• Sonuç bulunamadı

Disleksili öğrencilerde okuma güçlüğünün giderilmesine yönelik geliştirilen Öğretmen Eğitimi Programı deney grubu ile kontrol grubu son-test puanları arasında anlamlı farklılığın test edilmesi araştırmanın dördüncü alt amacıdır ve bu amaca ilişkin bulgular bu başlık altında yer almaktadır. Geleneksel hizmet içi eğitim etkinliklerine devam ve disleksi öğretmen eğitim programı uygulanmayan kontrol grubuna araştırma kapsamında geliştirilen başarı testi son-test olarak uygulanmıştır. Deney grubuna eğitim programı uygulanırken, kontrol grubu geleneksel hizmet içi eğitim etkinliklerine devam etmiştir. Program uygulamasından sonra hem deney grubu hem de kontrol grubu son-test sonuçlarını karşılaştırma yapmak ve programın uygulandığı ve uygulanmadığı gruplar arasında etkililiğini değerlendirmek amacıyla son-test sonuçları karşılaştırılmıştır. Tablo 4.3 Deney Grubu ve Kontrol Grubu Son-test Puanlarına İlişkin Bulgular

Grup N S-W SS p

Deney 23 ,171 75,32 10,90

,000

Kontrol 23 ,456 38,36 7,44

92

Başarı testi son-test sonuçlarına göre deney grubunu ortalaması 75,32 ve standart sapması 10.90; kontrol grubunun ortalaması ise 38,36 ve standart sapması 7,44’tür. Ortalamaların birbirinden oldukça uzak olması iki grubun seviyelerinin birbirinden farklı olduğunu göstermektedir. Normallik testi sonucuna göre anlamlı bir farklılık bulunmadığı görüldüğünden verilerin normal dağılım gösterdiği kabul edilmiş, bunun sonucu olarak parametrik testlerden bağımsız gruplar t testi aracılığıyla grup ortalamaları arasındaki farklılığın anlamlılığı test edilmiştir. İki grup arasında yapılan bağımsız gruplar t testi analizi sonucu ortaya çıkan p değeri (p= .000) grupların ortalamaları arasında anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymaktadır. Analizler sonucu hem grup ortalamaları hem de p<0,05 anlamlılık düzeyine göre uygulanan eğitim programının okuma güçlüklerinin giderilmesinde geleneksel hizmet içi etkinliklerine göre oldukça etkili olduğu söylenebilir. Program etkililiğini daha net göstermek için aşağıda bazı sorulara ilişkin kontrol grubu ve deney grubu son-test cevapları grafiklerine yer verilmiştir.

Grafik 4-4 Kontrol Grubu Son-test 1. Soru Grafiği

Disleksi konusunda en çok karıştırılan kavramlarla ile ilgili birinci soruda öğrenme güçlüğünün tanımı verilmiş ve katılımcılardan doğru seçeneği işaretlemesi istenmiştir. Kontrol grubunda yer alan katılımcıların sadece 2’si (%8,7) bu soruya doğru cevap vermiştir. İlgili soruya ilişkin detaylar Grafik 4.4’te yer almaktadır. Katılımcıların büyük oranı disleksi kavramı ile öğrenme güçlüğü kavramı arasında farkı ayırt edememiştir. Katılımcıların büyük çoğunluğu bu soruya disleksi cevabını vermiştir. Bu bulgu ülkemizde de disleksi kavramının öğrenme güçlüğü kavramı ile eş anlamlı olarak yanlış bir şekilde kullanılmasının bir yansıması olarak kabul edilebilir.

93

Grafik 4-5 Deney Grubu Son-test 1. Soru Grafiği

Grafik 4.5 incelendiğinde ise aynı soruya eğitim sonrası deney grubunun %73,9 oranında doğru cevap verdiği görülmektedir. Araştırma kapsamında disleksi öğretmen eğitimi almayan kontrol grubu ile söz konusunu eğitime katılan deney grubu cevapları arasındaki büyük fark dikkat çekmektedir. Bu bağlamda eğitim programının disleksi ve öğrenme güçlüğü arasındaki farkı öğretmede oldukça etkili olduğu söylenebilir.

Grafik 4-6 Kontrol Grubu Son-test 3. Soru Grafiği

Öğrenme güçlüğü ve çeşitlerinin seçeneklerde yer aldığı disgrafi teriminin doğru seçenek olduğu 3. soruya kontrol grubunda yer alan katılımcılar %43,5 oranında doğru cevap verirken %56,5 oranında yanlış cevap vermiştir (Grafik 4.6).

94

Grafik 4-7 Deney Grubu Son-test 3. Soru Grafiği

Grafik 4.7’de yer alan 3. soru deney grubu son-test cevapları incelediğinde doğru yanıt oranının %78,3 olduğu görülmektedir. Bu oran kontrol grubunda %43,5 olarak bulunmuş aradaki farkın deney grubuna uygulanan disleksi öğretmen eğitim programının etkililiğinden kaynakladığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda araştırma kapsamında geliştirilen disleksi öğretmen eğitim programının disleksi ile ilgili temel kavramları öğretmede oldukça etkili olduğu yorumlanabilir. Deney grubunda yer alan 23 katılımcıdan 18’i disgrafi kavramının tanımını doğru bir şekilde bilirken, 2 katılımcı öğrenme güçlüğü, 1 katılımcı diskalkuli, 1 katılımcı disleksi ve 1 katılımcı da dispraksi yanıtını vermiştir.

95

Disleksi tanımlarını içeren 7. soruya ilişkin detaylar Grafik 4.8’de verilmiştir. Grafik incelendiğinde doğru seçeneği hiçbir katılımcının işaretlemediği görülmektedir. Kontrol grubunda yer katılımcıların hepsi yazma ile ilgili güçlükleri disleksi ile ilişkilendirmektedir. Yazma ile ilgili güçlükleri ifade eden terim disgrafidir. Bu soruya verilen yanıtlardan anlaşılacağı üzere katılımcıların çoğu (65,2) disleksili çocukların sadece okuma güçlüğü değil aynı zamanda bellek problemleri ve işlem hızı sorunları da yaşayabileceklerini göz ardı etmiştir. Bu soruya doğru cevap veren olmaması oldukça şaşırtıcı bir bulgudur. Öğretmenlerin konu üzerine eğitim ihtiyaçlarının büyük bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Doğru cevabının olduğu seçenekte “yer alan yazma ile ilgili sorunları içerir.” ifadesi net bir şekilde yazma güçlüğünün (disgrafi) tanımı olmasına rağmen katılımcılar bu seçeneğe disleksi tanımları içerisinde yer vermiştir.

Grafik 4-9 Deney Grubu Son-test 7. Soru Grafiği

Grafik 4.9 deney grubu son-testinde yer alan 7. soruya ilişkin cevap analizini içermektedir. Aynı soruya kontrol grubunda hiçbir katılımcının doğru yanıt vermediği düşünüldüğünde, deney grubunda 23 katılımcıdan 17’sinin (73,9) doğru cevap vermesi oldukça etkileyicidir.

96

Grafik 4-10 Kontrol Grubu Son-test 9. Soru Grafiği

Disleksinin yaygınlığı ile ilgili soruya kontrol grubunda yer alan katılımcılar (52.2) oranında doğru yanıt vermiştir (Grafik 4.10). Disleksinin en yaygın öğrenme güçlüğü olduğu konusunda 12 katılımcı doğru cevap verirken 8 katılımcı (%34,8) disleksinin çocuklarda yetişkinlere oranla daha yaygın görüldüğünü ifade eden seçeneği işaretlemiştir. Bu durumun disleksinin okuma güçlüğü olarak özellikle çocukların okuma öğrenmeye başladığı ilkokul döneminde ortaya çıkmasının ve yaşam boyu devam eden bir durum olduğunun net olarak bilinmemesinden kaynaklandığı yorumuna ulaşılabilir.

Grafik 4-11 Deney Grubu Son-test 9. Soru Grafiği

Aynı sorunun deney grubu son-test cevap analizleri incelendiğinde (Grafik 4.11) doğru yanıt oranının (%73,9) olduğu görülmektedir. Çocuklarda disleksinin yetişkinlere oranla daha fazla olduğuna ilişkin yanlış bilinen genel öngörünün uygulanan eğitim programı sayesinde düzeltildiği söylenebilir. 23 katılımcıdan sadece 4’ü (%17,4)

97

çocuklarda disleksinin yetişkinlere oranla daha fazla olduğu ifadesini içeren seçeneği işaretlemiştir.

Grafik 4-12 Kontrol Grubu Son-test 14. Soru Grafiği

Fonolojik farkındalık güçlüğünün alt güçlüklerinden kelime farkındalığı güçlüğü ile ilgili soruda kontrol grubunda yer alan katılımcılardan sadece 4 katılımcı (%17,4) doğru cevap verebilmiştir. Seçeneklerde yer alan fonolojik farkındalığını diğer alt başlıkları katılımcıların konu ile ilgili bir eğitim almadan soruyu cevaplandırmalarını zorlaştırmaktadır. Fonolojik farkındalık başlığı altında kelime farkındalığı, hece farkındalığı, kafiye farkındalığı, fonem farkındalığı ve cümle farkındalığı alt başlıkları yer almakta ve gerekli eğitimi olmayan bireyler tarafından çoğunlukla birbirine karıştırılmaktadır. Kelimeleri seslerine ayırma ve kaç sesten oluştuklarını söyleme ifadelerinin yer aldığı seçeneği toplam 6 katılımcı işaretlerken, 5’er katılımcı verilen kelime ile kafiyeli kelimeler bulma etkinliği ve kelimeleri ayrı ayrı verip öğrencinin birleştirmesi etkinliği seçeneğini işaretlemiştir (Grafik 4.12). Seçeneklere verilen cevapların frekansının birbirine yakın olmalarının nedeni fonolojik farkındalık alt başlıklarının birbirine yakın olması ve birbirileriyle sık sık karıştırılmasının bir yansıması olarak yorumlanabilir.

98

Grafik 4-13 Deney Grubu Son-test 14. Soru Grafiği

Cevap frekanslarının kontrol grubunda yakın dağılım gösterdiği ve sadece 4 katılımcının doğru cevap verdiği soruya deney grubu son test sonuçlarına göre 23 katılımcıdan 18 katılımcı (%78,3) doğru cevap vermiştir (Grafik 4.13). Fonolojik farkındalık gibi özel alan bilgisi gerektiren bir konuda sonuçlar arasındaki farkın oldukça yüksek olması programın fonolojik farkındalık konusunda oldukça etkili olduğunun bir göstergesi olarak kabul edilebilir.

Grafik 4-14 Kontrol Grubu Son-test 21. Soru Grafiği

Grafik 4.14’te disleksi eğitim programı başarı testinde yer alan 21. Soruya ilişkin kontrol grubu son-test sonuçlarına ilişkin detaylar yer almaktadır. Soru kökünde akıcı okuma güçlüğünü tanımlayan bir örnek olay verilmiş ve katılımcılardan verilen örnek olayda öğrencinin yaşadığı güçlüğü tespit etmeleri istenmiştir. 9 katılımcı (39,1) akıcı

99

okuma güçlüğü seçeneğini işaretleyerek doğru cevap verirken 14 katılımcı (60,9) diğer seçenekleri işaretleyerek yanlış cevap vermiştir. Bu durum öğretmenlerin çoğunun akıcı okuma güçlüğü yaşayan öğrencileri tespit etmede yetersiz oldukları bulgusunun bir destekleyici olarak kabul edilebilir.

Grafik 4-15 Deney Grubu Son-test 21. Soru Grafiği

Deney grubu son-test sonuçlarına bakıldığında 21. Soruya %78,3 oranla katılımcıların doğru cevap verdiği görülmektedir (Grafik 4.15). Eğitim almayan kontrol grubundaki katılımcılar ile eğitim alan deney grubundaki katılımcılar arasında doğru cevap verme oranın deney grubu lehine oldukça farklı olması dikkat çekmektedir. Akıcı okuma güçlüklerinin belirlenmesi, özellikleri ve akıcı okuma uygulamaları ve tanılanması konularında araştırma kapsamında geliştirilen ve uygulanan disleksi öğretmen eğitim programının oldukça etkili olduğu bulgusunu Grafik 4.14 ve Grafik 4.15’teki bilgiler açıkça göstermektedir. Program içeriğinin sadece anlatım değil aynı zamanda görsel, işitsel materyaller, örnek uygulamalar ve video örnekleri ile desteklenmiş olmasının payının bu etkide oldukça büyük bir kapladığı düşünülmektedir.