• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: BÖLGESEL KALKINMA STRATEJİSİ OLARAK TURİZM VE

3.2. TRB1 İllerinin Mevcut Durumu ve Sahip Olduğu Turizm Değerleri

3.2.1. Bingöl İlinin Analiz Edilmesi

Bingöl’de okuma-yazma bilenlerin oranı %83,3’tür, bu oran hem TRB1 (Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli) bölgesi ortalamasının (%87,8) , hem de Türkiye ortalamasının (% 92,4) altındadır. Bingöl Üniversitesi 29.05.2007 tarihinde kurulmuştur.

Bingöl’de her 100.000 kişiye 171 hastane yatağı düşmektedir, bu oran 262 olan Türkiye ortalamasın altındadır. Bingöl’de 2002-2006 yılları arasında sağlık personelinde ciddi bir artış olmuştur, bu dönemde toplam hekim sayısı % 40 artarken, diş hekimi sayısı % 60, diğer sağlık personellerinin sayısı ise % 54,71 artmıştır. Bingöl, DPT tarafından 2003 yılında yapılan sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında 72. sıradadır.

Bingöl işsizlik önemli sorunlardan biridir. 2008 yılı işsizlik oranı % 14,8 ile Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Buna paralel olarak Bingöl’de istihdam oranı %33,3 ile Türkiye ortalamasının (% 41,7) önemli ölçüde altındadır. Sosyal güvenlik kapsamında aktif çalışanların il nüfusuna oranı yalnızca % 9,52’dir ve bu oran Türkiye ortalaması olan % 20,66’nın yarısından bile daha azdır.

2001 verilerine göre Bingöl’ün kişi başı gayri safi yurt içi hâsılası 795 dolar olup hem bölge ortalamasının (1.429 $), hem de Türkiye ortalamasının (2.146 $) çok altındadır. 2002 TÜİK işyeri sayım sonuçlarına göre TRB1 bölgesinde faaliyet gösteren işletmelerin % 10,7’si Bingöl’de (3.410 işletme) faaliyet göstermektedir. Bingöl’de işyeri ve istihdam oranları incelendiğinde sırasıyla “toptan ve perakende ticaret”, “ulaştırma, depolama ve haberleşme” ile “otel, lokanta, kahvehane” alanlarının en yaygın üç sektör olduğu görülmektedir. 2009 verilerine göre Bingöl’de 100.000 kişi başına düşen kurulan şirket ve kooperatiflerin sayısı 28’dir ve Türkiye ortalamasının (66) yarısından azdır.

İlde en fazla işletme sayısına sahip sektörler olarak “Gıda ve Yem” ile “Yapı Elemanları” sektörleri ön planda olup, istihdam oranlarına bakıldığında ise “Sağlık” ve “Araç Bakım Onarım” ve “Hayvancılık” sektörlerinin işletme başına istihdam oranına göre nispeten büyük işletmeler olduğu görülmektedir. Bingöl’de sanayiye yönelik tesis sayısının çok az olduğu görülmektedir. Mevcut sanayi tesisleri de kamunun öncülüğü ve ortaklığında kurulmuştur.

Bölgenin bitkisel üretim değerinin % 5’i, canlı hayvan değerinin % 24’ü, hayvansal ürün değerinin % 18’i Bingöl iline aittir. Bingöl’ün tarımsal dış ticareti yok denecek düzeydedir. Toplam arazisi 825.300 hektar olup toplam arazinin 59.140 hektarı tarım arazisi, 432.471 hektarı çayır-mera, 310.142 hektarı orman-fundalık ve 23.547 hektarı ise diğer arazilerden oluşur. Sulanabilir tarım arazisi 47.300 hektar olup bu alanın 27.300 hektarı sulanmaktadır. Tarla bitkileri yıllık üretimleri dikkate alındığında Bingöl’de en çok yetiştirilen bitkiler sırasıyla buğday (36.835 ton), patates (11.664 ton) ve şeker pancarıdır (10.231 ton).

Bingöl’de temiz su ihtiyacı daha çok kaynak sularından temin edilmektedir. Bingöl il merkezi evsel atık sularını arıtmak üzere 53.000 m²’lik alan üzerine kurulan tesis 2008 yılında tamamlanmış ve 2009 yılında faaliyete geçmiştir.

Bingöl’de kullanım alanının büyük bölümü ikamet alanlarına ayrılmıştır. Şehirdeki işletmeler küçük kapasiteli olduğundan ticari faaliyetler için geniş kullanım alanına ihtiyaç duyulmamıştır.

Bingöl, 11,6 hm3/yıl yeraltı suyu, 9.873 hm3/yıl yerüstü suyu olmak üzere toplam 9.884,6 hm3/yıl su potansiyeline sahiptir (Bingöl İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2008). Bingöl Merkez ve Genç ilçesinin içme suyu ihtiyacını karşılayacak Kürük Suyu Projesi tamamlanmıştır. Bingöl’deki maden suyu kaynakları ise; Kiğı ilçesi iki evler madensuyu, Yedisu ilçesi Yeşilgöl Madensuyu, Kiğı ilçesi Dimilyan Maden suyu ve Yedisu (Çemre) ilçesi maden suyudur. Bingöl’de mevcut jeotermal kaynaklar, 62º C sıcaklıktaki Karlıova ilçesi Göynük Hacıyan Kaplıcası, 36 ºC - 47 ºC sıcaklıktaki Bingöl Merkez Kös Kaplıcası, 48 ºC sıcaklıktaki Yayladere Hasköy Kaplıcası, 52 ºC sıcaklıktaki Kiğı İlçesi Harur Kaplıcası’dır.

Bingöl ili orman alanı 226.842 ha’dır. Bu rakamın genel arazi miktarına oranı %27,49’dur. Ormanlar çoğunlukla meşe, dişbudak, kızılağaç, ardıç ve titre kavaktan oluşmaktadır.

Bingöl’ün florasında sığırkuyruğu, laden, kekik, sütleğen, yabani yonca, çançiçeği, yabani menekşe, geniş ve dar yapraklı çayır otu ağırlıktadır. İlin faunası tilki, tavşan, ayı, kurt, sincap, sansar, dağ keçisi ve domuz gibi hayvanlardan oluşmaktadır.

Bingöl’ü 2008 yılında 91 yabancı turist, 24.882 yerli turist ziyaret etmiştir. Bingöl ili tabiat olarak birçok turizm alanına hitap edebilecek potansiyele sahiptir. On civarında yaylaya sahip Bingöl, yayla ve kamp turizmi için önemli bir şehirdir.

İlde önemli turistik değerler aşağıda verilmiştir:

Yüzen Ada: Solhan İlçesi Hanzarşah köyündeki gölde bulunan üç adet adanın göl içerisinde sal gibi hareket etmesi ile tanınmış “Yüzen Ada” turistlerin ilgisini

çekebilecek potansiyeldedir.

Güneşin Doğuşu: Bingöl ili Karlıova ilçesinde bulunan Bingöl Dağlarının Kale Tepesi’nden güneşin doğuşunu seyretmek, İsviçre Alp Dağları’ndan seyretmeye alternatif olarak gösterilmektedir. Güneşin doğuşundaki her rengi, ayrıntıyı seyretmeyi

Kış Turizmi: Yolçatı köyünde bulunan 950 m uzunluğunda pist, teleski, kayak arabası ve kayak takımlarına sahip 50 yatak kapasiteli otel kış turizmi için kullanılmaktadır. Ancak pist güneye baktığından ve son yıllarda kar yağışının düşmesinden dolayı tesisin kullanım süresi kısalmıştır.

Kös Kaplıcaları: Bingöl Karlıova yolunun 20. km. sinde yer alan kaplıcalar romatizmal hastalıklara ve kadın hastalıklarına sahip kişiler için çekim merkezidir. Bölgede 1 otel, 1 motel ve bir adet de pansiyon olmak üzere konaklama imkânları ve üç adet havuz

mevcuttur.

Sentarius Kalesi: Murat Irmağı Vadisi’ndedir. Bingöl il merkezinin 20 km. çevresini denetlemek üzere yapılan üç önemli kaleden biridir. Urartu dönemine aittir.

Kral Kızı Kalesi: (Dano-Hini)Genç ilçesinde yer alan kale Diyarbakır çayı ile Konsper Çayı’nın buluştuğu yerde bir tepeye yapılmıştır. Keynekler denen bu yer yıkıntı durumdadır. Söylentilere göre Pers Kralı Dano kaleyi kızı için yaptırmıştır.

Kiğı Kalesi: Kale içindeki harabelerde zamanında yapılan kazılarda çeşitli ev ve süs eşyalarına rastlandığı söylenmektedir. Kale'nin Peri Suyu'na bakan yamaçları çok dik olduğundan bu yönden Kale'ye çıkmak oldukça güçtür. Kale'ye dar bir yol ile gidilmektedir.

Kiğı Camisi: Kiğı Camii ilçenin en eski eserlerindendir. Minarenin üstünde Arap harfleriyle yazılı bir yazıdan; bu eserin, Bayındırlı Pir Ali Bey Bin İbrahim Bey tarafından Hicri 700 tarihinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Ayrı bir kayıtta ise, bilahare yıkılan minarenin, Hacı Hasan tarafından tamir ettirildiği ve Pir Ali Beyoğlu Pilten Bey tarafından da caminin onarıldığı yazılmaktadır. Akkoyunlular devrine isabet eden bu tarihlerden de anlaşılacağı gibi Kiğı'nın bir Akkoyunlu şehri olduğu meydana çıkmaktadır.