• Sonuç bulunamadı

2.1. MĠLLETVEKĠLLERĠNĠN BĠYOGRAFĠLERĠ

3.1.2. Cevdet Soydan’ın TBMM’deki Siyasi Faaliyetleri

Cevdet Soydan, IX. Dönem TBMM’de çeĢitli konularda toplamda 33 değiĢik konuda 98 konuĢması vardır.538

Bu dönem süresince toplamda 3 defa kanun teklifi ve bir defa da takrir vermiĢtir.

537 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 24, Toplantı:3, BirleĢim: 111, 17.7.1952, s. 821. 538

101

3.1.2.1. TBMM Genel Kurul Konuşmaları

13 Temmuz 1950 PerĢembe günü “Bazı Suç ve Cezaların Affı Hakkında Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu” Meclis’e sunulmuĢtur. Bu konu hakkında ilk konuĢmayı Adalet Komisyonu Sözcüsü Müfit Erkuyumcu yapmıĢtır. Tasarının tamamı hakkında konuĢan Erkuyumcu, bu tasarıda katil, adabı umumiyeye aleyhindeki cürümler ve devlet mallarına karĢı iĢlenen suçlarla irtikâp, irtiĢa, zimmet, ihtilas, komünistlik, casusluk, adam öldürme suçları aftan istisna edildiğini ifade etmiĢtir.539

Yani bu Af Kanunu genel bir af kanunu olmayıp belli suçların cezasını kapsıyordu. Bu kanun ile ilgili birçok milletvekili söz almıĢ ve tartıĢmıĢtır. Cevdet Soydan ise bu konu ile ilgili birkaç defa söz almıĢtır. Soydan bu kanunun ilk iki maddesinin birleĢtirilmesi için bir öneride bulunmuĢtur. Gerekçe olarak ise Ģunları ifade etmiĢtir: “15 Mayıs 1950 tarihinden önce işlenen suçlar hakkında takibat yapılmaz ve hükmedilmiş cezalar infaz olunmaz tabiri vardır. Bu madde bir hüküm koyuyor, ceza kanunuyla suç saydığı bütün hükümlerin affedildiğini yazıyor. Bu hüküm katileştikten sonra ikinci maddede bu sefer istisnalara geçiyoruz. Bu verdiğimiz şeyi almak demekti. Bu bakımdan İkinci maddede olan istisnaların tamamını kaldırmak veyahut ikinci maddeyi de doğrudan doğruya birinci maddeye

eklemek suretiyle bu tezadı halletmek lazımdır.”540 Soydan, yaptığı diğer

konuĢmasında 2. madde üzerine yoğunlaĢmıĢ ve 2. maddenin b541

bendindeki suçların affedilmesi taraftarı olmuĢtur.542

Cevdet Soydan, 27 Kasım 1950 Pazartesi günü “Hususi Ģahıslara ait olup da 3116 sayılı Kanunla tahdit edilen arazinin yeniden hazırlanacak Orman Kanunu tasarısında Devlet mülkiyetinde sayılıp sayılmayacağına ve kadastrosu yapılan arazinin her dönümünden alınan harcın alınmasında bir fayda mülâhaza edilip edilmediğine dair” Meclise bir soru yöneltmiĢtir. Soydan’ın bu konu ile ilgili kurulda konuĢmasında

539

T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 1, Toplantı: Olağanüstü, BirleĢim: 22, 13.7.1950, s. 603.

540 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 1, Toplantı: Olağanüstü, BirleĢim: 22, 13.7.1950, s.

626-627.

541 2. maddenin b bendi: Zimmet, ihtilas, irtikâp ve rüĢvet suçları, ancak; bu suçlarda vaki olan zarar

ile bigayrıhakkın vait ve ita veya temin olunan para veya menfaat miktar ve kıymetçe 500 liradan az ise (500 lira dâhil) 1. madde hükmü uygulanır. T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 1, Toplantı: Olağanüstü, BirleĢim: 22, 13.7.1950, s. 628.

542 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 1, Toplantı: Olağanüstü BirleĢim: 22, 13.7.1950, s.

102

Ģunlara değinmiĢtir: “3116 sayılı Kanuna göre birçok yerlerde tahdit yapılmamıştır, ama tahdit yapılan birçok yerlerde hususi eşhasa ait gerek tapulu ve gerekse zilyetlikli iktisap olunan arazi Devlete intikal ettiği de bir vakıadır. 3116 sayılı Kanunu tatbiki gününden itibaren tahditleri yapıldığı halde bu kabil arazinin hâlâ sahiplerinin tahtı tasarrufunda olduğu da bir vakıadır. Bu vakıanın değiştirilmesine fiilen ve maddeten imkân var mıdır? Böyle olduğu halde Tapulama Kanunu tatbik edilirken 3116 sayılı Kanun ve 2644 sayılı Kanunun da 16. maddesi mahfuz tutulmak suretiyle diğer arazinin kadastrosunun yapılmasına başlanmış ve Ankara ve civarının bir kısmının kadastrosu yapılarak merasimi mahsusa ile tapuları da verilmiştir. Eğer Orman Kanunu bugün hazırlanmış ve encümenlere verilmiş ise, Hükümete tavsiye ederim vakit geçirmeden geri alsın, mülkiyet haklarına riayetkâr bir Hükümet olarak fert mülkiyetini muhafaza edecek hükümleri ihtiva etmek üzere

yeniden tanzim ederek getirsin, bilhassa bunu rica ederim.”543 Bu sorunun

muhatapları olarak Orman Genel Müdürü Fuat Adalı, Maliye Bakanı Halil Ayan ve Tarım Bakanı Nihat Ġyriboz sözlü olarak cevap vermiĢlerdir.544

Bu kiĢilerin verdiği cevaplar, genel olarak Soydan’ın bu görüĢüne karĢı çıkıldığı yönündedir.

10 Ocak 1951 ÇarĢamba günü “Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı Emrindeki Deniz TeĢkilatının AskerleĢtirilmesi Hakkındaki 3015 Sayılı Kanunun 3. maddesinin değiĢtirilmesine dair Kanun Tasarısı ve Milli Savunma ve Gümrük ve Tekel Komisyonları Raporu” Meclise sunulmuĢtur. Bu raporun aleyhinde Cevdet Soydan Ģunları ifade etmiĢtir: “Kaçakçılığın önlenmesi, gerek denizde ve gerek karada, nerede olursa olsun, bir dâhili emniyet ve asayiş işidir. Bunu ordu gibi memleketin müdafaasıyla mükellef bir teşkilâta bırakmanın mahzuru vardır. Bu mahzur orduda bir yumuşama ve gevşeme husule getirebilir. Sıkı disipline tâbi olması lâzım gelen teşkilâtı, dâhili emniyet için yumuşatmaya gitmek, memleketin müdafaası bakımından

hayırlı değildir. Evvelâ dâvanın mühim tarafı budur.”545

Bu kanun tasarısı Meclis tarafından kabul edilmiĢtir.546

543 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 2, Toplantı: 1, BirleĢim: 11, 27.11.1950, s. 205. 544 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 2, Toplantı: 1, BirleĢim: 11, 27.11.1950, s. 204-206. 545 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 152. 546

103

10 Ocak 1951 ÇarĢamba günü “Hayvan Hırsızlığının Men’i Hakkındaki 5617 Sayılı Kanunun 14. maddesinin yürürlükten kaldırılmasına dair Kanun tasarısı ve Adalet Komisyonu raporu” Meclise sunulmuĢtur. Adalet Bakanı Müfit Erkuyumcu, bu maddenin kaldırılmasıyla birlikte hırsızlara daha fazla ceza vermenin yolunu açacağını söylemiĢtir. Ancak bazı vekiller bunun tam aksini iddia ederek bu kanun tasarısının kabulünün hırsızların lehine iĢlediğini, hayvan sahiplerinin ise aleyhinde sonuçlar doğuracağını belirtmiĢlerdir.547

Cevdet Soydan ise bu kanun tasarısı ile ilgili lehte söz alarak Ģunları ifade etmiĢtir: “Arkadaşlarımızdan bir kısmı hayvan hırsızlığında şiddet taraftarlığı gösteriyorlar. Ben 20 sene ceza hâkimliği yapan bir arkadaşınız olmak sıfatıyla hiçbir vakit şiddetin, ceza baskısı olarak veya ceza müeyyidesi olarak tedipkâr tarafı olmadığı kanaatindeyim. Ekseriyetle bunlar sanığın, ceza tehdidinden kurtulmalarına bile mucip oluyor. Tahkikat yapan veya hüküm veren kimselerin de bir insan olduğunu ve onların da bir zayıf tarafları olduğunu, psikolojik tarafları olduğunu takdir buyurmanız lazımdır arkadaşlar. Muhakkak ki, cezanın adil olması lâzımdır. Adalet hislerinin haricinde ceza müeyyideleri koymak bence kâru akıl değildir. Hiçbir vakit bu şekilde hayvan

hırsızlığını da önleyemeyiz.”548

Bu tasarının Adalet Komisyonuna iade edilmesi Meclis tarafından kabul edilmiĢtir.549

10 Ocak 1951 ÇarĢamba günü Meclis’te “MeĢhur Suçların Mahkeme Usulü hakkındaki 3005 sayılı Kanunun 6. ve 13. maddelerinin yürürlükten kaldırılması hakkında Kanun tasarısı ve Adalet Komisyonu raporu” görüĢülmüĢtür. Adalet Komisyonu sözcüsü Müfit Erkuyumcu Ceza Mahkemeleri Usulü Kanunu’nun 104. maddesinde Yargıçlara gerekli yetkinin verildiğini, bu bakımdan bu iki maddenin yürürlükten kaldırılması gereğini savunmuĢtur. Bazı milletvekilleri bu maddelerin kaldırılmasının vatandaĢlar arasında ikililik yaratacağını, böylelikle MeĢhur Suçlar Kanunu’nun yürürlükte kalmasının bir anlamı olmayacağını söylemiĢlerdir.550 Bir hukukçu olan Cevdet Soydan ise bu tasarının lehinde konuĢmuĢ, 6. ve 13. maddelerin551 kaldırılmasını savunmuĢtur. Bu maddeler ile ilgili Ģunları ifade

547 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 131-141. 548

T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 135.

549 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 141. 550 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 146-149.

551 6. madde: Cumhuriyet müddeiumumisi hakkında tevkif müzakeresi verilebilir. 13. madde: Bir ay

104

etmiĢtir: “Şimdi 13. maddenin kaldırılması bakımından işi bir misal dâhilinde mütalâa edelim: Bir hâdise var ki karı koca arasında veya iki komşu arasında cereyan etmiştir, neticede hâkimin üç ay mahkûmiyete hükmedeceği ihtimali vardır, işte burada iki tarafın heyecanlı olduğu bir sırada mı hâkimin tevkif kararı vermesi muvafıktır, yoksa aradan 15 gün geçtikten sonra mı? Çünkü 15 gün sonraya kadar, hüküm kesbi katiyet edinceye kadar dâva düşebilir, mevkufiyet lüzumsuz kalabilir. Böyle acele bir hükümle gayri tabiî ve haksız bir muamelenin cereyanına sebebiyet vermiş oluruz ki yerinde sayılmasa gerektir. 6. maddenin kaldırılması hakkında zaten beyanı mütalâaya lüzum yoktur. Nihayet onlar ne müddeiumumi ne de hâkimdir,

tevkif kararı vermemeleri lâzımdır.”552

9 ġubat 1951 Cuma günü “ÇeĢitli Kanunlarda Mevcut Geçici Tazminat ve Yabancı Dil Ġkramiyeleriyle Sair Ġkramiyeler Hakkındaki Hükümlerin Kaldırılmasına Dair Kanun tasarısı ve Bütçe Komisyonu raporu” Meclis’te görüĢülmüĢtür. Bu geçici tazminat Ankara’da yeni memur olanlara meskende kalabilmesi için yardım amaçlı veriliyordu.553 Cevdet Soydan, bu tasarı ile ilgili genel itibariyle Ģunlara değinmiĢtir: “Arkadaşlar; bütün memlekette, bütün yurtta mesken fiyatlarının yükselmekte olduğu muhakkak. Bu gayrikabili inkârdır. Fakat aynı zamanda bu geçici zammın konulduğu zamandan bugüne kadar mesken ücretleri de mütezayit bir şekilde yükselmiş olduğunu kabul etmek lâzımdır arkadaşlar. Ve bilhassa Ankara'da ve İstanbul'da bu mesken ücretlerinin mütezayit şekilde yükseldiğini nazarı itibara almak lâzımdır. Ankara'daki mesken ücretleriyle Şebinkarahisar'daki, Denizli'deki mesken ücretleri aynı şekilde yükselmiş değildir arkadaşlarım. Ankara kendisi gibi büyük şehirlerarasında mütalâa edildiği takdirde, bilhassa İstanbul’la beraber mütalâa edildiği zaman, Ankara'daki muadeleti nazarı dikkate almak lâzım gelir. Yoksa Konya, Denizli, Kütahya'daki mesken ücretlerinin mukayesesi bu vilâyetlerle kabili tatbik değildir. Ben İstanbul’da memuriyet yaptım, oradaki vaziyeti daha iyi bilirim, İstanbul'da da aynıdır. Eğer Hükümet İstanbul’daki memurlara da mesken tazminatı verecekse çok iyi yapar, İstanbul’da ta Saltanatın zamanından beri yapılmış büyük binalar vardır, tam bir şehirdir. Hâlbuki Ankara'da nüfus her sene on bin nüfus tevkife mecburdur. Ancak mahkeme kararında mahkûmun kefaletle tahliye edilmesine de karar verilebilir. (T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 146-147).

552 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 4, Toplantı: 1, BirleĢim: 28, 10.1.1951, s. 150. 553

105

hariçten gelmek suretiyle artmaktadır, her sene gelen 10 bin nüfuslu memur kütlesini götürüp gecekondularda barındırmak durumu vardır. Bu memlekette İstanbul’da

böyle bir vaziyet yoktur.”554

Bu kanun tasarısı Meclis’te çoğunlukla kabul edilmiĢtir.555

23 ġubat 1951 Cuma günü “ĠçiĢleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı 1951 Yılı Bütçe GörüĢmeleri” münasebetiyle Meclis’te müzakereler yapılmıĢtır. Lehte ve aleyhte milletvekilleri söz almıĢ ve konuĢmuĢlardır. Cevdet Soydan ise bütçe ile ilgili Ģunları ifade etmiĢtir: “Son senelerde dâhiliye memurları arasında bazı yolsuzluklar olduğundan bahisle memleketin her tarafında şikâyetler belirmiştir. Bilhassa bugün de bu şikâyetlere temas edilmiş bulunulmaktadır. Şimdi dâhiliye memurları içerisinde kanunu tam olarak tatbik etmek isteyen sayın meslek adamları olduğu gibi eskiden beri yukardan emir alarak iş görmeye alışmış ve bu suretle yolsuzluklara meydan vermiş bulunanlar da olabilir. Ben dâhiliye memurlarını Türk Milletinin kanunlarına bağlı insanlar olarak tanıyanlardanım. Yalnız burada vazifeyi kötüye kullananlar, işi yolsuzluğa sevk edenler varsa o devrin icaplarına uyanlar her halde müşkül durumda bulunuyorlardır. Bunlarsa halin icabına uymanın lüzumunu hissediyorlardı. Şimdi bu vaziyeti önlemek için benim şahsi kanaatime göre bugün böyle esen havaya rağmen memlekette bundan sonra hürriyetin bozulamayacağına ait olan teminata hepimiz inanmış olmamıza rağmen Dâhiliye Bakanlığınca tavzif edilen vali ve kaymakamların vazife ve mesuliyetlerini kanun dairesinde yapabilmek için kendilerine teminat sağlayacak şekilde kanun sisteminin değiştirilmesini temin etmek üzere teşebbüse geçmesi ve memur hayatının teminata bağlanmış olması

doğru olur.”556

Meclis’te, 1951 yılı Bütçe görüĢmeleri devam ederken 26 ġubat 1951 Pazartesi günü “Orman Genel Müdürlüğü Bütçesi” de müzakere edilmiĢtir. Cevdet Soydan, bu bütçe görüĢmeleri ile ilgili, eleĢtirel bir dille Ģunları ifade etmiĢtir: “Arkadaşlar, ben orman bütçesi tasarısını elime aldığım zaman hâlâ mer'i olan bir kanun çerçevesi içinde bazı esasların kabul edilmiş olmasından hakikaten müteezzi olmuş bir haldeyim. 15

554 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 5, Toplantı: 1, BirleĢim: 41, 9.2.1951, s. 81-82. 555 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 5, Toplantı: 1, BirleĢim: 41, 9.2.1951, s. 100. 556

106

sene kadar devam eden uzun yıllar içinde bu kanundan, gerek orman içinde yaşayan gerek şehirde yaşayan bütün Türk halkı muztariptir. Halen mer'i olan 3116 sayılı kanunun bu Meclis’ten yeni bir zihniyetle çıkmasını temenni etmek zorundayız. Arkadaşlar; bunda da tebarüz ettirmek istediğim nokta şudur: Yeni kanundan; vaktiyle gerek tapu, gerek zilyetlik suretiyle halkın istishabına geçmiş arazinin yeni kanunla onlara terkini, kaçakçılık ve orman işletmelerindeki suiistimalin men'ini, taahhüt işlerinin olsun, Devlet işletmeciliğinin olsun devam ettirilmemesinin teminini

bekliyoruz.”557 Meclis, diğer günde Orman Genel Müdürlüğü bütçesi üzerine

müzakereler yapmıĢtır. O gün de Soydan söz almıĢ ve yine eleĢtirel bir üslupla düĢüncelerini ifade etmiĢtir.558

GörüĢmeler sonucunda Orman Genel Müdürlüğü bütçesi Meclis tarafından kabul edilmiĢtir.559

Cevdet Soydan, 9 Nisan 1951 Pazartesi günü “Orman Kanunu Tasarısının görüĢülmesi için geçici bir komisyon kurulmasına dair teklif” münasebetiyle Meclis’te söz almıĢtır. Bu konu ile ilgili Ģu ifadeleri kullanmıĢtır: “Bu kanunla büyük bir ıslahat hareketine girildiğine ve bu kanundan; memleket menfaatine birçok faydalar beklendiğin şüphe edilemez. Memlekette orman rejimi esaslı bir mülkiyet rejimidir. Böyle bir mülkiyet rejimi üzerinde gerek devlet ve gerek fert olarak birçok haklar mevzuubahistir. Onun için böyle bir geçici komisyon kurulurken bunun; şimdiye kadar olduğu gibi, mülkiyet ve orman rejimine esaslı vukufu olmayan arkadaşlardan değil, bu rejimlere hakkiyle vâkıf olan arkadaşlardan teşkilini rica ediyorum. Yoksa maliyeden veya şu bu komisyonlardan beşer kişilik üye ayırmakla

kurulacak bir komisyonun maksada hizmet edebileceğini zannetmiyorum.”560 Bu

kanun tasarısı Meclis’te oybirliği ile kabul edilmiĢtir.561

27 Nisan 1951 Cuma günü DP Zonguldak Milletvekilleri Fehmi Açıksöz ve Rifat SiviĢoğlu’nun, “Bazı Suç ve Cezaların Affı hakkındaki 5677 Sayılı Kanuna Ek Kanun teklifi ve Adalet Komisyonu raporu” Meclise sunulmuĢtur. Bunun içinde Açıksöz’ün, evvelki orman mevzuatını kaldırıp yeni bir sistem kuracak olan yeni Orman Kanunu tasarısı ile birlikte görüĢülmek üzere teklifimizin karma komisyona

557

T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 5, Toplantı: 1, BirleĢim: 52, 26.2.1951, s. 993-994.

558 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 5, Toplantı: 1, BirleĢim: 53, 27.2.1951, s. 1033-1037. 559 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 5, Toplantı: 1, BirleĢim: 53, 27.2.1951, s. 1175. 560 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 6, Toplantı: 1, BirleĢim: 62, 9.4.1951, s. 155. 561

107

havalesini reye konmasını arz ve teklif ederim, teklifi üzerine Cevdet Soydan Ģunları ifade etmiĢtir: “Şimdi yeni bir Orman Kanunu çıkarılıyor. Bunda yeni birçok ceza hükümleri yardır. Ondan evvelki, yani halen tatbik edilmekte olan Orman Kanununda da birçok ceza hükümleri vardır. Eğer eski kanunda bulunan ceza hükümlerinin yeni kanunda kaldırılması derpiş edilmişse, bu kanuna göre verilen ceza, hükümlerinin infaz edilmemesi lâzımdır. Bu, bizim Ceza Kanunumuzun umumi prensiplerindendir. Şimdi her orman cezasının bir de tazminat hükmü vardır. O halde ceza kısmı infaz edilmeyecek. Tazminat kısmı ne olacaktır? Bunun için teklifin

Geçici Komisyona havale edilmesinde fayda görüyorum. Bunu rica ediyorum.”562

Sonuç olarak teklifin Geçici Komisyona verilmesi kabul edilmiĢtir.563

6 Haziran 1951 ÇarĢamba günü “5417 Sayılı Ġhtiyarlık Sigortası Kanununun” 2. maddesinin Ç bendinin değiĢtirilmesiyle ilgili Cevdet Soydan Meclis’te Ģunları söylemiĢtir: “İhtiyarlık Sigortası Kanunu, bizim Devletimizde ve dünyanın her tarafında bir inzibatı amme meselesidir. Gerek Emeklilik Kanunu gerek İhtiyarlık Sigortası Kanunu; bu kanuna tâbi olan eşhas ihtiyarladıkları, çalışamayacak bir hale geldikleri zaman onların hayatlarını asgari seviyede idame ettirmelerini temin için Devletin malî kefaleti altında kurulmuş müesseselerden idame ettirilmesi memleketin, hayati menfaatiyle ilgilidir ve bunun istisnası hiçbir vakit bugünkü zihniyetle kabili telif değildir. Şimdi bizim tadilini teklif ettiğimiz husus yeni müzakere edilen tasarıdan mülhem olmaktadır. Bu tasarıda, Medeni Kanun hükümlerine göre İş Bankasıyla Ticaret Bankası veya millî sermaye yatırılmış her hangi bir banka deniliyor ki sadece İş Bankasıyla Türk Ticaret Bankasının vücuda getirdikleri tesislerde çalışanların hayatını, maişetini ve ihtiyarlığını sigorta etmiş oluyor. Medeni Kanuna göre kurulan tesisler bu kanunun çerçevesiyle mukayese edilmeyecek mahiyettedir ve doğrudan doğruya bildiğiniz vakıf müessesesiyle kıyas edilebilir. Vakıfta biliyorsunuz isteyen vakıf yapmakta serbesttir, icbar edilemez. Hukuk bakımından ayrı olan bu müesseselere, bu tesislere bu bankaların da kabulü bir defa yanlıştır. Çünkü hakikaten Kanunu Medeni ile temin edilen bir müessese

kastedildiği takdirde bunun hukuk mevzuatına uymadığı aşikârdır.”564

Diğer günde Meclis’te bu önerge üzerinde tartıĢmalar olmuĢtur. Soydan yine bu konu hakkında

562 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 6, Toplantı: 1, BirleĢim: 69, 27.4.1951, s. 296. 563 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 6, Toplantı: 1, BirleĢim: 69, 27.4.1951, s. 297. 564

108

görüĢlerini Meclis’te bildirmiĢtir. Milletvekillerinin tartıĢmaları sonucunda önerge Meclis’te oylanmıĢtır. Bu oylama sonucunda önerge kabul edilmiĢtir.565

9 Ocak 1952 ÇarĢamba günü “Af Kanununun 7. maddesindeki vergi cezaları tabirinin muhtevasına Gümrük Kanunu’nda yazılı bulunanında para cezaları dâhil olup olmayacağının yorumlanmasına dair BaĢbakanlık tezkeresi ve Adalet, Maliye ve Bütçe Komisyonları raporları” münasebetiyle Cevdet Soydan bir konuĢma gerçekleĢtirmiĢtir. Meclis’teki konuĢmasında Ģunları ifade etmiĢtir: “Bir para cezasının Af Kanunu şümulüne girip girmemesi meselesi, o para cezasının mahiyeti ile ilgilidir. Anlaşılıyor ki; bu meselede muhtelif komisyonlar bu para cezasının mahiyetini tayinde tereddüt ediyorlar. Para cezasının mahiyeti tazmin ise, Ceza Kanunumuzun umumi prensibine göre affın şümulüne dâhil değildir. Meselâ bu da bir gümrük hâdisesi olması itibariyle Tekel Komisyonunun tefsiri istenilen bu mevzuda tavzih mahiyetinde, tazmini lazım gelip gelmeyeceği hakkında işi tenvir etmesi doğru olur. Bu bakımdan adı geçen komisyona teklifin havale edilmesini

bendeniz de arz ve rica ediyorum.”566

Soydan’ın da desteklediği bu teklif Meclis tarafından da kabul edilmiĢtir.567

30 Ocak 1952 ÇarĢamba günü Meclis’teki “Ġhtiyarlık Sigortası Kanununun bazı maddelerinde değiĢiklik yapılması hakkında Kanun” tasarısı ile DP Erzurum Milletvekili Said BaĢak’ın, “Ġhtiyarlık Sigortası Kanununun 2. maddesinin değiĢtirilmesi ve bu kanuna geçici bir madde eklenmesi hakkında Kanun teklifi ve Ticaret, ÇalıĢma ve Adalet Komisyonları raporları” üzerine Cevdet Soydan kurulda Ģunları ifade etmiĢtir: “Said Başak arkadaşımızın teklifinin birinci görüşülmesinde heyeti umumiyesi kabul edilmiş ve verilen bir kararla Adalet Komisyonuna gönderilmişti. Adalet Komisyonu bu teklifi tekrar reddetmekle bizi müşkül bir vaziyete sevk etmiş bulunuyor. Hâlbuki Adalet Komisyonunun vazifesi Heyeti umumiyenin sorduğu hususat hakkında müspet veya menfi bir cevap vermekten ibaretti. Hâlbuki bunu yapmamıştır. Burada Adalet Komisyonunun vazifesi şudur: Said Başak arkadaşımızın teklifindeki tesis hükmünün Medeni Kanunumuzdaki tesis hükmü ile yani vakıf sistemi ile teklifinin mümkün olup olmadığı hakkında

565 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 8, Toplantı: 1, BirleĢim: 87, 8.6.1951, s. 117. 566 T.B.M.M. Tutanak Dergisi, Dönem: 9, Cilt: 12, Toplantı: 2, BirleĢim: 24, 9.1.1952, s. 51. 567

109

mütalâasını beyan etsin. Mümkün görmüyorlarsa Ticaret Kanununa göre bu bir sigorta mı olmalıdır, yoksa tesis mi olmalıdır? Bu hususu bir formüle bağlayıp tekrar heyeti umumiyeye sevk etmelidir. Bu bakımdan tekrar Adalet Komisyonuna havale

edilerek müzakeresini arzu ediyorum ve bunun için de bir önerge veriyorum.”568

BaĢak’ın bu teklifi Meclis tarafından kabul edilmiĢtir.569

24 Mart 1952 Pazartesi günü DP EskiĢehir Milletvekili Kemal Zeytinoğlu’nun, “Milli Korunma Kanunu’nun Bazı Maddelerinin DeğiĢtirilmesi Hakkındaki 5020 sayılı Kanuna ek kanun” teklifi ile DP Amasya Milletvekili Ġsmet Olgaç’ın, “Milli Korunma Kanunu’nun bazı maddelerinin değiĢtirilmesine dair Kanun teklifinin geçici ikinci maddesi hakkında Bütçe Komisyonundan istenilen mütalâaya dair ĠçiĢleri Komisyonu BaĢkanlığı tezkeresi” Meclis’te görüĢülmüĢtür. Bu konu üzerine Cevdet Soydan Ģunları ifade etmiĢtir: “Muhterem arkadaşlar, İçişleri Komisyonunun isteği ve mütalâası üzerine Mahmut Güçbilmez arkadaşımızın ifadatından anladığımıza göre Bütçe Komisyonu bu kanunun tümü üzerinde mütalâa serdetmek yetkisini kullanma lüzumunu duymuştur. Bizce Bütçe Komisyonunun bu hareketi doğru değildir; İçişleri Komisyonunun istediği mütalâaya cevap vermesi kâfi gelir.

Benzer Belgeler