• Sonuç bulunamadı

Başvuru Süres

Belgede Türkiye'de anayasa şikayeti (sayfa 83-86)

ANAYASA ŞİKAYETİNİN TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ VE İLGİLİ MEVZUAT

B. Anayasa Şikâyetinin Kabul Edilebilirlik Şartları

3. Başvuru Süres

Bireysel başvurunun kabul edilebilir olması için dikkate alınması gereken bir diğer şart ise, başvurunun yasada yer alan süre içinde yapılmış olmasıdır. Türk mevzuatına göre, “bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler”256. Bu süre, AYM tarafından bireysel başvuruların incelenmesinin zaman

açısından sınırlarını belirlemenin yanı sıra, söz konusu temel hak ihlallerinin hangi sürelerle incelenebileceğini açıklığa kavuşturmak yoluyla konunun kamu ya da bireyler yönünden uzun süreler belirsizlik içinde kalmasının önüne geçilmesini sağlar. Süre açısından önemli olan bir diğer husus ise, AYM’nin zaman bakımından yetkisini belirleyen Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Yasa’nın geçici 1/8. Maddesidir. Bu maddeye göre, AYM 23.09.2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları incelemektedir257.

Dolayısıyla 23.09.2012 tarihinden önce kesinleşmiş olan nihai işlem ve kararlar için bireysel başvuru yapılması mümkün değildir. Bahse konu başvuru tarihinden önce yapılacak başvurularda AYM’nin zaman bakımından yetkisizlik kararı vermesi gerekecektir.

2566216 sayılı Kanun madde 47/5: “Bireysel başvurunun, başvuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlalin

öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekir. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuramayanlar, mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde ve mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurabilirler. Mahkeme, öncelikle başvurucunun mazeretinin geçerli görülüp görülmediğini inceleyerek talebi kabul veya reddeder.” https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6216.html, (son erişim tarihi: 04.01.2019).

71

III. Bölüm Değerlendirmesi

Bu bölümün ilk kısmında bireysel başvuru sisteminin Türk anayasa hukukuna girmesine yönelik tartışmalar ele alınmış ve bu tartışmaların ne ölçüde daha sonra yürürlüğü giren mevzuatı etkilediği üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda, bahse konu tartışmaların bireysel başvurunun kabulüne özellikle AİHS’de tanınan haklarla sınırlı ve sadece AİHM’ne gidecek davaların azaltılmasını amaçlayan bir perspektifle yürütüldüğü gözlemlenmektedir. Yoğunlukla öne çıkarılan AİHM boyutu, bireysel başvurunun hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına saygının gereğince tanınması görüşünün arka planda kalmasına neden olmuş ve bu durum daha sonra yürürlüğe giren Türk mevzuatını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu çerçevede, bireysel başvuru sistemini getiren anayasa değişikliği teklifinin gerekçesinde AİHM perspektifine yoğunlukla yer verilmiş ve bu sistem, Türkiye aleyhine AİHM’de açılan davalar ve verilen kararlar için tek çözüm olarak sunulmuştur.

Bölümün ikinci kısmında ise bireysel başvuru ile ilgili mevzuat ele alınmıştır. Bu bağlamda söz konusu mevzuatın özellikle bireysel başvuru hakkına sahip olanlar, bireysel başvuruya konu haklar ve işlemler ile hukuki yarar açısından bazı sınırlamalar öngördüğü göze çarpmaktadır.

Bireysel başvuru hakkına sahip olma anlamında mevzuatta yer alan “herkes” ibaresinin içerdiği muğlaklık nedeniyle AYM kararlarıyla şekillenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, kamu tüzel kişilerinin, anayasa değişikliği gerekçesinde ifade edildiği üzere kamu gücü kullanmaları nedeniyle bireysel başvuru yapma hakkından yoksun kalmaları, kamu tüzel kişilerinin kamu gücünü kullanmadıkları işlemlerde ve sadece kendilerini ilgilendiren hususlarda ne yapılması gerektiği konusunda soru işaretlerine neden olmaktadır. Kamu tüzel kişilerinin kamu gücü kullandıkları gerekçesiyle bireysel başvuru yapamadığı ve özel hukuk tüzel kişilerinin ise sadece tüzel kişiliğe ait hakların ihlal durumunda başvuru hakkına sahip olduğu görülmektedir.

72

Bireysel başvuruya konu haklar bağlamında hangi hakların bireysel başvuru korumasından yararlanacağı hususunda doktrinde ileri sürülen tartışmalar, konuya ilişkin ortak koruma alanının tespitini zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda ortak koruma alanına giren haklar belirlenirken haklar arasında ilişkinin ne şekilde kurulacağına ilişkin mevzuat hükümleri açık değildir. Örneğin, AİHS’de yer alan bir hak anayasada başka bir ad altında düzenlenmiş olabilir veya AİHS’de yer alan bir hak anayasada birden çok hakka denk gelebilir. Bu hususlar dikkate alındığında bireysel başvuruya konu hakların neler olduğuna ilişkin mevzuatın konuyu AYM’nin yorumuna bıraktığı sonucuna ulaşabiliriz.

Bireysel başvurunun kapsama alanına aldığı işlem kategorisi ise sistemin etkinliğini azaltan bir diğer faktördür. Özellikle anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlere karşı bireysel başvuru yapılamaması, hukuk devleti bağlamında önemli bir sorundur. Bu bağlamda AYM’nin seçim hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda YSK’nın verdiği kararları nihai yargı kararı olarak ele alması ve bu kararlara karşı bireysel başvuruyu mümkün kılacak şekilde genişletici yorum yapması, bireysel başvuru alanının kapsayıcılığını artıracaktır. Bunun yanı sıra tüm yasama işlemlerinin ve düzenleyici idari işlemlerin kapsam dışında tutulması, işlem yönünden kısıtlamanın boyutunu artırmaktadır. Bu bağlamda temel hakları ihlal eden örtülü idari işlem niteliğindeki yasama işlemleri ve düzenleyici idari işlemlere karşı AYM’nin amaçsal yorum yaparak bireysel başvuru alanını genişletici yoruma gitmesi uygun olacaktır. Konuya ilişkin bu tezde ele alınan diğer modeller incelendiğinde, bireysel başvuruya konu olabilen işlemler yönünden en kısıtlı uygulama Türkiye’de görülmektedir.

Konuya ilişkin sınırlı mevzuatın bireysel başvuru alanını oldukça daralttığını ve bu kurumun işlevselliğini önemli ölçüde azalttığını belirtebiliriz.

73

Belgede Türkiye'de anayasa şikayeti (sayfa 83-86)