• Sonuç bulunamadı

Bilgi Yönetiminin Modellenmesi

3.4. Bilgi Yönetimi Modellemesi

3.4.2. Bilgi Yönetiminin Modellenmesi

İnsanlar bilgi yönetimi hakkında konuşmaya başladıklarında konu genellikle oldukça soyut ve felsefi bir yöne kayar. Ama işin bir de gerçek yaşam boyutu vardır; bütçeler, zaman sınırları, ofis politikaları kurulması, liderlik gibi. İşte bilgi yönetimi projesi üzerinde yoğunlaşacağımız bu bölümde bu konuyu araştıracağız. Bu tür projelerin amacı bilgiyi uygulamaya geçirmek; insanları, teknolojiyi ve bilgi içeriğini belli bir biçimde bağlayarak kurumsal bir hedefe ulaştırmaktır.

Bilgi yönetiminin enformasyon ya da veri yönetiminin çalışmalarından farklı faktörleri ele almasıdır. Tabii enformasyon yönetimine ve bilgi yönetimine yönelik projeleri birbirinden ayırmak çok kolay olmayabilir. (Davenport ve Prusak, 2001) Birçok organizasyon için bilgi yönetimi, sistemlerin geliştirilmesine eşdeğer olarak anlaşılmıştır ve müşteriler ile bilginin paylaşıma yaklaşımlarını içermekte olup rekabet etme niteliğini arttırmak amacıyla ürünler ve hizmetlerdeki gelişmeyi sağlar ve ayrıca bu gibi ürün ve hizmetlerin daha kaliteli olmasına yol açar. Bilgi yönetimi, yalnızca şirket bilgisini temsil eden farklı ve dağıtılmış bilgilerin toplanmasını içermez. Ayrıca bu bilgilere personelin ulaşmasını sağlamak amacıyla, işlemlerin, teknolojilerin ve liderlik stratejilerinin tanımının yapılmasını sağlar. (Evren, 2000)

95 a. Bilgi Yönetimi Modelinin Kabulü

Çoğu kez organizasyonlar dahili organizasyon olarak dayanılan bilgilerin ve ayrıca hariçten elde edilen bilgi kaynaklarının şirketin görevini desteklemek amacıyla ne kadar büyük ölçüde olacağı konusunda bir yaklaşımı tanımlamaları gerekir. Bu yaklaşım, konuların nasıl işleme konulacağı hakkında bir imge veya fiziksel model olarak tanımlanabilir. Bu fiziksel modelde, geniş kapsamlar ve işlemler beraberce dahil olunmuş olup ayrıca genel vizyonu devam ettirmek için gereken kültürel değerleri de içerir.

Organizasyonların bilgisiyle ilgili farklı ve dağıtılmış bilgi toplama modeli bu gibi bilginin kullanımına açık, şeffaf ve daha büyük ölçüde paylaşılmış şekilde kullanılmasını içerir ve bu şekilde organizasyon çevresinin genel öğrenme yeteneğini destekler. Bilgi kullanıcıları, bilginin bütün kaynaklarına etken şekilde ulaşması ve organizasyonun değer ve kültürleri arasındaki ilişkinin gelişmekte olan bir modeli göz önüne alması gereklidir. (Evren, 2000)

Kullanıcı, bilgiye ulaşım ve organizasyonun kültürü arasındaki ilişkisi mevcut bilgi modellerinin incelenmesine yol açmış bulunmaktadır ve bu gibi modellerin araştırılması devam etmektedir. Mevcut modellerin araştırılması, bizlere aşağıdaki sonucu vermiştir. Bilgi yönetim modelleri, iki grup olarak sınıflandırılabilir. (Lukose, 1997)

 Modellerin birinci grubu matematiksel çözümlere önem vermektedir.  Modellerin ikinci grubu yönetim faaliyetlerine yoğunlaşmaktadır. 3.5.Bilginin Değerlendirilmesi

Bugünün hizmet ve bilgi ekonomisinde, performans ölçüleri, başarının değişen tanımını (müşteri deneyimi, sadece fiyat ve ürün farklılığı değil) dikkate almalı ve bireysel işçiye önem vermelidir. Schneider, İsviçreli araştırmacı, profesör ve iş danışmanı Eric Giertz’in önerisine dikkat çekmiştir; burada kar ve zarar gibi geniş mali ölçüler çalışanlara, günlük işlerine nasıl gerçekleştireceklerine dair fazla bilgi temin etmezler. Eğer doğru performans ölçüleri seçilirse, her bir çalışan işini tam olarak yaptığında, her gün işten ne zaman ayrılabileceğini bilecektir.

96 3.5.1.Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi

Entelektüel sermayenin ölçümü konusuna ilgi gittikçe artmaktadır. Geleneksel muhasebe ilkelerine karşı yapılan eleştiriler de artmaktadır. Pazar değeri ile defter değeri arasındaki artan fark büyük ölçüde entelektüel sermayeye, gelecekteki büyümeyi güçlendiren işin maddi olmayan varlıklarına bağlıdır. Entelektüel sermaye, marka, müşteri ilişkileri, patent, ticaret markası ve bilgi gibi varlıkları içerir :

 Entelektüel sermaye, şirketin “gizlenmiş” varlıklarıdır, bunlar bilançoda tam olarak yansıtılmazlarsa ve böylece hem organizasyon üyelerinin kafasında ne olduğunu hem de bunlar şirketten ayrıldıklarında şirkette neyi bıraktıklarını kapsar.

 Entelektüel sermaye, şirketlerde sürdürülebilir rekabete dayalı avantajlar için en önemli kaynaktır.

 Önemli bir yönetimsel sorumluluk, şirketin entelektüel sermayesini daha iyi yönetmektedir.

 Entelektüel sermayenin gelişimi ve düşüşü “entelektüel performans” olarak adlandırılabilir ve bu gözlenip ölçülebilir.

 Entelektüel sermayeyi gözlemlemek ve ölçmek için olan sistematik yaklaşım, sanayiye, ebada, yaşa, sahipliğe ve coğrafik boyuta bakmaksızın şirketler için gittikçe daha da önemli olmaktadır.

Şirketin değeri ve gelişme olasılıklarını büyük ölçüde belirleyen bu maddi olmayan faktörlerin geleneksel bilançolarda dikkate alınmaması ile ilgili eleştiriler artmaktadır. Rapor edilmeyen varlıklar, ortalama olarak, maddi varlıkların birkaç katıdır. Bu maddi olmayan varlıkları ölçmeye başlayan şirketler, bunun için birkaç neden öne sürmektedirler :

 Bu, şirketin gerçek değerini daha gerçekçi yansıtmaktadır.

 Maddi olmayan varlıkların etkili yönetimi için talepler gittikçe artmaktadır ki, bunun sosyal ve çevresel raporları zaten mevcuttur.

 “Ölçülen şeyler yönetilebilir” – bunun için bu, değeri yansıtan bu varlıkları korumaya ve geliştirmeye odaklanır.

97

 Bu, mevcut ve potansiyel yatırımcılara daha faydalı bilgiler temin eder. Bunun için, şirketlerin entelektüel varlıklar dahil maddi olmayan varlıkları nasıl ölçtüklerine ve yönettiklerine dair gelişen bir ilgi vardır.

Birincisi, entelektüel sermaye yerine geçen farklı parçaların ne olduğunu anlamak gerekir. Gittikçe popüler olan sınıflandırma, entelektüel varlıkları üç kategoriye ayırır :

1. İnsan Sermayesi : Bu bireylerin kafasında yer alır : Bilgi, yeterlilik,