• Sonuç bulunamadı

Bölüm 4

Tablo 2

Çocukların Korunum TürlerineGöre Aldıkları Puanlara İlişkin Betimsel İstatistikler

Korunum Türü n f % X ss

Sayı 61 28 45,9 1,26 1,38

Uzunluk 61 7 11,5 0,33 0,85

Hacim (Sıvı) 61 7 11,5 0,31 0,84

Alan 61 30 49,2 1,33 1,07

Tablo 2 incelendiğinde, korunum türlerine ilişkin alınan puanlardan ortalaması en yüksek olan ‘alan’korunumudur. (x = 1,33). Öğrencilerin ‘alan’ korunumu’nu kazanma düzeyleri diğer korunum türlerine göre daha yüksektir. 61 öğrencinin %49,2’si ‘alan’

korunumuna ilişkin problem durumlarından 2 ve3 puan alarak bu korunum türünü kazanmıştır. Ancak, ortalamanın (x = 1,33)olması öğrencilerin ‘alan’ korunumunu kazanma düzeylerinin yüksek olmadığını göstermektedir. 61 öğrencinin %45,9’u ‘sayı’

korunumuna ilişkin problem durumlarından 2 ve 3 puan alarak bu korunum türünü kazanmıştır. Ancak, ortalamanın (x = 1,26 ) olması öğrencilerin ‘sayı’ korunumunu kazanma düzeylerinin yüksek olmadığını göstermektedir.61 öğrencinin %11,5’i ‘uzunluk’

korunumuna ilişkin problem durumlarından 2 ve 3 puan alarak bu korunum türünü kazanmıştır. Ancak, ortalamanın (x = 0,33 ) olması öğrencilerin ‘uzunluk’ korunumunu kazanma düzeylerinin çok düşük olduğunu göstermektedir. Korunum türlerine ilişkin alınan puanlardan ortalaması en düşük olan‘hacim (sıvı)’ korunumudur. (x = 0,31).

Öğrencilerin ‘hacim (sıvı)’ korunumunu kazanma düzeyleri diğer korunum türlerine göre daha düşüktür. 61 öğrencinin %11,5’u ‘hacim (sıvı)’ korunumuna ilişkin problem durumlarından 2 ve 3 puan alarak bu korunum türünü kazanmıştır. Ortalamanın (x = 0,31) olması öğrencilerin ‘hacim (sıvı)’ korunumunu kazanma düzeylerinin çok düşük olduğunu göstermektedir.

Öğrencilerin‘hacim (sıvı)’ (x = 0,31) ve ‘uzunluk’ (x = 0,33) korunumu ile ‘sayı’

(x = 1,26) ve ‘alan’ (x = 1,33). korunumuna ilişkin puanların ortalamaları birbirine yakındır. Tüm korunum türlerinin ortalamaları incelendiğinde öğrencilerin ‘sayı’ ve ‘alan’

korunumunu kazanma düzeylerinin ‘hacim (sıvı)’ ve ‘uzunluk’ korunumunu kazanma düzeylerine göre daha üst seviyede olduğu söylenebilir. Ancak ‘sayı’ ve ‘alan’

ortalamalarının (x = 1,26) ve (x = 1,33) olması bu korunum türlerini kazanma düzeylerinin düşük olduğunu göstermektedir. Her bir korunum türünden alınan en düşük puan 0 iken, en yüksek puan 3 tür. Bu durum her bir korunum türüne ait problemlerin hiçbirine doğru yanıt veremeyen öğrencilerle birlikte tüm korunum türlerine ait problemlere doğru yanıt veren öğrencilerin olduğunu göstermektedir.

Araştırmanın birinci alt probleminin birinci boyutu olan okulöncesi kuruma devam eden 5-6 yaş çocuklarının sayı korunumu kazanma düzeylerine ilişkin bulgulara göre 5-6 yaş çocuklarının sayı korunumu kazanma düzeyleri hacim (sıvı) ve uzunluk korunumunu kazanma düzeylerine göre daha yüksektir. Türk çocuklarının çeşitli yaşlarda korunum türlerini kazanma düzeylerini inceleyen çalışmalarda da 5-6 yaş grubu çocuklarının sayı korunumunu diğer korunum türlerine göre daha fazla kazandığı belirlenmiştir (Doğan ve Koçyiğit, 2015; Özyerik, Gürleyik, Özdemir ve Güven, 2017). Bu durumun sebebi okulöncesi eğitim programlarında sayı kavramıyla ilgili hedeflerin diğer korunum türlerine ait kavramlarla ilgili hedeflere göre daha fazla sayıda bulunması olabilir. Arı, Bal, Tuğrul, Uzmen ve Aydoğan (2000) tarafından yürütülen çalışmada korunum kavramınına ilişkin olarak hazırlanan eğitim programının okulöncesi 6 yaş grubu çocukların korunum türlerini kazanma düzeylerine etkisi incelenmiş ve bu amaçla biri kontrol biri de deney grubu olmak üzere iki grup oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda anlamlı düzeyde olmasa da mevcut öğretim programının uygulandığı kontrol grubunun sayı korunumuna ilişkin son test puanlarında da artış görülmüştür.

Araştırmanın birinci alt probleminin ikinci ve üçüncü boyutu olan okulöncesi kuruma devam eden 5-6 yaş çocuklarının uzunluk ve hacim (sıvı) korunumu kazanma

düzeylerine ilişkin bulgulara göre 5-6 yaş çocuklarının bu korunum türlerini kazanma düzeyleri diğer korunum türlerine göre daha düşüktür. Alan yazın incelendiğinde bu çalışmanın bulguları ile paralel bulgulara sahip çalışmaların var olduğu belirlenmiştir (Doğan ve Koçyiğit, 2015; Özyerik, Gürleyik, Özdemir ve Güven, 2017). George (1970) tarafından 3-7 yaş arası çocukların uzunluk korunumunu kazanma düzeylerini etkileyen unsurların belirlenmesi amacıyla yapılan çalışmada ise uzunluk korunumunun kazanılmaya başlandığı yaşın Piaget’nin belirttiği yaş aralıklarının (7-8) aksine 5-6 yaş olduğu sonucuna varılmıştır.

Araştırmanın birinci alt probleminin dördüncü boyutu olan okulöncesi kuruma devam eden 5-6 yaş çocuklarının alan korunumu kazanma düzeylerine ilişkin bulgulara göre 5-6 yaş çocuklarının alan korunumu kazanma düzeyleri sayı, hacim (sıvı) ve uzunluk korunumunu kazanma düzeylerine göre daha yüksektir. Doğan ve Koçyiğit (2015) tarafından yürütülen çalışmada 5 yaşındaki çocukların %12,7’sinin sayı korunumunu,

%5,4’ünün hacim (sıvı) korunumunu kazandığı uzunluk ve alan korunumu kazananan hiçbir öğrencinin olmadığı görülmüştür. Bu çalışmadan farklı olarak uzunluk ve alan korunumunu kazanan öğrenci yoktur. Bu araştırmada diğer araştırmadan farklı olarak her korunum türünde olduğu gibi alan korunumu için de birden fazla problem durumu çocuklara sunulmuştur. Soru sayısının daha fazla ve çeşitli olması tek bir soruya kıyasla çocukların alan korunumuna ilişkin performansını daha iyi göstermelerine sebep olmuş olabilir. Soru sayısı arttıkça her birey ile ilgili daha doğru sonuçlara ulaşılabilir (Thorndike ve Christ; 2017).

Araştırmanın birinci alt problemine ait bulguların tamamı incelendiğinde, Piaget’nin çocukların korunum kavramını kazanması için somut işlemler döneminde (7-11) olması gerektiği düşüncesini desteklemektedir (Piaget, 1953; Wadsworth, 2015) Alan yazın incelendiğinde korunum türlerinin 5-6 yaş okulöncesi çocuklarının kazanma düzeylerini inceleyen tek bir çalışmaya rastlanmıştır. Bu çalışma Kim (1987) tarafından yürütülmüştür.

Araştırma sonucunda 5-6 yaş çocukların sayı, uzunluk, sıvı (hacim) ve alan korunum

türlerini Piaget’nin belirlediği yaştan önce kazanamadıkları belirtilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular da Kim’in çalışmasının bulgularını destekler niteliktedir.

Araştırma sonuçları incelendiğinde korunum türlerini kazanan çocuklar arasında korunum kavramını kazanma düzeyleri bakımından %27’lik üst grupta bulunan öğrencilerin hepsinin alan korunumunu kazandığı; sayı, uzunluk ve hacim (sıvı) korunumunu ise %27’lik gruptan daha düşük gruptaki öğrencilerin de kazandığı belirlenmiştir (Baykul, 2000). Korunum kavramını kazanma düzeyleri bakımından %27’lik üst grupta bulunan 16 öğrenciden 15 öğrenci sayı korunumunu, 5 öğrenci uzunluk ve hacim (sıvı) korunumunu 2 ve 3 puan alarak kazanmıştır. Alan korunumunu ise tüm öğrenciler kazanmıştır. Tablo 2’de verilen korunum türlerini kazanma oranları ile karşılaştırıldığında sayı korunumunu kazanan 28 çocuğun 15’i korunum kavramını kazanma açısından %27’lik üst grupta iken geri kalan 13 çocuk üst düzey öğrenen %27’lik gruptan daha düşük düzeydedir. Uzunluk ve hacim (sıvı) korunumunu kazanan 7 çocuğun 5’i %27’lik üst grupta iken geri kalan 2 çocuk korunum kavramını kazanma açısından

%27’lik üst gruptan daha düşük düzeydedir. Alan korunumunu kazanan 30 çocuğun 16’sı korunum kavramını kazanma açısından %27’lik üst grupta iken geri kalan 14 %27’lik gruptan daha düşük düzeydedir. Piaget’ye göre çocuğun bilişsel gelişim sürecinde bireysel farklar görülmektedir. Bu farklılıkların oluşmasında olgunlaşma, yaşantı, sosyal etkileşim ve dengeleme olmak üzere dört faktör belirleyici olmaktadır (Piaget, 1961).

Korunum kavramını kazanma düzeyleri bakımından %27’lik üst gruptan daha düşük düzeyde korunum türlerini kazanan çocukların bulunması çocukların korunuma ilişkin kazandıkları yaşantıların farklı olmasından kaynaklanıyor olabilir.

Araştırmanın birinci alt problemine ait bulguların tamamı incelendiğinde, Piaget’nin çocukların korunum kavramını kazanması için somut işlemler döneminde (7-11) olması gerektiği düşüncesini desteklemektedir (Piaget, 1953; Wadsworth, 2015) Alan yazın incelendiğinde korunum türlerinin 5-6 yaş okulöncesi çocuklarının kazanma düzeylerini inceleyen tek bir çalışmaya rastlanmıştır. Bu çalışma Kim (1987) tarafından Kore’de

yürütülmüştür. Araştırma sonucunda 5-6 yaş çocukların sayı, uzunluk, sıvı (hacim) ve alan korunum türlerini Piaget’nin belirlediği yaştan önce kazanamadıkları belirtilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular da Kim’in çalışmasının bulgularını destekler niteliktedir.

Araştırma bulgularına göre sayı korunumuna ilişkin problemlere çocukların %25’i, uzunluk korunumuna ilişkin problemlere çocukların %11’i, hacim (sıvı) korunumuna ilişkin problemlere çocukların %9’u ve alan korunumuna ilişkin problemlere çocukların %13’ü doğru cevap vermiştir. Bu çalışmadan farklı olarak çocukların sayı korunumunu kazanma düzeyleri diğer korunum türlerine göre daha yüksektir. Uzunluk ve hacim (sıvı) korunumu kazanma düzeyleri benzer şekilde son sıradadır. Ancak 5-6 yaş çocuklarının korunum türlerinin kazanma düzeyleri tutarlılık göstermemektedir. 6-14 yaş aralığını kapsayan ve Afrika’da John, Dambe, Polhemus ve John (1983) tarafından yürütülen çalışmada 6 yaşındaki çocukların %51’i sayı korunumuna ilişkin probleme doğru cevap verirken uzunluk korunumuna ilişkin problem durumuna %10’u doğru cevap vermiştir. George (1970) tarafından 3-7 yaş aralığını kapsayan ve ABD’de yürütülen çalışmada ise 5 yaşındaki çocukların %60’ı, 6 yaşındaki çocukların %65’i uzunluk korunumuna ilişkin problemlere doğru cevap vermiştir. Farklı ülkelerde yapılan çalışmalar incelendiğinde 5-6 yaş çocuklarının korunum türlerini kazanma düzeylerinde kültürler arasında farklılıklar görülmektedir. Ancak Goldschmid vd. (1973) tarafından 6 farklı ülkede (Avustralya, Hollanda, İngiltere, Yeni Zelanda, Polanya, Uganda) 4-8 yaş arası çocuklarla yürütülen çalışma sonucunda korunum gelişimindeki yaş eğilimlerinde kültürden kültüre oldukça tutarlı sonuçlar elde edildiğini ve farklı ülkelerdeki çocukların korunum kavramını kazanma oranlarında az bir farkın olduğunu belirlenmiştir. Ayrıca çocuklar arasında korunum kavramını kazanma oranlarında meydana gelen farkın büyük olasılıkla çevresel faktörlerden kaynaklandığını belirtmişlerdir. Piaget (1976) belirli bir kültür ve dil ile oluşan çevremizde şekillenen psikolojik gelişimin, gerekli kültürler arası çalışmalar yapılmadan varsayımsal olarak kalacağını belirtmiştir. Bu nedenle sadece çocuğu değil yetişkinliği de kapsayan ve bilişsel gelişimi bir bütün olarak değerlendiren kültürler arası çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulamıştır.

İkinci Alt Probleme İlişkin Bulgular ve Yorum

Araştırmanın ikinci alt problemi ‘’Okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş çocuklarının korunum türlerini (sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan) kazanma düzeyleri

e. cinsiyete göre, f. yaşa göre,

g. anne eğitim durumuna göre,

h. baba eğitim durumuna göre farklılaşmakta mıdır?’’

şeklinde ifade edilmiştir.

İkinci alt problemin ilk boyutu ‘’Okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş çocuklarının korunum türlerini (sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan) kazanma düzeyleri cinsiyete göre farklılaşmakta mıdır?’’ şeklinde ifade edilmiştir.İkinci alt problemin ilk boyutu kız ve erkek öğrenciler arasındaki korunum türlerini kazanma düzeylerinin farkının incelenmesini içermektedir. Bu bağlamda kız ve erkek öğrenciler arasında korunum türleri kazanma düzeyleri bakımından farkların sınanması için ‘’Mann Whitney U-Testi’’ yapılmıştır ve ilgili istatistikler Tablo 3’te sunulmuştur.

Tablo 3

Cinsiyete Göre Öğrencilerin Korunum Düzeyleri Bakımından Farkları Sınayan Mann Whitney U Testi İstatistikleri

Korunum Türü Cinsiyet n Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U p

Sayı

Kız 29 29,29 849,50

414,500 0,429

Erkek 32 32,55 1041,50

Uzunluk

Kız 29 31,66 918,00

445,000 0,656

Erkek 32 30,41 973,00

Hacim (Sıvı)

Kız 29 31,05 900,50

462,500 0,971

Erkek 32 30,95 990,50

Alan

Kız 29 27,98 811,50

376,500 0,187

Erkek 32 33,73 1079,50

*0,05 düzeyinde anlamlıdır.

Tablo 3 incelendiğinde, sayı korunumu kazanmadüzeyleri bakımından kız (Ortanca: 0) ve erkek (Ortanca: 0,5) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 414,500, p>0,05).

Uzunluk korunumu kazanma düzeyleri bakımından kız (Ortanca: 0) ve erkek (Ortanca: 0) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 445,000, p>0,05).

Hacim (sıvı) korunumu kazanma düzeyleri bakımından kız (Ortanca: 0) ve erkek (Ortanca: 0) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 462,500, p>0,05).

Alan korunumu kazanma düzeyleri bakımından kız (Ortanca: 1) ve erkek (Ortanca:

2) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 376,500, p>0,05).

Tablo 3 incelendiğinde dört korunum türü açısından da kız ve erkek öğrencilerin korunumu kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark görülmemiştir.

Araştırmanın ikinci alt probleminin birinci boyutu olan cinsiyet değişkenine göre okulöncesi kuruma devam eden 5-6 yaş çocuklarının sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan korunumlarını kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Alan yazın incelendiğinde cinsiyet değişkenine göre korunum türlerini kazanma düzeylerine ilişkin yapılan ve çalışma grubunun daha düşük yaş aralığına sahip olduğu üç araştırmaya ulaşılmıştır. Kim (1987) tarafından 5-6 yaş okulöncesi çocuklarla yapılan çalışmada çocukların korunum türlerini kazanma düzeylerinin cinsiyete göre bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan bir diğer araştırmada 4-7 yaş arası çocukların korunum türlerini kazanma düzeyleri cinsiyet değişkeni açısından incelenmiş ve kız ile erkek öğrenciler arasında korunum düzeylerini kazanma açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (Pratoomraj ve Johnson; 1966). Okulöncesi 5-6 yaş çocukları ile yapılan bir diğer çalışma ise Plato (1974) tarafından yürütülmüştür. Araştırma sonucuna göre kız öğrencilerin sayı korunumunu kazanma düzeylerinin erkek öğrencilerden daha fazla olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bu bulguya göre Plato (1974) kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre bilişsel açıdan daha olgun olduğunu belirtmiştir. Ancak sadece tek bir korunum türündeki başarı bu iddia için yeterli değildir. Ayrıca daha büyük yaş aralıklarını kapsayan çalışmalar incelendiğinde birçok çalışmada cinsiyetin korunum türlerini kazanmada anlamlı bir fark oluşturmadığı görülmektedir (Goldschmid, 1967;

Mwangangi, 1974; Haktanır, 1994).

Korunum türlerinin cinsiyete göre kazanılma düzeylerine ilişkin yukarıda sunulan çalışmalar incelendiğinde bu çalışmada elde edilen bulguların alan yazını destekler nitelikte olduğu söylenebilir.

İkinci alt problemin ikinci boyutu ‘’Okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş çocuklarının korunum türlerini (sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan) kazanma düzeyleri yaşa göre farklılaşmakta mıdır?’’ şeklinde ifade edilmiştir. İkinci alt problemin ilk boyutu 5ve 6 yaş öğrenciler arasındaki korunum türlerini kazanma düzeylerinin farkının incelenmesini içermektedir. Bu bağlamda 5 ve 6 öğrenciler arasında korunum türleri kazanma düzeyleri bakımından farkların sınanması için ‘’Mann Whitney U-Testi’’

yapılmıştır ve ilgili istatistikler Tablo 4’te sunulmuştur.

Tablo 4

Yaşa Göre Öğrencilerin Korunum Düzeyleri Bakımından Farkları Sınayan Mann Whitney U Testi İstatistikleri

Korunum Türü Yaş n Sıra Ortalaması Sıra Toplamı U p

Sayı

5 Yaş

(61-66 Ay) 22 28,91 636,00

383,000 0,445 6 Yaş

(67-72 Ay) 39 32,18 1255,00

Uzunluk

5 Yaş

(61-66 Ay) 22 30,84 678,50

425,500 0,932 6 Yaş

(67-72 Ay) 39 31,09 1212,50

Hacim (Sıvı)

5 Yaş

(61-66 Ay) 22 28,48 626,50

373,500 0,155 6 Yaş

(67-72 Ay) 39 32,42 1264,50

Alan

5 Yaş

(61-66 Ay) 22 33,02 726,50

384,500 0,486 6 Yaş

(67-72 Ay) 39 29,86 1164,50

*0,05 düzeyinde anlamlıdır.

Tablo 4 incelendiğinde, sayı korunumu kazanma düzeyleri bakımından 5 yaş (Ortanca: 0) ve 6 yaş (Ortanca: 0,5) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 383,000, p>0,05).

Uzunluk korunumu kazanma düzeyleri bakımından 5 yaş (Ortanca: 0) ve 6 yaş (Ortanca: 0) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 425,000, p>0,05).

Hacim (sıvı) korunumu kazanma düzeyleri bakımından 5 yaş (Ortanca: 0) ve 6 yaş (Ortanca: 0) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 373,500, p>0,05).

Alan korunumu kazanma düzeyleri bakımından 5 yaş (Ortanca: 0) ve 6 yaş (Ortanca: 0) öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (U = 384,500, p>0,05).

Tablo 5 incelendiğinde dört korunum türü açısından da 5 ve 6 yaş öğrencilerin korunumu kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark görülmemiştir.

Araştırmanın ikinci alt probleminin ikinci boyutu olan yaş değişkenine göre okulöncesi kuruma devam eden 5-6 yaş çocuklarının sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan korunum türlerini kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Alan yazın incelendiğinde yaş değişkenine göre korunum türlerini kazanma düzeylerine ilişkin yapılan ve çalışma grubunun daha düşük yaş aralığına sahip olduğu üç araştırmaya ulaşılmıştır.

Kim (1987) tarafından 5-6 yaş okulöncesi çocuklarla yapılan çalışmada çocukların korunum türlerini kazanma düzeylerinin yaşa göre bir farklılık göstermediği sonucuna ulaşılmıştır. Okulöncesi 5-6 yaş çocukları ile yapılan bir diğer çalışma ise Plato (1974) tarafından yürütülmüştür. Araştırma sonucuna göre 5 yaş öğrencilerin korunum türlerini kazanma düzeyleri ile 6 yaş öğrencilerden korunum türlerini kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Yapılan bir diğer araştırmada 4-7 yaş arası çocukların korunum türlerini kazanma düzeyleri yaş değişkeni açısından incelenmiş ve yaş artıkça korunum düzeyinin arttığı sonucuna ulaşılmıştır (Pratoomraj ve Johnson; 1966).

Daha geniş yaş aralıklarına sahip çocuklarla yürütülen ve Elkind (1961) tarafından yapılan araştırmada çeşitli korunum türlerini kazanma yaşını belirlemek için 5-11 yaş arası çocuklarla çalışılmıştır. Araştırma sonucuna göre yaşın korunum türlerini kazanma düzeylerinde etkili olduğu sonucuna varılmış ve Piaget’nin korunum türlerinin kazanıldığını belirttiği yaş aralıklarıyla paralel sonuçlar elde edilmiştir. Korunum türlerinin 5-6 yaşından sonra kazanıldığını belirtmiştir. Farklı yaş gruplarıyla yapılan bir diğer çalışmada 6-10 yaş arası çocuklara problem durumları sunulmuştur. Araştırma sonucunda yaşın korunum türlerini kazanma düzeylerinde anlamlı farklar oluşturduğu belirtilmiştir (Mwangangi, 1974). Benzer şekilde John, Dambe, Polhemus ve John (1983) tarafından 6-14 yaş arası öğrencilerle yürütülen çalışmada yaş arttıkça korunum türlerini kazanma düzeylerinde de anlamlı bir artışın olduğu sonucunda ulaşılmıştır.

Yukarıda incelenen çalışmalar ışığında 5-6 yaş aralıklarını kapsayan çalışmalarda yaş değişkenin korunum türlerini kazanmada bir etkisi olmazken, daha büyük ve geniş yaş aralıklarını kapsayan çalışmalarda Piaget’nin çalışmalarını destekleyecek şekilde yaş arttıkça korunum türlerini kazanma düzeylerinin de anlamlı bir artış gösterdiği belirlenmiştir. Bu durum Piaget’nin bilişsel gelişim aşamalarından biri olan işlem öncesi dönem ve somut işlemler döneminin kapsadığı yaş aralıklarını doğrular niteliktedir. 7 yaş öncesi işlem öncesi dönemi çocukları korunum kavramını anlamlı düzeyde kazanamadıkları için 5 ile 6 yaş arasında anlamlı bir fark oluşmazken, 7 yaş sonrası somut işlemler dönemi çocuklarının korunum kavramını kazanmasıyla birlikte yaş değişkeni de korunum türlerini kazanma düzeylerinde anlamlı farklılıklar meydana getirmekte ve yaşla birlikte çocukların korunum türlerini kazanma düzeyleri de artmaktadır.

İkinci alt problemin üçüncü boyutu ‘’ Okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş çocuklarının, anne eğitim düzeyleri bakımından korunumu kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark var mıdır?’’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu araştırma problemi farklı eğitim düzeylerine sahip olan anneler ile öğrencilerin korunum türlerini kazanma düzeylerinin farkının incelenmesini içermektedir. Bu amaçla farklı eğitim düzeylerine sahip anneler arasında korunum türleri bakımından farkların sınanması için

‘’Kruskal Wallis H-Testi’’ yapılmış ve ilgili istatistikler Tablo 5’da sunulmuştur.

Tablo 5

Anne Eğitim Düzeylerine Göre Öğrencilerin Korunum Düzeyleri Bakımından Farkları Sınayan Kruskal Wallis H Testi İstatistikleri

Korunum Türü Eğitim Düzeyi n Sıra Ortalaması sd X2 p Fark

Sayı

İlköğretim 11 26,68

2 1,636 0,441 -

Ortaöğretim 24 30,02

Yükseköğretim 26 33,73

Uzunluk

İlköğretim 11 31,86

2 0,424 0,809 -

Ortaöğretim 24 31,75

Yükseköğretim 26 29,94

Hacim (Sıvı)

İlköğretim 11 29,45

2 0,434 0,805 -

Ortaöğretim 24 30,77

Yükseköğretim 26 31,87

Alan

İlköğretim 11 25,77

2 1,758 0,415 -

Ortaöğretim 24 30,40

Yükseköğretim 26 33,77

*0,05 düzeyinde anlamlıdır. - : anlamlı fark olmadığından grup karşılaştırmaları yapılmamıştır.

Tablo 5 incelendiğinde, öğrencilerin sayı korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip anneler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 1,636, p>0,05).

Öğrencilerin uzunluk korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip anneler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 0,424, p>0,05).

Öğrencilerin hacim (sıvı) korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip anneler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 0,434, p>0,05).

Öğrencilerin alan korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip anneler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 1,758, p>0,05).

İkinci alt problemin üçüncü boyutu olan anne eğitim düzeyine ilişkin yorumlar dördüncü boyut olan baba eğitim düzeyinin bulgularından sonra birlikte verilmiştir.

İkinci alt problemin dördüncü boyutu ‘’ Okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 5-6 yaş çocuklarının, baba eğitim düzeyleri bakımından korunumu kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark var mıdır?’’ şeklinde ifade edilmiştir. Bu araştırma problemi farklı eğitim düzeylerine sahip olan babalar ile öğrencilerin korunum türlerini kazanma düzeylerinin farkının incelenmesini içermektedir. Bu amaçla farklı eğitim düzeylerine sahip anneler arasında korunum türleri bakımından farkların sınanması için

‘’Kruskal Wallis H-Testi’’ yapılmış ve ilgili istatistikler Tablo 6’de sunulmuştur.

Tablo 6

Baba Eğitim Düzeylerine Göre Öğrencilerin Korunum Düzeyleri Bakımından Farkları Sınayan Kruskal Wallis H Testi İstatistikleri

Korunum Türü Eğitim Düzeyi n Sıra Ortalaması sd X2 p Fark

Sayı

İlköğretim 8 30,50

2 0,525 0,769 -

Ortaöğretim 24 29,33

Yükseköğretim 29 32,52

Uzunluk

İlköğretim 8 37,25

2 4,744 0,093 -

Ortaöğretim 24 27,88

Yükseköğretim 29 31,86

Hacim (Sıvı)

İlköğretim 8 27,00

2 1,700 0,428 -

Ortaöğretim 24 30,69

Yükseköğretim 29 32,36

Alan

İlköğretim 8 19,94

2 4,691 0,096 -

Ortaöğretim 24 30,38

Yükseköğretim 29 34,57

*0,05 düzeyinde anlamlıdır. - : anlamlı fark olmadığından grup karşılaştırmaları yapılmamıştır.

Tablo 6incelendiğinde, öğrencilerin sayı korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip babalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 0,525, p>0,05).

Öğrencilerin uzunluk korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip babalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 4,744, p>0,05).

Öğrencilerin hacim (sıvı) korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip babalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 1,700, p>0,05).

Öğrencilerin alan korunumu bakımından farklı eğitim düzeylerine sahip babalar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (X2(2) = 4,691, p>0,05).

Araştırmanın ikinci alt probleminin üçüncü ve dördüncü boyutu olan anne eğitim düzeyi ve baba eğitim düzeyi değişkenlerine göre okulöncesi kuruma devam eden 5-6 yaş çocuklarının sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan korunum türlerini kazanma düzeyleri arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Alan yazın incelendiğinde anne-baba eğitim düzeylerine göre korunum türlerini kazanma düzeylerine ilişkin iki araştırmaya ulaşılmıştır.

Bu çalışmalardan biri San (1986) tarafından 5-6 yaş okulöncesi çocukların korunuma ilişkin hazırlanan öğretim programlarının uygulanması sonucu korunum türlerini kazanma düzeylerini belirlemek amacıyla yapılmıştır ve anne-baba eğitim düzeyine göre farklılaşma olup olmadığı incelenmiştir. Araştırma sonucunda anne-baba eğitim düzeylerine göre korunum türlerini kazanmada anlamlı bir fark olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Çocukların korunum türlerini kazanma yaşlarını belirlemek amacıyla yapılan bir diğer çalışma ise Haktanır (1994) tarafından 7-10 yaş arası çocuklarla yürütülmüştür ve anne-baba eğitim düzeylerinin sayı, uzunluk, hacim (sıvı) ve alan korunum türlerini kazanma düzeylerinde etkili olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Yukarıda sunulan araştırma bulguları, bu araştırmadan elde edilen bulgularınıdestekler niteliktedir. Elde edilen bu bulgu, eğitim düzeyleri yüksek olan anne-babaların bu avantajlarını çocukların eğitimine yansıtamadıklarına işaret etmektedir.

Yapılan araştırmalar sonucunda ailelerin sosyo-ekonomik seviyelerinin korunum türlerini

kazanmada önemli rol oynadığı görülmüştür. Düşük sosyo-ekonomik seviyedeki ailelerin çocukları ile orta sosyo-ekonomik seviyedeki ailelerin çocukları arasında orta seviyenin lehine anlamlı fark bulunmuştur (Kim, 1987; Plato, 1974; Haktanır, 1994).

Bölüm 5

Benzer Belgeler