• Sonuç bulunamadı

a) Başvuru harcı 25,70

b) Coğrafi işaret geleneksel ürün adı tescil ve sicil kayıt harcı 25,70 c) Kurumca onaylı coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı tescil belgesi ve sicil

sureti düzenleme harcı

25,70 6. Marka ve Patent Vekillerinden

a) Sicil kayıt harcı 368,80

b) Sicil yenileme harcı 368,80

c) Marka ve patent vekilliği belge harcı 368,80

Fikri mülkiyete konu haklardan sınai mülkiyet hakları ile ilgili olarak, bu alanda yetkili kuruluş olan TÜRKPATENT nezdinde, yukarıdaki tabloda belirtilen işlemlerin gerçekleştirilmesi halinde, her yıl için belirlenen harç tutarlarının da kurum ücretleri ile birlikte ödenmesi gerekmektedir. Kurum tarafından alınacak ücretler, ilgili yıl girmeden yayınlanan ücret tebliği312 ile KDV ve harç tutarları hariç tutularak ilan edilir, ancak uygulamada harçlar ve KDV bu ücretlere dahil edilerek topluca tahsilat yapılır. Kurum internet sitesinde de, alınacak ücretler KDV ve harç dahil tutarlarıyla duyurulmaktadır.

Söz konusu harcın ödenmesi için ayrıca bir işleme gerek olmayıp, topluca belirlenen ve tahsil edilen bu ücretlerin içinde harçlar da ödenmiş olmaktadır.

2. 3. 2. 3. 2. Bazı Fikri Mülkiyet Haklarında Harç İstisnası

Harçlar Kanunu’nun, 6728 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile 09.08.2016 tarihinden geçerli olmak üzere değiştirilen ek 1 inci maddesinin 2/(k) bendi uyarınca, vergi-resim-harç istisnası belgesine bağlı;

“yurt içinde yerleşik haber ajanslarınca, yurt dışındaki yayın organlarına görüntülü veya görüntüsüz haber satışları”

diğer döviz kazandırıcı işlemler olarak belgenin geçerlilik süresi içerisinde ve belgede yazılı tutarla sınırlı olmak kaydıyla harçtan istisnadır.

Yine 6728 sayılı Kanunun 33/c maddesi ile 09.08.2016 tarihinden geçerli olmak üzere 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 123 üncü maddesine eklenen beşinci fıkra uyarınca, yatırım teşvik belgesi kapsamında;

“…, münhasıran yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kağıtlar, …”

Harçlar Kanunu’nda yazılı harçlardan istisnadır.

312 30.12.2017 tarih ve 30286 mükerrer sayılı RG (BİK/TÜRKPATENT: 2018/1 sayılı Tebliğ).

6728 sayılı Kanun’la getirilen düzenleme uyarınca, fikri mülkiyet haklarından olan haber satışları ile teşvik belgeli yatırımlara ilişkin hak kiralama ve satış işlemleri belirlenen şartlar dahilinde harca tabi değildir.

Radyo/TV kuruluşlarının faaliyetleri, fikri mülkiyet haklarının telif hakları kolu içinde komşu (veya bağlantılı) haklar arasında yer almaktadır. 6728 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi ile yapılan düzenleme, yurt içi radyo/TV kuruluşları haber ajanslarınca yurt dışındaki yayın organlarına yapılacak görüntülü veya görüntüsüz haber satışları için istisna getirmektedir. Söz konusu istisna, vergi-resim-harç istisnası belgesine bağlı işlemler için, belge geçerlilik süresince ve belgede yazılı tutar için geçerlidir.

Vergi kanunlarında genel olarak gayri maddi haklar kapsamında ifadesini bulan fikri mülkiyet haklarının kiralanması ve satışı işlemleri, yatırım teşvik belgesine bağlı yatırımlara ilişkin olmaları kaydıyla, 6728 sayılı Kanun’la yapılan son düzenlemeler uyarınca harca tabi olmayacaktır. Yapılan değişiklik bütün gayri maddi haklar için geçerli olduğundan, herhangi bir ayrım olmaksızın yatırımlara ilişkin her türlü fikri mülkiyet hakkı kiralama ve satışları bu kapsama girmektedir.

2. 3. 2. 4. Veraset - İntikal Vergisi (VİV) ve Uygulama 2. 3. 2. 4. 1. Genel Durum

7338 sayılı VİV Kanunu’nun 1 inci maddesi hükmüne göre, Türk vatandaşlarına ait mallar ile Türkiye’de bulunan malların veraset yoluyla veya bir başka şekilde bedelsiz olarak bir kişiden diğer bir kişiye intikali veraset ve intikal vergisi konusuna girer. VİV, Türk vatandaşlarının yabancı ülkelerde aynı yollarla edinecekleri mallar hakkında da uygulanır. Ancak, Türk vatandaşlarının Türkiye sınırları dışındaki malını veraset yoluyla veya bir başka şekilde bedelsiz olarak edinen ve Türkiye'de ikameti bulunmayan yabancılar VİV mükellefi olmazlar.

VİV Kanunu’nun 2 inci maddesinde “mal”, mülkiyete konu olabilen menkuller ve gayrimenkullerle malvarlığına girebilen diğer bütün haklar ve alacaklar olarak tanımlanmıştır. Kanun’un 3 üncü maddesinde “muafiyetler” ve 4 üncü maddesinde

“istisnalar” düzenlendikten sonra, 5 inci maddesinde; VİV’in mükellefinin veraset yoluyla veya bedelsiz olarak mal edinen kişiler olduğu belirtilmiştir. Buna göre, “mal”

tabiri içinde tanımlanan haklardan olan fikri mülkiyet haklarını, veraset yoluyla veya bir başka şekilde bedelsiz olarak edinen kişiler, VİV’in de mükellefi olmaktadır.

VİV Kanunu’nun 7 nci maddesine göre, veraset ya da başka bir yolla bedelsiz olarak mal edinenlerin (VİV Kanunu’nun 3 üncü maddesi uyarınca muaf olanlar hariç), edindikleri bu malları VİV beyannamesi ile bildirmeleri gerekmektedir. Kanunun 9 uncu maddesi hükmü uyarınca, veraset yoluyla intikallerde ölümden sonraki 4 aylık süre içinde, diğer yollarla intikallerde ise malların edinilmesinden sonraki 1 aylık süre içinde VİV beyannamesi verilmelidir. Ancak, Türkiye dışındaki ölümler ve gaiplik hallerinde daha farklı süreler söz konusudur.

2. 3. 2. 4. 2. VİV Tarhiyatı

VİV Kanunu’nun 10 uncu maddesi hükmü uyarınca, veraset ve intikal vergisinin matrahı, intikal eden malların VUK’a göre bulunan değerleridir. İntikal konusu mala ilişkin olarak, VİV Kanunu’nun 12 nci maddesinde belirtilen borç ve masraflar (murisin veya malın borçları, vergi borçları, cenaze masrafları) söz konusuysa, bu borç ve masraflar düşüldükten sonra kalan tutar matrah olur.

VİV Kanunu’nun 10 uncu maddesinde, intikal konusu bazı mallarla ilgili değerleme ölçüleri belirtilmiştir. Mükellefler, vergi dairesince yapılacak ilk tarhiyatta dikkate alınmak üzere, intikal konusu mallara ilişkin olarak bu maddede ölçüsü belirtilenleri bu ölçüye göre, ölçüsü belirtilmeyenleri ise VUK’un servetleri değerleme

esaslarına göre değerleyerek beyannamelerinde göstermek zorundadırlar. Söz konusu 10 uncu maddenin (g) bendinin ikinci fıkrasında;

“Tapu sicilinde bedeli gösterilmeyen haklarla, bunlar dışındaki bilumum haklar (sınai ve edebi mülkiyet haklarıyla imtiyazlar dahil) mükellef tarafından değerlendirilmez ve ilk tarhiyatta nazara alınmaz.”

hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca, fikri mülkiyete konu hakların VİV konusuna girmesi halinde, mükellefler herhangi bir değerleme yapmaksızın beyanda bulunacaklar ve idare de ilk tarhiyatta bunları dikkate almayacaktır.

VİV tarhiyatında, birincisi mükellefin beyanı üzerine ve ikincisi idarece olmak üzere iki aşamalı bir tarhiyat söz konusudur. Mükellefin beyanı sonrasında idare, 15 gün içinde ilk tarhiyatı yapar. Ancak daha sonra ikinci tarhiyatta, tarh edilen vergiler, intikal eden malların VUK’a göre bulunacak değerlerine göre tamamlanır. Yani, ilk tarhiyat VİV Kanunu hükümleri çerçevesinde mükelleflerce beyan edilen değerler üzerinden, ikinci tarhiyat ise idarece VUK’a göre bulunacak değerler üzerinden yapılmaktadır.

VUK’un servetleri değerleme bölümü hükümlerine göre, fikri mülkiyet haklarının değerlemesi “emsal bedel” ile yapılmak durumundadır. Bu haklar için “emsal bedel”, yine VUK’un 298 inci maddesi hükmü uyarınca Takdir Komisyonu tarafından belirlenmektedir. Bu durumda, veraset ve intikal vergisine konu fikri mülkiyet hakları için ilk tarhiyat söz konusu olmamakta, bu hakların VUK’a göre bulunacak değerleri (Takdir Komisyonu tarafından belirlenecek emsal bedeli) üzerinden idarece doğrudan ikinci tarhiyat yapılmaktadır.

Diğer taraftan, VİV Kanunu’nun “istisnalar” başlıklı 4 üncü maddesinin (b) bendi hükmü uyarınca, değerleri 10 uncu maddeye göre belirlenen menkul ve gayrimenkul mallardan, evlatlıklar da dahil olmak üzere füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde, 2018 yılı için 202.154 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe

isabet eden miras hissesinde 404.556 TL) veraset ve intikal vergisinden istisnadır.

Maddenin (d) bendi hükmü uyarınca da, bedelsiz intikallerde yine 2018 yılı için 4.656 TL istisna kapsamındadır313. Bu istisna hükümlerinin, VİV konusuna giren fikri mülkiyet haklarında da dikkate alınması gerekmektedir.

Veraset ve intikal vergisinin oranı, VİV Kanununun 16 ıncı maddesinde hükme bağlanmıştır. Bu madde hükmü uyarınca, matrah dilimlerinin 2018 yılına uyarlanmış tutarları314 için uygulanacak VİV oranları Tablo 9’daki gibidir.

TABLO 9: VİV Oranları

Matrah Verasetle İntikal (%) İvazsız intikal (%)

İlk 240.000 TL için 1 10

Sonra gelen 570.000 TL için 3 15

Sonra gelen 1.270.000 TL için 5 20

Sonra gelen 2.200.000 TL için 7 25

Matrahın 4.280.000 TL'yi aşan kısmı için 10 30

Bir kişiye ana, baba, eş ve çocuklarından (evlat edinenlere evlatlıktan yapılan ivazsız intikaller hariç) bedelsiz mal intikalinde, bedelsiz intikallere ilişkin tarifedeki oranların yarısı uygulanarak VİV hesaplanır. Vergi tarifesindeki matrah dilimi tutarları, VUK’a göre belirlenen yeniden değerleme oranında her yıl artırılır. Bu hesaplamada, matrah dilimi tutarlarının % 5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu şekilde belirlenen tutarları yarıya kadar indirmeye veya artırmaya yetkilidir.

Netice itibariyle, fikri mülkiyet haklarını veraset yoluyla veya bedelsiz bir tarzda iktisap etmelerinden dolayı VİV mükellefi olanlar, bu hakları herhangi bir değerleme yapmaksızın vergi dairesine beyan ederler. Vergi dairesi ise ilk tarhiyata gitmeden, VUK’a göre Takdir Komisyonunca belirlenen emsal bedel üzerinden ikinci tarhiyatı yapar ve ödenmesi gereken veraset ve intikal vergisini hesaplar.

313 29.12.2017 tarih ve 30285 mükerrer sayılı RG: 49 seri nolu VİV GT.

314 29.12.2017 tarih ve 30285 mükerrer sayılı RG: 49 seri nolu VİV GT.

2. 3. 3. Uluslararası Vergi Anlaşmaları

Fikri mülkiyet haklarından kazanç sağlayan yabancıların vergilendirilmesinde, taraf olunan uluslararası vergi anlaşmalarında yer alan hükümlerin de dikkate alınması gerekmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) internet sitesindeki bilgilere göre315, Türkiye 82 ülke ile uluslararası vergi anlaşması yapmıştır. Benzer metinleri içeren bu anlaşmalarda, vergileme açısından özellikle “mukimlik” ilkesi önemlidir.

Örneğin, en son anlaşmalardan Meksika ile yapılan Anlaşma metninin “mukim”

başlıklı 4 üncü maddesinde yer alan düzenlemeler, özetle şu şekildedir:

1. Anlaşmanın amaçları itibariyle “Bir Akit Devletin Mukimi”, anlaşmaya taraf devlette (politik alt birimler ve mahalli idareler dahil) mevzuat gereği ev, ikametgah, kuruluş yeri, yönetim yeri veya benzeri kriterler dolayısıyla vergiye tabi olan kişileri ifade eder. Ancak, sadece aynı devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle, yine aynı devlette vergiye tabi olan kişiler bu kapsama girmez.

2. Anlaşmaya taraf her iki devletin de mukimi olan kişilerin durumunun belirlenmesinde aşağıdaki esaslar geçerlidir.

- Bu durumdaki kişiler, sadece sürekli olarak ikamet edebilecekleri bir evin olduğu devletin mukimi sayılır. Her iki devlette de sürekli kalabilecek evi olan kişiler, sadece hayati çıkarlarının (kişisel-ekonomik ilişkilerin) merkezi durumunda olan devletin mukimi sayılırlar.

- Hayati menfaatlerin merkezi durumunda olan devleti belirlenemeyen ya da her iki devlette de sürekli olarak kalabileceği bir evi bulunmayan kişiler, sadece kalmayı adet edindikleri evin olduğu devletin mukimi sayılırlar.

- Her iki devlette de kalmayı adet edindiği evi bulunan ya da her iki devlette de böyle bir evi olmayan kişiler, sadece vatandaşı olduğu devletin mukimi sayılırlar.

315 http://www.gib.gov.tr/sites/default/files/uluslararasi_mevzuat/VERGIANLASMALIST.htm (18.11.2016)

- Her iki devletin de vatandaşı olan ya da her iki devletin de vatandaşı olmayan kişilerin mukimlik sorunu, taraf devletlerin yetkililerinin anlaşmasıyla çözülür.

3. Her iki devlette de, 1 inci fıkraya uymadığı için mukim sayılmayan gerçek kişiler dışındakiler (kurumlar), devletlerden birinde etkin yönetim merkezine ve diğerinde kanuni merkeze sahipse, mukimlik sorunu yine taraf devletlerin yetkililerince karşılıklı anlaşarak çözülür. Sorun çözülemezse, Anlaşmanın sağlayacağı yararlar yönünden bu kişiler her iki devletin de mukimi sayılmazlar.

Uluslararası vergi anlaşmalarında mükellefiyet, mukimlik esasına göre belirlenmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları,

“Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12 inci madde ile genel olarak fikri mülkiyet haklarını da kapsayan hükümlere yer vermektedir. Bazı ülkelerle yapılan anlaşmalarda,

“Sermaye Değer Artış Kazançları” başlıklı 13 üncü madde ile 12 inci maddeden ayrı olarak, gayri maddi hakların satışı bakımından fikri mülkiyet hakları ile de ilgili olabilecek hükümlere yer verilebilmektedir.

Bu kapsamda, esas düzenlemelere ilişkin bir örnek olarak, en son Meksika ile yapılan Anlaşmanın “Gayrimaddi Hak Bedelleri” başlıklı 12 inci maddesi hükümleri, özetle şu şekilde açıklanabilir:

1. Bir mukime, akit devletlerden birinde doğan ve diğerinde ödemesi yapılan hak bedelleri, ödeme yapılan devlette vergilendirilebilir.

2. Böyle olmakla birlikte, söz konusu hak bedellerini, elde edildikleri devlet kendi mevzuatına göre de vergilendirebilir. Ancak, hak bedelinin gerçek lehdarı kişi diğer devletin mukimi ise, alınan vergi hak bedelinin brüt tutarının % 10’unu aşamaz.

3. “Gayrimaddi Hak Bedelleri” kavramı;

- Her türlü ticari markanın, patentin, modelin, desenin, planın, gizli formülün ya da üretim modelinin kullanılması veya kullanma hakkı,

- Her türlü ticari, sınai veya bilimsel teçhizatı kullanma veya kullanma hakkı, - Ticari, sınai ya da bilimsel tecrübeye dayanan bilgi sağlanması,

- Her türlü telif hakkının (sinema filmlerinde ve radyo/televizyon yayınlarında kullanılan kayıtlarla bantlar dahil) edebi, sanatsal ya da bilimsel kullanılması veya kullanma hakkı,

karşılığı olarak yapılan bütün ödemeleri ifade etmektedir.

4. Bir devlette hak bedelinin gerçek lehdarı olan mukim kişi, hak bedelinin elde edildiği diğer devlette bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyet yaparsa ya da sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve bedel ödemesine konu hak veya varlık ile bu işyeri ya da sabit yer arasında etkin bir bağ varsa, bu durumda 1 inci ve 2 nci fıkrada yer alan hükümler uygulanmaz. Duruma göre olaya, 7 nci ya da 14 üncü maddedeki hükümler uygulanır.

5. Bir devletin (politik alt birimler ve mahalli idareler dahil) kendisi veya mukimi olan bir kişi tarafından ödemesi yapılan hak bedelleri, bu devlette elde edilmiş sayılır. Böyle olmakla birlikte, hak bedelini ödeyen kişi bir devletin mukimi olsun ya da olmasın, bir devlette bir işyeri ya da sabit bir yer sahibi olursa ve hak bedeli bu işyerinden ya da sabit yerden kaynaklanıyorsa, söz konusu hak bedeli işyerinin ya da sabit yerin bulunduğu devlette elde edilmiş sayılır.

6. Hak bedeli tutarı, ödeme yapan kişi ile hakkın gerçek lehdarı arasındaki veya her ikisi ile bir başkası arasındaki özel bir ilişkiden dolayı, böyle bir ilişki olmadığı duruma göre ödeyen ile gerçek lehdarın arasında kararlaştırılacak tutarı herhangi bir nedenle aşarsa, bu maddenin hükümleri sadece en son bahsedilen tutara uygulanır. Bu durumda ödemelerin aşan kısmı, Anlaşmadaki diğer hükümler de dikkate alınarak, taraf olan her bir devletin kendi mevzuatına göre vergilendirilir.

Anlaşmalarda yer alan hükümlerden de anlaşılacağı üzere, gayri maddi hak bedelleri kapsamında fikri mülkiyet hakları ile ilgili ödemelerin vergilendirilmesinde, vergileme hakkı, geliri elde eden kişinin mukimi olduğu devlete aittir. Gelirin elde edildiği kaynak devlette de vergileme yapılabileceği, ancak bunun Anlaşmada belirlenen oranı (% 10) aşamayacağı kabul edilmektedir.

Bazı ülkelerle akdedilen çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının 12 inci maddesinde, gayri maddi hakların satışı madde kapsamına alınmamıştır. Bu durumda anlaşmaların 13 üncü maddesine bakmak gerekmektedir. “Sermaye Değer Artış Kazançları” başlığı altında yapılan düzenlemelerde vergilemenin mukim ülkede, bir başka ifadeyle elden çıkaranın bulunduğu devlette yapılacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu durumda kaynak devlet, elden çıkarma bedeli üzerinde herhangi bir vergileme yapamayacaktır316.

Yabancı devlet mukimlerince Türkiye’de elde edilen fikri mülkiyete konu hak bedellerinin vergilendirilmesinde, varsa ilgili ülkelerle yapılmış vergi anlaşmalarının da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.

316 DUMAN ve KARYAĞDI, s.121.

Benzer Belgeler