• Sonuç bulunamadı

Bİ TKİ TÜRLERİ Nİ N BULUNUŞVE DAĞILIŞINI ETKİ LEYEN

7. Bİ TKİÖRTÜSÜ ÖZELLİ KLERİ

7.1 Bİ TKİ TÜRLERİ Nİ N BULUNUŞVE DAĞILIŞINI ETKİ LEYEN

toprak ve topoğrafya şartlarıbelirmektedir. Aşağıda bunlara sırasıyla değinilecektir.

7.1.1 BİTKİÖRTÜSÜ İKLİM İLİŞKİSİ

Bir yerdeki bitki örtüsünün gelişmesinde ve varlığınıdevam ettirmesin de en temel etken iklim özellikleridir. Dünya üzerindeki makro iklim kuşaklarına bağlıolarak oluşan o iklimin karakteristik bitki örtüleri bu ilişkinin en bariz örnekleridir. Lokal sahalardaki bitki çalışmalarında durum değişmez. Bitkilerin ihtiyacıolan su, ısıve ışık tamamıyla iklim şartlarıyla sağlanabilen imkanlardır. Şimdi sırasıyla genel ve özel anlamda iklim elemanlarından sıcaklık, nemlilik, güneşlenme gibi unsurların bitki özelliklerine etkisi ortaya konmaya çalışılacaktır.

SICAKLIK-BİTKİÖRTÜSÜ İLİŞKİSİ: Sıcaklık bitki yaşamıaçısından önemli bir iklim unsurudur. Bitkilerin klorofil özümlemesi ve terleme yapabilmeleri için belli bir sıcaklık şarttır. Her bitki türünün yaşayabileceği en düşük ve en yüksek sıcaklık değerleri vardır. Eğer sıcaklık o bitki türünün dayanabildiği en düşük sıcaklık derecesinin altına inerse, ya da dayanabildiği en yüksek sıcaklık derecesinin üstüne çıkarsa, o sahada o bitki yaşayamaz . Bu temel özellikten hareketle havzadaki sıcaklık değerlerinin yıl içerisindeki seyri göz önüne alınacak olursa, aylık ortalama sıcaklığın yıl boyunca -3,2 C° ile 28,5 C° arasında değiştiği görülür. İklim elemanlarıiçinde bitki örtüsünü sınırlayan en kesin elman düşük sıcaklıklardır. Kütahya’da sıcaklığın 0 C°’nin altına düştüğü aylar Ocak,

Şubat, Mart ve Aralık aylarıdır. Sıcaklığın yükseltiye bağlıolarak azaldığıda düşünüldüğünde sahanın yüksek kesimlerinde sıcaklığın 0 C° nin altına indiği ayların sayısıartmışolacaktır. En soğuk ay olan Ocak ta ortalama düşük sıcaklık 1000 m.de - 3,35 C° ye, 1200m. de -4,35 C° ye, 1400 m. de -5,35 C° ye ve1600 m. de -6,35 C° ye düşmektedir. Havza topraklarının yaklaşık % 74 ü 1050 m.-1250m. arasında yükseltiye sahiptir. Bu yükseltilerde sıcaklığın 0 C° nin altına indiği ayların sayısı5 i bulabilmektedir.

Sahada ortalama yüksek sıcaklığın 20 C° nin üzerinde olduğu aylar Mayıs, Haziran Temmuz, Ağustos ve Eylül dür. Bitkiler büyüyebilmeleri için yetişme devreleri sırasında belli miktarda bir sıcaklık birikmesine ihtiyaç duyarlar. Yetişme devresi, bitkilerin çimlenmeye başladıklarıan ile meyvelerin döküldüğü ya da tohumların saçıldığı ana kadar geçen süredir. Bitkilerin bütün bu yaşama faaliyetlerini gerçekleştirebilmeleri için, yetişme devreleri içinde ihtiyaç duyduklarısıcaklık toplamını elde etmeleri gerekir. Orman ağaçlarının çoğu vejetasyon devresine günlük ortalama sıcaklık 10 C° ye ulaştığında başlar, tarımsal bitkiler özellikle tahıl türlerinde ise bu sıcaklık 5 C° civarındadır (ATALAY.İ.1994.sf.382). Çandıraz Deresi Havzasında günlük ortalama sıcaklığın 10 C° ve üzerinde olduğu vejetasyon dönemindeki (4.,5.,6.,7.,8.,9. ve 10. aylar) sıcaklık toplamı3432,7 C° yi bulmaktadır. Günlük ortalama sıcaklığın 5 C° ve üzerinde olduğu aylardaki (3.,4.,5.,6.,7.,8.,9.,10.,11. aylar) sıcaklık toplamıise 3783 C° yi bulmaktadır.

Verilen bu genel sıcaklık değerleri yanında sahada daha küçük boyutlarda küçük iklim alanlarıve bu iklim alanlarının da kendilerine has özellikleri oluşmaktadır. Bakı faktörü bu küçük iklim alanlarının oluşmasında en önemli unsurdur. Hem havzanın genel sıcaklık özellikleri hem de güneşve rüzgarlara maruz kalma gibi şartlar sahadaki bitki türlerinin varlığınıve bunların dağılışınıbelirlemektedir. Daha çok güneşalan, güneye bakan yamaçlar daha fazla ısındığıiçin, yetişme dönemine daha erken girip daha geç çıkmakta, yani bu dönemi daha uzun yaşamaktadır. Buna karşılık, hem daha az güneş alan hem de serin rüzgarlara açık, kuzeye bakan yamaçlar daha soğuk olduğu için aynı devreyi daha kısa yaşamaktadır. Nispeten daha sıcak alanlarda sıcaklık isteği fazla olan türler, daha serin yerlerde de sıcaklık isteği daha az olan türler yayılışgöstermektedir.

YAĞIŞ- BİTKİÖRTÜSÜ İLİŞKİSİ: Bitkiler yaşamsal faaliyetleri için çok gerekli olan suyu yağışlardan ve havanın neminden temin ederler. Bu nedenle bitki türlerinin dağılışında, bitkilerin suya olan istekleri en önemli etkendir. Bitkilerin ihtiyacı

olan suyun sağlanmasında yağmur, kar, dolu, kırağı, kırç gibi yağıştürleri etkilidir. Araştırma sahamızda ise daha çok yağmur ve kar etkili yağıştürleridir. Çeşitli biçimlerde yere inen yağışın havzadaki miktarıyükselti ve bakıgibi unsurlara bağlıolarak farklılıklar göstermektedir. Havzada alçak sahalar ile güneye bakan yamaçlar nispeten az yağışalırken, yükseltisi fazla olan yerlerle kuzeye bakan yamaçlar daha fazla yağış almaktadır. Bu duruma bağlıolarak fazla yağışalan kesimlerde bitki örtüsünün tür ve birey sayısıdaha zenginken az yağışalan bölümlerde durum tersinedir.

Havza iklimi De Martonne’ un ‘Yıllık Kuraklık İndis Formülü’ ne göre “Yarı kurak iklimlerle nemli iklimler arasındaki geçişsahalarının iklimi” dir. De Martonne ‘un indis formülünde değerler yerine konduğunda sonuçta ortaya çıkan indis değeri 16,56 olarak bulunmaktadır. Bu değer de indisin 10-20 arasında olduğu “ağaçlıstep sahalarıile orman sahaları” na tekabül etmektedir. Gerçekte de araştırma sahamız ormanlarla ağaçlı step sahalarının geçişalanında yer almakta ve bu unsurların ikisini de bünyesinde barındırmaktadır.

IŞIK-BİTKİÖRTÜSÜ İLİŞKİSİ: Işık, bitkilerin yetişmesi üzerine etki eden iklim elemanlarından biridir. Bitkilerin yaşama faaliyetlerinden olan fotosentez ışık altında gerçekleşir. Araştırma sahasının aldığıışık miktarıüzerinde enlem, mevsimler, bulutluluk ve enlem gibi faktörler etkili olmaktadır. Sahada ortalama günlük güneşlenme süresinin yıllık ortalaması5 saat 48 dakikadır. Güneşlenmenin enerji olarak ifadesi olan, ortalama günlük güneşlenme şiddetinin yıllık ortalamasıise 345,19 cal/cm²/dk. dır. Araştırma sahasının daha fazla ışık alan güneye bakan yamaçlarında daha çok ışık isteği fazla olan bitkiler mevcutken, daha az ışık alan kuzeye bakan yamaçlarda da ışık isteği az olan bitkiler bulunur.

DİĞER İKLİM ETKENLERİ-BİTKİÖRTÜSÜ İLİŞKİSİ: İklimle ilgili diğer unsurlar basınç değerleri, bağıl nem, buharlaşma ve etkili olan rüzgarlardır. Bu etkenlerin bitki yaşamıve dağılışıüzerindeki etkileri dolaylıyollarladır. Basınç değerlerinin özellikle yüksek alanlara çıkıldıkça bağıl nemle birlikte azalması beraberinde buharlaşmanın artmasına neden olmaktadır. Bu da topraktaki su miktarının azalması anlamına geldiği için yüksek sahalarda genellikle kseromorf görünümlü bitkiler yoğunluk kazanmaktadır. Araştırma sahasının yükseltisi 928 m. ile1698 m. arasında olduğu için söz konusu özellik sahada önemsizdir.

Bağıl nem ve buharlaşma değerleri, bakıfaktörüne bağlıolan aydınlanma ve ısınma şartlarıile sahadaki bitki örtüsü durumuna da bağlıdır. Güneye bakan yamaçlarda

fazla ısınmaya bağlıolarak bağıl nem düşüktür. Bu nedenle de buharlaşma değerleri yüksektir.

Bitki hayatıüzerinde dolaylıyoldan etkili olan rüzgarların etkileri olumlu ve olumsuz olmak üzere iki türlüdür. Bitkilerin polen ve tohumlarının rüzgarlar yardımıile taşınmasıtürlerin yayılmasıaçısından etkili olmaktadır. Nemli rüzgarlar havanın bağıl nemini arttırarak buharlaşmayı azaltmakta ve nerdeyse nemli ortam şartları hazırlamaktadır. Çandıraz Deresi Havzası’nda hakim rüzgar sektörü kuzey olduğundan bu rüzgarlara maruz kalan kuzeye bakan yamaçlarda bağılnem yüksek, buharlaşma azdır. Bu durumun etkisi bitki örtüsünün kuzeye bakan yamaçlarda daha gür olmasında görülmektedir. Hızlarıve esme sayıları yüksek olan rüzgarların genel olarak buharlaşmayıattırmalarıve ayrıca ağaçlar üzerinde yaptıklarımekanik etkiler yönünden bitki hayatıüzerinde olumsuz rol oynamalarıda söz konusudur. Araştırma sahasında rüzgarların buharlaşmayıarttırarak bağılnemi düşürmesi önem derecesi düşük bir etkendir. En hızlıesen rüzgarların hızlarıda yıllık ortalama 27,6 m./saniyedir. Yıllık ortalama toplam fırtınalıgün sayısıise 5,9 dur. Bu verilerden hareketle havzada rüzgarların bitkiler üzerinde fiziksel etki oluşturmasımuhtemel değildir.

7.1.2. BİTKİÖRTÜSÜ TOPRAK İLİŞKİSİ

Bitki örtüsü ile toprak arasında güçlü bir ilişki vardır. Zira bitkinin kökleriyle tutunduğu ve beslendiği yer topraktır. Bitki, yapısınıoluşturan unsurların çoğunu topraktan elde eder. Bu nedenle bitki hayatında toprak türü, kalınlığı, humusça zengin ya da fakir oluşu, gözenekliliği, su geçirgenliği gibi birçok özellik önem taşımaktadır. Bu durumun bir sonucu olarak da her tür ve özellikteki toprak çeşidi üzerinde bitkinin ihtiyaçlarıyla bağlantılıolarak farklıtürden bitki örtüleri gelişmektedir. Çandıraz Deresi Havzasıda sahasında bulunan toprakların özellikleri ile uygun olarak üzerlerinde bitki örtüsü barındırmaktadır. Kireçsiz Kahverengi Orman Topraklarıüzerinde daha çok yaprağınıdöken orman ağaçlarından meşeler yayılışgösterir. Kahverengi Orman Topraklarıise genelde orman ya da otlak olarak kullanılırlar. Tarıma alınmışolanların verimi iyidir. Kestane Rengi Topraklar üzerinde kısa ve uzun otlarla çalılardan ve seyrek ağaçlardan oluşan bir bitki örtüsü vardır. KırmızımsıKestane Rengi Topraklar büyük ölçüde tahıl tarımında kullanılmaktadır. Eğim değerlerinin yüksek olduğu kesimlerde ise parçalıolarak guruplar halinde karaçam, meşe ve ardıçlar bulunmaktadır. Kireçsiz Kahverengi Topraklar da büyük oranda tahıl tarımında kullanılmakta, sınırlıölçüde de

ardıç topluluklarıbulunmaktadır. Sahada alüvyal topraklar, tarım yapılabilen en uygun toraklardır. Vadi tabanlarında tahıl ve baklagiller yetiştirilmektedir.

7.1.3. BİTKİÖRTÜSÜ – TOPOĞRAFYA İLİŞKİSİ

Bir alanın bitki örtüsü tür ve birey zenginliğinde yer şekilleri de önemli etkiye sahiptir. Dağlık alanlardaki farklıiklim ve toprak şartlarına bağlıolarak ortaya çıkan zengin bitki örtüsüne kıyasla düz alanların değişmeyen şartlarına intibak etmişbitki örtüsü zayıf kalmaktadır.

Yükseltinin artmasına bağlıolarak azalan sıcaklık ve artan nemlilik, farklı yükselti değerlerine sahip alanlarda farklıtoprak ve bitki türlerinin varlığınıberaberinde getirmektedir. Bu noktadan hareketle farklıyükselti, güneşlenme, rüzgar alma, nemlilik özelliklerinin oluşmasında etkili olan yer şekillerinin bitki türlerinin mevcudiyet ve dağılışında önemli bir etken olduğu sonucuna varılmaktadır. Dar ve derin bir vadi içi ile iki zirve arasındaki boyun noktasının şartlarının ve bitki örtüsünün farklıolacağı muhakkaktır.

Araştırma sahamızda da yükseltinin kısa mesafelerde değiştiği eğimli alanlarda bakıözelliklerine göre zengin ya da fakir bitki örtüsü ile karşılaşılabilmektedir. Rüzgarların etki edemediği nispeten daha ılık vadi içleri sıcaklık istekleri daha fazla olan bitkileri barındırır. Rüzgar alan açık ve yüksek alanlarda ise daha dayanıklıbitkiler tutunabilmektedir.

Benzer Belgeler