• Sonuç bulunamadı

5. TARTIŞMA

5.2 Kan Parametreleri

5.2.1 Beta hidroksi bütirik asit

87

yüzey alanı bakımından rumen mukozasının daha iyi gelişmesine bağlamışlardır (Ślusarczyk vd. 2010). Yine, sütten kesim öncesi ve sonrasında bütirat takviyesi yapılan buzağılarda YYO’nın iyileştiği (Guilloteau vd. 2009b) ve uzun süreli süt ile besleme programlarında süte ilave edilen SB’ın YYO’nını önemli düzeyde olumlu etkilediği ve bu etkinin artan pankreatik enzim sekresyonuna bağlı olarak sindirim etkinliğinin artması ile villus boylarının gelişmesi ve sindirim enzimlerinin modifiye edilmesi ile sindirim sisteminin olgunlaşması ile bağlantılı olduğunu bildiren araştırmalar da (Gorka vd. 2009, Guilloteau vd. 2004) mevcuttur.

Sonuç olarak, bu araştırmayla tespit edilen YYO’na ait sonuçlar daha önce yapılmış olan araştırmalarla karşılaştırıldığında bazı araştırmaların sonuçları ile uyumlu (Vidyarthi ve Kurar 2001; kontrol ve 12 mL/gün SB, Klotz ve Heitmann 2006, Nazari vd. 2012; ilk iki dönem, Serbester vd. 2014; 1.5 g/kg SB, Anonymus 2015, Davarmanesh vd. 2015, Wenhui vd. 2020) iken, bazı araştırma sonuçlarından farklılık (Quigley vd. 1992b), Vidyarthi ve Kurar 2001; 24 ml/gün SB, Guilloteau vd. 2004, Gorka vd. 2009, Guilloteau vd. 2009ab, Ślusarczyk vd. 2010, Nazari vd. 2012; ilk iki dönem sonrası, Serbester vd. 2014; 3 g/kg SB) göstermektedir. Bu araştırma ile saptanan bulguların bazı araştırma sonuçlarından farklılıkları SB’ın bu araştırmada olduğu gibi süte değil mamaya veya SİY’ne ya da BBY’ne ilave edilmesi, hesaplamalara kaba yemin dahil edilmemesi, kaba yem sunulmaması, farklı konsantrasyonlarda ve süreçlerde SB’la besleme, buzağı başına düşen SB miktarı, BBY yemini oluşturan bileşenler ve kimyasal kompozisyon farklılıkları, BBY’nin buzağılara sunum şekli (sınırlı veya serbest) ve sütten kesim zamanındaki farklılıklara atfedilebilir.

88

0.11, 0.26 bulunmuş ve deneme sonu itibariyle her iki grupta da serum BHBA düzeylerinin yaşla birlikte arttığı (p<0.05) tespit edilmiştir.

Bu çalışmada deneme sonu itibariyle (49 günlük) deneme başına göre (7 günlük) her iki grupta da serum BHBA miktarının arttığı (p<0.05) saptanmıştır. Farklı besin kaynağı ve besleme zamanında BHBA’nın hem kontrol hem de deneme grubunda beslemeyi takip eden 2. saatte arttığı (p<0.01), SİY ve BBY tüketiminin BHBA konsantrasyonunu artırdığı, beslemeden sonraki ilk 2 saatte BHBA miktarındaki artışın tüketilen BBY yeminin hızla fermente olduğunun ve sonrasında ruminal epitel ile bütirattan BHBA üretildiğinin bir göstergesi olduğu ve ruminal epitel dokunun erken yaşlarda absorbe edilen bütiratı metabolize edebilme kabiliyeti ile kan keton miktarının bütirat emilim ve üretiminde önemi rol oynadığı bildirişi (Quigley ve Bernard 1992a), bu araştırma sonucunu da desteklemektedir. Aynı zamanda 28-42. günlük yaşlarda kan BHBA konsantrasyonunun 0.22-0.62 mM arasında olduğu raporu (Quigley vd. 1992b) ve buzağıların yaşlarının ilerlemesi ile birlikte bütün gruplarda (kontrol ve SB ilaveli) artan BBY tüketimi ile birlikte BHBA miktarının arttığı (p<0.01), kolostrum beslemesinin sona erdiği periyot ve yedi günlük yaşta serum BHBA düşük (p<0.01) iken yavaş artarak 90. günde kontrol grubunda 4 kat, B1 ve B3 gruplarında 5 kat ve B 0.3 grubunda ise 6 kat arttığı (p<0.01) (Ślusarczyk vd. 2010) bildirişleri bu araştırmayla elde edilen sonuçlarla uyumludur. Bu çalışmada BHBA 49. gün sonunda deneme başına göre yaklaşık 2 kat yüksek bulunmuştur. Koyunlarda yapılan bir araştırmada ruminal hücre BHBA üretiminin doğumdan hemen sonra tespit edilemediği, 4. gün ölçümlenebildiği, 42. gün boyunca değişmediği, 56. gün 10 kat artış gösterdiği ve ruminal epitelyumun metabolik adaptasyonları dokunun fiziksel gelişiminin yanı sıra, glikoz ve bütirat karbonlarındaki büyük değişimlerin sütten kesim öncesinde meydana geldiği kaydedilmiştir (Baldwin ve Jesse 1992). Ölçümlemelerin zamanı açısından söz konusu araştırma ile bu araştırma isabetli ve uyumlu olmakla birlikte, bu araştırmada ölçümlenen 50. gün BHBA kontrol ve deneme gruplarında 7. güne göre 2 kat civarında bir artış göstermiştir. Bununla birlikte, buzağılarda artan BHBA miktarının ruminal kitle ve hücre sayısı ile rumen gelişimi ve olgunluğunun arttığının bir göstergesi olduğu bildirilmiş (Greenwood vd. 1997) olup, sözkonusu bildiriş bu araştırma sonucunu da destekler mahiyettedir. Buzağılarda kan BHBA konsantrasyonlarının SİY ile beslendikleri dönemde sabit kaldığı, 5-7 haftalar arasındaki adaptasyon süresince

89

kontrol ve deneme gruplarında arttığı, 8. haftada kontrol grununda 5. haftadakinin 5 katına yükseldiği, 9. haftada ise pike ulaştığı bildirişi (Klotz ve Heitmann 2006), aynı dönemler kıyaslandığında bu araştırma sonuçlarını desteklemektedir. Yirmibir gün süren bir çalışmada BHBA kontrole göre sadece 7. günde önemli (p<0.01) bulunmuş olup (Gorka vd. 2011a), bu araştırma sözkonusu araştırmanın bu bölümü ile uyumsuz iken, araştırmanın diğer günlerindeki bulgularıyla uyum içerisindedir. Kaplanmış KB ilaveli (3 g) SİY ile beslenen buzağıların 12, 24, 36, 48. günlerde ve deneme süresince serum BHBA (mmol/L) konsantrasyonları sırası ile 0.15, 0.26, 0.36, 0.56, 0.33 olarak bulunmuş ve sonuçlar kontrol grubundan yüksek (p<0.05) bulunmuştur (Nazari vd.

2012). Araştırma sonucu yaşla birlikte BHBA’nın artmasıyla uyumlu iken, kontrole göre SB ilavesinin üstünlüğü bu araştırmada saptanmamıştır. Bununla birlikte süte ilave edilen SB’ın büyük bir kısmının incebağırsağa geçerek, buradaki epitel hücrelerin çoğalması ve farklılaşması ile mikroflora değişimini etkilediği ve özofagal oluğun kapanmasına rağmen bütiratın küçük bir kısmının direkt rumene geçerek, papilla gelişimi ve bütirat emilimini artırdığı bildirişi (Sanggun vd. 2018), bu araştırma sonucuyla uyumlu bulunmuştur.

Bu araştırmayla SB ilavesinin gruplar arasında BHBA üzerine bir fark yaratmadığı tespit edilmiş olup, elde edilen bu sonuç Ferreira ve Bittar 2011 (BBY’lerine SB: 150 g/kg KM), Guerrero 2015 (SİY), Araujo vd. 2015 ve Hiltz ve Laarman 2019 (kolostruma % 2.5/CA)’ın çalışmalarıyla uyumlu bulunmuştur. Bu araştırmada SB diğer araştırmalardan farklı olarak BBY tüketiminden bağımsız olarak tespit edilmiştir. Bu nedenle de araştırma sonucu orjinallik göstermektedir. Diğer taraftan, sütten kesim ve sonrasında buzağıların BHBA konsantrasyonlarının SB ilavesiyle (0, 0.03, 0.06 ve 0.09 g isobutyrate/kg CA/buzağı) arttığı bildirişiyle (Wang vd. 2016) farklılık arzetmektedir.

Bu araştırmada yaşla birlikte BHBA hem kontrol hem de deneme grubunda artmıştır.

Ancak söz konusu çalışmadaki gibi SB ilavesi kontrol grubuna göre bir farklılık yaratmamıştır. Farklılığın SB konsantrasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.

5.2.2 İmmünoglobulin A

Bu araştırmada, denemenin 7-21. günlerinde 3g/gün ve 21-49. günlerinde 5g/gün olmak üzere süte ilave edilen SB’ın buzağıların denemenin başı (7. gün) ve sonunda (50. gün) alınan kan örneklerinden elde edilen ortalama IgA (mg/dL)’ları kontrol ve deneme

90

gruplarında sırasıyla 5.89; 5.15 ve 5.35; 6.12 olarak bulunmuş olup, her iki günde de gruplar arasında farklılık saptanmamıştır. Bununla birlikte, deneme sonu itibariyle SB ilavesi deneme başına göre kontrol grubunda IgA’yı etkilemezken (p>0.05), deneme grubunda zaman içerisinde artırdığı tespit edilmiştir (p<0.05).

Bu araştırmada SB ilavesi IgA bakımından aynı günlerde gruplar arasında bir farklılık yaratmamakla birlikte, deneme grubunda SB ilavesi deneme sonunda (49. gün) deneme başına (7. gün) göre bağışıklık parametresi IgA’yı pozitif etkilemiştir. Yapılan bir çalışmada, SB ilavesinin (15, 30 ve 45 g/gün) serum IgA, IgG ve IgM konsantrasyonunu değiştirmemekle birlikte, SB’ın sütten kesim öncesi dönemde buzağılarda performans ve antioksidan kapasiteyi geliştirdiği bildirilmiştir (Wenhui vd.

2020). Bu çalışmada da SB ilavesi kontrol grubuna göre bir farklılık yaratmamakla birlikte, 49. gün itibariyle deneme başına göre IgA miktarında artış görülmüştür.

Araştırıcılar araştırmalarında SB katkısını süte yapmakla birlikte, bu çalışmadan farklı olarak yüksek miktarlarda SB katkısı yapmışlardır. Bununla birlikte sözkonusu araştırma sonucuyla bu araştırma sonuçları paralellik göstermektedir. Yapılan başka bir çalışmada, SB ilavesinin (KM’nin % 1’i) serum IgA, IgG ve IgM düzeyini artırdığı (p<0.05) bildirişi (Zhao vd. 2013), bu çalışmada saptanan ve IgA ile ilgili sonuçları desteklemektedir. Yine, kolostruma SB ilavesi (% 2.5/CA) ile bütiratın IgG ile bağ oluşturması dolayısıyla IgG emilimini düşürdüğü (Hiltz ve Laarman 2019) saptanmıştır.

Bu çalışmanın ışığında imminoglobulini pozitif yönde etkileyip bağışıklık sistemine katkıda bulunmak için buzağılarda SB’ın kolostrumdan ziyade süte ilavesinin daha anlamlı olacağı düşünülmektedir.

5.2.3 Aspartat aminotransferaz ve alanin aminotransferaz

Bu araştırmada, denemenin 7-21. günlerinde 3g/gün ve 21-49. günlerinde 5g/gün olmak üzere süte ilave edilen SB’ın buzağıların denemenin başı (7. gün) ve sonunda (50. gün) alınan kan örneklerinden elde edilen ortalama serum AST kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 48.66; 42.83, 32.0; 35.50 ve ALT (IU/l) ise aynı sırayla 9.0; 7.16, 8.0; 7.0 olarak bulunmuş olup, süte ilave edilen SB’ın, serum AST ve ALT oranlarına herhangi bir etki yapmadığı ortaya çıkmıştır (p>0.05). Yine gruplarda deneme sonu AST ve ALT düzeylerinde deneme başına göre bir farklılık bulunmadığı saptanmıştır.

91

Esansiyel yağların buzağı performansı ve kan parametreleri üzerindeki etkilerini belirlemek üzere yapılan bir araştırmada, esansiyel yağların buzağılarda bütirat konsantrasyonunu artırmakla birlikte, AST ve ALT miktarlarında herhangi bir artış olmadığı bulunmuştur (Vakili vd. 2013). Bu çalışmada elde edilmiş olan veriler (AST 35.50 ve ALT 7.00IU/L) söz konusu araştırma sonuçları benzerlik göstermektedir.

Sağlıklı bir buzağıda ALT ve AST (IU/L)’nin sırasıyla 2. haftalık yaşta 3.3-12.1 ve 0.0-60.0 arasında, 5 haftalık yaşta ise 4.3-19.5 ve 19.0-178 arasında değiştiği bildirilmiştir (Yu vd. 2019). Bu araştırmayla elde edilmiş değerlerin referans değerler arasında değiştiği saptanmıştır (Huang vd. 2006, Hsueh vd. 2011, Yu vd. 2019 ). Bununla birlikte çalışmada kontrol grubunun 7. gün AST değeri (48.66IU/L) Huang vd. 2006 ve Hsueh vd. 2011’nin maksimum AST için 5-40 IU/L referans aralığının biraz üzerindedir. Bu da kontrol grubu için daha sonra açıklanacak olan E.coli baskısı varlığı ile açıklanabilir.

Yapılan bilimsel çalışmaların ışığında, bu çalışmada elde edilmiş olan AST ve ALT değerlerinin referans aralığında olması, buzağıların deneme süresince sağlıklı olduklarının da bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Bu çalışmada elde edilmiş olan ALT ve AST değerleri, (Almujalli vd. 2015)’nin solunum problemi olan buzağılarda ALT ve AST’nin daha düşük (p≤0.05) olduğu, (Kaneko vd. 1997)’nin karaciğer hastalıklarında genellikle ALT AST’nin üzerinde bir değer gösterir ve ishal olan buzağılarda serum AST ve ALT konsantrasyonlarının sağlıklı olanlara göre yüksek olduğu (Sing ve Sodhi 1992, Albayrak ve Kabu 2016) bildirişleri ile örtüşmektedir.

5.2.4 Büyüme hormonu

Bu araştırmada, denemenin 7-21. günlerinde 3g/gün ve 21-49. günlerinde 5g/gün olmak üzere süte ilave edilen SB’ın buzağıların denemenin başı (7. gün) ve sonunda (50. gün) alınan kan örneklerinden elde edilen ortalama GH (ng/mL)’ları kontrol ve deneme gruplarında sırasıyla 6.23; 5.88, 6.94; 9.64 olarak bulunmuştur. Deneme başında gruplar arasında farklılık bulunmazken, deneme sonu itibariyle SB ilavesinin GH üzerine önemli etkiler yarattığı saptanmıştır (p<0.05). Zamana göre değişime bakıldığında,

92

deneme sonu itibariyle deneme başına göre GH seviyesinde kontrol grubunda herhangi bir değişim olmazken, deneme grubunda 50. gün sonunda GH artmıştır (p<0.05).

Wang vd. (2016), sütten kesim öncesi ve sonrası buzağı yemlerine ilave edilen izobütiratın performans, rumen gelişimi, kan parametreleri ve hormon salınımı üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amacıyla yaptıkları çalışmalarında, 30 günlük yaşta ortalama CA’ları 72.9 ± 1.43 kg olan 56 erkek Çin Holstein buzağı kullanılmıştır.

Buzağılar 0, 0.03, 0.06 ve 0.09 g isobutyrate/kg CA/buzağı olmak üzere kontrol, düşük, orta ve yüksek izobütirat içeren dört gruba ayrılmışlardır. İki ay süren denemede sütten kesim öncesi ve sonrası buzağıların kan glikoz, asetoasetat, BHBA, GH, IGF1 konsantrasyonları bütirat ilavesi ile artmış (p<0.05), insülin seviyesi ise azalmıştır.

Araştırıcılar araştırma sonunda artan GH seviyesinin özellikle kaslarda protein sentezini artırdığını, bu etkisini hücreye amino asit alımı, ribozom sentez ve aktivitesini artırmak suretiyle gerçekleştirerek sonuçta buzağı performansını artırdığı bildirilmiştir.

Bu araştırmayla tespit edilen süte SB ilavesiyle GH’nin artması 0, 0.03, 0.06 ve 0.09 g isobutyrate/kg CA/buzağı ilavesi ile (p<0.05) (Wang vd. 2016) tarafından saptanan bulgu ve (Kato vd. 2011)’in SB ve kontrol grubundaki buzağılardaki GH konsantrasyon düzeyleri ile benzer, ilk beslemenin ardından SB grubunda GH konsantasyonunda gözlenen düşüş verileri (Kato vd. 2011) bu araştırmadan farklıdır. Araştırıcılar GH konsantrasyonundaki düşüşü, bütirat takviyesinin insulino/somatotropik eksenler tarafından üretilen birkaç plazma hormon konsantrasyonunu değiştirebilmesine ve SB’ın juguler kan yolu veya rumene direkt verilmesi durumunda hipofiz somatotroplarında bazal ve GH salgılayan hormon kaynaklı hücresel kalsiyum iyon konsantrasyonunun bastırılmasına atfetmişlerdir. Bu çalışmada kan örnekleri SB’ın kana tam olarak karışmasından emin olmak için süt ile beslemeden 4 saat sonra alınmış olup, söz konusu araştırmadan farklılığın bundan kaynaklandığı düşünülmektedir.

Bununla birlikte, bazal serum GH seviyesinin 1 günlük buzağılarda yaklaşık 11 - 16 µg/L arasında değiştiği ancak bu miktarın kolostrum beslemesini takip eden birkaç saat içerisinde 7 kat arttığı ve serum GH seviyelerinin yaşa ve gelişim düzeyine bağlı olarak 10-20 µg/L arasında değiştiği bildirişi (Kühne vd. 2000) bu araştırma sonuçlarını desteklemektedir. Ayrıca, bütiratın özellikle hasta ve sağlıklı hayvanlarda, mukozal epitel hücreleri ve savunma sistemleri (bariyer fonksiyonu, bağışıklık sistemi ve antimikrobiyal etki), sindirim sisteminde hücre çoğalması, farklılaşması ve

Benzer Belgeler