• Sonuç bulunamadı

Başvurudan Önce Tüm Olağan Kanun Yollarının Tüketilmiş Olması

Belgede Türkiye'de anayasa şikayeti (sayfa 80-83)

ANAYASA ŞİKAYETİNİN TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ VE İLGİLİ MEVZUAT

B. Anayasa Şikâyetinin Kabul Edilebilirlik Şartları

2. Başvurudan Önce Tüm Olağan Kanun Yollarının Tüketilmiş Olması

Bireysel başvurunun kabulü için gereken bir diğer şart ise, “başvurudan önce tüm olağan kanun yollarının tüketilmiş olması”dır. Türk mevzuatına göre, başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır243. Ayrıca, kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir244.

Konuya ilişkin ayrıntılı incelemeye geçmeden önce, kanun yolu kavramını ve hukuk, ceza ve idari yargılama usulleri açısından kanun yollarının neler olduğunu kısaca ele alacağız. Kanun yolu ile öncelikle bir hakim veya mahkeme kararının; kararı veren merci ya da daha üst bir mahkeme tarafından kontrol edilmesi anlaşılmalıdır. Kesinleşmemiş karar ve hükümler için başvurulan kanun yolu “olağan” olarak adlandırılırken; kesinleşmiş karar ve hükümler için başvurulan kanun yolu “olağanüstü” kanun yolu olarak adlandırılır245. Kanun yollarının hukuk, ceza ve idari yargılama

hukukları açısından ayrı ayrı ele alınması gerekmektedir. 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, olağan kanun yolları istinaf ve temyiz, olağanüstü kanun yolu ise yargılamanın yenilenmesidir246. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre olağan kanun yolları temyiz ve itiraz, olağanüstü kanun yolları ise kanun yararına itiraz ve yargılamanın yenilenmesidir247. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, olağan kanun yolları itiraz, istinaf ve temyiz; olağanüstü kanun yolları ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı,

243 Anayasa Madde 148/3: “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları

Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.” https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa82.htm (son erişim tarihi: 04.01.2019).

2446216 sayılı kanun madde 45/2: “İhlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve

yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.” https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6216.html, (son erişim tarihi: 04.01.2019).

245KURU, Baki /ARSLAN, Ramazan/YILMAZ, Ejder, a.g.e., sf. 726.

2461086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, http:// www.mevzuat.gov.tr (son erişim tarihi: 10.10.2018). 2472577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, http:// www.mevzuat.gov.tr (son erişim tarihi: 10.10.2018).

68

yasa yararına bozma ve yargılamanın yenilenmesidir248. İdari başvuru yolları ise, zorunlu,

etkili ve yeterli nitelikteki yollar olup, burada kastedilen her türlü alternatif idari başvuru yolları değil, yargısal yollar öncesi başvurulması zorunlu olan yollardır. İYUK.md.10 (ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurma) ve İYUK md.13 (İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurma) bu anlamda tüketilmesi gereken idari yollardır249.

Hukuk, idari ve ceza yargılama usullerinde olağan kanun yollarının ve idari başvuru yollarının neler olduğunu gördükten sonra, anayasada yer alan “olağan kanun yolları” ile 6216 sayılı yasada yer alan “idari ve yargısal başvuru yolları” arasında bir fark olup olmadığını ele alabiliriz. Bu kapsamda, doktrinde ileri sürülen bir görüşe göre, 6216 Sayılı Kanun’un 45. maddesinin 2. fıkrasında, anayasadaki “olağan kanun yolları” ifadesinin, “idari ve yargısal başvuru yolları” olarak genişletilmesi anayasaya aykırılık teşkil etmektedir250. Bu görüşe göre, medeni, ceza ve idari usul hukukunda kanun yolu

kastedilen yargısal başvuru yollarıdır. Bu bağlamda, yasa koyucunun anayasada yer alan olağan kanun yolu kavramını, idari ve yargısal başvuru yolları olarak düzenlemesi, bireysel başvuru hakkının kullanılmasını zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede yasada yer alan düzenleme, anayasaya aykırılık teşkil etmektedir251.

Doktrinde öne sürülen bir diğer görüşe göre ise, anayasanın ülkedeki tüm normların üzerinde olduğu ve kapsayıcılık yönü bulunduğundan, 148. Maddede geçen olağan kanun yolu kavramını sadece yargı yönüyle ele almak, anayasanın tüm kurum ve kanunları kapsadığı gerçeğine aykırılık oluşturacaktır252. Bu görüşe göre, bu şekilde

düşünülmüş olsaydı, ilgili düzenlemenin yargısal olağan kanun yolu olarak belirtilmesi gerekirdi ve bu nedenle bu ifadenin idari olağan kanun yollarını da içerdiğinin kabulünde

248 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, http:// www.mevzuat.gov.tr (son erişim tarihi: 10.10.2018). 249 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, http:// www.mevzuat.gov.tr (son erişim tarihi: 10.10.2018).

250GÖZTEPE, Ece. Türkiye’de Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkının 6216 sayılı Kanun Kapsamında Değerlendirilmesi,

Türkiye Barolar Birliği Dergisi. Sayı 95. 2011. sf.26-27. http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2011-95-718. (son erişim tarihi: 12.09.2018).

251 GÖZTEPE, Ece. a.g.m., sf.26-27. 252ÖZBEY, Özcan. , a.g.e., sf.262.

69

zorunluluk bulunmaktadır. Bu görüşü savunanlar belirtilen gerekçeye dayanarak, bu yasal düzenlemenin anayasaya aykırı olmadığını öne sürmektedir253.

Doktrindeki tartışmayı ele alırken, idari başvuru yolunun ne şekilde tüketildiğini incelemekte fayda vardır. İdari işleme karşı itiraz, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması istemiyle, üst makama, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makama, dava açma süresi içinde yöneltilecek başvurudur ve idari başvuru, zorunlu nitelikte ise, işlemin, iptal davasının konusunu oluşturabilmesi, idari başvuru yollarının tüketilmiş olmasına bağlıdır254. Bu bağlamda İYUK madde 13255 çerçevesinde idari eylemlerden doğan tam

yargı davalarında dava açmadan önce idareye başvurarak bir ön karar alınması gereklidir. Dolayısıyla ön karar almadan tam yargı davası açmak mümkün değildir. Bu çerçevede zorunlu idari başvuru yolunda idari eylemden doğan tam yargı davasının incelenebilmesi için ön karar almak bir dava şartı olduğundan, bu şart yerine getirilmezse idari yargı bu durumu kendiliğinden gözetir.

Bu bağlamda, her halükarda zorunlu idari başvuru halinde tam yargı davası açmadan önce idari başvuru yolunun tüketilmesi gerektiğinden, eğer idari başvuruyu kanuna uygun olarak yapmışlarsa bireyler yargısal başvuru yolunu tükettiğinde idari başvuru yolunu da tüketmiş olacaktır. Bu çerçevede hukuk mantığı açısından anayasada yer alan “olağan kanun yolları” ifadesinden hareketle 6216 sayılı yasada yer alan “idari ve yargısal başvuru yolları” ifadesinin yargısal başvuru yolları olarak yorumlaması uygun görünmektedir. Dolayısıyla, yasa koyucunun esasen yargısal yolların tüketilmesini aradığı sonucuna ulaşabiliriz. Nitekim, yargısal başvuru yollarının tüketilmesi kanunun zorunlu kıldığı hallerde ancak idari başvuru yolunun tüketilmesinden sonra kullanılabilen bir yoldur.

253 ÖZBEY, Özcan. , a.g.e., sf.262.

254ATAY, Yeliz Şanlı. 2011. İdari İşlemde Başvuru Yollarının Gösterilmesi Yükümlülüğü. TBB Dergisi.sf.308.

http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2011-96-1143. (son erişim tarihi:17.12.2018).

255İYUK Madde 13/1: “İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine

veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.”, http:// www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.2577.pdf, (son erişim tarihi: 10.10.2018).

70

Belgede Türkiye'de anayasa şikayeti (sayfa 80-83)