• Sonuç bulunamadı

Bireysel ĠĢ Hukuku Anlamında Bir ĠĢ Kazası ya da Meslek Hastalığının Meydana

II- ĠġVERENĠN HUKUKĠ SORUMLULUĞUNUN KOġULLARI

1- Bireysel ĠĢ Hukuku Anlamında Bir ĠĢ Kazası ya da Meslek Hastalığının Meydana

5510 sayılı Kanun‟un 13. maddesinde iĢ kazası halleri sayılmıĢtır. Sosyal Sigor-

talar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerinin uygulanabilmesi için meydana

gelen kazanın bu sayılan hallerden biriyle gerçekleĢmesi gerekmektedir. Bu kanun mad-

desindeki tanıma uygun bir kazanın gerçekleĢmesi halinde 5510 sayılı Kanun‟da düzen-

lenen sigorta yardımları, kazaya uğrayan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine

Sosyal Güvenlik Kurumu‟nca sağlanır.

Yargıtay‟ın bir kararına göre, meydana gelen iĢ kazası sonucunda sigortalıya

sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi için iĢverenin kusurlu ya da sigortalının ku-

sursuz olma koĢulu aranmaz

103

.

5510 sayılı Kanun‟un 13. maddesinde sayılan hallerden biriyle meydana gelen

kazanın iĢ kazası sayılabilmesi için kaza ile yürütülen iĢ arasında bir nedensellik bağının

bulunup bulunmaması gerektiği hususu öğretide tartıĢılmıĢtır

104

.

102 Y21HD., 17.12.2015, 20352/22712, www.yargitay.gov.tr (17.09.2018).

103 “Mahkeme, … ölen kiĢinin … sarhoĢ vaziyette kesim yaptığından ölüm olayının iĢ kazası sayılamaya-

cağına karar vermiĢtir. … Anılan Yasanın 11. maddesinin A-a/b fıkrası gereği, sigortalının iĢyerinde çalıĢırken ve iĢverenin iĢini yaparken öldüğü sabit olduğuna göre ölümün iĢ kazası sonucu meydana geldiğinin kabulü yerine, iĢyerinde sarhoĢ çalıĢırken öldüğünü göz önüne alıp olayın iĢ kazası sayı- lamayacağına karar verilmesi keza isabetsiz olup, bozma nedenidir.”, Y10HD., 23.03.1992, 12579/3624, www.kazanci.com (18.09.2018).

104 SÜMER‟e göre, “Kanımızca, iĢ kazası ve meslek hastalığı halinde Sosyal Güvenlik Kurumunca

50

Öğretide, uygun nedensellik bağı, “Olayların normal akıĢına ve genel hayat tec-

rübelerine göre gerçekleĢen türden zararlı bir sonucu meydana getirmeye elveriĢli ya da

böyle bir sonucun meydana gelmesini kolaylaĢtıran sebebe uygun neden, bu sebeple

sonuç arasındaki bağ” Ģeklinde tanımlanmıĢtır

105

.

5510 sayılı Kanun‟un 13. maddesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu‟nun

sorumluluğu açısından iĢ kazası kavramı ile iĢverenin sorumluluğu açısından iĢ kazası

kavramı birbirinden farklıdır. 5510 sayılı Kanun kapsamında iĢ kazası kavramı, iĢvere-

nin sorumlu olduğu iĢ kazası kavramına göre daha geniĢ bir alanı ifade eder. Yani iĢve-

renin hukuki sorumluluğunu gerektiren her kaza 5510 sayılı Kanun kapsamında iĢ kaza-

sı olmasına karĢın, 5510 sayılı Kanun bakımından iĢ kazası sayılan her kaza, iĢverenin

hukuki sorumluluğunu gerektiren bir iĢ kazası değildir. Böyle bir sonuca ulaĢılması

Anayasa‟nın 60. maddesi gereğidir. Anayasanın sosyal güvenlik hakkını düzenleyen 60.

maddesi, “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak

gerekli tedbirleri alır ve teĢkilatı kurar.” Ģeklinde düzenlenmiĢtir

106

.

Öğretide iĢverenin hukuki sorumluluğuna yol açan iĢ kazası, bireysel iĢ hukuku

anlamında iĢ kazası olarak da adlandırılmaktadır

107

.

lenmemiĢ olması nedeniyle iĢverenin bu konudaki sorumluluğu genel hükümlere göre belirlenmelidir. Bu nedenle iĢverenin sorumlu olduğu kazanın belirlenmesinde sorumluluk hukukunun genel ilkeleri doğrultusunda iĢçinin gördüğü iĢ veya iĢverenin yürüttüğü iĢ ile kaza arasında uygun nedensellik ba- ğının bulunması gerekir. Bir diğer ifade ile kaza yapılan iĢin sonucu olarak ortaya çıkmıĢ olmalıdır. Belirtmek gerekir ki, bu nedensellik bağının kurulabilmesi için kazanın mutlaka iĢyerinde meydana gelmiĢ olması da gerekli değildir. ĠĢverenin yürüttüğü iĢle nedensellik bağı bulunan ancak iĢyeri dı- Ģında meydana gelen kaza da iĢverenin hukuki sorumluluğunu gerektiren bir iĢ kazasıdır. KuĢkusuz iĢyerinde meydana gelen ancak iĢçinin gördüğü iĢle nedensellik bağlantısı içinde olmayan bir kaza da 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre iĢ kazası olarak kabul edilecek ancak iĢveren böyle bir kazadan sorumlu tutulamayacaktır.”, s. 208, 209; AKIN‟a göre, “Kanımızca, kaza ile ortaya çıkan zarar ara- sında uygun nedensellik bağı bulunan bir olayın sosyal sigortalar hukuku anlamında iĢ kazası sayıla- bilmesi için baĢka bir nedensellik bağının aranması gerekmez. Yani ortaya çıkan kazanın, yürütülen iĢ ile uygun nedensellik bağı içinde bulunması aranmaz. Kazanın 5510 sayılı Yasa‟nın 13/I hükmün- de sayılan hallerden birinde gerçekleĢmiĢ olması iĢ kazasının varlığı için yeterli olur. Dolayısıyla iĢle ilgisi olup olmadığına bakılmaksızın 13. maddenin ilk fıkrasında beĢ bent olarak sayılan hallerde ger- çekleĢen kazalar iĢ kazası kabul edilerek sigorta yardımları sağlanır.”, Nedensellik, s. 32; Bu konuda- ki diğer görüĢler için bkz. TUNCAY/EKMEKÇĠ, s. 383, 395; M. Fatih UġAN, Türk Sosyal Güven- lik Hukukunun Temel Esasları, 2. B., Ankara 2009, s. 177; SÜZEK, s. 445-446; ULUSAN, s. 75-76; SavaĢ TAġKENT, ĠĢ Kazası Kavramı, Prof. Dr. Nuri Çelik‟e Armağan, C. II, Ġstanbul 2001, s. 1955;

GÜZEL/OKUR/CANĠKLĠOĞLU, s. 338; Ali Nazım SÖZER, Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda

ĠĢ Kazası Kavramı ve Unsurları, Prof. Dr. Nuri Çelik‟e Armağan, C.2, Ġstanbul 2001, s. 1893; EKĠN, s. 59; Gaye Burcu YILDIZ, ĠĢverenin ĠĢ Kazasından Doğan Hukuki Sorumluluğu, Toprak ĠĢveren, Haziran 2010, s. 10; BAġBUĞ, s. 105.

105 SÜMER, s. 208; Fikret EREN, Sorumluluk Hukuku Açısından Uygun Ġlliyet Bağı Teorisi, Ankara

1975, s. 52; SERATLI, s. 32.

106 SÜZEK, s. 443, 444; SÜMER, s. 209; SERATLI, s. 34. 107

51

Yargıtay‟ın bir kararına göre, iĢverenin sorumlu olabilmesi için meydana gelen

olayın bir iĢ kazası sayılması ve ölüm ile iĢverenin eylemi arasında uygun sebep sonuç

bağlantısı bulunması gerekir. Uygun sebep sonuç bağlantısı yoksa sadece iĢ kazası sa-

yılması iĢverenin sorumluluğu için yeterli sebep teĢkil etmez

108

. Bu karardan da anlaĢı-

lacağı üzere 5510 sayılı Kanun bakımından iĢ kazası ile iĢverenin hukuki sorumluluğu-

nu gerektiren iĢ kazası bir birinden farklıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da bir kararında, iĢverenin kusurlu eylemi ile za-

rar arasında uygun bir illiyet bağı yoksa iĢverenin sorumluluğundan söz edilemeyeceği-

ni ifade etmektedir

109

.

Özetle; meydana gelen kazanın bireysel iĢ hukuku anlamında iĢ kazası sayıla-

bilmesi için kazaya uğrayan iĢçinin iĢ sözleĢmesi ile çalıĢıyor olması, kazaya sebebiyet

veren olayın dıĢtan ve irade dıĢı meydana gelmesi, iĢverence yürütülen iĢ ile kaza ve

kaza ile zarar arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve meydana gelen kaza

sonucunda iĢçinin zararının oluĢması gerekir

110

.

a) Uygun Nedensellik Bağını Kesen Nedenler

Uygun nedensellik bağını kesen nedenler kazaya uğrayan iĢçinin ağır kusuru,

üçüncü kiĢinin ağır kusuru ve zorlayıcı neden olmak üzere üçe ayrılır. Yargıtay‟ın karar-

larına göre de bu üç halde meydana gelen zarardan iĢvereni sorumlu tutmak adalet ve

hakkaniyet duygularını incitir

111

.

108

Y9HD., 08.04.1993, 2500/3929, www.kazanci.com (19.09.2018).

109 YHGK., 20.03.2013, 21-1121/386, www.kazanci.com (19.09.2018). 110 SÜMER, s. 211; TUNCAY/EKMEKÇĠ, s. 396; SÖZER, s. 295.

111 “…GeniĢ anlamıyla sorumluluk kavramı, bir kiĢinin baĢka bir kiĢiye verdiği zararları giderme yüküm-

lülüğü olarak açıklanmıĢtır. Hukuki anlamda sorumluluk ise, taraflar arasındaki borç iliĢkisinin zede- lenmesi sonucu doğan zararların giderilmesi (tazmin edilmesi) yükümlülüğünü içerir. ĠĢyerinde mey- dana gelen iĢ kazaları nedeniyle iĢverenin hukuki sorumluluğunun niteliği Yargıtay'ın önceki kararla- rında da benimsediği görüĢe göre, kusura dayanmaktadır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan Türk Hu- kuk Sistemi uyarınca, özel bir düzenleme söz konusu olmadıkça asıl olan kusur sorumluluğudur. Bu durumda, iĢverenin kusurlu eylemi ile zarar arasında uygun bir illiyet bağı yoksa iĢverenin sorumlulu- ğundan söz edilemez. Ġlliyet bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında illiyet bağının mevcut olması, zararın eylemin bir neticesi olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın mey- dana gelmeyeceğinin kesin olarak bilinmesidir. Hiçbir hukuk düzeni mantık yasalarına göre mevcut olmayan illiyeti yaratamaz. Mantık bakımından bu illete sonsuz zincir halinde neticeler bağlanabilir. Hukuki netice olarak zararın tazmin sorumluluğunun kabulü için, bir sebebe illi olarak bağlanan neti- celer silsilesinin içinde hangi kesimin gerekli ve yeter olacağını belirlemek yine hukuk düzeninin gö- revidir (Tandoğan Haluk, Mesuliyet, s.74). Kusur sorumluluğunda, üç halde illiyet bağı kesilebilir. Bunlar, mücbir neden ile zarar görenin veya 3. kiĢinin ağır kusurudur. Öğretide, illiyet bağını kesen nedenlerin bütün sorumluluk halleri için geçerli olduğu vurgulanmaktadır. Kusurlu olmadığı halde iĢ- vereni, meydana gelen zarardan sorumlu tutmak adalet ve hakkaniyet duygularını incitir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.3.1987 tarih ve 1986/9-722 Esas, 203 Karar sayılı kararı da aynı

52

aa) Kazaya Uğrayan KiĢinin Ağır Kusuru

ĠĢverenin sorumluluğu açısından nedensellik bağının kesilmesi için kazaya uğra-

yan iĢçinin ağır kusurunun bulunması gerekir. Kazaya uğrayan iĢçinin bu kazanın mey-

dana gelmesinde kasıtlı hareket etmiĢ olması ya da kusurun tamamıyla kendisine ait

olması gerekmez. ĠĢçinin davranıĢı sebebiyle iĢ ile kaza arasındaki nedensellik bağının

kalkmıĢ olması yeterlidir. ĠĢçinin kusuru nedensellik bağını kesecek ağırlıkta olmayabi-

lir. Böyle bir durumda iĢçinin müterafik kusurunun varlığı kabul edilir ve iĢverenin öde-

yeceği tazminattan bu oranda indirim yapılır

112

.

Yargıtay‟ın bir kararına göre, iĢyerindeki merdivenlerden üzerinde bol paçalı

pantolon ve sivri topuklu ayakkabı bulunduğu halde iniĢi esnasında, ayakkabısının pa-

çasına girmesi sonucu oluĢan kazada davacının tam kusurunun bulunduğu iĢverenin ise

özen yükümlülüğü kapsamında sorumluluğunu gerektirecek kusurunun bulunmaması

sebebiyle nedensellik bağının kesildiğine karar vermiĢtir

113

.

bb) Üçüncü KiĢinin Kusuru

Zararlandırıcı olayın üçüncü kiĢinin tam veya ağır kusuru sebebiyle meydana

gelmesi durumunda nedensellik bağı kesilir ve iĢverenin sorumluluğu ortadan kalkar.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında, somut uyuĢmazlık bakımından

üçüncü kiĢi olan pilotun, pilotaj hatasının sorumluluğun tüm halleri için gerekli illiyet

doğrultudadır. Yeri gelmiĢken belirtilmelidir ki, iĢ hukukunda iĢ kazasından ve meslek hastalığından dolayı açılan sorumluluk davalarının kendine özgü ilke ve kuralları bulunmaktadır. Kazadan dolayı meydana gelen zarardan iĢverenin sorumlu tutulabilmesi için öncelikle taraflar arasında bir hizmet ak- di iliĢkisinin bulunması ve olayın iĢ kazası olması gerekmektedir. Ancak olayın iĢ kazası olarak nite- lendirilmesi, iĢverenin her durumda bu kazadan sorumlu tutulmasını gerektirmez. Sosyal Sigortalar Hukuku kapsamında bir iĢ kazasından iĢverenin sorumlu olması için, kaza iĢverenin iĢ güvenliği ön- lemlerini alma ve özen gösterme yükümlülüğüne aykırı davranıĢı veya ihmal göstermesi sonucu mey- dana gelmiĢ olmalıdır. Diğer bir deyiĢle, oluĢan kazadan sorumlu olabilmesi için iĢverenin kusurunun kanıtlanmıĢ olması gerekir. …”, YHGK., 20.03.2013, 21-1121/386, www.kazanci.com (29.04.2019); Aynı yönde, “…illiyet bağının mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kiĢinin ağır kusuru nedenle- riyle kesilmesi halinde iĢverenin sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir. …”, YHGK., 12.02.2014, 21-586/95, www.kazanci.com (29.04.2019).

112

SÜZEK, s. 446; ÖZDEMĠR, s. 523; SÜMER, s. 211; AKIN, Nedensellik, s. 34; GÜNEREN, s. 439, 440.

113 Y21HD., 07.09.2015, 1499/15871, www.yargitay.gov.tr (22.09.2018); Aynı yönde, “Somut olaya

gelince, davacı sigortalının hakimiyetindeki araç ile Ģantiyeye giderken sıcaktan bunalıp kola içmek istemesi üzerine seyir halinde iken kola kutusunun kapağını açtığında cama sıçrayan sıvı nedeniyle direksiyon hakimiyetini yitirip yol ortasında bulunan beton bloğa çarpması Ģeklinde gerçekleĢen ola- yın davacı sigortalının tam kusuru ile meydana geldiği ve davalı iĢveren yönünden nedensellik bağı- nın kesildiği açık ve seçiktir. Bu duruma göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, oluĢa uy- gun olmayan bilirkiĢi kusur raporuna itibar edilerek yazılı Ģekilde karar verilmesi doğru olmamıĢtır.”, Y21HD., 01.09.2014, 8960/17208, www.yargitay.gov.tr (22.09.2018).

53

bağını keseceği, iĢverene atfedilebilecek bir kusur veya üçüncü kiĢi olarak pilot hatası-

nın bulunup bulunmadığı hususları ile, olayda mevcut ise kusurun aidiyeti ve oranının

hiçbir kuĢku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirleneceği bir rapor alınıp

irdelenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini belirtmiĢtir

114

.

cc) Zorlayıcı Neden (Mücbir Sebep)

Meydana gelen iĢ kazası bir zorlayıcı neden sonucunda oluĢmuĢ ise yine neden-

sellik bağı kesilir ve iĢverenin sorumluluğu ortadan kalkar.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu‟nun bir kararına göre, “Doktrinde mücbir sebep;

genel bir davranıĢ normunun veya borcun ihlaline mutlak ve kaçınılmaz bir Ģekilde yol

açan öngörülemez, karĢı konulamaz ve dıĢarıdan gelen olağanüstü bir olay olarak ta-

nımlanır. Mücbir sebep çoğunlukla yıldırım düĢmesi, kasırga, deprem, sel gibi beĢeri ya

da sosyal bir olay, hatta ithal yasağı, kamulaĢtırma gibi hukuki bir olay da olabilir. … ĠĢ

kazasında kaçınılmazlıktan söz edilebilmesi için ĠĢ Kanunu‟na göre iĢverenin, iĢyerinde

çağın ve teknolojinin gerektirdiği önlemleri almasına rağmen iĢ kazasının meydana

gelmiĢ olması gerekir.”

115

.

Yargıtay bir kararında, zararlandırıcı olayın iĢverenin emir ve talimatı altında ve

iĢin yapılması sırasında gerçekleĢmediği, kamu adına güç kullanma yetkisine haiz polis

memurlarının talimatı ile hareket edildiği sırada kazanın gerçekleĢtiği, bu sebeple iĢve-

ren bakımından uygun nedensellik bağının kesildiği yönünde karar verilmiĢtir

116

. ĠĢye-

rinde meydana gelen deprem sonucunda iĢçinin ölmesi halinde de iĢverenin hukuki so-

114 YHGK., 12.02.2014, 586/95, www.yargitay.gov.tr (22.09.2018); “…zararlandırıcı sigorta olayının

üçüncü kiĢinin kusurlu davranıĢları sonucu oluĢtuğu, iĢveren bakımından nedensellik bağının kesildi- ği, bu nedenle iĢverenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, bu açıdan hükme esas alınan ve mahkemece itibar edilen kusur raporlarının oluĢa uygun olmadığı, davalı iĢveren yönünden davanın reddi gerekti- ği ortadadır.”, Y21HD., 12.11.2015, 3079/20139, www.kazanci.com (22.09.2018).

115 YHGK., 27.02.2013, 10-1141/282, www.kazanci.com (25.09.2018); Aynı yönde, “Mücbir sebep

teĢkil eden olay, umulmayan hale göre daha Ģiddetli ve mutlak bir kaçınılmazlık arz ederken, umul- mayan hal daha sınırlı bir etkiye sahiptir. Mücbir sebep borçlu veya sorumlunun iĢletme veya faaliye- tine yabancı, dıĢarıdan gelen bir olay iken, umulmayan hal iĢletme veya faaliyet içi bir olay da olabi- lir. Mücbir sebepte öngörülemezlik ve kaçınılmazlık objektif yani herkes için geçerli olup, mutlak bir anlam taĢır. Kaçınılmazlığın mutlaklığından amaç, teknik ve bilimin o andaki verilerine göre mevcut her türlü önlem alınsa, her türlü özen gösterilse bile ihlalin, dolayısıyla zararlı sonucun hiç kimse ta- rafından önlenememesidir. Ġsviçre Federal Mahkemesine göre de mücbir sebep teĢkil eden bir olayın zarar verici sonucu, herkes için kaçınılmaz ve mutlak anlamda önlenmesi imkânsız kısacası kaçınıl- mazlık objektif olmalıdır. Kaçınılmazlık, bir ilke olmayıp borçluyu borcundan kurtaran ya da borçlu- nun fiili ile buna bağlanan hukuki sonuç arasındaki uygun illiyet bağını kesen mücbir sebep ya da umulmayan halin (kazanın) en önemli unsurudur.”, YHGK., 27.02.2013, 10-1141/282, www.kazanci.com (25.09.2018).

116

54

rumluluğu bakımından nedensellik bağı kesilecektir. Doğal afetler sonucunda ortaya

çıkan zarar sebebiyle iĢverenin tazminattan sorumlu tutulabilmesi ancak kusurlu bulun-

ması halinde mümkündür

117

.