• Sonuç bulunamadı

2.4. Osmanzâde Tâʼib Ahmed’in Münşeatı “Gevher-i Yektâ”

2.4.1. Nüshaları

2.4.1.3. İçerik, Biçim ile Dil ve İmla

2.4.1.3.2. Biçim

Münşeattaki mektuplar, biçim açısından incelendiğinde tüm mektuplarda imza166

bölümünün olmadığı görülmektedir. Sadece 58 (33b/13

) ve 59. (35b/7) mektuplarda elkâb bölümünün olmadığı tespit edilmiştir. Dualar mektupların sonunda değil mektupların muhtelif yerlerinde olmakla birlikte genellikle intihâ bölümünden öncedir.

Mektupların tahallüs bölümlerinde kullanılan ifadelerin genel olarak benzerlik gösterdiği söylenebilir. “Alâdan ednâya” yazılan mektuplardaki tahallüslerde arz bildiren ifadeler değil de durumu açıklayan ifadeler bulunur. Talep bölümlerinde her zaman bir

160

N ve İ2 nüshası dışında kalan nüshalarda bu başlık altında farklı bir mektup vardır. Bu nüshada bu başlık altında verilen mektup ise diğer nüshalarda “Veziriazam Mustafa Paşa tarafından Pârsâ Efendi’ye” başlığı altında geçmektedir. Bu durumda N ve İ2 nüshalarında bir kaydırma yapıldığı muhtemeldir.

161

Doğum, düğün, önemli bir göreve atanma, uzak bir yerden dönüş gibi güzel bir durum veya olay karşısında yazılan mektuptur. Derdiyok, agt., s. 77.

162

Şükrnâme olarak da adlandırılan bu mektup türünde görülen bir iyiliğe karşı duyulan memnuniyet, minnettarlık ifade edilir., Derdiyok, agt., s. 83.; Derdiyok, agm., s. 282-286.

163

Yaşanılan kötü bir olay karşısında teselli vermek için yazılan mektuptur.

164

“Herhangi bir işin yapılması veya bir kişi ya da nesnenin mektûbu yazana gönderilmesi için muhataba verilen siparişleri belirten kısa mektuplardır…. Siparişi yapan kişi devlet adamı olduğu için resmî mektup türüne dahil edilmiştir.” Gültekin, agt., s. 274.

165

Konularına göre mektup çeşitleri için bkz. Derdiyok, agt., s. 74-90.

166

Derdiyok mektup bölümleri içerisine “elkâb, dua ve imza” bölümlerinin kendisi tarafından eklendiğini dile getirmiştir. Derdiyok, agm., s. 15.; Gökyay ise mektuplarda önce elkâb denilen ve gönderenin mertebesine göre sıralanan sıfatlar sonrasında asıl konuya geçmeden önce gönderilene çeşitli duaların edildiği ve hâl hatır sorulan dibâce kısmının, asıl konun anlatıldığı bölümün ve son olarak da mektubun kalıplaşmış dualar ve saygı sözlerinin bulunduğunu ifade eder. İmzaların üstünde ise yazanın durumuna göre “muhibbiniz, muhlisiniz, dâîniz, kulunuz” gibi sıfatlar bulunur, demektedir. Gökyay, agm., s. 20, 21.

istek belirtilmez, bazen de içinde bulunulan durum ya da bir olay karşısında hissedilenler anlatılır. Ayrıca tehniyetname, tesliyetnameler ve teşekkürnamelerde de güzel haber nedeniyle hissedilen sevinç, kötü bir haber karşısında hissedilen üzüntü ve yapılan bir iyiliğe karşı duyulan mutluluk dile getirilmektedir. İntihâ bölümünde daha çok kalıp ifadelerin kullanıldığı görülür. Bazen de bu kalıp ifadelerin yerini mısra ve beyitler alır. 57, 58, 59 ve 60. mektupların (yani tehniyetnâmelerin) ibtidâ ve tahallüs bölümlerinde diğer mektuplardaki kalıp ifadeler yoktur.

Tâʼib’in mektupları incelendiğinde münşeat geleneği içerisinde oluşturulan mektup örneklerinin biçim özelliklerini yansıttığı anlaşılmaktadır.

2.4.1.3.2.1. Mektupların Bölümleri 2.4.1.3.2.1.1. Elkâb

Elkâb “ünvanlar, soyadları; [evvelce] rütbe sâhiplerine verilen resmî ünvanlar”167

anlamındadır. Bu bölümlerin en belirgin özelliği mektupların başında bulunmalarıdır.168

Tâʼib’in münşeatında yer alan mektupların çoğunda bu bölüm vardır.

“SaǾādetlü, şerāfetlü, siyādetlü, mekremetlü [sulŧānım] şerįf-i Ǿālį-şān ĥażretleri” (1. Mektup- 3a/5)

“SaǾādetlü, Ǿināyetlü, mürüvvetlü sulŧānım ĥażretleri” (3. Mektup- 4b/8)

“Efendim sulŧānım ĥażretleri” (5. Mektup- 5b/7)

“Sulŧānım ĥażretleri” (24. Mektup- 15b/14)

Tâʼîb “ednâdan alâya” yazılanlar bölümünde verdiği mektuplarda, mektubun hangi devlet adamına yazıldığı ifade edilenlerde unvanlar bu şahsiyetlerin mertebelerine göre

167

Devellioğlu, age., s. 245.

168

sıralanırken “Nev’-i Diger” başlığı altında verilen mektuplarda tek bir unvan kullanıldığı görülür.

“Raġbet-şiken-i belāġat-ı İmriu’l-Ķaysı bezm-i Mevlānā Veysį Ĥażretleri” (26. Mektup- 17b/2)

“Ǿİzzetlü Efendi ĥażretleri” (27. Mektup- 18b/2

)

“Alâdan ednâya” yazılan mektuplarda ise yüce rütbedeki kişilerin muhatap aldıkları kişilere karşı gönül okşayıcı sıfatlar kullandıkları görülür.

“Akrandan akrana” yazılanların bulunduğu bölümdeki mektupların tamamında ise sadece “ĥażretleri” ifadesi kullanılmıştır. Bu da muhataplar arasındaki samimiyet arttıkça unvan ve lakapların çok ehemmiyet taşımadığını göstermektedir.

Tehniyetname, teşekkürname, tesliyetname ve rukʻalarda ise genellikle “Sultanım hażretleri” ifadesi kullanılmıştır (60.Mektup- 35b/14

), (63. Mektup- 38a/10), (65. Mektup- 39b/3), (67.Mektup- 41a/15).

“Benim sulŧānım” (66. Mektup- 40a/8)

“SaǾādetlü, Ǿināyetlü, merĥametlü sulŧānım ĥażretleri” (68. Mektup- 42a/15)

2.4.1.3.2.1.2. İbtidâ

İbtidâ “başlama, başlangıç”169

anlamlarına gelmektedir. Mektupların bu bölümü giriş kısmı olduğu için oldukça önemlidir. Hatta her mektupta elkâb kısmının olmadığı düşünülürse bu bölümün mektubun ilk bölümü olduğu söylenebilir. Burada selam ve saygı sözleriyle birlikte övgü ve dua sözleri vardır.170

169

Devellioğlu, age., s. 466.

170

“pįş-gāh-ı saǾādet-penāh ve sāĥa-i nuśret-bāĥa-i celādet-dest-gāhlarına tekrįmāt-ı bisyār ve taǾžimāt-ı bį-şümār ile daǾavāt-ı ħāliśāt-ı icābet-ķarįn ve taĥiyyāt-ı zākiyāt-ı meveddet-rehįn ki mengūş-ı gūş-ı ĥūru’l-Ǿįn ve müsteclib-i beşāǿir-i fetĥ-i mübįn ola, itĥāf u ihdā olunduķdan śoñra” (2. Mektup- 4a/3

)

“ħāk-pā-yı Ǿanber-bār-ı kimya-Ǿayārlarına cebįn-sā-yı Ǿubūdiyyet taķdįmiyle ĥadįķa-i ħulūśda rū-nümā ve zįver-i destār-ı ĥüsn-i ķabūl olmaġa sezā gül-deste-i duǾā vü ŝenā itĥāfından śoñra” (21. Mektup- 8b/6

)

“ħāk-pā-yı şerįf-i [tūtiyā-yı] Ǿayārları ki kuħlü’l-cevāhir-i Ǿuyūn-ı aǾyān-ı rüzgārdır, taķdįm-i merāsim-i żarāǾet u ibtihāl ve tetmįm-i levāzım-ı iǾžām u iclālden śoñra” (21.Mektup- 14a/14)

“daǾavāt-ı meǿsūre-i mevfūre itĥāfından śoñra” (26. Mektup- 17b/3

)

“nādį-i Ǿizzet-i mebādįleri śavbına yümn-i ebedį tevǿem-i źāt-ı firişte-śıfātları olmaķ daǾavātı taķdįm olunduķdan śoñra” (30. Mektup- 19b/9

)

“śavb-ı saǾādet-evbine murvārįd-i girān-ķadr-ı daǾavāt-ı lāyıķa įŝār u niŝār ķılındıķdan śoñra” (41. Mektup- 24b/14

)

“şifāh-ı ŧaǾžįm u iclāl ile taķbįl [ve] ķanūn-ı midĥat u teĥiyyetleri Ǿalā sebįli’l-vücūb tertįl olunmaķ ħılālinde” (61.Mektup- 36b/14

)

“maġnā-yı [sįmiyā-yı] sidre-sālarına ķāǿid-i taǾžįm u tefħįm birle vufūd-ı Ǿubūdiyyet taķdįm olunub vücūd-ı bihbūdları śurūf-ı kevniyyeden maśūn olmaķ daǾavātı ŝebt-i cerįde-i müdāvemet ķılındıġı siyāķda” (65.Mektup- 39b/4

2.4.1.3.2.1.3. Tahallüs

Tahallüs “halâs olma, kurtulma; mahlas kullanma”171

anlamındadır. Bu anlamlarda “halâs olma, kurtulma” anlamı mektup bölümü için daha uygundur. Çünkü bu bölümle mektupta başka bir bölüme geçiş sağlanmaktadır.172

“Ǿarża-dāşt-ı niyāzmendāne budur” (4. Mektup- 5a/9

)

“nümūde-i iķbāl-ħāhları oldur” (9. Mektup- 8a/2

)

“Ǿarįża-i dāǾį-i ķadįmleri budur” (16. Mektup- 11a/13

)

“inhā olunur” (27. Mektup- 18b/3

)

“minhā-yı muħliś-i bį-riyāları budur” (31. Mektup- 20a/15

)

“inhāǿ-ı muĥibb-i śadāķat-pįşe-i ħayr-endįşe budur” (40. Mektup- 24b/4

)

“minhā-yı muħliś-i śadāķat-ı semįr oldur” (50. Mektup- 29b/7

)

“nümāyende-i muħliś-i müteħaśśıśları budur” (61. Mektup- 37a/2

)

2.4.1.3.2.1.4. Talep

Talep “isteme, istenme, dileme; istek”173

gibi anlamlara gelmektedir. Mektupta isteğin belirtildiği bölümdür. İstek bazen anlatılmak istenen bir duygu ya da düşünce de olabilir.174 171 Devellioğlu, age., s. 1186. 172 Derdiyok, agm., s. 280. 173 Devellioğlu, age., s. 1200. 174 Derdiyok, agm., s. 280.

“Kemāl-i keremlerinden niyāzım budur ki deryūze-gerān-ı kūçe-i endūha nigāh-endāz-ı şefķat olduķça cebįre-i dil-bend-i merĥametleri ile cebr-i ħāŧır-ı kesr ķılmaķdan istinkāf buyurmayalar.” (8. Mektup- 7b/7

)

“Ümmįddir ki muķaddime-i duǾā ber-vaķf-ı murād-ı netįce-baħşa olub Ǿalā-ı aĥsenü’l-aĥvāl dūrį-i żarūrį ķurb-ı śūrįye mübeddil olmaġla āf-tāb-ı iķbālimiz ricǾatden istiķāmete müteĥavvil ola.” (21. Mektup- 14b/8

)

“Bu cāniblere irħā-yı Ǿinān-ı Ǿazįmet iden aĥbāb vuķūǾında aħbār-ı sārre-i selāmetlerin meşǾar-ı mektūb-ı cālibü’l-ķulūbları ile ifāża-i inşirāĥ buyurmaları meǿmūldür.” (28. Mektup- 19a/8

)

“ǾUnvān-ı menşūr-ı vedd-i ķadįm mecmūǾa-i ħāŧır-ı ħaŧįrdan ķalem-tırāş-ı tenāsi ile maĥkūk olmayub ŧarįķ-i āmed şüd-i mürāselāt-ı meslūk olmaķ ricā olunur.” (44. Mektup- 26b/11)

“Meǿmūldür ki bu ser-dāde-i ŝüġūr-ı hicrānı Ǿarrāde-i tegafül ile [endāħte-i] beydā-yı nisyān itmeyub āmed şüd-i vuķūd-ı mürāselāt-ı feraĥ-resān ile tesliye-baħş-ı cenān olmaķdan dāmen-keş-i istinkāf olmayalar.” (54. Mektup- 31b/1

)

2.4.1.3.2.1.5. İntihâ

İntihâ “nihâyet bulma, sona erme; bitme, tükenme; nihâyet, son”175

gibi anlamlara gelmektedir. Mektupların tamamlandığını gösteren bu bölümlerde “Bâki’d-dua, Bâki ferman Sultânumundur, Bâki” gibi kalıplaşmış ifadeler kullanılır.176

“Bāķį fermān saǾādetlü sulŧānım ĥażretlerinüñdür.” (16. Mektup-11b/7)

“Nitekim devr ideler şems u ķamer āfāķı,

Devlet ü Ǿizzetle ola vücuduñ bāķį.” (17. Mektup- 12b/7

) 175 Devellioğlu, age., s. 509. 176 Dediyok, agm., s. 281.

“Bāķį fażįlet dāǿim bād.” (26. Mektup- 18b/1)

“Bāķį ve’s-selām.” (27. Mektup, 18b/14)

“Bāķį mine’d-duǾā.” (50. Mektup, 29b/14)

“ǾAfv buyurulmak bābında luŧf u iĥsān sulŧānım ĥażretlerinüñdür.” (61. Mektup- 37b/3)

2.4.1.3.2.1.6. Dua

Dua “Allah’a yalvarma, niyâz” demektir.177

“Ĥaķķ Subĥānehū ve TeǾālā neyyir-i Ǿizz ü iķbāllerin hem-vāre dıraħşān idüb pertev-i Ǿpertev-ināyetlerpertev-in üzerpertev-impertev-izden dūr eylemeye, āmįn.” (14. Mektup- 10b/9

)

“Ĥażret-i Ħudā-yı bį-çūn, Ǿazze şānuhū, hemįşe sāye-i devĥa-i Ǿināyetlerin üzerimizden dūr itmeye.” (18. Mektup- 13a/1

)

“Cenāb-ı Ĥaķķ celle şānühu źāt-ı şerįflerin sefer u ĥażarda ħaŧā u ħaŧardan emįn ve müşkil işlerin sühūlet-ķarįneyleye.” (29. Mektup- 19b/6

)

“Ħażret-i Rabbü’l-Ǿālemįn her umūrıñızı ħayra ķarįn ve maĥż-ı fażl u keremin yāver u muǾįn idüb yaķaža vü niyāmda cāy-gįr-i żamįr-i ħavāśś u [Ǿavām] olan sürūr-ı fetĥ u žafer ile sulŧānımı ve kāffe-i müslimįni fāǿiz-i niśāb-ı merām eyleye.” (47. Mektup- 27b/10)

“Įzid-i Źü’l-minen mübārek u müteyemmen ve āstāne-i devletlerin hemįşe erbāb-ı istiĥķāķa meǿmen eyleye.” (60. Mektup- 36a/14

)

177

Cenāb-ı Ħayru’l-ĥāfıžįn nüsħa-i mecmuǾa-i mekārim olan źāt-ı sütūde-śıfātların hemįşe maĥfaža-i emānetde Ǿahāt-ı melevāndan maĥfūz u maśūn eyleye. (65. Mektup- 39b/14)