Ortaçağ ve ortaçağı izleyen yüzyıllar boyunca, feodal zenginliğin karşısında burjuva zenginliği diyebileceğimiz yeni bir zenginliğin, binlerce kaynaktan gücünü alarak nasıl ortaya çıktığını başka bir yerde ayrıntısıyla göstermiştim.
Orada elde edilen bilgileri, söz konusu zenginleşmeler so
nucu eski toplumsal yapının -prenslerin çatısı altında topla
nan ve baştakileri "misera contribuens plebs" den (sefil halk tabakasından) ayıran kitlenin üst tabakası bütünüyle farklı bir yapıya büründüğü için- temelden nasıl değiştiğini öğ
renmek üzere burada kullanacağız. Bu amaç doğrultusunda yapmamız gerekenler, daha önce sistemli olarak sıralanmış olguları yalnızca kronolojik-tarihsel bir düzene oturtmak ve aşina olduğumuz servet birikimlerinin soyut olanaklarını
top-2 Starkey: England in the Reign of Henry VII; Denton: England in the fifteenth cent. (1888), 259.
*Aşk, Lüks ve Kapitalizm*
lumsal somutlukları çerçevesinde yalnızca güncelleştirmektir.
Bu durumda toplumun üst tabakasının bu yeni yapısına baktığımızda aşağı yukarı şöyle bir manzarayla karşılaşırız.
Ortaçağın erken dönemlerine ait bütün servetler, nere
deyse bütünüyle gayrimenkullerden oluşmaktadır; bütün zenginler emlak ve arazi sahibi insanlardır; ve (Kilise söz ko
nusu olmadığı sürece de) büyük servet sahipleri soyluluğu temsil etmektedir. O zamanlar zengin "burjuva" diye bir şey yok gibidir; onlar, sürekli sözü edilen Poinlane gibi, yitip gi
den istisnayı oluşturmaktadır.
13. ve 14. yüzyıl itibariyle durum değişir: açıkçası o dö
nemlerde, feodal doku içinde oluşmamış olan büyük servet
ler, yani o büyük parasal birikimler hızla ve özellikle İtalya' da boy gösterir. Bu dönem, Doğu'nun yağmalanmaya baş
landığı, muhtemelen Afrika' daki zengin maden yataklarının işletildiği, büyük mülk sahiplerinin ve bilhassa zengin prens
lerin vurgunculuğunun daha büyük boyutlara ulaştığı bir dönemdir.
İtalya'nın 13. ve 14. yüzyıllarda yaşadıklarını Almanya 15. ve 16. yüzyıllarda yaşar. Bohemya-Macaristan altın ve gümüş ocaklarının açılması ile Amerikan gümüş yatakları
nın işletilmesi ve bu iki gelişime bağlı olarak yürütülen bü
yük ticari faaliyetlerin sonucunda, o dönemlerde büyük zen
ginlik kuzey Almanya kentlerinde ortaya çıkar: artık "Tica
ret Çağı" başlamıştır.
Hollanda ise 17. yüzyılda sahneye çıkar: Sömürgecilikte İspanya ve Portekiz'in yanında yer alır ve Uzakdoğu halkla
rını zorbalık, yağmacılık ve kölelikle haraca bağlayarak yeni zenginlik kaynaklarının önünü açar.
Zenginleşme, 17. yüzyılda Fransa ve İngiltere'de de baş
gösterir. Ancak her iki ülkede de "burjuva" zenginliği 17.
28
*Yeni Toplum*
yüzyılın sonuna kadar oldukça dar bir çerçevede kalmış olsa gerek. Çünkü büyük parasal birikimlere yol açan ticari faali
yetler ilk olarak XIV. Ludwig döneminin sonlarına doğru, Glorious Devrimi'nin ardından hatırı sayılır boyutlara ulaş
mıştı.
Bu olgu, söz konusu dönemle ilgili olarak sahip olduğu
muz yegane gelir tahminine, yani Gregory King'in3 1688 yılı için tuttuğu o ünlü tutanağa şöyle bir göz attığımızda daha da netleşir. Buna göre, "denizaşırı çalışan büyük bir tücca
rın" yıllık ·ortalama geliri 400 E iken "sınır-aşırı çalışan bü
yük bir tüccarın" geliri 200 E' dur; King'in tahminlerine göre, öncekilerin sayısı 2000, sonrakilerin sayısı ise 8000 dolayın
dadır. Bu "burjuva" temsilcilerinin karşısında şimdi de aşa
ğıdaki mülk sahiplerini görüyoruz:
160 dünyevi Lord
yıllık ortalama gelirleri 2800 E
26 ruhani Lord
yıllık ortalama gelirleri 1300 f 800 Baron
yıllık ortalama gelirleri 880 f 600 Şövalye
yıllık ortalama gelirleri 650 f 3000 Silahtar
yıllık ortalama gelirleri 450 f 12 000 Centilmen
yıllık ortalama gelirleri 280 f
3 Son olarak J. Goldstein tarafından basılmış ve ayrıntılı bir biçimde yorumlanmıştır, Berufsgliederung und Reicbtum, 1897.
29
�Aşk, Lüks ve Kapitalizm�
Doğrusu bunların arasında yeni zenginliğin başka temsil
cileri de bulunmuş olmalıdır. Ancak eminim ki Gregory King, çok değil, 30 yıl sonra tahminlerini yeniden ele alsaydı, yeni yüzyılın ilk 20 yılında yepyeni bir zenginlik türü kur
muş olan borsa vurguncuları ile Güney Denizi kaçakçılarının kısa yoldan elde ettikleri zenginliklerden de söz ederdi: ser
vetlerine el konulan Güney Denizi Şirketi'nin yönetici sayısı ile servetleri aşağıdaki gibidir:4
2 200 000 f'un üzerinde bir servet (243 000 f her biri) 5 100 ila 200 000 f arası
5 50 ila 100 000 f arası 10 25 ila 50 000 f arası
Defoe'nun belirttiği mali rakamlar ise tamamen farklı bir çehreye sahip. 1745'lerde, Miege-Bolton'un belirttiğine göre, bir centilmenin ortalama geliri 500 f.' a dayanmışhr bile.
Aradaki bu büyük değişikliğe neyin sebebiyet verdiğini açık seçik görebiliriz: geniş kapsamlı mali ve nakli işler ile vurgunculuğu -yeni döneme ait olan bu büyük servet kay
naklarının üçünü de- birlikte doğurmuş olan Brezilya altını ile XIV. Ludwig'in savaşları.
(Hudson Bay A.Ş. ya da Afrikan Şirketi gibi şirketlere ait, değerleri -daha sonra ikiye düşürülmek üzere- kısa sürede 100' den 480' e çıkan senet satışlarından kim bilir ne zengin
likler elde edildi; kaldı ki Güney Denizi pazarından sağlanan
"kazançlar"ın sözünü etmeye bile gerek yok.)
Günümüz servetleriyle kıyaslanabilecek miktarda sivil,
4 Postlethwayt'taki listeye bakınız, Dict. of Comm. 22 (1758), 746, 747.
30
�Yeni Toplum�
yani menkul servetler ancak şimdi ortaya çıkıyor: Brezilya altınının gün yüzüne çıkmasıyla birlikte, modern kapitaliz
min gümüş çağı sona erip altın çağı başlamıştır.
Zenginleşmenin, 17. yüzyılın bitimine doğru İngiltere' de
kine benzer bir biçimde Fransa' da da tamamlandığını görü
yoruz. Üstelik buradaki değişimi çok daha net bir biçimde izleyebiliriz, çünkü elimizdeki rakamlar çok daha tutarlıdır.
Fransız para babalarının (yani, yeni servetin taşıyıcılarının) zenginliğine dair bir dizi rastgele veri sunacağım; tamamla
yıcı olsun diye de başkaca rakamlar ilave edeceğim:
Bir toprak soylusu, ailesindeki evlilik sözleşmelerinin akde bağlandığı tutarlara dair aşağıdaki listeyi çıkarmıştır:
1433 300 florin 1477 1 000 florin 1534 1 200 florin 1582 1 200 ecus d' or 1613 7 500 livre 1644 16 000 livre 1677 15 000 livre 1707 44 000 livre 1734 360 000 livre 1765 150 000 livre
(Cb. de Ribbe'den nakledilen bir "Livre de raison"dan: Les fa
milles ete. 2 [1874], 125.)
18. yüzyılda zengin Turcaret'lerin, kızlarının çeyiz ücreti olarak öngördükleri miktarları aşağıdaki rakamlardan öğreniyoruz:
La Live de Bellegarde: her kıza 300 000 livre nakit ve 10 000 livre'lik mücevher;
La Mosson: 1 750 000 livre;
31
*Aşk, Lüks ve Kapitalizm*
Antoine Crozat: 1 500 000 livre (aynca kayınvalide Bouillon Düşesi için 50 000 livre "harçlık");
Sam. Bemard: 800 000 livre;
Ollivier, Comte de Senoza (kendisi ayrıca tavşan postuyla da pazarlık etmiştir): 1 100 000 livre nakit ve 100 000 livre'lik mobilya;
Haudry: 400 000 livre;
La Reyniere: peşin 600 000 livre, 200 000 livre de kısa vadelerle.
Söz konusu Nouveaux riches'in (sonradan görmelerin) kazanç ve servetlerinin büyüklüğüne bakacak olursak, bu rakamlar karşı
sında hiç de şaşırmamalıyız:
Vincent Le Blanc'ın geliri M. de Saint-Fargeau'nun geliri Marquis de la Faye'ın geliri M. de Chaumont'un geliri S. Bemard'ın geliri Crozat'ın geliri
Fillon de Villenur (ölümü 1753) Peirenc de Moras 40 milyon miras bırakh 12-15 milyon arasında miras bırakh
13 milyon miras bırakh
üvey babası) 20 milyon miras bırakh
Paris'ler bir tek ihracat işinden 63 milyon livre kazanıyordu vs.
(Bu rakamları, Thirion'un, daha önce sözü edilmiş olan kita
bında naklettiği verilerden derledim.)
Kuşkusuz bu rakamların çoğu abarhlmıştır (tıpkı gü
nümüzde Amerikalı milyarderlerin servetine ilişkin ra
kamların da abartıldığı gibi). Yine de bu veriler, devasa boyutlarda servetlerin oluşmaya başladığına dair bütün kuşkuları ortadan kaldırıyor. Bu gerçeği (ileride sıkça de
ğinilecek olan) pek çok gösterge tarafından doğrulanmış bulacağız. Ama bütün bunları dönemin en bilgili çağdaş
larında da bulabiliriz:
32
�Yeni Toplum�
"On parle aujourd'hui d'un Million comme on parloit il y a cent ans, de mille Louis d'or. On compte par mil
lions; on n'entend parler que de millions pour toutes les entreprises. Les millions dansent sous vos regards lors
qu'il s'agit d'un edifice, d'un voyage (!), d'un camp ... "
["Tıpkı yüzyıl önce bin Louis d'or'dan söz edildiği gibi, günümüzde de bir milyondan söz ediliyor. Hesaplar mil
yonlarla yapılıyor; bütün girişimlerde milyonlar konuşu
yor. Ne zaman bir köşk, seyahat, bir ordugah söz konusu olsa, gözlerinin önünde milyonlar dansediyor."]
Mercier, Tabl. de Par. Ch. 824. 10 (1788), s. 248.