• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.8. Bilimsel Araştırma Türleri

Alan yazında yapılan bilimsel araştırmanın türlerine yönelik farklı sınıflandırmaların olduğu görülmektedir. Genellikle sınıflandırma araştırmanın amacına, yöntemine ve kökenine göre yapılmaktadır. Bu sınıflandırmalar incelendiğinde çoğunlukla bilimsel araştırmaları amacına göre temel, uygulamalı, değerlendirme, araştırma-geliştirme ve aksiyon (eylem araştırması) araştırma olmak üzere beş kategori altında toplanmaktadır. Bu araştırma türleri hakkında araştırmacıların (Ekiz, 2003; Arlı ve Nazik, 2004; Karasar, 2007a; Büyüköztürk vd. 2008; Balcı, 2009; Aziz, 2011; Demirtaş, 2016) açıklamalarından yola çıkarak kısa bir bilgi aşağıda sunulmuştur.

Temel Araştırmalar: Bu tür araştırmalar bir teori ya da kuramı geliştirmeyi

hedefler veya var olan kuramın genişletilmesi ve geliştirilmesi için yapılır. Kuram geliştirmek, birçok araştırma ve farklı denemeleri yapmayı gerektiren uzun bir süreç gerektirmektedir. Bu bakımdan temel araştırmaları yapmak son derece zahmetli ve zaman alıcıdır. Piaget’in zihinsel gelişim kuramı, Freud’un psiko-seksüel kuramı ve Erikson’un psiko-sosyal gelişim kuramı temel araştırmalara örnek verilebilir.

Uygulamalı Araştırmalar: Temel araştırma kapsamında ortaya konan kuram ya

da teorilerin uygun olup olmadığının sınanması, geliştirilen kuramları uygulama sürecinde karşılaşılan sorunları belirleme ve bu sorunların üstesinden gelecek çözüm önerilerinin getirilmesi uygulamalı araştırmalar yardımı ile olur. Genellikle uygulamadaki bir sorunun çözümüne odaklanır ve elde edilen bulgular bu soruna ilişkin karar vermede yararlıdır.

Değerlendirme Araştırmaları: Bilim insanları tarafından ortaya konan bir

ürünün, ya da programın özelliklerini, etkili olup olmadığını, üstün ya da eksik yönlerini belirlemek için sistematik olarak verilerin toplandığı ve bu verilerin analizinin yapıldığı sürece denir. Değerlendirme araştırmalarında; yeni bir bilgi, program, ürün ya da teknolojik gelişmeden çok var olan program, ürün ve uygulamalarla ilgili karar vermeye odaklanılır. Değerlendirme araştırmasına özel eğitim gerektiren öğrenciler için uygulamaya konulan öğretim programları ya da eğitim modellerinin irdelenmesi örnek olarak verilebilir.

Araştırma-Geliştirme: AR-GE olarak da nitelendirilen bu araştırma etkin hizmet

veya ürün geliştirmek için gereksinimlerin belirlenmesi ve daha sonra bu gereksinimleri karşılamak üzere ürünlerin geliştirilmesidir. Ayrıca AR-GE araştırmacılar tarafından ileri sürülen bilginin uygulamaya dönüştürülmesi ile problemin çözümünde etkili olabilecek nitelikte, geçerliği denenmiş somut ürünler geliştirmeyi amaçlayan araştırmalardır. Teknolojinin geliştirilmesi büyük ölçüde bu araştırmaların bir ürünüdür.

Aksiyon (eylem) Araştırması: Bu araştırma türü genellikle yerel sorunlara

çözüm getirmeye çalışır. Bunun için araştırmacılar; sorunun ve soruna neden olan durumun ya da uygulamanın eleştirel bir değerlendirmesini yaparak, durumun iyileştirilmesi için alınması gereken önlemleri belirlemeye çalışmaktadır. Bu araştırma türünde sorun çok yönlü ele alınır, sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik görüş birliği ya da ona yakın bir uzlaşmanın sağlandığı önlemlerin ortaya çıkartılması hedeflenir.

Bilimsel araştırmanın amacını belirlemek, araştırmanın yöntemine karar vermede son derece önemlidir. Araştırmacıların yürüteceği çalışmanın amacına uygun yönteme karar vererek başlaması beklenilmektedir. Alan yazında bilimsel araştırmaları sınıflandırırken yöntemine göre de bazı sınıflama yapılmaktadır. Bu sınıflandırmaya göre yöntemine göre bilimsel araştırmalar deneysel, tarihsel ve betimleme araştırmalar olmak üzere üç kategoride değerlendirilmektedir. Bu araştırma türleri hakkında araştırmacıların (Ekiz, 2003; Arlı ve Nazik, 2004; Cohen vd. 2007; Çepni, 2007; Karasar, 2007a; Büyüköztürk vd. 2008; Balcı, 2009; Aziz, 2011; Özmen, 2016) açıklamalarından yola çıkarak kısa bir bilgi aşağıda sunulmuştur.

Deneysel Araştırmalar: Sistematik bir yöntem kullanmak suretiyle, belli bir

müdahalenin kontrol altına alınmış koşullarda belli bir sorunun çözümünde ne derece etkili olacağını görmek için yapılır. Araştırmacının amacı, araştırdığı konuyu ‘neden’ sorusu ve sebep-sonuç ilişkisi ile irdelemekse, onun için en uygun araştırma yöntemi deneysel yöntemdir. Bilimsel yöntemler içinde en kesin sonuçların elde edildiği araştırmalardır. Planlama aşaması kolay, fakat yürütülmesi zor olan bir yöntemdir ve eğitim araştırmalarında da sıkça deneysel yöntemden faydalanılmaktadır. Bu yöntemle, eğitimi etkileyen faktörler ve değişkenler arasındaki neden-sonuç ilişkisi tespit edilir ve ölçümlerle elde edilen sonuçlar karşılaştırılabilir.

Tarihsel Araştırmalar: Geçmişten günümüze geçen süreçte yaşanmış olay ve

olguların araştırılıp neden-sonuç ilişkisi içerisinde açıklanmasında kullanılan yöntemdir. Tarihsel araştırmalarda, “Nerede, niçin, ne zaman, sonuçta ne oldu” gibi sorulara cevap aranır ve bu tür araştırmalarda doğruluğun ispatlanması önemli bir sorundur. Bunun için dönemin dokümanları dikkatlice okunarak ya da o zamanlarda yaşamış kişilerle görüşmeler yapılarak odaklanılan durum ya da olayla ilgili açıklamalar yapılmaya çalışılır. Tarihsel araştırmalar eğitim alanında da son derece kullanışlı bir araştırmadır. Eğitim alanında geçmişte olan değişimlerin ve gelişmelerin bilinmesiyle günümüz ve gelecekte meydana gelebilecek gelişmeler, değişimler ve sorunlar önceden kestirilebilir ve gerekli önlemler alınabilir.

Betimleme Araştırmaları: Betimleme araştırmalar, bir olayı ya da durumu,

olduğu gibi araştırmaya ve var olan durumu belirlemeye çalışan araştırmalardır. Bu tür araştırmalarda ele alınan olaylar ve durumlar ayrıntılı bir şekilde araştırılmakta ve betimlenmeye çalışılmaktadır. Betimleme araştırmaları eğitim alanında en sık kullanılan araştırma türlerinden olup bu araştırmalar; tarama, özel durum, gelişim izleyici, karşılaştırma, etnografik (kültür analiz), değerlendirici ve aksiyon (eylem) araştırmalar şeklinde sınıflandırılmaktadır.

Bilimsel araştırmaları bir diğer sınıflandırma şekli araştırmanın kökeni dikkate alınarak yapılmaktadır. Araştırmalar pozitivist ve post-pozitivist paradigmaları benimseme şekilleri göz ününde bulundurarak nicel ve nitel araştırmalar olarak sınıflandırılmaktadır.

Pozitivizm, objektivizm (nesnellik) ve realizm (gerçekçilik) gibi paradigma

kavramlarıyla belirtilen araştırma yaklaşımı ise nicel araştırmaları içermektedir (Ekiz, 2003). Pozitivizm paradigmasına göre doğru tektir ve herkes tarafından aynı sonucun elde edilmesi gerekir (Çepni, 2007). Bu yüzden bu paradigmayı fen bilimleri alanında araştırma yapan bilim insanları benimsemektedir. Fen bilimleri alanında bilimsel araştırmada ileri sürülen fikirlerin deneylerle ispatlanması gerektiği ve bu deneylerin tekrarlanabilir olması yani aynı koşullar altında aynı sonucu tekrar vermesi gerektiği vurgulanmaktadır (Arslan, 2008). Fen bilimleri alanında araştırmanın sonucu diğer araştırmacılar tarafından test edilerek sonuçların doğru olup olmadığına karar verilmesi esastır. Bu alanda yürütülen çalışmalar daha çok sayısal verilerin elde

edilmesinden ve sonuçları genelleme gayreti içerisinde olduğundan dolayı nicel araştırmalarla yürütülmektedir (Bilgili, 2008).

Nicel araştırmanın temel çalışma ilkesi, elde edilen bilgilerin, bir şekilde sayısal değerlerle ifade edilmesi ve ölçülebilmesidir (Demirbaş, 2016). Ayrıca araştırmanın hipotezle başlaması ve bu hipotezlerin doğrulanmaya çalışılması nicel araştırmanın üzerinde durduğu en belirgin ilkedir (Ekiz, 2003).

Post-pozitivizm, subjektivizm (öznellik), idealizm ve rölativizm (görecelik)

gibi paradigma kavramlarıyla nitelenen araştırma yaklaşımı nitel araştırmadır (Ekiz, 2003). Post-pozitivist paradigmaya göre tek bir doğru yoktur ve herkesin kendi doğrusu vardır (Çepni, 2007). Bireylerin bakış açıları, görüşleri, kültürel değerleri ve geçmiş deneyimleri bu doğruların oluşmasında etkili olmaktadır (Cohen vd., 2007). Bu yüzden bu paradigmayı sosyal bilimler alanında araştırma yapan bilim insanları benimsemektedir. Sosyal bilimler alanında araştırmanın sonucunun diğer araştırmacılar tarafından test edilmesi ve aynı sonuçların bulunması mümkün değildir. Sosyal bilimlerde, araştırılan etken ya da etkenleri kontrol etmek sıklıkla olanaklı değildir, kişilerin davranışları, pek çok durumda araştırma süreci tarafından etkilenir (Ekiz, 2003). Bu alanda yürütülen çalışmalardaki veriler daha çok sözel ifadelerden ya da davranışlardan elde edildiği için nitel araştırmalar tercih edilmektedir. Bu yüzden sosyal bilimlerde genelleme yapmak oldukça zordur (Bilgili, 2008).

Nitel araştırma; gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama araçlarının kullanıldığı, sosyal olguların bağlı bulundukları çevre içerisinde gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak ifade edilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2010). Nitel araştırma sosyal olgu ve olay hakkında elde edilen sayısal olmayan verileri yorumlayarak anlamlandırmak ve böylece insan davranışlarını, sosyal olgu ve olayları daha iyi açıklanabilir hale getirmek, yöntemin başlıca amacıdır (Bilgili, 2008).