• Sonuç bulunamadı

Cevheri Ek Fiil İsmi Yüklemleştirir mi?

Belgede Türk dilinde cevheri ek fiil (sayfa 31-34)

1. BÖLÜM: CEVHERİ EK FİİL KATEGORİSİ

1.2. Tarifler

1.2.1. Cevheri Ek Fiilin Tartışmalı Tarafları

1.2.1.2. Cevheri Ek Fiil İsmi Yüklemleştirir mi?

Avrupa dilleri için geçerli olabilir. Mesela, İngilizce “He is ill” Almanca “Er ist

Krank”, Fransızca “il est malade” “O hastadır” örneklerinde bizdeki cevheri ek fiile

tekabül eden is, ist ve est yapıları, söz dizimi açısından değerlendirilecek olursa, iki unsur arasında bulunmakta, yani bir anlamda bağlayıcı olmaktadır. Bizde bazı araştırmacıların yaptıkları izahlar ve kullandıkları koşaç, rabıta gibi terimler konuya bu açıdan yaklaştıklarının açık bir ifadesidir. Ayrıca Türk dilinde cümlede, birçok Hint-Avrupa dilinden farklı olarak özne telaffuz değeri bakımından temsil edilmek zorunda değildir 13. Yukarıda diğer dillerden verdiğimiz cümlelerin *is ill, *ist Krank, *est

malade şekilleri dilbilgisi açısından, özne cümlenin zorunlu bir unsuru sayıldığı için

mümkün değildir 14. Hâlbuki Türk dilinde cümlede fiili yapan kişi ile ilgili, biri asıl diğeri yardımcı olmak üzere, iki unsur vardır. Bunlardan asıl unsur cümlede daima bulunur ve şahıs eki ile gösterilir. Yardımcı unsur olarak özne ise, işi yapan kişiyi gerekli olduğu durumlarda açıklayan, ihtiyarî bir unsurdur (Turan, 1999a: 83). Ayrıca, Türk dilinde cümle bir anlamın bir fiile, şahsa, zamana/şekle bağlı olarak bir hüküm halinde ifade edilmesidir. Bu bakımdan cümlenin formülü fiil-zaman eki+şahıs eki olarak tespit edilir. Bu yapıda asıl unsur olan yüklem cümlenin kendisini temsil eder. Eğer ihtiyaç doğarsa özne, yer tamlayıcısı, zarf gibi yardımcı unsurlar ifadeye dâhil edilebilir (Turan, 1999b:311). Bu açıdan bakıldığında, “fiil-zaman eki+şahıs eki”nden ibaret bir cümlede cevheri ek fiilin özne ile yüklem arasında bağlayıcı (koşaç, rabıta) olması mümkün değildir. Dolayısıyla cevheri ek fiilin birçok çalışmada vurgulanan özne ile yüklem arasında bağlayıcı olması Türk dilinin ekleşme bilgisi bakımından yapısal bir geçerlilik taşımamaktadır.

1.2.1.2. Cevheri Ek Fiil İsmi Yüklemleştirir mi?

Dilbilgisi çalışmalarında konuya dair sıklıkla vurgulanan bir diğer husus cevheri ek fiilin “ismi yüklemleştirmesi”dir. Korkmaz’ın “Eski Türkçede yardımcı fiilinin er->ir->i- biçiminde ekleşmesinden oluşan, ad soylu kelimelerin yüklem olarak kullanılmasını sağlayan ve birleşik fiil çekimlerinde de görev alan fiil” (2007: 43) şeklindeki izahında bu açıkça görülmektedir.

13 Batıda yapılan çalışmalarda öznenin cümlenin zorunlu unsuru olmadığı diller için pro-drop languages “özneyi düşürebilen diller” (Trask, 1995: 219) ve null-subject languages (Matthews, 1997: 251) terimleri kullanılmaktadır.

14 Bu bakımdan İtalyanca farklı bir özellik gösterir: “Maria é venuta” (Maria geliyor), É venuta (geliyor) (Matthews, 1997: 251) Öznesiz ikinci cümle dilbilgisi bakımından kusurlu değildir.

14

Gencan ise “ekeylem” dediği cevheri ek fiili “ad soylu bütün sözcüklerin sonuna gelerek onların yüklem olmalarını sağlayan parçalar” olarak tanımlamaktadır (2001: 375). Gencan, Korkmaz’la aynı şeyleri söylemektedir, ancak onun da “ad soylu” ifadesiyle ne kastettiği belli değildir. Anladığımız kadarıyla bir kelimenin ad soylu olması o kelimenin yapım ekleri vasıtasıyla addan türemesidir. Mesela, gözlük kelimesi “ad soylu bir ad” iken gözle- kelimesi de “ad soylu bir eylem”dir. Ancak, gözle- fiilinin üzerine cevheri ek fiilin gelmesi ekleşme açısından mümkün değildir. Araştırmacıların “ad soylu” tamlaması ile kastettikleri şey kelimenin mevcut durumdaki kategorisi ise

sadece “ad” demek varken “ad soylu” şeklinde bir nitelendirme gerekli değildir. Cevheri ek fiilin ismin yüklem olarak kullanılmasını sağlamasına başka çalışmalarda da

vurgu yapılmıştır 15. Ancak, az önce de belirttiğimiz gibi yüklem fiil-zaman eki+şahıs

eki teşkilinin üstlendiği görevin adıdır, yani yüklem cümlenin kendisidir. Hâlbuki

cevheri ek fiil ile fiil kategorisine geçmiş bir isim cümlede her zaman yüklem görevini üstlenmez. Herhangi bir fiilin zarf fiil, sıfat fiil ekleri vasıtasıyla cümlede yardımcı unsur olabileceği gibi, üzerine cevheri ek fiil gelerek fiil kategorisine geçmiş bir unsur da cümlenin asıl unsuru olan yüklemin tamlayıcısı olarak vazife görebilir; hazır ise,

güçlüyken, uzun olan gibi cevher fiilli yapıların cümle içinde yüklem vazifesi

üstlenmesi fiil kategorisinin üzerine zaman eki ve şahıs eki gelmemesinden, daha açık bir ifadeyle bitimlilik kazanmamasından dolayı mümkün değildir.

Bazı çalışmalarda ise cevheri ek fiilin ismi fiilleştirme hususiyetine sahip olduğu belirtilmiştir;

15 “Sözcüklerin eylem görevinde kullanılmalarına yardım eden, -dir ekinden yararlanılarak çekimi tamamlanan ve olumsuzu değil sözcüğüyle kurulan yardımcı eylem: Hastayım (hasta değilim), hastasın, hasta (hastadır),; hastayız (hasta değiliz); hastasınız, hastalar (hastadırlar) örneklerinde olduğu gibi” (Hatipoğlu, 1982:48); “Ad soylu sözcüklerin yüklem görevinde kullanılmalarını sağlayan yardımcı eylem” (Hengirmen, 1999: 150); “Ekfiilisimlerin sonuna gelerek onları yüklemleştirir, isimlerin şimdiki zaman ve geçmiş zamanını, şartını ve zarf fiilini kurmaya yarar” (Demir ve Yılmaz, 2012:211); “ad soylu dil birimlerinin yüklem işlevi üstlenmesini sağlayan eylem” (Vardar, 2002: 90) “Ekeylem ad soylu sözcüklerin yüklem olarak kullanılmasını, eylem tümcelerinde ise birleşik çekimleri sağlar” (Eker, 2003: 297); “Ek fiil, eski irmek ve turmak mastarlarının fiil hâlindeki peszindelikleridir (=survivance). İsim soyundan bir kelimeye eklenerek onların yüklem olmasını, basit bir zaman veya kip ekini takibederek onun birleşik hâle girmesini sağlar” (Bilgegil, 2009:263)

15

Bir ismi (İ) yüklem bloku (YB) hâline koymak için isim fiil (verbe substantif) (+if-) kullanılır. İsim-fiille birleştirilen isim genel ifadeli bir fiile (YF-) dönüşür (Gemalmaz, 1982:145).

Ergin “… bu şekilleri ile isimleri fiilleştiren, bir ismin fiile isnadı için kullanılan isim fiili, ekleri ve kelimeleri ile fiil çekimlerinin sonlarına getirilerek fiilleri destekleyen yardımcı fiil olarak da kullanılır” ifadesinde cevheri ek fiilin ismi fiilleştirme mahiyetine işaret etmiştir (2005: 319).

Eraslan da “olmak, mevcut olmak” anlamlarına gelen er- fiilinin fiillerle birleşik çekim kurmasına paralel olarak isimlerle birleşik fiil oluşturarak bildirmeyi kurmasından bahseder. Ayrıca, isimleri fiilleştirmesine bağlı olarak cevheri ek fiilin isim fiili adını aldığını ilave eder (1980: 59).

Cevheri ek fiil yukarıda izah edildiği gibi “isimleri fiilleştirme” özelliğine sahiptir, ancak bu ifade söz konusu morfemlerin Türk dilinin ekleşme dizisinde üstlendiği işlevi tam anlamıyla yansıtmamaktadır. Türk dilinin morfolojisi kelimeler ve ekler arasındaki asıl unsur yardımcı unsur ilişkisi çerçevesinde, isim ve fiil kategorilerine düzenli geçişlerle ilerler. Türk dilinin sahip olduğu bu zengin ekleşme düzeni içinde isimden fiil kategorisine geçişi farklı nüanslarla sağlayan ve bu bakımdan ekleşme dizisinde yerine getirdikleri işlevlerle birbirleriyle karşıtlanan birden fazla morfolojik unsur mevcuttur. Araştırmacıların cevheri ek fiil için belirttikleri “isimleri fiilleştirme” işlevi isabetli olmakla birlikte cevheri ek fiilin Türk dilinin ekleşme kültüründe yerine getirdiği görev nüansını tam olarak ortaya koyacak nitelikte değildir. Türk dilinde isim kategorisinden fiil kategorisine geçişi sağlamakla görevli morfemler yapım ekleri, tasvir fiilleri ve cevheri ek fiildir. Bu üç unsur da ekleşme dizisinde isimden fiile geçişi farklı şekilde yerine getirir. Bunlardan yapım ekleri isimleri fiilleştirirken anlam değişikliği de yapar;

göz+le-, bez+e- gibi. Tasvir fiilleri isimden fiil kategorisine geçişi anlamı

değiştirmeden, fakat hareketin yapılış biçimini tasvir ederek yerine getirir; geliver-,

konuşabil-, düşeyaz- örneklerindeki ver, bil ve yaz morfemleri kendilerinden önce gelen

ve zarf fiil ekiyle isim kategorisine geçen fiili tekrar fiilleştirme görevini yeterlilik, tezlik bakımından tasvir ederek yerine getirir. İsmi fiil kategorisine aktarma görevi ve kelime sınıfından görevli morfem sınıfına geçmiş olmaları cevheri ek fiil ile tasviri ek fiillerin ekleşme bilgisi bakımından ortak olan hususiyetleridir. Cevheri ek fiil ise isim

Belgede Türk dilinde cevheri ek fiil (sayfa 31-34)