• Sonuç bulunamadı

Bu bölümde, araştırma kapsamında elde edilen veriler analiz edilmiş, tablolar halinde sunularak yorumlanmıştır.

Katılımcılara ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar

TTDÖPDA’ne katılan öğretmenlerin kişisel bilgilerinin analizi neticesinde elde edilen bulgular şu şekildedir;

TTDÖPDA’ne katılacak öğretmenlerin, yenilenen program hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiği için öğretmenlerin ankete ilişkin görüşlerine başvurmadan önce bu durum sorgulanmıştır. Bu bağlamda öğretmenlere “2016 yılında yayınlanan Ortaokul Teknoloji ve Tasarım Dersi Öğretim Programı hakkında bilgi sahibi misiniz?” sorusu yönlendirilmiş ve olumlu cevap veren 470 öğretmenin tamamının görüşleri değerlendirilmeye alınmıştır. Öğretmenlerin “Görev Yaptığınız İl” sorusuna ilişkin toplanan veriler Tablo 2’de verilmiştir.

87 Tablo 2

Örnekleme Dâhil Olan Katılımcıların Görev Yaptıkları İllere Göre Dağılım

İl Katılımcı İl Katılımcı Adana 22 İstanbul 37 Adıyaman 10 İzmir 20 Afyon 9 Kahramanmaraş 7 Ağrı 8 Kars 1 Aksaray 2 Kastamonu 3 Amasya 5 Kayseri 13 Ankara 43 Kırıkkale 1 Antalya 13 Kırklareli 5 Artvin 1 Kırşehir 1 Aydın 11 Kilis 2 Balıkesir 14 Kocaeli 18 Bartın 2 Konya 16 Batman 3 Kütahya 2 Bilecik 2 Malatya 5 Bingöl 5 Manisa 13 Bitlis 2 Mardin 4 Bolu 1 Muğla 4 Burdur 3 Muş 4 Bursa 13 Nevşehir 1 Çanakkale 1 Niğde 4 Çankırı 2 Ordu 3 Çorum 6 Osmaniye 1 Denizli 10 Sakarya 6 Diyarbakır 7 Samsun 8 Düzce 4 Siirt 5 Edirne 3 Sivas 2 Elazığ 3 Şanlıurfa 10 Erzurum 3 Şırnak 1 Eskişehir 2 Tekirdağ 4 Gaziantep 9 Tokat 2 Giresun 1 Trabzon 5 Gümüşhane 1 Uşak 1 Hatay 7 Van 7 Iğdır 1 Yalova 1 Isparta 3 Yozgat 4 İçel 9 Zonguldak 8

88

Tablo 2’ye göre katılımcı öğretmenlerin 72 farklı ilimizde görev yaptıkları, ayrıca en fazla katılımın 43 kişi ile Ankara, ardından 37 kişi ile İstanbul’dan olduğu görülmektedir. Buna göre nüfusu fazla olan illerden ankete katılımın da fazla olduğu söylenebilir.

Öğretmenlerin “Mezun olduğunuz lisans programı (bölüm)” sorusuna ilişkin toplanan veriler Tablo 3’de verilmiştir.

Tablo 3

Örnekleme Dâhil Olan Katılımcıların Mezun Oldukları Bölümlere Göre Dağılım

Bölüm Katılımcı

Endüstriyel Teknoloji Eğitimi 116

Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi 78 Aile ve Tüketici Bilimleri Eğitimi 77

İşletme Eğitimi 44

Resim İş Eğitimi 35

İş ve Teknik Eğitim Öğretmenliği 25

El sanatları Tasarımı ve Üretimi 23

Çiçek-Örgü-Dokuma Öğretmenliği 16

Giyim Endüstrisi ve Moda Tasarımı Eğitimi Bölümü 16

Diğer 11

Sınıf Öğretmenliği 11

Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi 8

Endüstriyel Tasarım 4

Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri 3

Endüstri Ürünleri Tasarımı 3

Toplam 470

Tablo 3’e göre katılımcı öğretmenlerin mezun oldukları bölüme göre dağılımı incelendiğinde en fazla katılımın 116 kişi ile “Endüstriyel Teknoloji Eğitimi Bölümü”nden olduğu gözlenmektedir.

MEB 2014 yıl, 2678 sayılı Tebliğler Dergisinde belirtilen TT dersini okutması uygun görülen;

1. Endüstriyel Teknoloji Öğretmenliği 2. İş ve Teknik Eğitimi Öğretmenliği 3. Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü

89 4. Endüstriyel Tasarım Bölümü

5. Çiçek-Örgü-Dokuma Öğretmenliği bölümlerinden mezun olan 163 öğretmenin OTTDÖPDA’ne katıldıkları görülmüştür. Bu oran, ankete katılan öğretmenlerin %35’ini teşkil etmektedir. Bu sonuçlara göre, halen TT dersini okutan öğretmenlerin sadece %35’inin MEB tarafından dersi okutması uygun görülen bölümlerden mezun olduğu, %65’inin ise diğer bölümlerden mezun olduğu, dolayısıyla hâlen dersi okutan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun lisans eğitimi sürecinin, TT dersini okutmak için gerekli alan bilgisine yönelik olmadığı gözlenmektedir.

Diğer bir husus ise yukarıda verilen beş bölümün lisans eğitimleri ile yenilenen öğretim programı içeriğinin ne derece uyuşuyor olduğudur. Bu durumun araştırmaya değer önemli bir husus olduğu değerlendirilmektedir. Burada sonuç olarak şu söylenebilir; TT dersi yenilenen 2016 yılı öğretim programı ele alınarak bu dersi okutacak öğretmenlerin sahip olmaları gereken özel alan yeterlilikleri tespit edilip, bu yeterlilikleri kazandırmaya yönelik hâlen görev yapan öğretmenler için yapılacak ihtiyaç analizi çalışması doğrultusunda hizmet içi eğitim programları planlanmasının faydalı olacağı düşünülmektedir.

Birinci Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar

Alt problem 1: Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmenlerinin yenilenen 2016 yılı öğretim programının kazanım öğesine ilişkin görüşleri nelerdir?

Birinci alt probleme ilişkin programın kazanım öğesi hakkında toplanan veriler Tablo 4’te verilmiştir.

90 Tablo 4

Teknoloji ve Tasarım Dersi 2016 Yılı Öğretim Programının Kazanım Öğesine İlişkin Görüşler

Hayır

Katılmıyorum Katılıyorum Kısmen

Evet Katılıyorum

f % f % f %

Kazanımlar, açık ve anlaşılır bir şekilde ifade

edilmiştir. 86 %18 205 %44 179 %38

Kazanımlar, gerçekleşebilir (ulaşılabilir)

niteliktedir. 130 %28 215 %46 125 %27

Kazanımlar, öğrenci ihtiyaç ve yaşantılarına uygun

niteliktedir. 142 %30 207 %44 121 %26

Kazanımlar, günümüz "teknoloji okuryazarlığına"

ulaştırıcı niteliktedir. 129 %27 191 %41 150 %32

Kazanımlar, günümüz "tasarım okuryazarlığına"

ulaştırıcı niteliktedir. 128 %27 195 %41 147 %31

Kazanımlar, gözlenebilir ve ölçülebilir şekilde

ifade edilmiştir. 109 %23 210 %45 151 %32

Kazanımlar, birbirini destekler niteliktedir. 83 %18 204 %43 183 %39 Kazanımlar, uygulanacak etkinliklere yön verecek

niteliktedir. 118 %25 187 %40 165 %35

Kazanımlar, öğretim yöntem ve tekniklerine yön

verecek niteliktedir. 119 %25 186 %40 165 %35

Kazanımlar, kullanılacak araç ve gereçlere işaret

edici niteliktedir. 124 %26 195 %41 151 %32

Kazanımlar, öğrencilerin gelişim düzeylerine

uygundur. 128 %27 194 %41 148 %31

Kazanımlar, öğrencilerin bireysel farklılıklarına

uygundur. 144 %31 185 %39 141 %30

Kazanımlar, problem çözme becerisini geliştirecek

niteliktedir. 103 %22 184 %39 183 %39

Kazanımlar, tasarım yapma becerisini geliştirecek

niteliktedir. 107 %23 185 %39 178 %38

Kazanımlar, ürün geliştirme becerisi kazandıracak

niteliktedir. 100 %21 196 %42 174 %37

Kazanımlar, sosyal becerileri (iletişim, iş birliği

vb.) geliştirici niteliktedir. 102 %22 189 %40 179 %38

Kazanımlar, kendi kendine öğrenme becerilerini

91

Tablo 4’e göre; her soru için genel olarak katılmak ve katılmamak arasında dengeli bir dağılım olacak şeklinde cevaplar verildiği görülmektedir. Tüm sorularda en yüksek yüzdeler “Kısmen katılıyorum” cevaplarındadır. En yüksek katılım(kısmen katılıyorum ve evet katılıyorum birlikte) %82 ile “Kazanımlar, açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmiştir” ve “Kazanımlar, birbirini destekler niteliktedir” maddelerine olmuştur. En yüksek olumsuz kanaat bildirilen madde ise %31 ile “Kazanımlar, öğrencilerin bireysel farklılıklarına uygundur” maddesinde olmuştur.

Tablo 4’e göre; “Kazanımlar, açık ve anlaşılır bir şekilde ifade edilmiştir” maddesine öğretmenlerin %38 (f=179) ile “Evet Katılıyorum”, %44 (f=205) ile “Kısmen Katılıyorum”, %18 (f=86) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Katılımcıların sadece %18 gibi az bir kesiminin olumsuz görüş bildirdiği bu maddeden hareketle, öğretmenlerin kazanımların anlaşılırlığı yönünde büyük bir problem yaşamadıkları anlaşılmaktadır. Bu sonuç, Kocabatmaz (2011)’ın dersin eski (2006) öğretim programı üzerine yapmış olduğu araştırmada çıkan sonuçlar ile benzerlik göstermektedir.

“Kazanımlar, gerçekleşebilir (ulaşılabilir) niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %27 (f=125) ile “Evet Katılıyorum”, %46 (f=215) ile “Kısmen Katılıyorum”, %28 (f=130) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Kazanımların gerçekleşebilirliğinin sorgulandığı bu maddede öğretmenlerin çoğunluğunun kısmi olarak olumlu görüş bildirdikleri görülmektedir. Kalan öğretmenlerin ise yarı yarıya olumlu ve olumsuz görüşe sahip oldukları anlaşılmaktadır. Burada kazanımların gerçekleşebilirliği hakkında daha güçlü ve olumlu yönde bir katılımın olması beklenebilirdi. Fakat bu konuda öğretmenlerin tereddütleri olduğu, net bir görüş belirtemedikleri gözlenmektedir.

“Kazanımlar, öğrenci ihtiyaç ve yaşantılarına uygun niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %26 (f=121) ile “Evet Katılıyorum”, %44 (f=207) ile “Kısmen Katılıyorum”, %30 (f=142) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Bu maddeye olumsuz yönde görüş bildirenlerin oranının (%30) olumlu yönde görüş bildirenlere (%26) kıyasla daha büyük olduğu görülmektedir. Diğer öğretmenler ise kısmi olumlu görüş (%44) belirtmişlerdir. Kısmi olarak olumlu görüş bildirenlerin tereddütlerindeki olumsuzluk içeren durum ile tamamen olumsuz görüş bildiren öğretmenlerin görüşü birleştirildiğinde, %74 oranında olumsuzluk içeren bir tablo ile karşılaşılmaktadır. Yapılandırmacı yaklaşıma göre öğrenme, bir bağlam içinde meydana

92

geldiği için bu öğrenmelerin anlamlı olması oldukça önemli olduğu söylenebilir. Çünkü öğrenci, öğretilmek istenen de kendi dünyasına ait bir olgu göremezse aktarılmaya çalışılan bilgi önemsizleşir kalıcı olarak öğrenilemez. Kazanımların öğrenci ihtiyaç ve yaşantılarına uygunluğunun sorgulandığı bu maddeye olumlu yönde daha güçlü bir katılımın olması beklenebilirdi, fakat bu konuda da katılımcı öğretmenlerin tereddütleri olduğu, net bir görüş belirtemedikleri gözlenmektedir.

“Kazanımlar, günümüz "teknoloji okuryazarlığına" ulaştırıcı niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %32 (f=150) ile “Evet Katılıyorum”, %41 (f=191) ile “Kısmen Katılıyorum”, %27 (f=129) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Uluslararası teknoloji eğitimi kurumu tarafından “teknolojiyi kullanma, yönetme, değerlendirme ve anlama becerisi” olarak tanımlanan teknoloji okuryazarlığının sorgulandığı bu maddede; verilen cevaplardan yola çıkarak katılımcı öğretmenlerin dörtte üçünün, kazanımları günümüz teknoloji okuryazarlığına ulaştırmada yeterli gördükleri anlaşılmaktadır.

Bu madde ile ilgili ileriki çalışmalarda olumlu görüş belirten öğretmenlerin olumsuz yönde fikir değiştirmeleri söz konusu olabileceği değerlendirilmektedir. Çünkü TÜBİTAK tarafından Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003 - 2023 Strateji Belgesinde yayınlanan stratejik öneme sahip teknoloji alanları şu şekildedir; Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Biyoteknoloji ve Gen Teknolojileri, Nanoteknoloji, Mekatronik, Üretim Süreç ve Teknolojileri, Malzeme Teknolojileri, Enerji ve Çevre Teknolojileri, Tasarım Teknolojileri (TÜBİTAK, 2004). TT dersi öğretim programındaki kazanımların bu liste ile kıyaslandığında eksik kalan yanlarının olduğu görülmektedir.

“Kazanımlar, günümüz "tasarım okuryazarlığına" ulaştırıcı niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %31 (f=147) ile “Evet Katılıyorum”, %41 (f=195) ile “Kısmen Katılıyorum”, %27 (f=128) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Elde edilen bulgu neticesinde öğretmenlerin dörtte biri haricinde diğer kesimi mevcut programı tasarım okuryazarlığına ulaştırıcı nitelikte buldukları görülmektedir.

Bu sonuç; Eraslan, Kaya ve Dilek (2011)’in yapmış olduğu çalışmadaki sonuçlar ile tutarlılık göstermektedir. Bahse konu çalışmada; 2009 yılının son dört ayında yayımlanmış olan iş ilanlarında istenilen nitelikler ile on üniversitedeki eğitim programları; yeni mezun

93

olan bir tasarımcının aldığı eğitimin piyasa gereksinimlerine uygunluğunu ve işverenin tasarımcı algısını tespit etmek amacıyla karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalar sonucunda elde edilen bulgular, işverenlerin %85.2’sinin, endüstriyel tasarımcıdan öncelikle iyi bir CAM/CAM operatörü olmasını beklediği sonucuna ulaşmışlardır. Buradan hareketle, TT öğretmenlerinin bu maddeye olumlu cevap vermeleri, yeni programa dâhil edilen “Bilgisayar destekli tasarım (CAD)” gibi ünitelerin olumlu yönde etkili olduğu söylenebilir.

“Kazanımlar, gözlenebilir ve ölçülebilir şekilde ifade edilmiştir” maddesine öğretmenlerin %32 (f=151) ile “Evet Katılıyorum”, %45 (f=210) ile “Kısmen Katılıyorum”, %23 (f=109) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Bu madde ile elde edilen bulgular neticesinde öğretmenlerin çoğunluğunun kazanımlarda olması gereken önemli özeliklerden birini teşkil eden gözlenebilirlik ve ölçülebilirlik açısından sıkıntı olmadığı görüşünde oldukları gözlenmektedir.

“Kazanımlar, birbirini destekler niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %39 (f=183) ile “Evet Katılıyorum”, %43 (f=204) ile “Kısmen Katılıyorum”, %18 (f=83) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Bu maddeye öğretmenlerin büyük çoğunluğunun (%82) olumlu görüş bildirdikleri görülmektedir. Bunun sebebinin programın sarmal bir anlayışla ilerlemesi ve 7. sınıfta işlenen konuların genişletilerek 8. sınıfta tekrar edilmesinden kaynaklandığı söylenebilir.

“Kazanımlar, uygulanacak etkinliklere yön verecek niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %35 (f=165) ile “Evet Katılıyorum”, %40 (f=187) ile “Kısmen Katılıyorum”, %25 (f=118) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir.

“Kazanımlar, öğretim yöntem ve tekniklerine yön verecek niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %35 (f=165) ile “Evet Katılıyorum”, %40 (f=186) ile “Kısmen Katılıyorum”, %25 (f=119) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir.

“Kazanımlar, kullanılacak araç ve gereçlere işaret edici niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %32 (f=151) ile “Evet Katılıyorum”, %41 (f=195) ile “Kısmen Katılıyorum”, %26 (f=124) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir.

94

Yukarıdaki üç madde ile sorgulanan durum, kazanımların taşıması gereken önemli özeliklerdendir. Çünkü öğretmenin kazanım ifadesine baktığında, dersi yürütürken uygulayacağı etkinlik, yöntem ve tekniğe ilişkin bir ipucu görmesi onun işini kolaylaştıracğı söylenebilir. Burada önemli olan bir diğer husus ise yapılandırmacı yaklaşımın, önceden belirlenerek kalıba konulmuş etkinlik ya da ders programlarını reddediyor olmasıdır. Fakat TT dersini yürütecek öğretmenlerin büyük çoğunluğu ilgili alanda lisans eğitimi görmediğinden bu konuda makul seviyede bir yönlendirme ya da tavsiye mahiyetinde öğretmen kılavuz kitabının olmasının fayda sağlayacağı değerlendirilmektedir. Çünkü OTTDÖPDA’nin 2. bölümünde yer alan “Öğretmen kılavuz kitabının olması dersin işlenişine katkı sağlayacaktır” sorusuna öğretmenlerin %93 gibi yüksek bir oranda olumlu görüş bildirdikleri bulgusuna ulaşılmıştır.

“Kazanımlar, öğrencilerin gelişim düzeylerine uygundur” maddesine öğretmenlerin %31 (f=148) ile “Evet Katılıyorum”, %41 (f=194) ile “Kısmen Katılıyorum”, %27 (f=128) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Buradan hareketle katılımcı öğretmenlerin kazanım ifadelerini öğrenci gelişim seviyesine uygun buldukları anlaşılmaktadır.

“Kazanımlar, öğrencilerin bireysel farklılıklarına uygundur” maddesine öğretmenlerin %30 (f=141) ile “Evet Katılıyorum”, %39 (f=185) ile “Kısmen Katılıyorum”, %31 (f=144) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Katılımcı öğretmenlerin bu maddeye %31 oranında olumsuz görüş belirttikleri görülmüştür ve bu oran olumlu yönde görüş bildirenlerden daha büyüktür. Kısmi olumlu görüş belirten öğretmenlerin oranındaki tereddüt içeren olumsuz durumu da bu orana dâhil ettiğimizde %70 oranında olumsuzluk içeren bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Kazanımların öğrenenlerin bireysel farklılıklarına uygun olması yapılandırmacı yaklaşımda öğrenmeye yön veren önemli etkenlerdendir. Bu maddeye verilen cevaplardan hareketle, kazanımların öğrencilerin bireysel farklılıklarına uygunluğu yönünden katılımcı öğretmenlerin tereddüt yaşadıkları, net bir görüş belirtemedikleri gözlenmektedir.

“Kazanımlar, problem çözme becerisini geliştirecek niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %39 (f=183) ile “Evet Katılıyorum”, %39 (f=184) ile “Kısmen Katılıyorum”, %22 (f=103) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Öğretim programın problem çözme becerisine olan katkısının sorgulandığı bu maddede, öğretmenlerin beşte dörtlük bir kesiminin olumlu görüş belirttikleri gözlenmektedir. TT dersinde öğrencilere,

95

“karşılaştıkları güçlükleri yenme ve bu sorunlara özgün çözümler üretebilme becerisi kazandırmak” amaçlanmaktadır. Yapılandırmacı anlayış ise bilgiyi yapılandırma sürecinin, yaşamla ilgili problemlerin çözümü sırasında gerçekleştiğini savunmaktadır. Buradan hareketle programının bu yönünün TT dersinin amaçları ve yapılandırmacı anlayışa uygun olduğu söylenebilir.

“Kazanımlar, tasarım yapma becerisini geliştirecek niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %38 (f=178) ile “Evet Katılıyorum”, %39 (f=185) ile “Kısmen Katılıyorum”, %23 (f=107) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Öğrenenlerin tasarım yapma becerisini geliştirmek TT dersinin en önemli amaçlarındandır. Bu maddeye öğretmenlerin dörtte üçünün olumlu görüş belirttikleri, bu yönüyle öğretim programını tasarım yapma becerisini geliştirici nitelikte buldukları söylenebilir.

“Kazanımlar, ürün geliştirme becerisi kazandıracak niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %37 (f=174) ile “Evet Katılıyorum”, %42 (f=196) ile “Kısmen Katılıyorum”, %21 (f=100) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. OTTDÖPDA’ne katılan öğretmenlerin %79 oranında öğretim programının ürün geliştirme becerisi kazandıracağı yönünde olumlu görüş belirttikleri görülmüştür. TT dersi yenilenen 2016 yılı öğretim programında “ürün geliştirme” ünitesi ve bu üniteye bağlı dört konunun yer almasının, belirtilen görüşlerin olumlu yönde olmasında etkili olduğu söylenebilir.

“Kazanımlar, sosyal becerileri (iletişim, iş birliği vb.) geliştirici niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %38 (f=179) ile “Evet Katılıyorum”, %40 (f=189) ile “Kısmen Katılıyorum”, %22 (f=102) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Ankete katılan öğretmenlerin bu madde ile ilgili %78 oranında olumlu görüşe sahip oldukları görülmüştür. Bu hususa yönelik şunlar söylenebilir; yapılandırmacı anlayışta, etkileşimli bir ortamda, öğrencilerin fikirlerini paylaşarak kendini öğrenme ortamının bir paydaşı olarak görmesi istendiğinden, öğretim programının sosyal becerileri geliştirici nitelikte olması önemlidir. Bu madde ile öğretmenlerin yenilenen 2016 yılı öğretim programını sosyal becerileri geliştirici nitelikte buldukları gözlenmektedir.

“Kazanımlar, kendi kendine öğrenme becerilerini geliştirici niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %33 (f=155) ile “Evet Katılıyorum”, %43 (f=204) ile “Kısmen Katılıyorum”, %24 (f=111) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %76 oranında olumlu görüş

96

belirttikleri görülmüştür. Ergören (2012, s.42) yapmış olduğu çalışmada; “kendi kendine öğrenmenin öğrencilere daha fazla özgürlük alanı vermesi sebebiyle daha başarılı oldukları” sonucuna ulaşmıştır. Buna göre kendi kendine öğrenme becerisinin öğrenci başarısını olumlu yönde etkilediği söylenebilir. Bu bağlamda araştırmaya katılan öğretmenlerin, yenilenen öğretim programını kendi kendine öğrenme becerisi kazandıracak nitelikte buldukları gözlenmektedir.

Ġkinci Alt Probleme ĠliĢkin Bulgular ve Yorumlar

Alt problem 2: Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmenlerinin yenilenen 2016 yılı öğretim programının içerik öğesine ilişkin görüşleri nelerdir?

İkinci alt probleme ilişkin programın içerik öğesi hakkında toplanan veriler Tablo 5’de verilerek açıklanmıştır.

97 Tablo 5

Teknoloji ve Tasarım Dersi 2016 Yılı Öğretim Programının İçerik Öğesine İlişkin Görüşler

Hayır

Katılmıyorum Katılıyorum Kısmen

Evet Katılıyorum

𝑓 % 𝑓 % 𝑓 %

İçerik, kazanımlara ulaştırıcı niteliktedir. 98 %21 225 %49 137 %30 Konu alanları, öğrencilerin ilgisini çekebilecek niteliktedir. 113 %25 183 %40 165 %36 İçerik, günlük yaşamda kullanılacak eğitsel gerekliliği olan

bilgileri içermektedir. 126 %27 156 %34 182 %39

Konu alanları öğrenme açısından birbirini destekler

niteliktedir. 91 %20 200 %43 173 %37

Konu alanları temel teknolojik gelişmeleri kapsar nitelikte

seçilmiştir. 109 %24 173 %38 179 %39

İçerik, öğrencilerin önceki öğrenmeleri ile ilişki kurmasına

elverişlidir. 113 %24 193 %42 158 %34

İçerik, öğrencilerin gelişim düzeylerine uygundur. 131 %28 194 %42 139 %30 İçerik, öğrencilerin bilgiyi yapılandırmasını sağlayıcı

şekilde düzenlenmiştir. 112 %24 197 %43 153 %33

İçerik, atölye ortamında somutlaştırılabilecek etkinlikler

yapmaya elverişlidir. 134 %29 172 %37 158 %34

İçerik, alternatif öğretim yöntem ve tekniklerini uygulamaya

elverişlidir. 99 %21 194 %42 172 %37

İçerik, öğrencilerin teknolojik gelişmeleri takip etmelerini

teşvik edici niteliktedir. 109 %23 161 %35 194 %42

İçerik, gelişen teknolojiye uyarlanabilecek esnekliktedir. 112 %24 167 %36 184 %40 İçerik, öğrencilerin diğer derslerle ilişkilendirebileceği

niteliktedir. 100 %22 168 %36 197 %42

Tablo 5’e göre tüm sorularda en yüksek yüzdeler “Kısmen katılıyorum” cevaplarındadır. En yüksek katılım(kısmen katılıyorum ve evet katılıyorum birlikte) %80 ile “Konu alanları öğrenme açısından birbirini destekler niteliktedir” maddesinde olmuştur. En yüksek olumsuz görüş bildirilen madde ise %29 ile “İçerik, atölye ortamında somutlaştırılabilecek etkinlikler yapmaya elverişlidir” maddesi olmuştur.

Tablo 5’e göre; “İçerik, kazanımlara ulaştırıcı niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %30 (f=137) ile “Evet Katılıyorum”, %49 (f=225) ile “Kısmen Katılıyorum”, %21 (f=98) ile

98

“Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin beşte dörtlük bir kesimi içeriği kazanımlara ulaştırıcı nitelikte buldukları gözlenmektedir. Buradan hareketle içeriğin kazanımlarla tutarlı olduğu söylenebilir.

“Konu alanları, öğrencilerin ilgisini çekebilecek niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %36 (f=165) ile “Evet Katılıyorum”, %40 (f=183) ile “Kısmen Katılıyorum”, %25 (f=113) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Ankete katılan öğretmenler dörtte üç oranında olumlu görüş belirttikleri gözlenmektedir. Bu madde ile ilgili şunlar söylenebilir; yapılandırmacı yaklaşım içeriğin, öğrenenlerin ortak ilgilerinden hareket ederek oluşturulması görüşünü benimsemektedir. Bu bağlamda çalışmaya katılan öğretmenlerin, içeriği öğrencilerin ilgisini çekecek nitelikte buldukları görülmüştür.

“İçerik, günlük yaşamda kullanılacak eğitsel gerekliliği olan bilgileri içermektedir” maddesine öğretmenlerin %39 (f=182) ile “Evet Katılıyorum”, %34 (f=156) ile “Kısmen Katılıyorum”, %27 (f=126) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Bu maddeye öğretmenlerin dörtte birlik bir kesimi olumsuz yönde cevap vermiş, Kısmi olumlu görüş bildirenlerle birlikte dörtte üç oranında olumlu görüş alınmıştır.

Bu madde ile ilgili şunlar söylenebilir; teknoloji eğitiminin bireyi içinde bulunduğu çevre ve zamanın gerektirdiği nitelikte insan yetiştirmek gibi bir amacı vardır. Aynı zamanda yapılandırmacı anlayışa göre bilginin transfer edilebilmesi için öğrenme süreçleri ile gerçek yaşam durumları arasında benzerlik kurulmalıdır. Buradan hareketle katılımcı öğretmenlerin yenilenen 2016 yılı öğretim programının günlük yaşamda kullanılacak eğitsel gerekliliği olan bilgiler içerdiği görüşünde oldukları gözlenmektedir. Ayrıca maddeye olumsuz görüş bildiren öğretmenlerin görüşlerinin önemli olduğu da söylenebilir. Bu bağlamda yenilenen öğretim programındaki içerik tek tek ele alınıp hangi konuların öğrencilerin yaşamları ile bağdaşmadığı tespit edilmelidir. Çünkü bu bilgiler öğrenenin zihninde durağan olarak kalacak ve bir müddet sonra unutulacaktır. Bu amaçla öğretim programının içerik öğesi üzerinde öğrencilere yönelik yapılacak bir araştırmanın faydalı olacağı değerlendirilmektedir.

“Konu alanları öğrenme açısından birbirini destekler niteliktedir” maddesine öğretmenlerin %37 (f=173) ile “Evet Katılıyorum”, %43 (f=200) ile “Kısmen Katılıyorum”, %20 (f=91) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri

99

gözlenmektedir. Bu maddeye araştırmaya katılan öğretmenlerin beşte dört oranında büyük bir kesimi olumlu görüş bildirmişlerdir. Buradan hareketle bu madde ile ilgili içerik hazırlama ilkelerine uygun hareket edildiği söylenebilir.

“Konu alanları temel teknolojik gelişmeleri kapsar nitelikte seçilmiştir” maddesine öğretmenlerin %39 (f=179) ile “Evet Katılıyorum”, %38 (f=173) ile “Kısmen Katılıyorum”, %24 (f=109) ile “Hayır Katılmıyorum” şeklinde cevap verdikleri gözlenmektedir. Bu maddeye öğretmenlerin %76 oranında, seçilen konu alanlarının temel teknolojik gelişmeleri kapsadığı yönünde olumlu görüş bildirdikleri görülmüştür.

Bu madde ile ilgili şunlar söylenebilir; teknoloji eğitiminin en önemli amacı bireyi hızlı teknolojik gelişmelere ayak uydurmak ve çağdaş bilgi ve becerilerle donatmaktır. Bu bağlamda araştırmaya katılan öğretmenlerin olumsuz ya da kısmi olumlu görüş bildirenlerin neden böyle düşündükleri son derece önemlidir. Aynı zamanda bu madde ile TTDÖPDA’nin Kazanımlar bölümündeki “Kazanımlar, günümüz "teknoloji okuryazarlığına" ulaştırıcı niteliktedir” sorusuna verilen yanıt benzerlik göstermektedir. Burada olumsuz görüş bildiren öğretmenlerin fikirleri doğrultusunda kapsam dışında kaldığı düşünülen konu alanlarının tespit edilip öğretim programına dâhil edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. TÜBİTAK tarafından Ulusal Bilim ve Teknoloji Politikaları 2003 - 2023 Strateji Belgesinde yayınlanan stratejik öneme sahip teknoloji alanları şu şekildedir; Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Biyoteknoloji ve Gen Teknolojileri,

Benzer Belgeler