• Sonuç bulunamadı

Aralık 2005 – Mayıs 2008 tarihleri arasında Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Polikliniğine başvuran 48 psoriasis tanısı alan / almış hasta çalışmaya alındı.

Kontrol grubu olarak 50 sağlıklı birey rastgele olarak seçildi ve çalışmaya alındı. Çalışma kapsamındaki hasta ve kontrol grubuna yapılan işlemler hakkında bilgi verildi ve sözlü olarak onayları alındı.

Her iki grup cinsiyet, yaş ve vücut kitle indeksi açısından benzer özellikteki bireylerden oluşturuldu. Psoriasis vulgaris, klinik ve histopatolojik olarak bütün hastalarda doğrulandı. Eritrodermik ve generalize püstüler psoriasisli hastalar çalışmaya alınmadı. Yeni tanı almış veya son 6 aydır sistemik, son 3 aydır topikal tedavi kullanmayan hastalar çalışmaya dahil edildi.

Çalışmaya alınan hasta ve kontrol grubu hiperlipidemi yapabilecek nedenler; hipotiroidizm, nefrotik sendrom, kronik böbrek yetmezliği, obstrüktif karaciğer hastalığı, konnektif doku hastalığı, β blokerler, tiyazid grubu diüretikler, oral kortikosteroidler, retinoidler, siklosporin ve lipid düşürücü ajan kullanımı açısından sorgulandı ve risk faktörü olanlar çalışmaya alınmadı. Ailesinde veya kendisinde hipertansiyon, aterosklerotik kalp hastalığı, tip 1 ve tip 2 diabet hikayesi olan bireyler çalışmaya dahil edilmedi.

Psoriasisin ciddiyeti, psoriasis alan şiddet indeksi (PASI) standart formülü kullanılarak hesaplandı (Bkz. EK-1). PASI skoru ≤10 olan vakalar hafif, >10 olan vakalar orta ve şiddetli psorasis olarak değerlendirildi (108,109).

Vücut kitle indeksi (BMI); (kilo) kg/(boy) cm2 formülü kullanılarak hesaplandı (110). Hastalardan ve kontrol grubundan 12 saat açlıktan sonra sabah venöz kan alındı. Serum total kolesterol, trigliserid, high density lipopotein (HDL), very low density lipoprotein (VLDL) ve low density lipoprotein (LDL) uygun ticari kitler kullanılarak Abbott C16000 enzimatik yöntem ile, apolipoprotein A1 ve B düzeyleri Beckman Coulter immage nefelometrik sistem kullanılarak değerlendirildi. LDL hesaplaması için Friedewald formülü (LDL kolesterol = total kolesterol– HDL–c– trigliserid/5), VLDL hesaplanması için ise trigliserid/5 formülü kullanıldı (111). Oral glukoz tolerans testi (OGTT) hasta ve kontrol grubuna uygulandı. Oral glukoz tolerans testi (OGTT) uygulanırken; hasta ve kontrol grubundan 12 saat açlıktan sonra (sıfır) 0. dakika glukoz ve insülin değerleri için venöz kan alındı. Ardından 75 gr. glukoz su içinde eritilerek 3 dakika içinde hasta ve kontrol grubuna

(112). İnsülin düzeyleri uygun ticari kitler kullanılarak Roche Hitachi E170 “ECLIA” (electrochemiluminescence immunoassay) yöntemi ile değerlendirildi.

Tüm veriler SPSS 15.0 programına yüklendi. Her iki gruptaki değerler independent student––t test kullanılarak istatistiksel olarak karşılaştırıldı.

İnsülin direnci homeostasis model assesment of insülin resistance (HOMA) (0.dk glukoz mg/dlx 0.dk insülinU/ml)/405 formülü kullanılarak hesaplandı. HOMA-IR > 3,2 olan vakalara insülin direnci tanısı kondu (113).

BULGULAR

Çalışmaya alınan klinik ve histopatolojik olarak tanısı doğrulanmış 48 psoriasis hastasının 14’ü kadın (%29) (ortalama yaş 33,85±14,71), 34’ ü (70,8) erkek (ortalama yaş 35,38± 15,91) idi. Hastaların yaşları 16–83 arasında değişmekte olup, ortalama yaş 34,93 ± 15,43 idi. Kontrol grubu ise 13’ ü kadın (%26) (ortalama yaş 34,61± 14,98), 37’ si erkek (ortalama yaş 34,97± ,23) olmak üzere toplam 50 kişi idi (Şekil 1–2).

0 2 4 6 8 10 12 14 16 18 Sayıları Yaş Dağılımları

Kontrol Grubu Yaş Dağı lı mları 0 5 18 13 5 6 1 1 1

Hasta Yaş Dağı lı mları 0 9 10 14 7 4 3 0 1

1-10 11-20 21-30 31-40 41-50 51-60 61-70 71-80 81-90

Şekil 1: Hasta ve kontrol grubunun yaş dağılımları

0 10 20 30 40 Sayıları Cinsiyet Dağılım ı

Hasta Cinsiyet Dağılımı 14 34 Kontrol Grubu Cinsiyet Dağılımı 13 37

K E

Şekil 2: Hasta ve kontrol grubunun cinsiyet dağılımı

Hastaların vücut kitle indeksleri (BMI) ortalama 24,71±5,31, kontrol grubunun ise 23,79± 4,37 idi (Tablo2). Hasta ve kontrol grubu arasında yaş, cinsiyet ve BMI değerleri açısından istatistiksel olarak fark saptanmadı (p> 0,05).

Bütün hastalar plak tip psoriasis vulgaris olarak değerlendirildi.

Hastaların 18’i (%37,5) hafif, 30’u (%62,5) orta ve şiddetli psoriasis vulgaris hastası idi. Çalışmaya alınan psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olanların BMI’i 22,5±4,71, PASI skoru >10 olan vakaların BMI’i 26±5,31 idi (p = 0,029). Hastalığın şiddeti ile BMI arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0,05) (Tablo3).

Çalışmaya alınan hastaların 25’ i yeni tanı almış, 23 hastanın hastalık süreleri ise 1–10 yıl arasında değişmekteydi.

Yeni tanı almış hastalar ile daha önceden tanı konmuş hastalar BMI değeri açısından karşılaştırıldı. Yeni tanı almış hastaların BMI’i 24,50±5,36, daha önceden tanı konmuş hastaların BMI değeri 24,95±5,37 idi (p=0,77) (Tablo- 4). İki grup arasında BMI değeri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p>0,05).

Tablo 2: Psoriasisli hasta ve kontrol grubunda BMI değerleri

Grup n Ortalama p

Vaka 48 24,71 ± 5,31 0,35

Kontrol 48 23,79 ± 4,37 0,35

BMI

Tablo 3: Psoriasisli hastalarda PASI skoruna göre BMI değerleri

PASI n Ortalama p Hafif 18 22,58 ± 4,71 Orta -Şiddetli 30 26 ± 5,31 BMI 0,029

Tablo 4: Psoriasisli hastalarda hastalık süresine göre BMI değerleri

Hastalık Süresi n Ortalama p

Yeni Tanı Almış 25 25,50 ± 5,36 Önce Tanı Almış 23 24,95 ± 5,37

0,77

BMI

Psoriasisli hastaların total kolesterol değeri 175,37±38,55 mg/dl, kontrol grubunun ortalama total kolesterol değeri 165,69±42,20 mg/dl bulundu (p=0,204). Psoriasisli hastalar ile kontrol grubu arasında istatistiksel olarak fark yoktu (p> 0,05).

Psoriasisli hastaların trigliserid değeri 105,76±50,67 mg/dl, kontrol grubunun trigliserid değeri 94,08±38,61 mg/dl olarak bulundu ( p=0,241). İki grup arasında trigliserid değerleri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p> 0,05).

Psoriasisli hastaların HDL değeri 45,21±10,41 mg/dl, kontrol grubunun HDL değeri ise 50,12±33,02 mg/dl idi (p=0,338). İki grup arasında HDL değerleri açısından anlamlı fark saptanmadı (p> 0,05).

Psoriasisli hasta grubunun LDL değeri 99,44±33,83 mg/dl, kontrol grubunun LDL değeri ise 99,09±33,89 mg/dl idi (p=0,960). Bu değerler arasında istatistiksel olarak fark bulunmadı (p> 0,05).

Vaka grubunun VLDL değeri 22,14±10,50 mg/dl, kontrol grubunun VLDL değeri ise 18,69±7,74 mg/dl olarak bulundu (p=0,68). Hasta ve kontrol grubunun VLDL değerleri arasında istatistiksel olarak fark yoktu (p> 0,05).

Psoriasisli hasta grubunda apolipoprotein A1 değeri 135,46±29,93 mg/dl, kontrol grubunda ise 133,86±45,83 mg/dl olarak saptandı (p=0,846). Her iki grup arasında apolipoprotein A1 açısından anlamlı fark saptanmadı (p> 0,05).

Psoriasisli hasta grubunun apolipoprotein B100 değeri 90,23±33,03 mg/dl, kontrol grubunun apolipoprotein B100 değeri 84,46±25,42 mg/dl idi (p=0,370). Psoriasisli hasta grubu ile kontrol grubu arasında apolipoprotein B100 değeri açısından anlamlı fark saptanmadı (p>0,05)(Tablo5).

Tablo 5: Psoriasisli hasta ve kontrol grubunda lipid profili değerleri

n Ortalama p Vaka 48 175,37 ± 38,55 Kontrol 49 165,69 ± 42,2 Vaka 48 105,76 ± 50,67 Kontrol 49 94,08 ± 38,61 Vaka 48 22,14 ± 10,5 Kontrol 49 18,69 ± 7,746 Vaka 46 45,21 ± 10,41 Kontrol 49 50,12 ± 33,02 Vaka 46 99,44 ± 33,83 Kontrol 49 99,09 ± 33,89 Vaka 47 90,23 ± 33,03 Kontrol 40 84,46 ± 25,42 Vaka 47 135,46 ± 29,93 Kontrol 40 133,86 ± 45,83 LDL Apolipoprotein B100 Apolipoprotein A 0,24 0,2 0,06 0,33 0,96 0,37 0,84 Total Kolestrol Trigliserid VLDL HDL

Hasta ve kontrol grubuna oral glukoz tolerans testi uygulandı ve HOMA-IR hesaplandı. Psoriasisli hastalarda ve kontrol grubunda HOMA-IR değerleri insülin direncini değerlendirmek amacı ile karşılaştırıldı.

Psoriasisli hasta grubunda HOMA-IR 1,61±1,98, kontrol grubunda 1,14±0,81 olarak hesaplandı (p=0,13)(Tablo 6). İki grup arasında HOMA-IR değerleri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p>0,05).

Tablo 6: Psoriasisli hastalarda ve kontrol grubunda HOMA–IR değerleri

n Ortalama p

Vaka 48 1,61 ± 1,98

Kontrol 50 1,14 ± 0,81

HOMA-IR 1,3

Çalışmaya alınan psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olan vakaların lipid profili ve HOMA–IR değeri ile PASI skoru >10 olan vakaların lipid profili ve HOMA–IR değeri karşılaştırıldı.

Psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olan vakaların total kolesterol değeri 170,88±4.71 PASI skoru >10 olan hastaların total kolesterol değeri ise 178,06±5,31 idi (p=0,538). İki grup arasında total kolesterol değerleri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p>0,05).

Psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olan vakaların trigliserid değeri 93,70±41,61, PASI skoru >10 olan hastaların trigliserid değeri 113±54,79 idi (p =0,205). İki grup arasında trigliserid değeri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p>0,05).

Psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olan vakaların VLDL değeri 21,17±10,34, PASI skoru >10 olan hastaların VLDL değeri 22,73±10,73 olarak saptandı (p=0,62). İki grup arasında VLDL değeri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p>0,05).

Psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olan vakaların HDL değeri 43,58±8,5, PASI skoru >10 olan hastaların HDL değeri 46,17±11,42 olarak saptandı (p=0,42). İki grup arasında HDL değeri açısından istatistiksel fark saptanmadı (p>0,05).

Psoriasisli, PASI skoru ≤10 olan hastaların LDL değeri 99,80±37,81, PASI skoru >10 olan hastaların LDL değeri ise 99,23 idi (p=0,957). İki grup arasında LDL değeri açısından da anlamlı fark yoktu (p>0,05).

Psoriasisli, PASI skoru ≤10 olan hastaların Apolipoprotein B100 değeri 95,45±42,46, PASI skoru >10 olan hastaların Apolipoprotein B100 değeri 86,99±25,88 idi (p=0,40). Psoriasisli, PASI skoru ≤10 olan hastaların Apolipoprotein B100 değeri ile PASI skoru >10 olan hastaların Apolipoprotein B100 değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05).

Psoriasisli, PASI skoru ≤10 olan hastaların apolipoprotein A değeri 137,06±24,99, PASI skoru >10 olan hastaların apolipoprotein A değeri 134,46±33,02 idi (p=0,776). Psoriasisli, PASI skoru ≤10 olan hastaların Apolipoprotein A değeri ile PASI skoru >10 olan hastaların apolipoprotein A değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05)(Tablo7).

Tablo 7: Psoriasisli hastalarda PASI skoruna göre lipid profili değerleri

PASI n Ortalama p Hafif 18 170,88 ± 44,04 Hafif 18 93,7 ± 41,61 Hafif 18 21,17 ± 10,34 Hafif 17 43,58 ± 8,5 Hafif 17 99,8 ± 37,81 Hafif 18 95,45 ± 42,46 Hafif 18 137,06 ± 24,99 Total Kolestrol Trigliserid VLDL HDL LDL Apolipoprotein B100 Apolipoprotein A 0,53 0,2 0,62 0,42 0,95 0,39 0,77 Orta - Şiddetli Orta - Şiddetli 30 178,06 ± 35,38 Orta - Şiddetli 113 ± 54,79 Orta - Şiddetli 30 30 29 29 29 29 Orta - Şiddetli Orta - Şiddetli Orta - Şiddetli 134,46 ± 33,01 22,73 ± 10,73 46,17 ± 11,42 99,23 ± 31,98 86,99 ± 25,88

Psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olan vakaların HOMA–IR değeri 1,39±0,88, PASI skoru >10 olan hastaların HOMA–IR değeri 1,74±2,42 idi (p=0,56). Psoriasisli, PASI

skoru ≤10 olan hastaların HOMA–IR değeri ile PASI skoru >10 olan hastaların HOMA–IR değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 8).

Tablo 8: Psoriasisli hastalarda PASI skoruna göre HOMA–IR değerleri

PASI n Ortalama p

Hafif 18 1,39 ± 0,88

Orta -Şiddetli 30 1,74 ± 2,43

HOMA-IR

0,56

Psoriasisli yeni tanı almış hastalar ile daha önce tanı konmuş hastalar, lipid profili ve insülin direnci açısından karşılaştırıldı.

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların total kolesterol değeri 171,04±41,39, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların total kolesterol değeri 180,08±35,52 idi (p=0,42). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların total kolesterol değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların total kolesterol değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) .

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların trigliserid değeri 106,50±53,78, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların trigliserid değeri 104,95±48,25 idi (p=0,97). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların trigliserid değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların trigliserid değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) .

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların VLDL değeri 23,19±11,40, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların VLDL değeri 21±9,55 idi (p=0,47). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların VLDL değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların VLDL değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) .

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların HDL değeri 45,21±12,19, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların HDL değeri 45,21±8,56 idi (p=1,00). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların HDL değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların HDL değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05).

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların LDL değeri 98,19±29,47, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların LDL değeri 100,69±38,34 idi (p=0,805). Psoriasisli yeni tanı almış

hastaların LDL değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların LDL değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) .

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların apolipoprotein B100 değeri 85,47±31,57, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların apolipoprotein B100 değeri 95,20±34,48 idi (p=0,318). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların apolipoprotein B100 değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların apolipoprotein B100 değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) .

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların apolipoprotein A değeri 137,14±29,33, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların apolipoprotein A değeri 133,70±31,10 idi (p=0,698). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların apolipoprotein A değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların apolipoprotein A değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 9).

Tablo 9: Yeni tanı almış psoriasisli hastalar ile daha önce tanı almış psoriasisli hastaların

lipid profili değerleri

Hastalık Süresi n Ortalama p

0,91 0,47 23 23 25 23 106,5 ± 53,78 104,95 ± 48,25 25 23 Trigliserid VLDL

Önce Tanı Almış Yeni Tanı Almış

HDL

Yeni Tanı Almış Önce Tanı Almış

0,42

Total Kolestrol

Yeni Tanı Almış Önce Tanı Almış

25 23 171,04 ± 41,39 180,08 ± 35,52 23,19 ± 11,4 21 ± 9,55 Yeni Tanı Almış

Önce Tanı Almış

23 45,21 ± 12,19 1 45,21 ± 8,56 LDL Apolipoprotein B100 Apolipoprotein A

Önce Tanı Almış Yeni Tanı Almış Önce Tanı Almış

Yeni Tanı Almış Önce Tanı Almış

Yeni Tanı Almış

23 24 23 98,19 ± 29,47 100,69 ± 38,34 137,14 ± 29,33 133,7 ± 31,1 23 24 0,69 0,8 85,47 ± 31,57 95,2 ± 34,48 0,31

Psoriasisli yeni tanı almış hastaların HOMA–IR değeri 1,79±2,5, daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların HOMA–IR değeri 1,41±1,23 idi (p değeri 0,37). Psoriasisli yeni tanı almış hastaların HOMA–IR değeri ile daha önce tanı konmuş psoriasisli hastaların HOMA–IR değeri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0,05) (Tablo 10).

Tablo 10: Yeni tanı almış psoriasisli hastalar ile daha önce tanı almış psoriasisli hastaların

HOMA–IR değerleri

Hastalık Süresi n Ortalama p

Yeni Tanı Almış 25 1,79 ± 2,5 Önce Tanı Almış 23 1,41 ± 1,23

0,51

TARTIŞMA

Psoriasis toplumda sık görülen, sebebi tam olarak bilinmeyen multifaktöriyel bir hastalıktır (84,85). Bu nedenle, birçok hastalık ve sistemik bozukluk psoriasise eşlik edebilir. Son zamanlarda psoriasisin obesite, lipid profili ve insülin direnci ile ilişkisi dikkat çekmiştir. Obesite tüm dünyada artan bir sağlık problemidir. Genetik yatkınlık, azalan fiziksel aktivite, artan sedanter yaşam ve alınan yüksek enerjili diyet obesite etyolojisinde önemli yer tutmaktadır (110).

Henseler ve arkadaşları 1995 yılında ilk kez obesite ile psoriasis arasında pozitif ilişki olduğunu bildirmişler ve 2941 psoriasisli hastada obesitenin kontrol grubuna göre iki kat fazla görüldüğünü saptamışlardır (85). Obesite psoriasisin tetikleyici faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Vaka kontrol çalışmasında Naldi ve arkadaşları yeni psoriasis tanısı alan 560 hasta değerlendirmişler ve psoriasis ile vücut kitle indeksi arasında pozitif ilişki saptamışlardır (38).

Bununla birlikte; Herron ve arkadaşları ise psoriasisli hastalarda obesitenin daha sık olduğunu bildirmişler, ancak bu durumun hastalığın başlangıcında değil seyri sırasında ortaya çıktığını vurgulamışlardır. Yeni tanı almış psoriasisli hastalarda (n=500) BMI normal sınırlarda saptanırken, takip sırasında %71 hastada BMI’ in arttığı ve obesite geliştiği rapor edilmiştir. Obesitenin, hastalığın başlangıcını tetiklemediği tam tersine psoriasisin, hastanın fiziksel, sosyal ve mental durumunu etkileyerek obesitenin oluşması için predispozisyon yarattığı sonucuna varmışlardır. Psoriasisin obesiteye sebep olacak alışkanlıklar (aşırı yemek yeme, inaktivite, sigara ve alkol kullanımı) kazanmada önemli bir faktör olduğu üzerinde durmuşlardır (49).

Diğer taraftan; McGowan ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise psoriasisli hasta grubu ile kontrol grubu arasında BMI açısından fark olmadığı bildirilmiştir (4).

Bizim çalışmamızda ise hastaların BMI ortalama 24,71±5,31, kontrol grubunun ise 23,79± 4,37 idi. Hasta ve kontrol grubu arasında yaş, cinsiyet ve BMI değerleri açısından istatistiksel olarak fark saptanmadı (p> 0,05). Bu durum çalışmanın yeni tanı alan ve uzun süredir tedavi almayan hastalar üzerinde yapılmasından kaynaklanıyor olabilir.

Vücut kitle indeksi ile psoriasisin şiddeti arasında da pozitif kolerasyon olduğu bildirilmiştir. Obesite ile kronik inflamasyon arasındaki ilişki bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda BMI ile IL–6, TNF–α ve C–reaktif protein arasında pozitif korelasyon olduğu

gösterilmiştir. Obesitede adipoz dokunun makrofajlar ile infiltrasyonu proinflamatuar sitokinlerin salınımına sebep olmaktadır.

Bu proinflamatuar süreç psoriasisin ciddiyeti ile BMI arasındaki ilişkiyi açıklayabilmektedir (110-114). Neimann ve arkadaşları BMI ile psoriasisin şiddetini karşılaştırmışlar ve BMI’ i yüksek olan hastalarda hastalığın daha ciddi seyrettiği sonucuna varmışlardır (2).

Bizim çalışmamızda da çalışmaya alınan psoriasisli hastalardan PASI skoru ≤10 olanların BMI’i 22,5±4,71, PASI skoru >10 olan vakaların BMI’i 26±5,31 olarak saptandı. Hastalığın şiddeti ile BMI arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0,05).

Düşük enerjili diyet ve kilo kaybının hastalığın şiddetinin azalmasında etkili olduğu gösteren yayınlar da vücut kitle indeksi ile psoriasis arasındaki pozitif ilişkiyi desteklemektedir (54,60). Birçok mekanizmadan şüphenilmekle birlikte düşük enerjili diyetin araşidonik asit alınımının azalmasına sebep olacağı, bu durumun lökotrien B4 üretimini azaltacağı ve inflamatuar sürecin baskılanması ile sonuçlanabileceği üzerinde durulmaktadır. Diyet süresince CD4+ T hücre aktivasyonu azalmakta ve IL–4 gibi antiinflamatuar sitokinlerin salınımı artmaktadır. Ayrıca diyetin kısıtlanması oksidatif stresin de azalmasını sağlamaktadır. Psoriasis ve oksidatif stres arasındaki ilişki yapılan çalışmalarda gösterilmiştir (60,65).

Psoriasisde kilo kaybının etkilerini gösteren prospektif çalışmalar olmasa da düşük enerjili diyet alan psoriasisli hastalarda 4 haftalık diyetten sonra belirgin düzelme olduğunu bildiren bir yayın vardır (54).

Diğer yandan TNF-α gibi proinflamatuar sitokinlerin salgılanmasını tetikleyen ghrelin ve leptin gibi metabolik hormonların seviyesinin değişmesi patogenezde etkili oluyor olabilir (55). Leptin, ghrelin ve alfa– melanosit stimülan hormon gibi birçok hormonun gıda alımı ve enerji dengesi üzerine etkisi vardır. Bu hormonların seviyesi obezite ile değişir ve kilo kaybından etkilenir. Santral sinir sistemi üzerine etkileri dışında bu hormonların immün fonksiyon ve inflamasyon gibi birçok fizyolojik olayda da önemli rolleri vardır (55).

Rodentler üzerinde yapılan bir çalışmada leptin ve leptin reseptörlerindeki genetik defektlerin makrofaj fagositozunu etkilediği ve proinflamatuar sitokin salınımına sebep olduğu gösterilmiştir (115). Wang ve arkadaşları 144 psoriasis hastasında leptin seviyelerini kontrol grubuna göre belirgin şekilde yüksek saptamışlardır. Leptinin tip I sitokin sentezini arttırıp, tip 2 sitokin sentezini baskılayarak psoriasis patogenezinde önemli rol oynayabileceği sonucuna varılmıştır (116).

Trigliserid ve kolesterol plazma lipid düzeylerinin değerlendirmesinde önemli parametrelerdir. Bu lipidlerin taşınabilmesi için çeşitli proteinlerle birleşerek lipoproteinleri oluşturmaları gerekmektedir. Şilomikronlar, HDL, LDL, VLDL olmak üzere 4 (dört) tip lipoprotein bulunmaktadır. Apolipoprotein A HDL’ de bulunan major protein, apolipoprotein B ise diğer lipoproteinlerde bulunan major proteindir. Apolipoprotein A’ nın plazma konsantrasyonu ile koroner kalp hastalığı arasında ters orantı vardır. Apolipoprotein B ise aterosklerozla ilişkisi en belirgin olan lipoproteindir (117).

Plasma lipid konsantrasyonları ile psoriasis arasındaki ilişki bugüne kadar birçok çalışmada değerlendirilmiş ve farklı sonuçlar elde edilmiştir. Plazma lipid metabolizasyonundaki bozukluklar ve artmış oksidatif stresin kardiovasküler hastalıklar açısından risk oluşturduğu birçok yayında ortaya konmuştur. Lipid profilindeki değişikliklerin primer bir sebep mi olduğu ya da sigara, alkol alışkanlığı, hastalık süresi, obesite veya ilaçların etkisiyle sekonder olarak mı ortaya çıktığı kesinlik kazanmamıştır (3).

Kardiovasküler risk profilinin psoriasis hastalarında oluşmasında önemli üç etken vardır. Bunlardan en önemlisi psoriasisde oluşan sistemik inflamasyondur. Psoriasis şiddeti arttıkça kardiovasküler mortalite riskinin de artması bu durumu desteklemektedir (47).

İkizlerde yapılan çalışmalar psoriasisin genetik temelini ortaya koymuştur. HLA–Cw 0602 allelinin pozitif olması hastalığın erken başlangıcının ve daha ciddi seyredeceğinin bir göstergesidir. Bu şekilde yaygın inflamasyonun olması ise kardivasküler riski de arttırmaktadır. Psoriasisli hastalarda lezyonal deride ve serumda artmış TNF-α düzeyi olan hastalarda myokardda da inflamasyon olabileceği ve bu durumun kalp yetmezliği ile sonuçlanabileceği fareler üzerinde yapılan çalışmalarda gösterilmiştir (114).

İkinci etken; antiinflamatuar etkileri veya aterojenik yan etkileri olan sistemik tedavilerin kullanımıdır. MTX sıklıkla reçete edilen bir ajandır. MTX plazmada ve eritrositlerde folik asit düzeyini düşürmektedir. Bu durum ise homosistein seviyesinin sıklıkla artması ve ateroskleroz ve koagülan sisteminde bozukluklar ile sonuçlanmaktadır. Sıklıkla kullanılan bir diğer ajan olan siklosporin, hipertrigliseridemi ve hiperkolesterolemiye sebep olabilmektedir. Asitretin; retinoik asit reseptörlerine bağlanan oral retinoiddir. En sık görülen yan etkisi keilit olmakla birlikte hiperkolesterolemi, hipertrigliseridemi ve HDL seviyelerinde azalmaya sebep olabilmektedir.

Üçüncü etken ise sigara içme veya obesite gibi yaşam biçimi ile ilgili faktörlerdir(114).

Yaş, cinsiyet ve BMI de serum lipid profilini etkileyebilir (118). Çalışmamızda yaş, cinsiyet ve BMI hasta ve kontrol grubunda kıyaslanarak alınmış ve mevcut parametreler açısından iki grup açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır.

Rocha– Pereira ve arkadaşlarının yaptığı 48 psoriasisli hastayı içeren vaka kontrol çalışmasında total kolesterol, VLDL, LDL, Apolipoprotein A ve B değerlerinde kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı yükselme, HDL değerlerinde ise azalma saptanmıştır. Hastalığın şiddeti ile lipid profili arasında da pozitif ilişki saptanmıştır (5).

Reynoso ve arkadaşları obez olmayan 22 psoriasisli ve 22 sağlıklı bireyde serum total kolesterol, trigliserid, HDL, LDL, VLDL karşılaştırmışlardır. Her iki grup arasında HDL–c dışında lipid profili benzer olarak değerlendirilmiştir. Psoriasisin genetik bir hastalık olduğu ve HDL–c genlerindeki değişikliğin psoriasis ile ilişkili olabileceği üzerinde durulmuştur. Psoriasisli hastalarda düşük HDL–c değerlerinin oklüziv vasküler hastalık açısından risk oluşturabileceği sonucuna varmışlardır (84).

Mallbris ve arkadaşları yaptıkları çalışmada yeni tanı almış 200 psoriyatik hastada total kolesterol, VLDL ve HDL seviyelerinin normal gruba göre yüksek olduğunu, ancak istatistiksel olarak sadece HDL–c’ de farklılık olduğunu bildirmişlerdir (119).

Benzer Belgeler