgulamış ve başvurunun düşmesine karar vermiştir382. AYM 2012/69 numaralı

başvuruda, başvurucunun talep sonucundan vazgeçmesi hâlinde, başvurunun İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki istisnalar arasında bulunup bulunmadığının değerlendirileceğini vurgulayarak, feragat durumunda söz konusu başvurunun doğrudan düşmeyeceğini belirtmiştir. Bu karara göre, başvurucunun talep sonucundan vazgeçmesi feragat anlamına gelmekle birlikte, başvuru konusu ancak İçtüzük'ün 80’nci maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki istisnalar arasında değilse, düşme kararı verilebilecektir383.

Söz konusu kararlara göre, örneğin başvuranın hak ihlali iddiasını AYM, Anayasanın uygulanması ve yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da insan haklarına saygının gereği olarak değerlendirseydi, feragata rağmen başvuruyu incelemeye devam edebilirdi. Dolayısıyla AYM’nin yapacağı yorumla İçtüzük'ün 80. maddesinin (2) numaralı fıkrasındaki istisnaları geniş yorumlaması ve incelemeye devam etme kararı alması, bireysel başvurunun etkinliğini artırabilir.

Belgede Türkiye'de anayasa şikayeti (sayfa 131-133)