• Sonuç bulunamadı

VII. yüzyıl başlarından itibaren Bizans’ın Anadolu’da sahip olduğu nüfusu etkileyen en önemli hususların başında Sasani saldırıları ve işgalleri gelir. İkili ilişkileri çok eskilere dayanan bu iki devlet pek çok defa karşı karşıya gelmiş ve uzun süren savaşlarda bir birlerine karşı üstünlük mücadeleleri vermişlerdi. Uzun yıllar boyunca iki taraf arasında sürdürülen önemli ilişkilere rağmen Sasaniler ve Bizanslılar, I. Justinianus (527-565) zamanıyla birlikte uzun yıllar devam edecek olan büyük bir mücadeleye başlamıştır. Bu mücadelelerden Bizans’ın doğu eyaletleri ve özellikle Anadolu coğrafyası çok etkilenmiştir. Doğuda Bizans’ın maruz kaldığı Sasani işgallerinin sonucu açık olup, yağmalanan şehirler, yakılıp yıkılan kutsal mekânlar ve esir edilerek yurtlarından tehcire maruz bırakılan binlerce insan vardır206

.

I. Justinianus VI. yüzyılda batı seferlerine devam edebilmek için yüklüce haraç karşılığında Sasanilerle barış yapıp devletin doğu sınırlarından gelebilecek tehlikeyi bertaraf etmek istemişti. Fakat I. Justinianus’un bu barış isteği uzun sürmemiş ve 540 yılında barışı bozan Sasani hükümdarı Hüsrev, Suriye’yi işgal edip Antakya’ya kadar ilerlemiş, Halep ve Apamea’yı zapt ettikten sonra civar bölgeleri de yağmalamıştır. Hatta bu seferde yağma o kadar ileri gitmiştir ki Sasaniler ele geçirilen kentte duvarlardaki beyaz mermerleri bile sökerek götürmüşlerdir207

. I. Justinianus zamanında Bizans’ın Kuzey Afrika ve İtalya’daki seferleri sırasında doğudan gelecek tehlikeyi önleme adına Sasanilere verilen imtiyazlar ve haraçlar Bizans açısından istenilen uzun soluklu barışı bir türlü getirmemişti. Bizans’ın zayıf düştüğü, ekonomik ve siyasi sıkıntılara girdiği dönemlerde Sasaniler her zaman bunu fırsata çevirmesini bilmişlerdir. Hem I. Justinianus zamanında hem de halefleri döneminde Sasanilerin doğu eyaletlerine ve Anadolu’ya akınları devam etmiştir.

Sasanilerin Anadolu’ya olan saldırıları Herakleios’un (610) tahta geçtiği yıllarda da tüm şiddetiyle devam etmiştir. Bu saldırılar, VII. yüzyıl Anadolu’sunun demografik yapısını ve nüfus yoğunluğunu etkileyen en önemli unsurlardan biridir. İmparator Mavrikios’un tahtan indirilmesini fırsat bilen II. Hüsrev, devrik imparatorun intikamını alma bahanesiyle Bizans topraklarına karşı büyük bir saldırı başlatmıştır. II. Hüsrev dönemiyle birlikte Anadolu

206

Sasani-Bizans ilişkileri için ayrıca bk., Bahadır, 2011: 685-703. 207

içlerine yapılan Sasani saldırılarında önemli Bizans kentleri yağmalanmakla kalınmamış aynı zamanda şehir ahalisi de esir edilerek bu yerler metruk hale getirilmiştir208. 611 yılında Anadolu içlerine sefer düzenleyen büyük bir Sasani ordusu Kapadokya bölgesine kadar ilerleyip Kayseri’yi işgal ettikten sonra dönüş yolunda binlerce Bizans yurttaşını da esir alarak beraberlerinde götürmüşlerdir209. Bizans ordularının 613 tarihinde Şam yakınlarında aldığı ağır yenilgiden sonra Sasaniler işgallerine devam ettiler. Sasani orduları hızla ilerleyerek Şam ve Antakya civarlarını işgal edip210, Kudüs’e ilerleyip kısa bir kuşatmadan sonra bu kutsal kenti de aldılar. Kudüs’ün ele geçirilmesinden sonra Hıristiyanlarca kutsal kabul edilen “Kutsal Mezar Kilisesi”ni ateşe verip, Bizans’ı aşağılarcasına Hıristiyanlar için son derece önemli kutsal emanetleri de alarak beraberlerinde götürmüşlerdi211. Bizans kaynaklarında, Sasanilerle olan mücadelelerde Sasaniler nereye saldırırlarsa saldırsın genelde ahalisi esir edilen şehirler hakkında bilgiler mevcuttur. Kudüs’ün alınmasından sonra Bizans topraklarını işgale devam eden Sasaniler, Mısır, Etiyopya, İskenderiye ve Libya’ya saldırdıkları gibi ele geçirdikleri pek çok ganimetin yanı sıra yine bu bölgeden de pek çok Bizans yurttaşını esir alarak memleketlerine götürdüler212.

Doğu eyaletlerini işgal eden Sasaniler Anadolu içlerine ve hatta İstanbul’a kadar uzanan akınlar da yapmışlardır213. Sasani ordularının Anadolu içlerinde bu durdurulamaz ilerleyişi karşısında ümidini yitiren Herakleios İstanbul’u terk edip başkenti bile taşımayı düşünse de İstanbul Patriği Sergios’un kendisini ikna etmesiyle son anda vazgeçmiştir214

. Anadolu içlerinde devam eden Sasani ilerleyişi karşısında Herakleios barış teklifinde bulunsa da Bizans’ın içinde bulunduğu krizi değerlendirmek isteyen Hüsrev bu teklifi reddetmiştir215

.

208

Yovhannes Drasxanakertc‘i, History of Armenia, s. 97. 209

Theophanes, 1: 299.31-32; Süryani Mihail, The Chronicle of Michael the Great, 132. 210 Nikiu Piskoposu İonnes, Bölüm 109, 21.

211 Diehl, 2006: 52. 212 Theophanes, 1: 300.20-21. 213 Evans, 1996: 10-13; a.mlf, 2005: 10-13. 214

Herakleios’un başkenti İstanbul’dan batıya taşımak istemesi aslında Bizans’ın Sasani işgalleri karşısında ne kadar çaresiz kaldığının bir işaretidir. Herakleios’un tahta geçtiği yıldan itibaren gelişen siyasi olaylar hakkında malumat veren Theophanes, Nikephoros ya da çağdaş kaynakların ortak noktası doğu eyaletleriyle birlikte Anadolu’da da Bizans hakimiyetini kıran Sasanilerin ne kadar tehlikeli bir düşman olduklarıdır. Theophanes ve Nikephoros İstanbul kilisesenin Sasanilere karşı olan mücadelede tüm servetini yeni imparatorun önüne nasıl serdiğini, kiliselerdeki şamdanlara kadar değerli malların alınarak ordu için harcandığını tüm detaylarına kadar aktarırlar. Bk.,Theophanes, 1: 302,34

215

İmparator her ne kadar barış için Sasanilere elçiler gönderse de, Herakleios’un bu girişimi nafile bir çabadan ileri gidemez. Theophanes, Hüsrev’in Bizans’ın barış teklifini kabul etmemesini, hatta Bizans’ın barış karşılığında teklif ettiği haraç ödemesini bile kabul etmeyip bu konuyla ilgili elçilerle müzakare bile yapmamasını, Sasanilerin tüm Bizans topraklarına göz diktiği ve tüm Bizans imparatorluğunun tamamını ele geçirmek istemesi şeklinde yorumlamaktadır. Bk., Theophanes,1: 301.21-24; Herakleios’un Sasanilere barış için elçiler ve hediyeler göndermesi, Hüsrev’in bunu kabul etmeyi ve elçilerle görüşmeyi bile kabul etmeyişi hakkında Ermeni tarihçisi Sebeos’un da önemli kayıtları vardır. Bk., Sebeos, Sebeo’s History, s. 66; Ayrıca Herakleios’un Hüsrev’e gönderdiği barış mektubunun tam metni ve elçi olarak kimlerin görevlendirildiği hakkında dataylı bilgi için bk., Chronicon Paschale, 707-710.

Neticede Herakleios’un Sasanilere karşı başlattığı büyük mücadele başarılı olmuş ve düşman işgalindeki doğu eyaletleri kurtarılmış ancak bu mücadele devlete çok pahalıya mal olmuştur. Hem ekonomik anlamda hem de insan gücü anlamında Bizans tüm enerjisini buraya harcamış ve neticede yorgun düşmüştür. Bizans’ın bu yorgun ordusu Müslüman Araplar karşısında aynı başarıyı sürdürememiş ve üst üste mağlubiyetler almıştır216

.

Benzer Belgeler