• Sonuç bulunamadı

2. SUÇ TEORĠLERĠ

2.1. KLASĠK OKUL

2.1.2. Caydırıcılık Teorisi

Caydırıcılık Teorisi bir bakıma Rasyonel Tercih Teorisinin savunduğu fikirler ekseninde geliĢtirilmiĢ bir teoridir. Rasyonel bir tercih olarak özgür iradeyle suçun iĢlendiği prensibinden hareketle ceza sisteminin suç iĢlemeyi önleyecek kadar katı olması esas alınmıĢtır. Caydırıcılık teorisi Beccaria ile ortaya çıkmıĢtır. Beccaria‘nın cezaların caydırıcı olması için sahip olmaları gereken kesinlik, hızlılık ve Ģiddetlilik prensibi günümüzde halen geçerliliğini korumaktadır.

Caydırıcılık özel ve genel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Özel caydırıcılık suç iĢleyen bireyin adalet mekanizmaları tarafından yakalanması ve/veya sonrasında ceza alması sonucu bir daha suç iĢlememesi, genel caydırıcılık ise suç iĢleyen bireyin aldığı cezayı gören diğer suç iĢleme potansiyeli olan kiĢilerin suç iĢlemekten vazgeçmeleridir (Dolu, 2012a: 102).

1993 yılında Stafford ve Warr, Beccaria‘nın cezaların caydırıcılığına dair görüĢlerini geliĢtirerek ortaya yeni bir caydırıcılık teorisi atmıĢlardır. Beccaria cezaların kesinlik, hızlılık ve Ģiddetlilik olmak üzere 3 ana unsuru içermesi gerektiğini ve bu Ģekilde suç iĢlenmesinin önüne geçilebileceğini savunmuĢtur.

Stafford ve Warr ise suçluların her zaman yakalanıp cezalandırılamadıkları noktasından hareketle ortaya yeni bir teori atmıĢlardır. Stafford ve Warr‘a göre suç iĢleyen birçok suçlu yakalanamamaktadır. Yakalanamayan suçluların ceza almaması, gelecekte yeniden suç iĢleme olasılıklarını artırmaktadır. Yeniden suç iĢlenmesinin temelinde suçluların yakalanmayacaklarını düĢünmeleri yatmaktadır. Bir suçun iĢlenip suçlunun yakalanmadığını gören halk ise yapanın yanına kar kaldığı düĢüncesine kapılacak veya suç eyleminin yasal yaptırımının olmadığı kanısına kapılacaktır. Bu durumda da halk suça teĢvik edilmiĢ olacaktır (Stafford ve Warr, 1993: 124).

Caydırıcılık Teorisi adalet sisteminin temelinde yer alan teoridir. Caydırıcılık teorisine göre bireyleri suçtan uzak tutmak için cezaların caydırıcı etkiye sahip olması gerekmektedir. Cezaların caydırıcı olması için kesinlik, hızlılık ve Ģiddetlilik özelliklerini taĢımaları gerekmektedir. Kanunlar her vatandaĢın anlayabileceği

16 sadelikte yazılı hale getirilmeli ve adalet sistemi keyfi uygulamalar ile haksızlıktan arındırılmalıdır (Dolu ve Büker, 2009: 4).

Etkili bir adalet sistemi için sadece cezaların caydırıcı olması yeterli değildir.

Adalet sistemi içerisinde yer alan bütün birimlerin uyumlu ve koordineli bir Ģekilde çalıĢması gerekmektedir. Bir suç ihbarı sonrası kolluk görevlisinin olay yerine gelme süresi, suçluların yakalanması, en kısa sürede adalet önüne çıkartılıp hak ettikleri cezaları almaları vb. faktörler de cezaların sahip olması gereken kesinlik, hızlılık ve Ģiddetlilik prensipleri ile birlikte değerlendirilmelidir (Dolu, 2009: 113). Caydırıcılık Teorisi kapsamında çok çeĢitli suç önleme modelleri uygulanabilmektedir. Teori kapsamında cezaların artırılmasının yansıra, suçlunun yakalanma ihtimalinin artırılması, suç iĢlemenin zorlaĢtırılması veya olanaksız hale getirilmesi için birçok tedbir alınabilir. Ancak, yapılan araĢtırmalar caydırıcılığın suç ve suçlu tipine göre değiĢiklik gösterdiğini ortaya koymuĢtur. Konuyla ilgili yurtdıĢında yapılan çalıĢmaların sonuçları tablo 1-2‘de verilmiĢtir (Dolu, 2012a: 111-113).

Tablo 1: Suçun Özelliğine Göre Caydırıcı Etkideki DeğiĢim

Suçun Özelliğine Göre Caydırıcı Etkideki DeğiĢim

Suçun Özelliği Caydırılabilirlik Düzeyi

Karar Verme ġekline Göre

 Rasyonel Yüksek

 Rasyonel değil DüĢük

Suçun Araç mı Amaç mı OluĢuna Göre

 Araç Yüksek

 Amaç DüĢük

Suçun Hedefine Göre

 Mala karĢı Yüksek

 ġahsa karĢı DüĢük

Suçun TanımlanıĢına Göre

 Kanunlarca yasak, ancak toplum tarafından

onaylanmayan bir davranıĢ değil Yüksek

 Kanunlarca yasak, toplum tarafından

onaylanmıyor DüĢük

Suçun ĠĢlendiği Yer Yönüyle

 Kamu alanı Yüksek

 Özel alan DüĢük

Kaynak: (Dolu, 2012a: 111)

17 Tablo 2: Suçlunun Özelliğine Göre Caydırıcı Etkideki DeğiĢim

Suçlunun Özelliğine Göre Caydırıcı Etkideki DeğiĢim

Suçlunun Özelliği Caydırılabilirlik Düzeyi

Suçu hayat tarzı olarak görme oranı

 DüĢük Yüksek

 Yüksek DüĢük

Suçtaki uzmanlık seviyesi

 Amatör Yüksek

 Profesyonel DüĢük

Risk alma oranı

 Çok Yüksek

 Az DüĢük

YaĢ

 YaĢlı Yüksek

 Genç DüĢük

Cinsiyet

 Kadın Yüksek

 Erkek DüĢük

Mensup olduğu sosyal sınıf

 Üst sınıf Yüksek

 Alt sınıf DüĢük

Genel KiĢilik özellikleri

 Gelecek kaygısı olan Yüksek

 Gelecek kaygısı olmayan DüĢük

 Kararlı Yüksek

 Kararsız DüĢük

 Kötümser Yüksek

 Ġyimser DüĢük

 Risk alamayan Yüksek

 Risk alabilen DüĢük

 Otoriter Yüksek

 Otoriter olmayan DüĢük

Kaynak: (Dolu, 2012a: 113)

18 Caydırıcılık Teorisinin sonuçları değerlendirildiğinde, teorinin suçu önlemekle birlikte suçun yer değiĢtirmesi gibi bir durumu da beraberinde getirdiği görülmektedir. Suçlar, suçun caydırıcılık prensipleriyle cazip olmaktan çıkartıldığı halde suçlu suç iĢlemekten tamamen vazgeçmemekte, yeni suç fırsatları aramaya devam etmekte ve böylece suç yer değiĢtirmektedir. Suçun yer değiĢtirmesi mekân, zaman, hedef, taktik, suç türü ve suçlu açısından olmak üzere 6 farklı tipte meydana gelmektedir (Dolu, 2012a: 106-109, Felson ve Clarke, 1998: 25).

Suçun mekânsal olarak yer değiĢtirmesi, suçun polisin olay türüne göre alacağı önlemler sonucunda yeni bölgelere kaymasıdır. Örneğin, uyuĢturucu satıĢının yoğun olduğu bir mahallede polisin devriye sayısını artırması, söz konusu mahalleyi uyuĢturucu satıcıları için cazip olmaktan çıkaracaktır. Bir sonraki aĢamada, uyuĢturucu satıcıları iĢleyecekleri suç için polis kontrolünün daha az olduğu semtlere dağılacaklardır.

Suçun zamansal olarak yer değiĢtirmesinde, polisiye tedbirleri takip eden suçlular uygun zamanı kollayacak ve suçu uygun anda iĢleyeceklerdir. Örneğin, uyuĢturucu satıcıları polisi bir süre izledikten sonra devriye saatlerini öğrenecek ve suçu polisin gelme ihtimalinin az olduğu saatlerde iĢleyeceklerdir.

Suçun hedefsel olarak yön değiĢtirmesi, polisiye ve diğer tedbirlerle güvenliğin artırılması durumunda suçun yeni hedeflere yönelmesidir. Örneğin, sıklıkla hırsızlık olaylarına konu olan bir kuyumcu, güvenlik kamerası ve özel güvenlik istihdamı ile hırsızlık için uygun bir hedef olmaktan çıkacaktır. Kuyumcu soygunu yapacak olan hırsız, güvenlik önlemleri daha az olan kuyumculara yönelecektir.

Suçun taktiksel olarak yön değiĢtirmesi, teknolojik geliĢmelerin etkisiyle suç iĢleme taktiklerinin değiĢmesidir. Örneğin, bankadan çıkan Ģahısları soyan bir çete, banka hesap sahiplerinin kredi kartı ve hesap bilgilerini ele geçirerek aynı iĢi daha az risk ve daha çok getiri ile internet üzerinden gerçekleĢtirebilir. Bu durumda hedef aynı kalmakta, suç iĢleme taktiği değiĢmektedir.

Suç türünün değiĢmesinde, suçluyu suç iĢlemeye sevk eden sebepler değiĢmedikçe suç iĢlenmeye devam edilecektir. Suçlu kolay yoldan para kazanmak arzusu ile suç iĢliyorsa suç iĢlemeye devam etmekle birlikte daha kolay yoldan daha çok para kazanabileceği bir yol bulduğunda o suç türüne geçecektir. Örneğin,

19 hırsızlık yapan bir kiĢi daha çok para kazanma arzusu ile uyuĢturucu satmaya baĢlayacak ve daha çok para kazanabilecektir.

Suçlunun değiĢmesi, belirli bir suçu iĢleyen bir kiĢi o suçu iĢlemekten vazgeçer veya iĢleyemez hale gelirse söz konusu suçu iĢleyecek baĢka suçlular ortaya çıkacaktır. Örneğin, bir semtin uyuĢturucu satıcısı olan bir suçlu öldürüldüğünde, suç iĢlemeyi bıraktığında veya polis tarafından tutuklandığında söz konusu kiĢinin yerine bir baĢkası geçecek ve aynı suçu iĢlemeye devam edecektir.