• Sonuç bulunamadı

Cinsiyet rolleri eğitim etkinliklerinin anasınıfına devam eden 60-72 aylık çocukların toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına etkisinin incelenmesi amacı ile yapılan çalışmanın bulgularına bu bölümde yer verilmiştir.

Çalışmada araştırmaya alınan deney ve kontrol grubundaki çocuklara ve ailelerine ait demografik özellikler Tablo 1 ve Tablo 2’de sunulmuştur.

Deney ve kontrol grubundaki çocukların kadın ve erkeğin görevlerine, mesleklerine ve çocukların oyuncaklara, oyunlara ilişkin ön test cinsiyet rolü algılarına Tablo 3 ile Tablo 6 arasında yer verilmiştir. Kadın ve erkeğin görevlerine mesleklerine ve çocukların oyuncak ve oyunlara ilişkin son test cinsiyet rolü algıları, Tablo 7 ile Tablo 10 arasında verilmiştir. Çocukların cinsiyet rolleri ön test ve son test puanlarının deney ve kontrol grubuna göre karşılaştırılması Tablo 11 ve Tablo 13 arasında sunulmuştur.

Deney grubundaki çocukların cinsiyet rolleri son test puanlarının demografik özelliklere göre karşılaştırılması Tablo 14 ve Tablo 24 arasında yer almıştır.

76

Tablo 1. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocuklara Ait Demografik Özelliklerin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Çocukların Demografik Özellikleri Deney Grubu (n=40) Kontrol Grubu (n=40) f % f % Cinsiyet Kız 20 50,0 24 60,0 Erkek 20 50,0 16 40,0 Kardeş Sayısı Tek Kardeş 14 35,0 14 35,0 İki Kardeş 20 50,0 20 50,0 Üç ve daha fazla 6 15,0 6 15,0

Bakımı Gerçekleştiren Kişi

Anne 34 85,0 34 85,0

Diğer 6 15,0 6 15,0

Okul Öncesi Eğitim Deneyimi

İlk Yılı 30 75,0 29 72,5

2-3 Yıl 10 25,0 11 27,5

Tablo 1’de deney ve kontrol grubundaki çocuklara ait demografik özelliklerin frekans ve yüzde dağılımları verilmiştir. Deney grubundaki çocukların %50,0’si kız, %50,0’si erkektir. Kontrol grubundaki çocukların ise %60,0’ı kız, %40,0’ı erkektir.

Deney grubundaki çocukların, %35,0’i tek kardeşe sahipken, %50,0’si iki kardeşe sahiptir. Kontrol grubunda ise çocukların %35,0’i tek kardeş, %50,0’si deney grubundaki çocuklarına benzer şekilde iki kardeştir.

Deney grubundaki çocukların %85,0’inin okula başlamadan önce bakımını gerçekleştiren anneleridir. Kontrol grubundaki çocuklarda da bu oran, deney grubundaki çocuklarla benzer şekilde %85,0’dir. Deney ve kontrol grubunda yer alan çocukların %15,0’inin okula başlamadan önce bakımını büyükanne-büyükbaba gibi akrabalar gerçekleştirmiştir.

Okul Öncesi eğitim deneyimlerine bakıldığında, deney grubundaki çocukların %75,0’inin birinci yılları, %25,0’inin ise bir yıldan fazla okul öncesi eğitime devam ettikleri

77

görülmektedir. Kontrol grubundaki çocukların ise %72,5’inin okul öncesi eğitiminin ilk yılında olduğu saptanmıştır.

Tablo 2. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Ailelerine Ait Demografik Özelliklerin Frekans ve Yüzde Dağılımları

Ailelerin

Demografik Özellikleri Deney Grubu (n=40) Kontrol Grubu (n=40)

f % f % Anne Yaşı 20-25 yaş arası 5 12,5 5 12,5 26-30 yaş arası 13 32,5 14 35,0 31-35 yaş arası 17 42,5 12 30,0 36 ve üstü yaş 5 12,5 9 22,5

Anne Öğrenim Düzeyi

Okur-yazar değil-ilkokul mezunu 17 42,5 15 37,5 Ortaokul mezunu 7 17,5 5 12,5 Lise ve üstü 16 40,0 20 50,0

Anne Çalışma Durumu

Çalışmıyor 36 90,0 30 75,0 Çalışıyor 4 10,0 10 25,0 Baba Yaşı 20-25 yaş arası - - 2 5,0 26-30 yaş arası 3 7,5 5 12,5 31-35 yaş arası 21 52,5 18 45,0 36 ve üzeri 16 40,0 15 37,5

Baba Öğrenim Düzeyi

İlkokul mezunu 6 15,0 6 15,0 Ortaokul mezunu 7 17,5 7 17,5 Lise ve üstü 27 67,5 27 67,5 Baba İşi İşçi 14 35,0 17 42,5 Memur 7 17,5 5 12,5 Esnaf 9 22,5 8 20,0 Serbest Meslek 7 17,5 8 20,0 Diğer 3 7,5 5 12,5 Aile Yapısı Çekirdek 35 87,5 31 77,5 Diğer 5 12,5 9 22,5

78

Tablo 2’de deney ve kontrol grubundaki çocukların ailelerine ait demografik özelliklerin frekans ve yüzdeleri verilmiştir. Deney grubundaki çocukların %42,5’inin annesi 31-35 yaş aralığında iken, %32,5’i 26-30 yaş aralığında, %12,5’inin annesi 20-25 yaş aralığı ve 36 yaş üstündedir. Kontrol grubundaki çocukların annelerinin %35,0’i 26-30 yaş aralığında, %30,0’u 31-35, %22,5’i 36 yaş üzeri ve %12,5’i deney grubundaki çocukların anneleri gibi 20-25 yaş aralığında tespit edilmiştir.

Deney grubundaki çocukların annelerinin %42,5’inin ilkokul ve altında, kontrol grubundaki çocukların annelerinin ise, %50,0’sinin lise ve üstü düzeyde öğrenime sahip olduğu belirlenmiştir. Deney grubundaki çocukların annelerinin %90,0’ının, kontrol grubundaki çocukların annelerinin ise %75,0’inin ev hanımı olduğu belirlenmiştir.

Deney grubundaki çocukların babalarının %52,5’inin, kontrol grubundaki çocukların babalarının ise; %45,0’inin, 31-35 yaş arasında olduğu saptanmıştır. Hem deney ve kontrol grubundaki çocukların babalarının %67,5’inin, lise ve üzeri öğrenim düzeyine sahip oldukları görülmektedir.

Deney grubundaki çocukların babalarının %35,0’inin işçi, %22,5’inin esnaf, kontrol grubundaki çocukların babalarının ise %42,5’inin işçi, %20,0’sinin ise deney grubundaki çocukların babalarının işlerine yakın bir oranla esnaf ve serbest meslek sahibi oldukları tespit edilmiştir.

Deney grubundaki çocukların %87,5’inin, kontrol grubundaki çocukların ise %77,5’inin çekirdek ailede yaşadığı saptanmıştır.

79

Tablo 3. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Kadın ve Erkeğin Görevlerine İlişkin Ön-test Cinsiyet Rolü Algıları

Görevler/İşler Deney Grubu(n=40) Kontrol Grubu(n=40)

K E K-E K E K-E f % f % f % f % f % f % Çocuk bakmak 38 95,0 - - 2 5 39 97,5 - - 1 2,5 Yemek Yapmak 39 97,5 - - 1 2,5 40 100,0 - - - - Fatura Ödemek 1 2,5 39 97,5 - - - - 39 97,5 1 2,5 Bulaşık Yıkamak 40 100,0 - - - - 39 97,5 1 2,5 - - Araba Kullanmak - - 39 97,5 1 2,5 - - 39 97,5 1 2,5 Temizlik Yapmak 38 95,0 - - 2 5,0 40 100,0 - - - - Ütü Yapmak 38 95,0 - - 2 5,0 40 100,0 - - - - Tamir-tadilat yapmak - - 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - Misafirlerle İlgilenmek 38 95,0 - - 2 5,0 40 100,0 - - - -

80

Tablo 4. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Kadın ve Erkeğin Görevine İlişkin Son-test Cinsiyet Rolü Algıları

Görevler/İşler Deney Grubu (n=40) Kontrol Grubu (n=40)

K E K-E K E K-E f % f % f % f % f % f % Çocuk bakmak 10 25,0 - - 30 75,0 30 75,0 - - 10 25,0 Yemek Yapmak 26 65,0 - - 14 35,0 39 97,5 - - 1 2,5 Fatura Ödemek - - 6 15,0 34 85,0 2 5,0 37 97,5 1 2,5 Bulaşık Yıkamak 1 2,5 - - 39 97,5 40 100,0 - - - - Araba Kullanmak - - - - 40 100,0 - - 38 95,0 2 5,0 Temizlik Yapmak 2 5,0 - - 38 95,0 37 92,5 - - 3 7,5 Ütü Yapmak 6 15,0 - - 34 85,0 37 92,5 1 2,5 2 5,0 Tamir-tadilat yapmak - - 7 17,5 33 82,5 - - 40 100,0 - - Misafirlerle İlgilenmek 7 17,5 - - 33 82,5 40 100,0 - - - -

81

Tablo 3’de deney ve kontrol grubundaki çocukların kadın ve erkeğin görevleri ve işlerine yönelik algıları görülmektedir. Çocukların tamamına yakını, görevleri anne veya babalara göre sınıflandırmıştır. Deney grubundaki çocukların %100,0’ü, bulaşık yıkamak maddesini kadın görevi diye yanıtlarken, yemek yapmayı %97,5’i, çocuk bakmak, temizlik yapmak, ütü yapmak ve misafirlerle ilgilenmek maddelerini %95,0’i kadın görevi olarak belirtmişlerdir.

Kontrol grubundaki çocukların cinsiyet algıları da deney grubundaki çocukların algılarına benzemektedir. Sadece deney grubundaki çocukların %5,0’i, çocuk bakmak, temizlik yapmak ve misafir ile ilgilenmeyle ilgili işlerde hem kadının hem erkeğin görevi olduğuna yönelik görüş bildirmişlerdir. Kontrol grubundaki çocukların %2,5’i, çocuk bakmayı, fatura ödemeyi ve araba kullanmayı hem kadın hem de erkek rolü olarak ifade etmişlerdir. Deney ve kontrol grubundaki çocukların neredeyse tamamı; fatura ödemek ve araba kullanmak maddelerini %97,5’i ve tamir-tadilat işleri maddesini ise %100,0’ü erkek rolü olduğu şeklinde görüş bildirmişlerdir.

Özdemir (2006) araştırmasında elde edilen veriler ve uygulama sırasındaki gözlemler sonucunda, 5–6 yaş grubundaki çocuklarda kalıpyargıların var olduğunu tespit etmiştir. Vatandaş (2007) 41 kentte yaptığı araştırmasında ev içindeki işbölümünün geleneksel olarak devam ettirildiğini, kadınların çalışma hayatında daha çok yer almasının bu süreci değiştirebilecek önemli etkenlerden biri olsa da kayda değer bir değişim olmadığını bulmuştur. İmamoğlu da (1993) araştırmasında toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına uygun olarak aile içinde para kazanma işinin erkeklere, ev bakımı rollerinin ise kadınlara ait olduğunu saptamıştır.

Çarkoğlu ve Kalaycıoğlu (2013) araştırmalarının ev içinde yapılan mutat işlerin yapılması bölümünde, kadın ve erkek katılımcıların; yemek yapmak, çamaşır bulaşık yıkamak, temizlik yapmak gibi işlerin kadın görevi olarak kabul ettiklerini saptamışlardır. Türkiye’de en çok kadın işi olarak görülen iş temizliktir. Kadınların %86,0’sı erkeklerin %14,0’ü temizlik işlerini yaptıklarını belirtmişlerdir. Eşine temizlik işlerinde yardım ettiğini söyleyen erkek oranı %6,0’dır. Aynı şekilde yemek yapmak da kadın işi olarak görülmektedir. Kadınların %83,0’ü erkeklerin %14,0’ü yemek yaptıklarını belirtmişlerdir. Türkiye’de ve dünyada erkeklerin en çok katılım gösterdiği iş ise çamaşır yıkamaktır. Örnek olarak çamaşır yıkamak gibi bir işi, erkek katılımcıların %14,0’ü, kadın

82

katılımcıların %83,0’ü yaptıklarını söylemişlerdir. Evdeki ufak tefek tamirat işlerini ise erkeklerin %72,0’si, kadınların %27,0’si yaptıklarını belirtmişlerdir. Fakat genel olarak tamir-tadilat, erkek işi olarak belirtilmiştir. Ayrıca kadınların %50,0’si evdeki işlerin adil olarak bölünmediğini, gereğinden fazla işi tek başlarına yaptıklarını belirtmişlerdir. Erkeklerin %50,0’si ev işlerinde iş bölümünün adil olduğunu ifade etmişlerdir.

Vatandaş’ın (2007) araştırmasında; erkekler açısından da en kadınsı iş çocuk hastalanınca bakımını üstlenmektir (%96,0); bunu çok küçük farklılıklarla çocuk için yemek hazırlamak (%95), yemek pişirmek (%92,0), temizlik yapmak (%91,0) takip etmektedir. Erkekler açısından kadınsı yönü baskın olan diğer ev içi işler ise şunlardır: Bulaşık yıkamak, çamaşır yıkamak, ütü yapmak, çocuğu giydirmek, oturulacak eve karar vermek, aile bütçesine katkıda bulunmak, aile sorunlarını çözmek. Erkeklerin en erkeksi gördükleri ev içi iş resmi kurumlarda iş takibi (%92,0), ev içi tamirat (%91,0), evin kapısındaki veya zildeki ismin sahibi olmak (%91,0) ve evin geçimini sağlamaktır (%91,0). Erkekler açısından erkeksi yönü baskın olan diğer işler ise: alış-veriş yapmak, aile bütçesini düzenlemek, aile bireylerinin davranışlarını belirlemek, çocuğa isim vermek, çocukla oynamak, oturulacak muhite karar vermek, ailenin reisliğini yapmak olarak tespit edilmiştir.

Bu dört araştırmanın sonuçları eğitim öncesi deney ve kontrol grubundaki çocukların cinsiyet rolü görüşleriyle benzemektedir. Bu sonuçlar, çocukların toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının, araştırma sonuçları ile değerlendirildiğinde, ebeveynlerin cinsiyet rollerinden etkilenmiş olabileceğini düşündürmektedir. Bununla birlikte deney ve kontrol grubundaki çocukların ebeveynlerinin kadın ve erkeğin ev içi ve ev dışında yaptığı görevler ile ilgili olarak toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının oldukça yüksek olduğunu akla getirmektedir.

Tablo 4 incelendiğinde ise, deney grubundaki çocukların cinsiyet rolleri eğitimi uygulamaları sonunda, genel olarak bütün görevlerin/işlerin hem kadın hem de erkek tarafından birlikte yapılması ve yapılabileceği yönünde görüş bildirdikleri görülmektedir. Deney grubundaki çocuklardan %65,0’i yemek yapmayı, %25,0’i ise çocuk bakmayı kadın rolü olarak belirtmiştir. Ütü yapmak maddesini ise çocukların %15,0’i, misafirlerle ilgilenmek maddesini de %17,5’i çocuk kadın rolü olarak ifade etmiştir. Tamir-tadilat

83

yapmak maddesini çocukların %17,5’i, fatura ödemek maddesini de %15,0’i erkek rolü olarak tanımlamıştır.

Kontrol grubundaki çocuklar ise eğitim öncesine benzer şekilde görüş bildirmişlerdir. Kontrol grubundaki çocukların %100,0’ü bulaşık yıkamak ve misafirlerle ilgilenmek maddelerini, %97,5’i yemek yapmak, %92,5’i temizlik ve ütü yapmak maddelerini kadın rolü olarak ifade etmişlerdir. Bu grupta tamir tadilat yapmak, çocukların %100,0’ü tarafından, araba kullanmak %95,0’i ve fatura ödemek maddeleri de %97,5’i tarafından erkek rolleri olarak belirtilmiştir. Kontrol grubunda çocuk bakmak maddesi çocukların %25,0’i tarafından hem kadın hem de erkek rolü olarak ifade etmişlerdir. Bu sonuçlar ile uygulanan eğitim etkinliklerinin deney grubundaki çocukların çeşitli cinsiyet rollerine yönelik görüşlerini etkilediği söylenebilir. Ancak deney grubunda, yemek yapma ve çocuk bakma görevlerini kadınların yaptığını belirten çocuk sayısı da azımsanmayacak düzeydedir. Bu durum, bu görevlerin en güçlü toplumsal cinsiyet beklentileri olabileceğini ve bu kalıpyargılarının çocuklarda da oluşmuş olabileceğini akla getirmektedir.

Eren (1986) araştırmasında, 6 ila 8 yaşlarındaki çocukların hüküm süren cinsiyet kalıpyargılarına sahip olduklarını ve cinsiyet kalıpyargılarının 9 ila 11 yaşlarına kadar yükseldiğini bulmuştur. Akgül Gök de (2013), çalışmasında toplumsal cinsiyet rolleri açısından her üç durumun (kök ailedeki, kendi ailelerindeki, ideal olarak gördükleri) sonuçları değerlendirildiğinde, özellikle ev içi rollerin diğer rollere göre daha fazla direnç gösterdiğini saptamıştır. Günaydın da (2013), aile içinde cinsiyetçi rol dağılımları ve kadınların hareket alanını kısıtlayan, beslenme ve bakım sorumluluklarını kadınların üzerine yıkan annelik ideolojisinin programda yeniden üretildiği sonuçlarına varmıştır. Yapılan araştırmaların sonuçları çocukların cinsiyet rollerini nereden ve nasıl edindiklerini ortaya koymaktadır. Deney grubundaki çocuklara uygulanan eğitim sonucunda, çocukların cinsiyet kalıpyargılarının kırıldığına yönelik cevaplarındaki değişimler görülmektedir. Akgül Gök’ün de (2013) belirttiği gibi, özellikle ev içi roller diğer rollere göre değişime daha dirençlidir ve bu çalışmada da çocukların algılarının bu işlerde, eğitim ile bile, daha az değiştiği gözlenmektedir. Yemek yapmak, ütü yapmak ve misafirlerle ilgilenmek ile ilgili görüşlerin değişmesi için, ev içindeki rollerde anne ve babaların daha paylaşımcı olması ve bu işlerin kadın işleri olduğuna yönelik fikirlerin değişmesi gerektiği söylenebilir.

84

Tablo 5. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Mesleklere İlişkin Ön-test Cinsiyet Rolü Algıları

Meslekler Deney Grubu(n=40) Kontrol Grubu(n=40)

K E K-E K E K-E f % f % f % f % f % f % Anasınıfı Öğretmeni 40 100,0 - - - - 39 97,5 - - 1 2,5 Polis - - 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - Hemşire 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - - - Asker - - 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - Aşçı 2 5,0 38 95,0 - - 1 2,5 39 97,5 - - Şoför - - 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - Sekreter 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - - - Pilot 2 5,0 38 95,0 - - - - 40 100,0 - - Marangoz 7 17,5 33 82,5 - - 4 10,0 36 90,0 - - Hostes 39 97,5 - - 1 2,5 40 100,0 - - - - Mühendis - - 37 92,5 3 7,5 - - 34 85,0 6 15,0 Dansçı 39 97,5 1 2,5 - - 37 92,5 - - 3 7,5 İtfaiyeci - - 40 100,0 - - 1 2,5 39 97,5 - - Temizlik Görevlisi 32 80,0 7 17,5 1 2,5 33 82,5 6 15,0 1 2,5 Satıcı 9 22,5 29 72,5 2 5,0 1 2,5 36 90,0 3 7,5 Öğretmen 38 95,0 1 2,5 1 2,5 37 92,5 1 2,5 2 5,0 Garson 1 2,5 39 97,5 - - - - 40 100,0 - -

85

Tablo 6. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Mesleklere İlişkin Son-test Cinsiyet Rolü Algıları

Meslekler Deney Grubu (n=40) Kontrol Grubu (n=40)

K E K-E K E K-E f % f % f % f % f % f % Anasınıfı Öğretmeni - - - - 40 100,0 39 97,5 - - 1 2,5 Polis - - - - 40 100,0 - - 38 95,0 2 5,0 Hemşire - - - - 40 100,0 38 95,0 1 2,5 1 2,5 Asker - - 2 5,0 38 95,0 - - 40 100,0 - - Aşçı - - - - 40 100,0 2 5,0 37 92,5 1 2,5 Şoför - - - - 40 100,0 - - 40 100,0 - - Sekreter - - - - 40 100,0 40 100,0 - - - - Pilot - - - - 40 100,0 - - 39 97,5 1 2,5 Marangoz - - - - 40 100,0 4 10,0 36 90,0 - - Hostes - - - - 40 100,0 40 100,0 - - - - Mühendis - - - - 40 100,0 28 70,0 12 30,0 - - Dansçı - - - - 40 100,0 34 85,0 1 2,5 5 12,5 İtfaiyeci - - - - 40 100,0 1 2,5 39 97,5 - - Temizlik Görevlisi 1 2,5 - - 39 97,5 33 82,5 5 12,5 2 5,0 Satıcı - - - - 40 100,0 4 10,0 32 80,0 4 10,0 Öğretmen - - - - 40 100,0 34 85,0 1 2,5 5 12,5 Garson - - 1 2,5 39 97,5 - - 40 100,0 - -

86

Tablo 5 incelendiğinde, çocukların meslekleri de genel olarak kadın ve erkek rollerine göre iki gruba ayırdıkları söylenebilir. Deney grubundaki çocukların %100,0’ünün, kadın mesleği olarak ifade ettiği meslekler anasınıfı öğretmenliği, hemşirelik, sekreterlik meslekleridir. Ayrıca çocukların %97,5’i hosteslik, dansçılık mesleklerinin de kadın mesleği olduğu yönünde görü görüş bildirirken, öğretmenlik mesleğini çocukların %95,0’i ve temizlik görevliliğini çocukların %80,0’i kadın mesleği olarak ifade etmişlerdir.

Kontrol grubunda da hemşirelik, sekreterlik ve hosteslik mesleğini çocukların %100,0’ü tarafından kadınlara yönelik meslekler olarak tanımlamışlardır. Anasınıfı öğretmenliğini çocukların %97,5’i, dansçılık ve öğretmenlik mesleğini %92,5’i, temizlik görevliliğini de %82,5’i kadınlara yönelik meslekler olarak ifade etmişlerdir. Kontrol grubunda polislik, askerlik, şoförlük, pilotluk, garsonluk mesleği çocukların %100,0’ü, aşçılık ve itfaiyecilik mesleğini %97,5’i, mühendislik ise %85,0’i tarafından erkek meslekleri olarak belirtilmiştir. Kontrol grubuna bakıldığında da benzer sonuçlar görülmektedir. Çocuklar tarafından, polis, asker, pilot, aşçı, şoför, itfaiyeci, garson, satıcı, marangozluk gibi meslekler ağırlıklı olarak erkek meslekleri olarak ifade edilmiştir. Deney grubunda hem kadın hem de erkek mesleği olarak mühendislik çocukların %7,5’i, satıcılık %5,0’i tarafından belirtilmiştir. Kontrol grubunda ise çocukların %15,0’i mühendislik mesleğini hem kadın hem de erkeklerin yapabileceğini belirtirken, %7,5’i satıcı ve dansçıların hem kadın hem de erkek olabileceğini belirtmişlerdir.

Tablo 6 incelendiğinde ise, deney grubundaki çocukların tamamı veya tamamına çok yakını bütün meslekleri hem kadınların hem de erkeklerin yapabileceğine ilişkin görüş bildirmişlerdir. Kontrol grubundaki çocukların; eğitim öncesine benzer görüş bildirirken genel olarak meslekleri kadınlara veya erkeklere göre sınıflandırdıkları söylenebilir. Buradaki sonuçlar ile uygulanan eğitim etkinliklerinin deney grubundaki çocukların mesleklerle ilgili cinsiyet kalıpyargılarına etki ettiği ifade edilebilir.

Lips (1988) araştırmasında kadınların, baskın olarak, 2 meslek grubunda kümelendiklerini tespit etmiştir. Birinci grup, hemşirelik, sosyal işler, ilkokul öğretmenliği, kütüphane görevlisi gibi kadınların baskın olduğu uzmanlıklarda çalışanlardır. İkinci grup ise büro işleri ya da sekreterlik pozisyonları, saymanlık, satış, yemek servisi gibi “pembe yaka” işlerde çalışanlardır. Ayrıca Lips (1988) anaokulu öğretmenliği, sekreterlik, hemşirelik, ev ekonomisi gibi işlerde çalışanların ortak özelliğinin kadın olduğunu açıklamıştır. Bunlar,

87

kadınların baskın olduğu meslekleri, toplum tarafından tanımlanan kadın işlerini yapan kadınlardır. Lips (1988), sonuç olarak gerek açık gerekse de örtülü bir şekilde yapılan cinsiyet ayrımcılığının hâlâ kadınların bazı mesleklere girmesine engel olduğunu ifade etmektedir.

Baran (1995) korunmaya muhtaç çocuklar ile ailesiyle birlikte yaşayan çocuklar arasında cinsiyet kalıpyargılarının gelişimi açısından önemli farklılıklar olduğunu saptamıştır. Yuvada yaşayan kız çocukların çoğunlukla öğretmenlik ve hemşirelik gibi kadınlara yönelik meslekleri, erkeklerin de çoğunlukla askerlik-polislik gibi erkeklere yönelik mesleklerin yanı sıra pilotluk, mimarlık ve mühendislik gibi erkek mesleklerini de tercih ettiklerini belirtmiştir. Ailelerinin yanında yaşayan çocuklardan ise kız çocuklarının en fazla doktorluğu daha sonra öğretmenliği tercih ettikleri görülürken, özellikle 7 yaş civarındaki erkeklerin büyük oranda doktor olmayı istedikleri, daha sonra askerlik ve polislik mesleğini tercih ettikleri saptanmıştır. Özdemir de (2006) araştırmasında, 5-6 yaş grubundaki çocukların toplumsal cinsiyet kalıpyargılarına sahip olduklarını saptamıştır. Vatandaş (2007) çalışmasında kadın ve erkek katılımcılarının, genel olarak sekreterlik, hemşirelik, kasiyerlik/satıcılık gibi meslekleri kadınlara özgü, güvenlik görevliliği (polis, asker), yöneticilik, şoförlük, mülki amirlik gibi meslekleri erkeklere özgü meslekler olarak gördüklerini bulmuştur. Ayrıca kadın ve erkek katılımcılar avukatlık, doktorluk, diş hekimliği, hakimlik/savcılık, makine ve inşaat mühendisliği, öğretmenlik, akademisyenlik gibi meslekleri ise hem kadın hem de erkeklerin yapabileceklerini söylediklerini açıklamıştır.

Bu araştırma sonuçları da yapılan araştırmaların sonuçları ile paraleldir. Bu sonuçlar meslekler ile ilgili toplumsal cinsiyet kalıpyargılarının varlığını ve bu kalıpyargıların henüz okul öncesi dönemde olan çocuklarda da mevcut olduğunu düşündürmektedir. Çocukların bu konudaki kalıpyargıları ebeveynlerinin yapmış olduğu işler ile ilgili olabildiği gibi, toplum içindeki deneyimleri ve gözlemleri ya da televizyon, kitap gibi araçlardan edindikleri bilgiler ile de ilintili olabilir.

88

Tablo 7. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Oyuncaklara İlişkin Ön-test Cinsiyet Rolü Algıları

Oyuncaklar Deney Grubu(n=40) Kontrol Grubu(n=40)

K E K-E K E K-E f % f % f % f % f % f % Pelüş Oyuncaklar 36 90,0 2 5,0 2 5,0 32 80,0 4 10,0 4 10,0 Araba - - 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - Kamyon - - 40 100,0 - - - - 39 97,5 1 2,5 İp 40 100,0 - - - - 39 97,5 - - 1 2,5 Bisiklet 2 5,0 31 77,5 7 17,5 1 2,5 33 82,5 6 15,0 Evcilik Oyuncakları 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - - - Tamir Aletleri - - 40 100,0 - - - - 39 97,5 1 2,5 Robot - - 40 100,0 - - - - 40 100,0 - - Bebek 40 100,0 - - - - 39 97,5 1 2,5 - - Oyuncak Askerler 1 2,5 39 97,5 - - 1 2,5 39 97,5 - -

89

Tablo 8. Deney ve Kontrol Grubundaki Çocukların Oyuncaklara İlişkin Son-test Cinsiyet Rolü Algıları

Oyuncaklar Deney Grubu (n=40) Kontrol Grubu (n=40)

K E K-E K E K-E f % f % f % f % f % f % Pelüş Oyuncaklar - - - - 40 100,0 24 60,0 7 17,5 9 22,5 Araba - - - - 40 100,0 - - 40 100,0 - - Kamyon - - 1 2,5 39 97,5 - - 39 97,5 1 2,5 İp - - - - 40 100,0 39 97,5 - - 1 2,5 Bisiklet - - - - 40 100,0 3 7,5 24 60,0 13 32,5 Evcilik Oyuncakları - - - - 40 100,0 40 100,0 - - - - Tamir Aletleri - - - - 40 100,0 1 2,5 38 95,0 1 2,5 Robot - - - - 40 100,0 - - 39 97,5 1 2,5 Bebek - - - - 40 100,0 39 97,5 1 2,5 - - Oyuncak Askerler - - - - 40 100,0 1 2,5 38 95,0 1 2,5

90

Tablo 7’de deney ve kontrol grubundaki çocukların oyuncaklara ilişkin ön-test cinsiyet rolü algıları verilmiştir.

Deney ve kontrol grubundaki çocukların eğitim öncesi oyuncaklara ilişkin önemli düzeyde sınıflama yaptıkları söylenebilir. Deney grubundaki çocukların %100,0’ü, ip, evcilik oyuncakları ve bebekleri kız oyuncakları olarak gruplandırırken, araba, kamyon, tamir aletleri, robotu, erkek oyuncakları olarak belirtmişlerdir. Deney grubundaki çocuklar, bisikleti daha çok erkeklere yönelik olduğuna dair görüş bildirseler de çocuklardan %17,5’i hem kız hem de erkeklerin kullanabilecekleri yönünde görüş bildirmişlerdir.

Kontrol grubunda da durum benzerdir. Evcilik oyuncaklarını çocukların %100,0’ü, ip ve bebekleri ise %97,5’i kızlara yönelik oyuncak olarak belirtmişlerdir. Araba ve robotu çocukların %100,0’ü, oyuncak askerler ve kamyonu ise %97,5’i erkek çocuklara yönelik olarak belirtmişlerdir. Bu grupta da bisikleti çocukların %82,5’i erkek çocuklara yönelik olarak belirtse de çocukların %15,0’i hem kız hem de erkek çocukların kullanabileceğini ifade etmiştir. Tablo 7’de görüldüğü üzere oyuncaklara ilişkin çocukların önemli bir düzeyde ayırım yaptıkları veya cinsiyete göre sınıflandırdıkları söylenebilir.

Tablo 8’de görüldüğü üzere, çocukların deney grubunda veya kontrol grubunda olma durumlarına göre oyuncaklara ilişkin cinsiyet rollerini farklı şekilde ifade ettikleri belirlenmiştir. Bir diğer ifadeyle, deney grubundaki çocukların eğitim sonrası bütün oyuncaklara ilişkin hem kızların hem de erkeklerin oynayabileceklerine ilişkin görüş bildirirken kontrol grubundaki çocuklar ise eğitim öncesi bildirmiş oldukları görüşlere benzer görüş bildirmişlerdir. Buna göre kontrol grubundaki çocuklar oyuncaklar içerisinden; robot, oyuncak asker, araba, tamir aletlerinin erkekler için, ip, evcilik oyuncakları ile bebek oyuncaklarının kızlar için olduğunu ifade etmişlerdir.

Jadva, Hines ve Golombok (2010) çalışmalarında, kız ve erkek çocukların, oyuncak bebek ya da oyuncak kamyon gibi tercihlerinde değişiklik gösterdiğini bulmuşlardır. Erkek bebekler, araba yerine oyuncak bebeklerle de oynamayı tercih ederken daha büyük erkek çocukların, oyuncak bebeği tercih etmeyişinin öğrenilmiş olabileceğini belirtmişlerdir. Alexander’da (2003) araştırmasında, çocukların oyuncak tercihlerindeki büyük cinsiyet farklılıkların toplumsal cinsiyet grup özdeşleştirmeleri ve sosyal öğrenme ile ilgili olduğunu bulmuştur.

91

Servin, Bohlin ve Berlin (2008), kız ve erkek çocukların bir yaş gibi çok erken yaşlarda farklı oyuncakları seçtiğini bulmuşlardır. Bu cinsiyet farklılıkları tüm üç yaş grubunda da bulunmuştur. Önceki çalışmaların tersine feminen oyuncakların hem kız hem de erkek çocuklar için artan yaş ile daha az çekici geldiğini ayrıca oyun durumunun sürekli etkileri görülmediğini açıklamışlardır.

Raag ve Rackliff (1998), cinsiyete göre sınıflandırılmayan tamir aletleri seti ve bir tabak setiyle oynaması istenen çocukları gözlemleyerek yaptığı çalışmalarında erkek çocukların çoğu, karşı cinsiyet sınıfına ait oyunların babaları tarafından “kötü” olarak tanımlanacağını belirttiklerini ortaya koymuştur. Eğer erkek çocuklar, babalarının, karşı cinsiyette sınıflandırılmış bir oyuncağın “kötü” olacağını düşüneceklerini algılamışlar ise, oyun odasındaki oyuncak tercihi en kalıp yargısal olanıdır. Tartışma erkek çocuklardaki toplumsal cinsiyete göre sınıflandırılmış oyunlardaki, sosyal kısıtlamaların (hem doğuştan hem de öğrenilen) rolüne dikkat çekmektedir.

Çiftçi Aydilek (2011), araştırma sürecinde tercih edilen ekinlikler için yapılan analizler sonucunda: resim yapma, evcilik oynama, bebek ile oynama, sohbet etme, oyuncak makyaj malzemelerini kullanma gibi etkinlikleri, kızların erkeklerden anlamlı bir şekilde

Benzer Belgeler