• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3 CAM TAVAN (GLASS CEILING) SENDROMU VE SENDROMU

3.3. Bireysel Faktörlerden Kaynaklanan Engeller

3.3.1. Çoklu Rol Üstlenme

Kadınların aile yaĢantılarındaki sorumlulukları erkeklere oranla oldukça fazladır. ÇalıĢan bir kadın evlendiğinde “iyi bir eĢ olma”, çocuk sahibi olduğunda “iyi bir anne olma”, iĢe gittiğinde “iyi bir çalıĢan olma” rollerini üstlendiği için ve her rolün kendine özgü birçok güçlüğü var olduğu için çalıĢan kadınların tüm bu rolleri baĢarıyla gerçekleĢtirmeleri oldukça güçtür. Bu sebeple evlenen ya da çocuk sahibi olan kadınların kariyerlerinde ilerlemeleri ya yavaĢlamakta ya da iĢten ayrılarak sona ermektedir.

•Çoklu Rol Üstlenme

•Kadınların KiĢisel Tercih ve Algıları Bireysel Faktörlerden

Kaynaklanan Engeller

•Örgüt Kültürü •Örgüt Politikaları •Mentor Eksikliği

•Resmi Olmayan ĠletiĢim Ağlarına Katılamama Örgütsel Faktörlerden Kaynaklanan Engeller •Mesleki Ayrım •Stereotipler Toplumsal Faktörlerden Kaynaklanan Engeller

ġekil 4. Kadınların Çoklu Rol Üstlenmesi

Kadınların evlilik ve çocuk sonrasında iĢlerine ayırdıkları zaman azalmakta, iyi bir eĢ olma, iyi bir anne olma, iyi bir çalıĢan olma üçgeninde yaĢadıkları gerilim artmaktadır. Bu sebeple kadınlar daha az zaman ve emek isteyen iĢleri tercih etmektedirler. Hatta kimi zaman kadınlar kariyerlerinde ilerleyebilmek için evliliği ertelemek, hiç evlenmemek ya da evlenip boĢanmak gibi eğilimlerde gösterebiliyorlar. Kadınlar kimi zamanda hem evlenip hem çocuk sahibi olup hem de kariyerlerinde ilerlemeye çalıĢmaktadır. Böyle bir durumda da kadının fiziksel ve psikolojik durumu çok sağlıklı olmamakta özellikle zamanın kadının üzerinde oluĢturduğu baskı sebebiyle de kadın bünyesinde çeĢitli hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Kadınların hem anne ve eĢ, hem de çalıĢan kadın rollerinin eĢ zamanlı baskısı kadın yöneticinin aile ve kariyeri arasında çatıĢma yaĢanmasına sebep olmaktadır (Barutçugil, 2006: 201).

Kadının aile yaĢamındaki rol ve sorumlulukları sebebiyle mesleğinde ilerleme olanaklarının kısıtlanması, bugün birçok örgütte varolan “cam tavan” kavramını ortaya çıkarmaktadır. Kadınların çocuk büyütmek için kariyer süreçlerini yavaĢlatmaları ya da durdurmaları, üst yönetim noktalarına ulaĢmaları için önemli bir engel olmaktadır. Birçok kadın evlilik ve çocuk sahibi olma sebebiyle kendini iĢine verememekte ve sonuç olarak da üst yönetim için gerekli olan zamanı ayıramamaktadır. Bu duruma

ÇALIġAN KADIN Ġyi Bir Anne Olmak Ġyi Bir ÇalıĢan Olmak Ġyi Bir EĢ

“süper kadın” sendromu adı verilmektedir. Süper kadın sendromu, iĢgücü içerisinde yer alan, kariyer sahibi kadınların ev içinde de annelik ve eĢlik rolünün gereklerini yerine getirme çabası içinde bulundukları durumu anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Hem ev, hem iĢ, hem de annelik rolünü üstlenen kadınlar, tüm rollerin onlara yüklediği sorumlulukları yerine getirmek için sürekli ikilem içinde kalmaktadır (Kocacık ve Gökkaya, 2005:213).

Aile ve çocuk doğurma sorumluluklarının kadınların çalıĢma hayatlarında yarattığı olumsuz etkiler sebebiyle yönetici pozisyonuna gelebilmeleri engellenmektedir. Evlendikten sonra çocuk sahibi olmamaya karar veren kadınlara bile en verimli dönemlerinde “her an çocuk sahibi olabilir” gözüyle bakılmaktadır. Çocuk sahibi olan birçok kadının çocuk yetiĢtirme yılları ise, iĢ hayatlarında daha fazla sorumluluk alabilecekleri düzeylere yükselme zamanlarına rastlamaktadır (KSGM, 2000: 17).

Sonuç olarak kadınların çoklu rol üstlenmeleri kariyerlerinde ilerlemeleri açısından bir engel oluĢturmaktadır.

3.3.2. Kadınların KiĢisel Tercih ve Algıları

Kadınların kariyer geliĢiminin önündeki engelleri belirlemek amacıyla yapılan bir araĢtırmada, kadınların kariyerlerini engelleyen sebeplerden birinin kadınların bizzat kendilerinin olduğu iddia edilmiĢtir. Bu araĢtırmaya göre kadınların kendi kendilerine koyduğu engeller Ģunlardır: (Aycan, 2006).

Toplumsal değerleri sorgulamadan içselleĢtirmek, Cinsiyet rollerine iliĢkin tutumlar,

Özgüven eksikliği,

Kadınların ne istediklerini bilmemeleri,

Kariyerde yükselmenin gerekliliklerini ve zorunluluklarını göze almamak,

Kariyerde yükselmeyi tercih etmemek, Kariyer yönelimli olmamak,

Kendini geliĢtirme, koĢullarını değiĢtirme isteği ve inancı olmamak.

Kadınların ayrıca kendilerini öncelikli olarak bir eĢ ve bir anne olarak gördükleri için, uzun çalıĢma saatlerini istememe, uzun seyahatlere çıkmama gibi kiĢisel tercihleri de kariyerlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Ayrıca kadınlar ev ve çocuk bakımı ile ilgili çoğu sorumluluğu üstlendikleri ve kontrolü ele aldıkları için, iĢyerinde de aynı biçimde kontrolü ele almaya çalıĢtıklarında hem kendi iĢ yüklerini artırmakta hem de yönetim becerilerini etkin bir biçimde kullanamamaktadırlar.

Kadınlar kendilerini duygusal bir varlık olarak görmekte ve bu yüzden de kendilerinin gücüne değil güçsüzlüğüne inanmaktadırlar. Kadınlar kendi güçlerinin farkına varamadıkları için yönetme eğiliminden çok yönetilme eğilimi içerisine girmektedirler (Bayrak ve Yücel, 2000: 130).

Ayrıca birçok kadın çalıĢma yaĢamına baĢladığında kariyer isteklerinin farkında bile değildir. Kadınlar kariyer basamaklarında ilerledikçe isteklerinin de farkına varmaya baĢlamaktadırlar.

Yönetim kademelerinden orta kademe yönetici pozisyonunda bulunan kadınların pek çoğu daha fazla yükselmeyi istememektedirler. Bunun sebebi hem o konumun getirdiği politik çatıĢmaları, polemikleri ve hırsı göze alamamak, hem de aile yaĢamlarının zarar görebileceği endiĢesidir. Ayrıca çoğu zaman kadınlar kendi kiĢisel yeteneklerini ve eğitimlerini o pozisyona uygun görmemektedirler (Mestçioğlu, 2006).

Kadınlar üst yönetim kademelerinde yer aldıklarında, o kademeye yükselmeleriyle ilgili çevrenin olumsuz algılamaları olacağından çekinmektedirler. Bazı kadınlar ise, alıĢılmıĢ kalıplar sebebiyle yöneticilik görevini kendilerine uygun görmemektedirler. Bu kalıplardan birisi, kadınların üst düzey yönetici pozisyonuna yükseldiklerinde cinsel kiĢiliklerini kaybedecekleri ve erkek gibi kadın olarak anılacaklarını düĢünmeleridir (Barutçugil, 2006).

Benzer Belgeler