• Sonuç bulunamadı

BUĞDAY: TÜRK TAHIL SEKTÖRÜNDE MODERNLEŞMENİN TEMEL SİMGESİ

1. TANIMI VE ÖNEMİ

1.2. Buğdayın Kültürü

Buğdayın biyolojik olarak kimliği aşağıdaki şekildedir:

Alem: Plantae Bölüm: Magnoliophyta Sınıf: Liliopsida Takım: Poales Familya: Poaceae Cins: Triticum

Ayrıca kültüre alınmış buğday türleri ise şu şekilde gösterilebilir:

aestivum aethiopicum araraticum boeoticum carthlicum compactum dicoccon durum ispahanicum karamyschevii militinae monococcum polonicum spelta timopheevii trunciale turanicum turgidum urartu vavilovii T ri ti cu m zhukovsky

Buğday kültürleri; büyüme sezonlarına göre (kış buğdayları ve yaz buğdayları) ve glüten içeriğine göre (sert buğdaylar (yüksek glüten içeren) ve yumuşak buğdaylar (az glüten içeren)) olarak sınıflandırılırlar. Buğdaya ait büyük kültür grupları:

Genel Buğday - (Triticum aestivum) Einkorn - (T. monococcum)

Emmer - (T. turgidum var. dicoccum) Durum - (T. turgidum var. durum)

Kamut® ya da QK–77 - (T. turgidum var. polonicum) Spelt - (T. spelta)

Tüm bitkilerin olduğu gibi, buğdayın da biyolojik özelliklerine göre ihtiyaç duyduğu belli yetiştirilme kuralları ve teknikleri vardır. Bu çalışmada, buğdayın bu özelliklerine ilişkin kural ve tekniklere aşağıdaki başlıklar altında kısaca değinilmiştir.

1.2.1. İklim ve Toprak İstekleri

Buğday fazla sıcak ve nemden hoşlanmayan bir serin iklim bitkisidir. Özellikle gelişmenin ilk devrelerinde (çimlenme-kardeşlenme) sıcaklığın 8–10 °C, nemin % 60’ın üzerinde olması yeterlidir. Sapa kalkma ile birlikte sıcaklık ve nem isteği artar. Başaklanmadan hemen önceki zamanda nispi nemin yüksek olmasını ister. Bu zamanda asimilasyon için bol ışığa muhtaçtır. Döllenme ile birlikte düşük nem ve yüksek sıcaklık kaliteli dane sağlar.

Buğdayın yetiştiği alanlarda (dünya genelinde) yıllık yağış 250–1750 mm arasında değişir. Bununla birlikte asıl buğday kuşağı yılda 350–1000 mm yağış alır. Gelişme devrelerine uygun dağılmış 600–700 mm.’lik bir yağış maksimum verim için yeterlidir (KIRTOK, 1997: s. 69).

Buğdayın Her tür toprakta yetişebilen çeşitler vardır. Buğday için genel itibariye; derin, killi, tınlı-killi olan ve yeterli organik maddesi olan fosfor ve kireci bulunan, kumlu tınlı topraklar en iyi topraklarıdır. Toprakta organik madde arttıkça, buğdayın verimi de artar11. Bununla beraber; ekonomik önemi olan makarnalık, ekmeklik ve topbaş buğdaylar ele alınırsa; en verimli topraklarda makarnalık, en fakir şartlarda topbaş, orta verimli topraklarda da ekmeklik buğdaylar yetiştirilmelidir. Özellikle taban ve su tutan yerlerde makarnalık buğdaylar daha iyi verim sağlar. (KIRTOK, 1997: s. 69–70).

1.2.2. Toprak İşleme, Gübreleme, Ekim Zamanı ve Sulama

Toprak İşleme

Kurak ve yarı kurak bölgelerde, yani nadas sisteminin uygulandığı alanlarda toprağı işlemenin amacı yabancı otları yok etmek, toprakta suyu biriktirmek ve korumaktır. Bu nedenle toprağın işlenme zamanı, metodu ve derinliği önem arz eder. Toprak işleme ilkbaharda ve mümkün olduğunca erken yapılmalı, tarla otlandıkça tekrarlanmalıdır. Toprağı

11

devirmeyen, alt-üst etmeyen fakat alttan işleyen aletler kullanılmalıdır (KIRTOK, 1997: s. 70). Toprak işleme kuru ve sulu koşullar olmak üzere iki kritere göre yapılabilir (ÜNAL, 2004).

Gübreleme

Buğday, kurak bölgelerdeki verimli topraklar hariç, gübreye iyi cevap veren bir kültür bitkisidir. Özellikle hemen her ekolojide fosfor isteği aynıdır. 100 kg tane ürün için 2 kg saf P2O6 hesap edilebilir. Azotlu gübreler özellikle yağışın uygun bulunduğu yerlerde gereklidir.

Ortalama 300 mm asimilasyon suyu bulunan yerlerde (yaklaşık 600 mm’lik yağış demektir) azotlu gübre mutlaka kullanılmalıdır. Ülkemiz buğday topraklarında genel olarak potaslı gübreye ihtiyaç yoktur (KIRTOK, 1997: s. 70–71).

Ekim Zamanı

Buğdayın ekim zamanı bölgenin ekolojik koşullarına ve yetiştirilecek çeşidin biyolojisine bağlıdır. Biyolojik kışlık çeşitleri sonbaharda ekmek zorunludur. Yazlık çeşitler kış soğuklarına dayanamazlar. Alternatif (ya da fakültatif) çeşitler kışlık ya da yazlık ekilebilirler. Ülkemiz buğdayının yazlık ve kışlık ekilmesi esastır. Özellikle yıllık yağışı 500– 600 mm’nin altında olan yerlerde kışlık ekim, yazlıktan en az bir misli fazla verim sağlar. Buğdayın ekimden sonra fazlaca bir bakım işi yoktur.

Kışlık ekim zamanı bölgelere göre 25 Eylül–15 Kasım arasında değişebilir. Orta Anadolu ve kışları soğuk geçen diğer bölgelerimizde mümkün olduğunca erken yapılmalı ve pratik olarak ekim ayı içerisinde bitirilmelidir. Kıyı bölgelerimiz (Ege-Akdeniz) için en uygun buğday ekim zamanı 15 Kasım–15 Aralık olarak kabul edilebilir (KIRTOK, 1997: s.71–72).

Ülkemizde kuru ve sulu koşullarda buğday çeşitli kültür bitkileri ile dönüşümlü olarak ekilmektedir. Bu durum kısaca aşağıdaki şekliye ifade edilebilir (ÜNAL, 2004):

Kuru koşullarda Buğday-Nadas-Buğday Buğday-Mercimek-Buğday Buğday-Mercimek-Arpa Sulu koşullarda Buğday-İkinci ürün-Pamuk Buğday-İkinci ürün-Sebze

Buğday-İkinci ürün-Yem bitkileri

Buğday-İkinci ürün-Pamuk-Arpa-İkinci ürün Buğday-İkinci ürün-Mercimek-İkinci ürün

(İkinci ürün: Yerfıstığı, Mısır, Susam, Ayçiçeği vs.)

Sulama

Buğday bitkisinin suya ihtiyaç duyduğu veya en fazla su tükettiği dönemleri sapa kalkma, başaklanma ve süt olum dönemleridir. Sapa kalkma Mart sonu, başaklanma Nisan başı ve süt olumu ise Mayıs başına rastlamaktadır. Buğday öncelikle başaklanma başlangıcı ve süt olumunda olmak üzere iki kez sulanmalıdır. Ancak suyun pahalı ve kıt olduğu yer ve durumlarda, ancak bir defa sulamak mümkün olabiliyorsa; sulama başaklanma başlangıcında yapılmalıdır. Suyun bol olduğu ve kurak geçen mevsimlerde ise sapa kalkma, başaklanma ve süt olumunda olmak üzere 3 defa sulanmalıdır. Eğer buğday ekim mevsiminde çıkış için toprakta yeterli nem yoksa ve mevsim itibariyle kurak geçiyorsa ekimde de sulama yapılmalıdır (ÜNAL, 2004).

1.2.3. Buğdayda Başlıca Hastalıklar ve Zararlılar

En çok rastlanan buğday hastalıkları; Sürme (kör), pas hastalıkları (sarı pas, kahverengi pas, kara pas), rastık, kök ve boğaz çürüklüğü'dür. Hastalıların yanı sıra buğday zararlıları da Süne, Kımıl, Ekin Balmumu, Ekin Güvesi, Ekin Kurdu (Zabrus Sp) ve Yabancı Otlardır12.

12

1.2.4. Buğdayda Hasat ve Harman

Buğday, biçerdöver, tırpan ve orakla hasat edilebilir. Hasat zamanı bölge özelliklerine göre, danedeki su miktarına bağlı olarak kullanılacak makinelere veya aletlere göre belirlenir. Hasat zamanının seçiminde dane dökme, hasat edilecek üründe su oranı ve makinelerin çalışabilme durumu göz önüne alınmalıdır13. Yeryüzündeki değişik iklim özellikleri nedeniyle buğdayın hasat zamanı ülkelere göre farklıdır. Yurdumuzda hasat bölgelere göre Mayıs – Ağustos aylarındadır. Hasat en erken Akdeniz kıyı bölgemizde, en geç Doğu Anadolu (Erzurum – Kars dolaylarında) bölgemizdedir. Belli başlı ülkelerin buğday hasat zamanları da aylara göre aşağıdaki gibi sıralanabilir (KIRTOK, 1997: s. 75–76):

Tablo 3.1. Belirli Ülkelerin Buğday Hasat Dönemleri Ocak Arjantin, Uruguay, Şili ve Avustralya

Şubat Yukarı Mısır, Güney Hindistan

Mart Mısır, Fas, Hindistan

Nisan İran, Meksika

Mayıs Cezayir, Tunus, Orta ve Güney Asya, ABD’nin bazı güney eyaletleri

Haziran Yunanistan, İtalya, İspanya, Güney Fransa, ABD’nin güney yarısı Temmuz Fransa, Orta Avrupa, Güney Rusya, ABD’nin orta eyaletleri

Ağustos ABD’nin kuzeyi, Güney Kanada, Rusya, İngiltere, Almanya, Belçika,

Hollanda, Danimarka

Eylül İsveç, Norveç, Sibirya, Kanada ve ABD’nin bazı kuzey eyaletleri Ekim İskoçya, İsveç, Norveç, Kuzey Rusya ve Kuzey Kanada

Kasım Peru ve Güney Afrika

Aralık Burma ve Arjantin

1.2.5. Buğdayın Depolanması

Ambar olarak kullanılacak bina rutubet almayan kuru, havadar ve aydınlık bir yer olmalıdır. Bir ton ürün için en az 1.5 m² alan hesap edilmelidir. Saklama yerine getirilen buğdayın su oranının % 12-14'ün altında bulunması gerekir. Depo için en iyi ısı derecesi +4 ºC’dır (ÜNAL, 2004).

13

Benzer Belgeler